Yamahanın yeni Super Teneresinin BMW R1200GS ile karşılaştırılması kaçınılmazdı, aynı macera motosikleti grubunun üyeleri çünkü. Problemse, BMWler peynir ekmek gibi satıyor- bunun bir sebebi olmalı. Japonlar BMWyle başa çıkabilecek bir motosiklet üretebilirler mi gerçekten? Nereden bakarsanız bakın bu çok yüklü bir sipariş. Kağıt üzerinde değerler umut vadedici. 108.4hp, 1199cc paralel twin motor Almanın 110hp 1170cc boxer motoruna karşı. İki motosikletin de şaftlı aktarım sistemi var, aluminyum bagaj, ve selede saatlerce sürüş için uygun bir oturuş pozisyonu- mamutun üzerinde gitmek gibi.
Dünya çapında testörler Paristen Tulusa, sonra Madride uzanın daha sonra Lisbonda biten bir geziye katıldılar. Portekizdeyken Marrakeshe kadar diğer 7 sürücüyle sürmek üzere Super Tenerelere atladık. Orada Afrikada acil kan ihtiyacı olanlara motosikletle hızlı kan teslimi yapan bir yardım kurumuna motorları bağış olarak bırakacaktık.
İlk izlenimlerimiz Super Tenerenin çok becerikli ve de konforlu olduğu şeklindeydi. Estetik olarak Super Tenere düzgün saldırgan olmayan görünümle tam aski olan Varadero arasında bir ayrım yapıyor. GS gibi her yere git tarzı sert bir görünüşü yok, ama bu planın bir parçası. Görünüş olarak Yamaha BMW severleri kendine çekmek için değil, Yamaha fanlarına hitap etmek için yapılmış. Eğer durum gerçekten buysa, bu segmentteki diğer motorlarla bir kıyaslamasını yapmak basitçe alakasız olacak. Peki bu motoru almayı düşünecek tüm Yamaha fanları alıp bittiğinde ne olacak? Geri kalanımız kesinlikle denenmiş ve test edilmiş GSe karşı veya teknik olarak ustalaşmış Multistradaya karşı nasıl bir performans çizecek bunu merak edeceğiz.
Benim gözüme ilk ilişen Super Tenerenin motorunun ne kadar düz hissettirdiğiydi. Ve bu kötü birşey de değil. Tork eğrisi bir cerrahın elleri kadar sabit, ve güç aktarımı tahmin edilebilir ve ölçülmüş. Gazı çevirin ve motor adım adım kalkıyor, daha tecrübesiz sürücüler bunu cesaretlendiren ve korkutmayan bir faktör olarak göreceklerdir. İki motor mapping seçeneği var: Touring ve Sport. Virajlı yollarda, Sport modda yeterince ani gelen güç var, bu da canlı bir sürüş sağlıyor, ve kolay yol tutuşla birleşince Super Tenere baya eğlenceli hale gelebiliyor. Ama düzlüklerde durum farklı. Sakin sürün, 33.3 inchle 34.3 inch arasında ayarlanabilen sele yüksekliğiye gerçek anlamda günlerce sürebilirsiniz, bu sürüş için güç aktarımı yeterli. Ama daha agresif olmasını isteyin, Super Tenere oyun bozanlık yapıyor.
Özellikle uzun bir düzlükte, Fas çölünde, gazı sonuna kadar çevirip orada tuttum, midemdeki sabırsızlık hissine yenik düşüp. Böyle gazı sonuna kadar sıkma şansını her zaman bulamayabiliyorsunuz ve ben tadını çıkarmak istedim. Ama bu 1200cc çift silindirli bir motor. Biraz daha iyi bir dövüş çıkarmasını bekliyordum. Ve dağlarda, Super Tenere resmen havlu atıyor, incelen havanın da etkisiyle sarhoş olmuş gibi emirleri dinlememeye, yorgunluk belirtileri göstermeye başlıyor. Normal yüksekliklerde motosiklet daha tahmin edilebilir davranıyor, ve BMW GSten bariz daha az güce sahip olmasına rağmen tüm 7 testör de motosikletin performansından memnunlardı- bense bi performans egsozunun hayalini kuruyordum.
Kokpitteki teknoloji opsiyonel extralar gibi sınırlıydı, bu da bana bir başka sürprizdi. ABSyi kapatamıyorsunuz, ama traction kontrol(anti patinaj) kapatabiliyorsunuz. Bu hiç de mantıklı değildi. Super Tenere bir macera motoru, her tür zemin ve yeryüzü şekliyle başa çıkabilmek için dizayn edilmişti. 5 tanesi direk Afrikada kullanılacaktı, peki bu kapatılamayan ABS orada nasıl çalışacak? Sorunsuzca, gibi görünüyor. Eminim daha tecrübeli off-road sürücüleri ABSyi kapatmayı yeğleyecektir, bunda bi sorun görmüyorum. Bizimle sürüşe gelen Dakar yarışçısı Helder Rodrigues bile bu fren sistemi kontrolünü kapatmadan baya inanılmaz numaralar çekebildi. Ve geri kalan bir zavallı ölümlüler için bu teknoloji güzel çalıştı.
Tabi ki derin çöl kumunda Super Tenere basitçe çok ağır kalıyor- 575 pound, ama GS de Sahra da zor durumda kalabilirdi. Ve an azından Super Tenere parlak ve pahalı Multistradaya göre daha çarpılabilir duruyor. Yamaha aynı zamanda birbirine bağlı bir fren sistemi de koymuş. Yani sadece ön freni sıksanız bile arka fren bir oranda devreye giriyor. Tamamiyle müdahaleci olmaktan uzak bir sistem, ön dalışı minimize edip motosikleti frenleme esnasında sabit tutuyor.
