Yine Ankara yine tepeler 30.01.2010

Yine Ankara, yine tepelerdeyim. Bu kez yalnız değilim yanımda Umut KARKIN da var. Umut bizim eve kadar geldi ve rotamızı belirledik Haymana ilçesine gideceğiz. Hava sıcaklığını hiç sormayın. Benim bu konuda söyleyecek sözüm yok. Çünkü geçen hafta atan sigortamı uyugn değerde takınca sorun yaşamadım :D Ama Umut’un söyleyecek birkaç cümlesi olabilir tabi :D

İncek yolu üzerinde Taşpınar köyü çıkışından tepelerin görüntüsü.

http://img195.imageshack.us/img195/8444/dsc00817wj.jpg

Bu yol bizi birazdan Gölbaşı Patalya Otelin önüne çıkaracak.

http://img34.imageshack.us/img34/1654/dsc00816ql.jpg

Bozkır ve tepeler.

http://img686.imageshack.us/img686/4910/dsc00822d.jpg

Yine tepeler.

http://img121.imageshack.us/img121/3829/dsc00823v.jpg

Ve yine tepeler.

http://img251.imageshack.us/img251/5372/dsc00824y.jpg

Neden bir tek ağaç yok ki? Acaba ağaç vardı da insanlar kese kese bitirdiler mi?

http://img121.imageshack.us/img121/8717/dsc00825j.jpg

http://img121.imageshack.us/img121/4291/dsc00826u.jpg

Umut ve Transalp’i. Bu motorun ismi hep komik gelmiştir bana nedense :D Neyse ki Umut’un adı Alp değil :D

http://img685.imageshack.us/img685/6862/dsc00815i.jpg

Bu da ben ve F650GS’im. Muhteşem bir makine. Harikulade. Ultra süper bir şey :D Benim motosikletim olduğu için söylemiyorum. Gerçekler böyle yani :D

http://img195.imageshack.us/img195/866/dsc00827j.jpg



Haymana’ya kadar durmadık. Zaten kaç kilometre ki? Deli bir yan rüzgar eşliğinde sürüyorduk.

Haymana girişinde Umut “fotoğraf çekelim mi?” diye sordu ama ben midemden gelen sesler nedeniyle bu teklife sıcak bakmadım. Bir an önce yemek yiyebileceğimiz bir yer bulmamız gerektiğini söyledim. Sonuç aşağıda.

http://img208.imageshack.us/img208/3...ofdsc00831.jpg

Hayme Ana Kebapçısına girdiğimizde üşüdüğümü fark ettim. Umut’la konuşurken nedenini bulduk. Motosikletteyken ısınıyordum. İnince ısıtıcımın çalışması da durdu tabi ve ben giysilerimin soğuğunu vücudumda hissetmeye başladım.

http://img27.imageshack.us/img27/689...ofdsc00832.jpg

Karnımızı doyurduktan sonra Ankara’ya Polatlı ilçesi üzerinden gidelim dedik. Kebapçıdaki garson “40km abi, otoban gibi yol var” deyince “Bakalım şu otoban gibi yola” dedik. Otoban(!) gibi yola girdiğimizde mıcırla karşılaştık. “Polatlı’ya kadar böyleyse yandık” diye düşünürken birkaç km sonra yol normale döndü. Güzelleşti demiyorum dikkatinizi çekerim. Yolda Umut’la motosikletleri değiştik.

İkimiz için de deneyim oldu :D F650GS ultra süpermiş :D Bu arada Ben Umut’un motosikletini sürerken üşüdüm. Çünkü ısıtıcımı çalıştıracak 12V çıkışı yoktu :(

Biraz yol aldıktan sonra Umut durdu. Ne oldu diye ben de durdum tabi. Meğer sigarası gelmiş :)

Umut sigarasını çıkardı.

http://img694.imageshack.us/img694/4923/dsc00833l.jpg

http://img534.imageshack.us/img534/4631/dsc00834.jpg

http://img22.imageshack.us/img22/309/dsc00835dh.jpg

http://img69.imageshack.us/img69/9205/dsc00836k.jpg

Ben bu pozu çekene kadar Umut rüzgar yüzünden sigarasını yakamamıştı. Bir deli soğuk rüzgar vardı ki kulaklarım dondu. Kaskımı çıkardığıma pişman oldum. Kaskı taktım hemen kafama.

http://img34.imageshack.us/img34/6399/dsc00837uz.jpg

Polatlı ileride görünüyor. Belki de görünmüyor :)

http://img137.imageshack.us/img137/1029/dsc00839g.jpg

Umut’un sigara molası bitmeden şu aynalarımın da fotoğrafını çekeyim dedim. Çekerken birisi arkadan el sallıyordu. Herhalde, kamera görünce el sallayanlar var ya onlardan biridir diye düşündüm. Aynada görünen kişiyi tanımıyorum :D

http://img64.imageshack.us/img64/4333/dsc00842a.jpg

Herkes kendi motoruna bindi ve keyif yine başladı :) Ankara’ya kadar durmadık. Malum hava kararmadan yerler buz tutmadan şehre ulaşmak gerek. Doğruca Kirpi’ye (http://tr-tr.facebook.com/KirpiBar) gittik. Baktık ki Şenol ve Arda’da orada sohbet ediyorlar. Biz de katıldık. Sonra evli evine, köylü köyüne…

