Enduroist Slogan
Bizi Takip Edin Follow us on Facebook Follow us on Twitter Watch us on YouTube
Kayıt ol
1 den 2´e kadar. Toplam 2 Sayfa bulundu
  1. #1
    Enduroist Üye OSMAN_YAZICI - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    osman yazıcı
    Üyelik tarihi
    12-02-2015
    Bulunduğu yer
    İSTANBUL . . . . . . . . . . . . . . GÜNGÖREN.
    Mesajlar
    36
    Motosiklet
    1200 SÜPER TENERE
    Marka
    Yamaha

    Standart A K L I N I Z D A _____ B U L U N S U N

    Yamaha’nın yeni Super Tenere’sinin BMW R1200GS ile karşılaştırılması kaçınılmazdı, aynı macera motosikleti grubunun üyeleri çünkü. Problemse, BMW’ler peynir ekmek gibi satıyor- bunun bir sebebi olmalı. Japonlar BMW’yle başa çıkabilecek bir motosiklet üretebilirler mi gerçekten? Nereden bakarsanız bakın bu çok yüklü bir sipariş. Kağıt üzerinde değerler umut vadedici. 108.4hp, 1199cc paralel twin motor Alman’ın 110hp 1170cc boxer motoruna karşı. İki motosikletin de şaftlı aktarım sistemi var, aluminyum bagaj, ve selede saatlerce sürüş için uygun bir oturuş pozisyonu- mamut’un üzerinde gitmek gibi.

    Dünya çapında testörler Paris’ten Tulus’a, sonra Madrid’e uzanın daha sonra Lisbon’da biten bir geziye katıldılar. Portekizdeyken Marrakesh’e kadar diğer 7 sürücüyle sürmek üzere Super Tenerelere atladık. Orada Afrika’da acil kan ihtiyacı olanlara motosikletle hızlı kan teslimi yapan bir yardım kurumuna motorları bağış olarak bırakacaktık.


    İlk izlenimlerimiz Super Tenere’nin çok becerikli ve de konforlu olduğu şeklindeydi. Estetik olarak Super Tenere düzgün saldırgan olmayan görünümle tam aski olan Varadero arasında bir ayrım yapıyor. GS gibi her yere git tarzı sert bir görünüşü yok, ama bu planın bir parçası. Görünüş olarak Yamaha BMW severleri kendine çekmek için değil, Yamaha fanlarına hitap etmek için yapılmış. Eğer durum gerçekten buysa, bu segmentteki diğer motorlarla bir kıyaslamasını yapmak basitçe alakasız olacak. Peki bu motoru almayı düşünecek tüm Yamaha fanları alıp bittiğinde ne olacak? Geri kalanımız kesinlikle denenmiş ve test edilmiş GS’e karşı veya teknik olarak ustalaşmış Multistrada’ya karşı nasıl bir performans çizecek bunu merak edeceğiz.

    Benim gözüme ilk ilişen Super Tenere’nin motorunun ne kadar düz hissettirdiğiydi. Ve bu kötü birşey de değil. Tork eğrisi bir cerrahın elleri kadar sabit, ve güç aktarımı tahmin edilebilir ve ölçülmüş. Gazı çevirin ve motor adım adım kalkıyor, daha tecrübesiz sürücüler bunu cesaretlendiren ve korkutmayan bir faktör olarak göreceklerdir. İki motor mapping seçeneği var: Touring ve Sport. Virajlı yollarda, Sport modda yeterince ani gelen güç var, bu da canlı bir sürüş sağlıyor, ve kolay yol tutuşla birleşince Super Tenere baya eğlenceli hale gelebiliyor. Ama düzlüklerde durum farklı. Sakin sürün, 33.3 inch’le 34.3 inch arasında ayarlanabilen sele yüksekliğiye gerçek anlamda günlerce sürebilirsiniz, bu sürüş için güç aktarımı yeterli. Ama daha agresif olmasını isteyin, Super Tenere oyun bozanlık yapıyor.