Motor en canlılarından olmasa da, virajlara saldırmak aslında baya eğlenceli, sadece son anda sıkabildiğiniz kadar asıldığınız frenler sayesinde değil, ama aynı zamanda motosikletin zahmetsiz bir yol tutuşu da olduğu için. Yineleyelim, bu bir GS değil, BMWninki kadar virajlara sert dalabilen bir stili yok, ama Yamaha motosikletine kendine has bir karakter katmayı başarmış. Kafanızı ağırlığından alabilip gitmeye başladığınızda, düşük hız manevralarını inanılmaz bir kolaylıkla yapabiliyorsunuz. Gidonun sabitliği (kilitlemesi) yeterli, motosiklet sizin bir uzantınız gibi hissettiriyor, ayağınızı yere basma zorunda kalmadan istediğiniz yere yönlendirebiliyorsunuz. Bu off-road maceraları için çok iyi bir özellik, solucan hızında manevralar yaparken, kayaların üstünden giderken ve en iyi güzergahı seçerken çok işe yarıyor, ve prüzsüz bir gaz tepkisiyle uyum içinde işliyor.
GSin traktör hissinden ziyade Tenerenin daha yumuşak bir yaklaşımı var, bu bazı sürücülerin daha hoşuna gidecektir. Yüksek hızlarda Super Tenere sabit ve güvende hissettiriyor. Korumalara gelince, OK ama çok da iyi değil. Standart ön cam yeterli bir işlev görüyor, ve 155kmye kadar fazla bir kafa rahatsızlığına yol açmıyor. Cam ayarlanabilir, ama bu iki dakikada yapılabilen birşey değil. GSte birkaç düğmeyi çevirince cam ayarlanıveriyor. Super Tenerede bu kadar karmaşık olması hiç yakışmamış. Yol bilgisayarını veya traction controlü kapatmak çok kolayken motorun önüne eğilip de cam ayarı yapmak zorunda kalmak alakasız bir şekilde komik olmuş. Fazla detaycıymışım gibi görünebilir, ama bu gibi şeyler hayatı kolaylaştırır. Bagajlara bakın mesela. Normal boyuttalar, ve kendine has görünüşleri var OK, ama kilitleme mekanizması çok kötü. Sert ve garip olmakla kalmıyor, kutular arka taraflarından motosikletin ateşleme anahtarlarıyla açılıyorlar. Yolda durup suyu çıkarmak için motoru kapatıp, inip arka taraftan açmanız gerekiyor. Artçınız varsa, onun ihtiyacı için ayrı bir duruş yapmanız gerekecek. Bu uzun yolculuklarda gerçekten sinir bozan birşey, her zaman yolun durmaya müsait bir kısmını bulamayabiliyorsunuz.
Pozitif yönlere geri dönelim. Traction controlün 3 farklı ayarı var. Genel kullanım, kaymaları engellemeye yetecek kadar müdahale ediyor. İkinci ayar yol biraz tozlu veya çamurluysa, üçüncü ayar ise heavy duty kum ve benzeri yol koşulu için. Bütün ayarlar tam olması gerektiği gibi çalışıyor. Ama güç aktarımı en keskin Sport mod açıldığında, ve traction control kapatıldığında hissediliyor. Aslında traction controlün kapanması güç aktarımını etkilememeliydi ama ben bir sürüş daha ve akabinde dynoya çıkartıp emin olmak istiyorum.
Fese bir gece sürüşü esnasında motosikletin farları bariz bir şekilde güç kaybetti, aynı şekilde opsiyonel olan sis farları da. 6.1 galonluk tank 200 milin üzerinde bir yol çıkartabileceğini kanıtladı. Süspansiyon elektronik olarak ayarlanmasa da, tüm yol boyunca standart ayarında bıraktım, çünkü 6 gün boyunca sonunda kadar zorlayıp test edebileceğim bir durum olmadı, ve gayet iyi bir performans çıkardılar. Arka yay pre-loadunu manuel olarak ayarlayabiliyorsunuz. Şaft çok pürüzsüz ve temiz bir güç aktarımı sunuyor, başarılı.
Netice itibariyle, Super Tenere yeterli bir her işi yapar motosiklet. Eğlenceli, rahat ve sürüşü kolay.
Ama Ingilterede en büyük dezavantaj performansı değil fiyatı. BMW GSle karşılaştırdığınızda da daha iyi değil, daha az opsiyonları var, daha çok standart donanıma sahip, ama BMWden daha pahalı. Bir Super Tenere fiyatına bir GS alabilirdiniz üstelik içinde şu özellikleri barındıran Dynamic paketli: Lastik basınç kontrolü, ABS, ASC(traction). Bunun üzerinde Premium paketi eklerdiniz, bu da krom bir egsoz, ısıtmalı elcik, yol bilgisayarı, LEDli ekran, şekilli bir tank demek. Ve bunun üstüne arkadaşınızla bir gece eğlence paranız da cebinizde kalırdı. Ölümüne Yamaha fanları için, belki bunun bir önemi , geri kalan herkes içinse... emin değilim.
Kaynak: 2010 Yamaha Super Tenere First Ride - Yamaha Dirt Bike Motorcycle Review - Motorcycle USA
Tabi bu testte tamamen subjektif sürüş izlenimleri yazılmış, teknik detaya çok inilmemiş. 2010 Super Tenere'lerdeki en büyük yenilik 270 dereceli krankla birlikte düzensiz ateşlemeye sahip yeni motor. Bu, lastiğin yola daha iyi tutunmasını sağlıyor, özellkle de off-road koşullarda. Daha stabil bir viraj alış sağlıyor, ve viraj çıkışlarında gaza yüklenildiğinde lastiklerin yola daha iyi tutunmasını sağlıyor.