ORTA ASYA ve ÇİN TURU 2012
Yol Arkadaşım LÜTFÜ UZSOYLU 'nun tur öncesinde BURSA ENDURO sitesine açmış olduğu topikten alıntıdır.
Hedefler hep küçük olmalıdır aslında hayatta.. Büyük hedefler büyük hayal kırıklıklarını sürükler peşi sıra..
Hiç büyük hayaller kurmamıştım bende, ta ki motosiklet denilen şeytan icadına binene kadar. Aslında ilk aldığımda onun ile ilgili hiçbir hayalim de yoktu. Sadece yazları Kurşunlu – Bursa arası kolay ulaşım için bir araçtı benim için. Daha bir iki ay geçmemişti ki şeytan dürttü ve cc büyütüldü. Daha üç dört aylık tecrübem ile çıktığım ilk uzun yolumda, Karadeniz, Ardahan , Kars .. Derken daha önce hiçbir yere hissetmediğim kadar ait hissettim kendimi motosiklet selesine. Bu durumun aynısını Murat Erdinç’te yaşadı. İşten eve, evden işe gitmek için alınan scoter çok kısa bir sürede evrim geçirip 1200 GS’e dönüşmüştü.
Daha ertesi sene önce Gap, ardından BMW festivali ile Paris’e kadar uzanan yolculuğumuz..
Sonrasında sezon başı Yunan Adaları ve ana karası; derken sezon sonu Sicilya’da Etna yanardağı’nın kraterinde buldum kendimi. Pario Puzo’nun izinden gidip Don Corleone’nin doğduğu Corleone kasabasını gezdik.
Hayaller büyüdü ve Afrika’da Sahra Çölünde sürüş yapıp botları okyanus suyu ile yıkayalım dedik ve başardık. Araya İber Yarımadası’nın tüm sahil şeridini de kattık.
Arap yarımadası geldi bir muhabbette ortaya ve hadi orayı da görelim dedik ve onu da becerdik. Araya Wadi Rum’u ve Petra’yı da soktuk. Akabe Körfezinde denize girip, Lut’un tuzlu sularında serinledik.
Hanımları da katalım dedik işin içine ve Alplerde gezip Adriyatik’te denize girip, Yunan’da uzo içtik.
Bu arada defalarca Yunan’a “ Caciki, pilaki, uzo” seferleri düzenledik. Türkiye’de dip bucak köşe kapmaca oynadık.
Hedef büyüdü, Nordkapp ‘ta rakı içmeliyiz dedik ve onu da becerdik.. Arada Baltık denizini de tavaf etmeyi sıkıştırıp, Preikestolen’de rakı içtik.
“Daha ötesi yok bu işin, sağ salimken bırakayım şu motorculuğu” deyip satmıştım motorumu ama olmadı. Daha 3 – 4 sene öncesinden beri Murat’ın kaşıyıp durduğu Asya turu zaten büyümüş olan kurtlarımı harekete geçirmiş ve ”bunu da yapalım sonra emekliliği bir daha düşünürüz” dedirtti.
Hayal gücümüzü tetikleyen hep bir şeyler oldu etrafımızda; bu bazen Nuri’nin ofisinde asılı olan harita, bazen bir belgesel bazen de bir dost muhabbeti. Ama bu hayallerin sonu hep yollarda bitti. Bu hayallerin peşinde bazen motordan düştük, yorulduk, hastalandık, motorumuz bozuldu, tekerimiz patladı, zaman zaman motor kullanmaktan bıktık; ama şimdiki hayal en zorlusu, en uzunu, en yorucusu, en offroad’u , en çok bilinmeyeni olanı ve beklide en güzeli.. Bakalım, kısmetse göreceğiz. Yaklaşık 45 günde toplam dokuz ülke (İran, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan, Tacikistan, Çin, Rusya, Gürcistan) ve 16 – 17 bin Km. Biz bu gezimize “STAN TO STAN” adını verdik. Bu ne demek mi? Stan Persçe’de “Yurt, Diyar” anlamına geliyor. Kısmetse 15 Ağustos teker döner.. Hazırlıklar yavaş yavaş sona geliyor. Yol bizi bekler, bizi ister, biz yolu özleriz. Biz kimiyiz; Murat Erdinç, Hasan Doğru ve ben Lütfü Uzsoylu. İki kişi olarak başlayan planlamalarımıza sonradan Hasan Doğru’nun da katılımı ile Nordkapp triosunu tamamlamış olduk.
Bu gezilerin hiç birinde yalnız değildim ve yalnız beceremezdim, yanımda hep birileri vardı. İster yol dostu deyin, ister yoldaş; şimdiye kadar yol yaptığım tüm arkadaşlarıma ve özellikle uzun yolun tadını almama sebep olan Nuri İzinter ile bıkmadan usanmadan en ince detayına kadar rota çalışmaları yapan Murat Erdinç’e, Nordkapp gezimizde kibrit kutusu kadar Chili biberimizi binbir zahmetle taşıyıp, her fırsatta kafamıza kakanHasan Doğru’ya çok çok teşekkürler.. Bu arada Sicilya turumuzda Murat ve bana eşlik eden Tekin’imizi de rahmet ve özlem ile anmadan geçemeyeceğim. Hepiniz iyiki varsınız, iyiki sizleri tanımışım.
Teşekkürler motosiklet, sen nelere kadirmişsin.
DİP NOT: Turumuz 2012 senesinde gerçekleşmiştir. Maalesef detaylı rapor yazacak bir katılımcı bulunamamıştır
Alıntı ile Cevapla