    Özellikle uzun bir düzlükte, Fas çölünde, gazı sonuna kadar çevirip orada tuttum, midemdeki sabırsızlık hissine yenik düşüp. Böyle gazı sonuna kadar sıkma şansını her zaman bulamayabiliyorsunuz ve ben tadını çıkarmak istedim. Ama bu 1200cc çift silindirli bir motor. Biraz daha iyi bir dövüş çıkarmasını bekliyordum. Ve dağlarda, Super Tenere resmen havlu atıyor, incelen havanın da etkisiyle sarhoş olmuş gibi emirleri dinlememeye, yorgunluk belirtileri göstermeye başlıyor. Normal yüksekliklerde motosiklet daha tahmin edilebilir davranıyor, ve BMW GS’ten bariz daha az güce sahip olmasına rağmen tüm 7 testör de motosikletin performansından memnunlardı- bense bi performans egsozunun hayalini kuruyordum.


    Kokpitteki teknoloji opsiyonel extralar gibi sınırlıydı, bu da bana bir başka sürprizdi. ABS’yi kapatamıyorsunuz, ama traction kontrol(anti patinaj) kapatabiliyorsunuz. Bu hiç de mantıklı değildi. Super Tenere bir macera motoru, her tür zemin ve yeryüzü şekliyle başa çıkabilmek için dizayn edilmişti. 5 tanesi direk Afrika’da kullanılacaktı, peki bu kapatılamayan ABS orada nasıl çalışacak? Sorunsuzca, gibi görünüyor. Eminim daha tecrübeli off-road sürücüleri ABS’yi kapatmayı yeğleyecektir, bunda bi sorun görmüyorum. Bizimle sürüşe gelen Dakar yarışçısı Helder Rodrigues bile bu fren sistemi kontrolünü kapatmadan baya inanılmaz numaralar çekebildi. Ve geri kalan bir zavallı ölümlüler için bu teknoloji güzel çalıştı.

    Tabi ki derin çöl kumunda Super Tenere basitçe çok ağır kalıyor- 575 pound, ama GS de Sahra da zor durumda kalabilirdi. Ve an azından Super Tenere parlak ve pahalı Multistrada’ya göre daha çarpılabilir duruyor. Yamaha aynı zamanda birbirine bağlı bir fren sistemi de koymuş. Yani sadece ön freni sıksanız bile arka fren bir oranda devreye giriyor. Tamamiyle müdahaleci olmaktan uzak bir sistem, ön dalışı minimize edip motosikleti frenleme esnasında sabit tutuyor.


    Motor en canlılarından olmasa da, virajlara saldırmak aslında baya eğlenceli, sadece son anda sıkabildiğiniz kadar asıldığınız frenler sayesinde değil, ama aynı zamanda motosikletin zahmetsiz bir yol tutuşu da olduğu için. Yineleyelim, bu bir GS değil, BMW’ninki kadar virajlara sert dalabilen bir stili yok, ama Yamaha motosikletine kendine has bir karakter katmayı başarmış. Kafanızı ağırlığından alabilip gitmeye başladığınızda, düşük hız manevralarını inanılmaz bir kolaylıkla yapabiliyorsunuz. Gidonun sabitliği (kilitlemesi) yeterli, motosiklet sizin bir uzantınız gibi hissettiriyor, ayağınızı yere basma zorunda kalmadan istediğiniz yere yönlendirebiliyorsunuz. Bu off-road maceraları için çok iyi bir özellik, solucan hızında manevralar yaparken, kayaların üstünden giderken ve en iyi güzergahı seçerken çok işe yarıyor, ve prüzsüz bir gaz tepkisiyle uyum içinde işliyor.


