Bir ada hikayesi...
Her fırsatta gitmekten hiç bıkmadığım, her gittiğimde bambaşka hislerle geri döndüğüm Bozcaadanın güzelliklerini içeren ufak bir rapor yazmanın artık vakti gelmişti...
Ramazan Bayramı hem mevsim hem de süre olarak güzel olanaklar sağlayınca kaçınılmaz oldu bu sefer...
Her ne kadar rotamız Tekirdağ-Bozcaada arası olsa da fotoğrafların büyük çoğunluğu sadece Bozcaadayı anlatıyor...
Artık başlayalım derim
Görülecek ve görüntülenecek fazla detay olmadığından hızlı bir şekilde geçtiğimiz Tekirdağ-Şarköy-Çanakkale yolunun ardından, feribottan iner inmez ilk durak her zaman olduğu gibi tabi ki Cabalı Meyhane oldu...Ada keyfine kalamar ile başlamadan olmazdı...
Cabalıdan kareler...
1150 ADV nin üzerindeki çirkin bir adamı da olsa olsa bu karşılardı zaten
Cabalı fonlu Yoldaş fotoğrafı
Özlenmeyecek gibi mi?
Ertesi akşam kara tahtada isimlerimiz yer bulacak...
Sıcak havada, gün sonu rota hedefine ulaştıktan sonra motor montundan kurtulduktan sonra yapmayı en çok sevdiğim şey...