Fotoğrafların hepsi yine benim meşhur cep telefonum olan SonyEricsson P990i ile çekildi ;) (Ondan bahsetmezsem üzülür belki diye düşündüm)

Bir panoramik görüntü de bugünden. Bu kez fotoğraf birleştirme hataları çok belirgin. Elektrik tellerinin olmadığı yerleri çekmeliymişim.
http://img697.imageshack.us/img697/5731/panoramik01.jpg

Iste bu tip basliklari okuyunca buralarda olmak zor geliyor bana. Mesut cikart keyfini isiticilarinin. Valla cok acaip bir sey oluyor. Ben de 10 Ocak da Istanbuldan Marmara Ereglisine giderken getirdigim isiticili iclik montu giydim ama hava sicak herhalde deyip takmamistim motora. Sonra, giderken TEM uzerinde usudum biraz. Haydi bakalim nasil calisiyormus bu deyip, taktim cakmak girisine. 1-Vinnnnn, 2-Vinnnnnnn, 3- IIInnnnnnnn deyip 3. vitese geldigimde yavasladim. Cektim kenara, ve ayarini dusurdum. Hani dedim tam gaz ayarliyayim bakayim ne kadar isitiyor diye, ve yaniyordum az kalsin. Dusuk ayara getirince oooh! Gel keyfim gel.

Ama ben motordan indigimde o kadar soguk hissetmedim. Belki ceket olmasindan dolayi olabilir. Sen bu konuda bir calisma yapsana. Benim ceketin kollari ve ykasinda da isitici var, onu arkasi zaten isiticili. Boylece gidon isiticilari ve sele isiticiyi da acinca, sicacik gidiyorsun.

:) Sağol Hakkı abi.
Senin ısıtıcılı montun ısısını düşürmek için motoru durdurman mı gerekiyor? Ben mi yanlış anladım?
Zaten benimkinde de son kademede çalıştırmamak gerek diye düşünüyorum. Çünkü terlemeye başlarsak yandık demektir. Kaldı ki son kademede terlemeye başlamadan sıcaktan rahatsız olunur. Bence burada amaç zaten konforu arttırmak olmalı. Üşümeyecek bir ısıya ayarlandığında "deymeyin keyfime" moduna geçiş sağlanmış demektir ;)
Ceketin kolları ve yakası için de artık seneye bir çalışma yaparım. Çünkü mevcut ısıtıcılara entegre etmek gerek. Prototipi çıkarmak uzun ve zahmetli oluyor. İşim sadece bu olsa sorun değil de, bu iş ek iş olduğu için buna fazla zaman ayıramıyorum.

Ya simdi bunun, bacaga ya da kola takilan valkrolu bir kemeri var. isi kontrolunu de ona takiyorsun. Ama ben ilk denemede ceketin icinde bu icligin kendi cebine koyunca tabii durup, montu acmam gerekti. Yoksa durmak mecburi degil, dogru kullanrisak eger.

Mesut yapmış yapacağını..
Bizede alkışlamak düşer.
Ellerin dert görmesin..
Nasılsa geleceğiz otaraflara..
Yediğin içtiğinde gözümüz yok ama can çekiyor işte..:alkis::dans::enduroist:

Alıntı:

---

Hakki Nickli Üyeden Alıntı

Ya simdi bunun, bacaga ya da kola takilan valkrolu bir kemeri var. isi kontrolunu de ona takiyorsun. Ama ben ilk denemede ceketin icinde bu icligin kendi cebine koyunca tabii durup, montu acmam gerekti. Yoksa durmak mecburi degil, dogru kullanrisak eger.

---

Şimdi tamam konu anlaşılmıştır Hakkı abi.

Alıntı:

---

gürbüz Nickli Üyeden Alıntı

Mesut yapmış yapacağını..
Bizede alkışlamak düşer.
Ellerin dert görmesin..
Nasılsa geleceğiz otaraflara..
Yediğin içtiğinde gözümüz yok ama can çekiyor işte..:alkis::dans::enduroist:

---

Teşekkür edeirm Gürbüz ;) Umarım gelmeden haberim, geldiğinizde de uygun boş zamanım olur. Olmazsa da yaparız bir şeyler ;)

Mert abi çok güzel kareler. Ankara'da o derecelerde motosiklete binmek herkesin harcı değil. Helal olsun diyorum ( daha çok umut'a :) )

Alıntı:

---

giotine Nickli Üyeden Alıntı

Mert abi çok güzel kareler. Ankara'da o derecelerde motosiklete binmek herkesin harcı değil. Helal olsun diyorum ( daha çok umut'a :) )

---

Teşekkür ederim Turgut ;)

Alıntı:

---

Mesut_KORKMAZ Nickli Üyeden Alıntı

Teşekkür ederim Tuğrul ;)

---

Tuğrul :) hehehee

Alıntı:

---

giotine Nickli Üyeden Alıntı

Tuğrul :) hehehee

---

Mert :) hehehee


Benim üstteki mesajımı (güya yanlış olduğu için) hangi Enduroist Moderatörü düzeltti bakayım? :) Turgut bana Mert derken iyi idi değil mi :)

Alıntı:

---

Mesut_KORKMAZ Nickli Üyeden Alıntı

Mert :) hehehee


Benim üstteki mesajımı (güya yanlış olduğu için) hangi Enduroist Moderatörü düzeltti bakayım? :) Turgut bana Mert derken iyi idi değil mi :)

---

Süpersin abi :)