    GS’in traktör hissinden ziyade Tenere’nin daha yumuşak bir yaklaşımı var, bu bazı sürücülerin daha hoşuna gidecektir. Yüksek hızlarda Super Tenere sabit ve güvende hissettiriyor. Korumalara gelince, OK ama çok da iyi değil. Standart ön cam yeterli bir işlev görüyor, ve 155km’ye kadar fazla bir kafa rahatsızlığına yol açmıyor. Cam ayarlanabilir, ama bu iki dakikada yapılabilen birşey değil. GS’te birkaç düğmeyi çevirince cam ayarlanıveriyor. Super Tenere’de bu kadar karmaşık olması hiç yakışmamış. Yol bilgisayarını veya traction control’ü kapatmak çok kolayken motorun önüne eğilip de cam ayarı yapmak zorunda kalmak alakasız bir şekilde komik olmuş. Fazla detaycıymışım gibi görünebilir, ama bu gibi şeyler hayatı kolaylaştırır. Bagajlara bakın mesela. Normal boyuttalar, ve kendine has görünüşleri var OK, ama kilitleme mekanizması çok kötü. Sert ve garip olmakla kalmıyor, kutular arka taraflarından motosikletin ateşleme anahtarlarıyla açılıyorlar. Yolda durup suyu çıkarmak için motoru kapatıp, inip arka taraftan açmanız gerekiyor. Artçınız varsa, onun ihtiyacı için ayrı bir duruş yapmanız gerekecek. Bu uzun yolculuklarda gerçekten sinir bozan birşey, her zaman yolun durmaya müsait bir kısmını bulamayabiliyorsunuz.


    Pozitif yönlere geri dönelim. Traction control’ün 3 farklı ayarı var. Genel kullanım, kaymaları engellemeye yetecek kadar müdahale ediyor. İkinci ayar yol biraz tozlu veya çamurluysa, üçüncü ayar ise heavy duty kum ve benzeri yol koşulu için. Bütün ayarlar tam olması gerektiği gibi çalışıyor. Ama güç aktarımı en keskin Sport mod açıldığında, ve traction control kapatıldığında hissediliyor. Aslında traction control’ün kapanması güç aktarımını etkilememeliydi ama ben bir sürüş daha ve akabinde dyno’ya çıkartıp emin olmak istiyorum.

    Fes’e bir gece sürüşü esnasında motosikletin farları bariz bir şekilde güç kaybetti, aynı şekilde opsiyonel olan sis farları da. 6.1 galonluk tank 200 milin üzerinde bir yol çıkartabileceğini kanıtladı. Süspansiyon elektronik olarak ayarlanmasa da, tüm yol boyunca standart ayarında bıraktım, çünkü 6 gün boyunca sonunda kadar zorlayıp test edebileceğim bir durum olmadı, ve gayet iyi bir performans çıkardılar. Arka yay pre-load’unu manuel olarak ayarlayabiliyorsunuz. Şaft çok pürüzsüz ve temiz bir güç aktarımı sunuyor, başarılı.
    Netice itibariyle, Super Tenere “yeterli” bir her işi yapar motosiklet. Eğlenceli, rahat ve sürüşü kolay.


    Ama Ingiltere’de en büyük dezavantaj performansı değil fiyatı. BMW GS’le karşılaştırdığınızda da daha iyi değil, daha az opsiyonları var, daha çok standart donanıma sahip, ama BMW’den daha pahalı. Bir Super Tenere fiyatına bir GS alabilirdiniz üstelik içinde şu özellikleri barındıran Dynamic paketli: Lastik basınç kontrolü, ABS, ASC(traction). Bunun üzerinde Premium paketi eklerdiniz, bu da krom bir egsoz, ısıtmalı elcik, yol bilgisayarı, LED’li ekran, şekilli bir tank demek. Ve bunun üstüne arkadaşınızla bir gece eğlence paranız da cebinizde kalırdı. Ölümüne Yamaha fanları için, belki bunun bir önemi , geri kalan herkes içinse... emin değilim.

    Kaynak: 2010 Yamaha Super Tenere First Ride - Yamaha Dirt Bike Motorcycle Review - Motorcycle USA

    Tabi bu testte tamamen subjektif sürüş izlenimleri yazılmış, teknik detaya çok inilmemiş. 2010 Super Tenere'lerdeki en büyük yenilik 270 dereceli krankla birlikte düzensiz ateşlemeye sahip yeni motor. Bu, lastiğin yola daha iyi tutunmasını sağlıyor, özellkle de off-road koşullarda. Daha stabil bir viraj alış sağlıyor, ve viraj çıkışlarında gaza yüklenildiğinde lastiklerin yola daha iyi tutunmasını sağlıyor.

  2. #2
    Enduroist Üye OSMAN_YAZICI - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    osman yazıcı
    Üyelik tarihi
    12-02-2015
    Bulunduğu yer
    İSTANBUL . . . . . . . . . . . . . . GÜNGÖREN.
    Mesajlar
    36
    Motosiklet
    1200 SÜPER TENERE
    Marka
    Yamaha

    Standart

    Yamaha XT 1200Z Super Tenere



    12
    tn_super tenere (14)

    Birkaç yıl önceki fuarda gördüm kendisini ilk defa. Yamaha standında özel yeri vardı her motora nasip olmayan. Etkileyici görünüyordu alüminyum yan çantaları ile ve yanındaki taş kaya dekoru ile. Çok bir Enduro havası veriyordu bizlere. İlk bakıldığında bile “ güçlüyüm kardeşim ben, ona göre haa!” diyordu sanki. Ya da bana öyle geldi. Tasarımını kenara koyarsak, GS 1200 lerin tahtına fena halde göz dikmiş bir hali vardı Super Tenére 1200 ün. Ama bir sıkıntısı vardı ve o da aşırı olan fiyatı idi. 45.000 TL. lere varıyordu ve o paraya nerdeyse iki adet Honva XL100V Varadero alabiliyordunuz. Hakikaten o dar fark varmıydı acaba? Şimdi fiyatı çok daha makul olan 37.000 TL. lere çekildi. Allah razı olsun.

    Bu ay, standart bir Şile- Ağva yolu ve şehir içi testi yazısı okuyacaksınız Super Tenére 1200 First Edition için. Diğer tüm testlerimde olduğu gibi. Ama dahası var ;
    Yarın sabah yola çıkıyorum. 14 Ekim Cuma 2011. Hava raporlarının söylemesine göre, Antalya’ya kadar olan 728km. lik yolun tamamı deli gibi yağmurlu olacak. Oradan ise, 10 gün boyunca, tüm güney ve batı kıyılarımızı dolaşarak tekrar İstanbul’a geleceğim. Yaklaşık 2.500 km. lik bir uzuuun sürüş testi yapacağım Süppper Tenere ile. Yazısını da sonraki aylarda okuyabileceksiniz. Yolculukta yanımda her zamanki dostum Serhat Küçükler de olacak ve resimleri ile gezimize renk katacak. Kaş civarında Suriye-Lübnan –Ürdün seyahatimde yanımda olan ve dergi için eskiden test resimlerini çeken sevgili dostum Bora Ömeroğulları da bize katılacak. Yol üzerinde bir çok motorcu dostumla ve öğrencimle de buluşacağım. Sanırım-umarım eğlenceli bir tur olacak. Detaylar geliyor… bizi takip edin efendim J

    Gelelim Super Tenére 1200 testimize.

    İlk intibam, bu motorun çok büyük olması idi. Hakikaten de iri bir şey namussuz. İri ile hantal kelimelerinin birbiri ile hiç alakası olmamasını motora binince fark ettim. Yan ayağı üzerinde bir YBR125 kadar kolay çevrilebilen, motor çalışıp debriyajı bıraktığınız andan itibaren oyuncak kadar kolay kullanılabilen, size hiç ama hiçbir şekilde ağırlığı hissettirmeyen bu motora hantal demek çok yanlış olur.
    Bence pek yakışıklı değil. Bir kısmı Varadero ya benziyor, şaft kısmı GS lere benziyor, arkası Fazer 800 e benziyor, aynalar ( ayna kısımları farklı elbette) YBR 125 e benziyor ve bana karma bir motor havası veriyor.
    Ama, kocaman benzin deposu, iki yandaki çok şık petekli devasa hava girişleri, uzaktan çok net ve hatta biraz kızgın görünen ön farları, inanılmaz şık bir şekilde tasarlanmış, kaymayı engelleyen ve çok rahat olan selesi, haşmetli duran egzost borusu ve korumaları ile Super Tenére 1200 çok etkileyici bir motor.Dahası var. Son derce sağlam görüntüsü verilmiş, sanki kurşun işlemeyecekmiş gibi duran çok şık gösterge paneline ne demeli. Sinyal okları iki yana dikine dar şekilde yerleştirilmiş. Çok akıllıca ve göze iyi çarpıyor. Rahat okunan analog devir saati ve hemen sağında, içerisinde bir sürü bilgi barındıran dijital bilgi kadranı, geçmiş ile geleceğin harika uyumunu yansıtıyorlar sanki. Güzel bir harmoni oluşturmuşlar. İçinde neler mi var bu çoklu bilgi panelinde? Buyurun efendim :
    Dış hava sıcaklığı, motor sıcaklığı, anlık yakıt tüketimi, genel yakıt tüketimi, iki adet tripmetre, TCS (çekiş kontrol sistemi) nin üç ! kademeli ayar göstergesi, T ve S (Touring – Sport) şekilde motorun gücünü iki kademeli değiştirebileceğinizi takip edeceğiniz gösterge ve diğer standart ışıklar vs. var içinde. Çok bilgi var yani. Sevdim.
    Makine o kadar güçlü ve gücünü o kadar net bir şekilde yola aktarabiliyor ki inanılmaz. TCS olmasa, arkasını düz tutmak nerede ise imkansız. TCS OFF ise, işiniz var demektir. TCS 1 ise arkanın patinajına azıcık da olsa izin veriyor. TCS 2 ise arka kaydırmaya biraz daha izin veriyor, canınız yaramazlık yapmak istediğinde. J

    T- Touring modu uzun otoban sürüşlerinde, makinanın 110 Hp. lik deli gücünü bir nebze de olsa! Sakinleştiriyor. Ama yine de dikkatli olun. 205 ile giderken gazı azıcık açtığınızda, Arnold Schwarzeneger in o kocaman güçlü bacağı, sırtınıza bir tekme atmışcasına ivmeleniyor deli motor. Bilmem anlatabildim mi gücünü sizlere.S- Sport modundan bahsetmek bile istemiyorum, varın gerisini siz düşünün. Bu kadar çabuk, seri, güçlü hızlanabilen bir Endur-Touring motor kullanmamıştım. Varadero, GS1200, DL1000, Capanord artık karşılarında uğraşmaları gereken çok ciddi bir rakip bulmuşlar. İzlemesi eğlenceli olacak.

    Elcik korumalar, iki kademeli ayarlanabilen ön cam, yağmur geçirmeyen çakmak çıkışı, far koruma, kocaman desenli fren diskleri, upside down ( ters) amortisörleri, çoklu ledli arka stop ve park lambası ise standart.
    İnanılmaz viraj alma becerisini daha sonraki yazımda anlatacağım. Ama şu kadarını söyleyebilirim;
    Spor makine kullanan arkadaşlar, aynalarında devasa bir Super Tenére 1200 görürlerse hiç düşünmeden yol verebilirler. Enduro görünümüne çok kapılmayın derim. İyi bir sürücünün elindeki Super Tenére 1200, diğer hızlı motorlu sürücülere çok sıkıntılı anlar yaşatacağa benziyor.

    Hadi sizi bırakıyorum artık. Daha eşya toparlamam gerek. Sabah yolculuk var malum. Yan çanta kullanmayı sevmeyen bendeniz, arka çanta da almadan sadece bir sosis çanta ve depo üstü çanta ile yola çıkacağım. Yararlarını diğer yazıda okuyacaksınız.

    Kış geliyor, lastiklerinizi değiştirin, yağmurluklarınızı çıkartın, parmak sileceğinizi takın ( Hasanpaşa Motoplus’dan temin edebilirsiniz) ve çıkın yollara…

    Unutmayın, kışın kötü hava diye bir şey . Kötü sürücü ve kötü ekipman vardır.

    Yollarda görüşmek üzere..
    Rahmi Barutçu. ALINTI

  3. OSMAN_YAZICI güzel mesajın için 2 üye sana teşekkür etti :

    Arif Oral Unal (28-02-2015),Yasin Erol (07-03-2015)

 

 

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •