Sürücüler dikkat! Levha yoksa ceza da yok!

Bir sürücüye Selimpaşa'da "yerleşim yeri hız sınırı" 50 km hız sınırını aşıp 74 km hız yaptığı gerekçesiyle 343 lira idari para cezası kesildi. Uyarı levhalarının davadan sonra konulduğunu tespit eden mahkeme "İdari makamlar hizmet sundukları insanları uyarma ve bilgilendirme görevini yerine getirmeden uygulama yapamaz" diyerek cezayı iptal etti. Karar emsal niteliği taşıyor.
HER yıl katlanan ve uygulamadaki çelişkiler nedeniyle mahkemelere taşınan trafik cezalarında mahkeme emsal bir karar verdi. Bölünmüş yol için yasal sınır olan 110 km altında 74 km hızla seyrederken trafik levhası veya başkaca bir uyarıda bulunulmadan 343 lira para cezası kesilen sürücü Ç.Y.'nin itirazını kabul eden mahkeme, hukuk dersi vererek cezayı iptal etti. Kararda, "Hukuk devletinde idare yeni uygulamaya geçirdiği kurallarla ilgili vatandaşı bilgilendirmekle yükümlüdür. Bu durum hukuk devleti olmanın bir gereğidir" denildi. Bölgede uyarı levhasının pek çok şikayet ve açılan davanın ardından konulduğu ortaya çıktı. Karar kesin nitelik taşıyor.

TRAFİK AMİRLİĞİ KAYBETTİ
Silivri'de görevli Ç.Y.'ye, 24 Nisan 2013 günü İstanbul yönünde seyrederken, bölünmüş yol niteliğindeki Selimpaşa'da "yerleşim yeri hız sınırı" 50 km hız sınırını aşıp 74 km hız yaptığı gerekçesiyle 343 lira idari para cezası kesildi. Ceza tutanağı sonradan tebliğ edilen Ç.Y., Silivri 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nde cezaya itiraz etti. Ç.Y. itirazında bölgenin 110 km azami hız sınırı bulunan bölünmüş yol olduğunu, "yerleşim yeri hız sınırı"nın 50 km olduğuna dair herhangi bir uyarı levhasıyla karşılaşmadığını, kesilen cezanın yasaya açıkça aykırı olduğunu öne sürüp Silivri Bölge Trafik Denetleme İstasyon Amirliği'nin kestiği idari para cezasının iptalini istedi.

SONRADAN LEVHA KONULMUŞ
Silivri Bölge Trafik Amirliği'nden gelen yanıtta, radarlı hız kontrolü yapılan bölgenin 50 km hız sınırı bulunan yerleşim yeri olduğu vurgulanıp itirazın reddi istendi. Mahkeme kararında, bölünmüş yollarda otomobil için azami hız limitinin 110 km olduğu hatırlatılıp şöyle denildi: "Vatandaşı bilgilendirici ilanların yapılmadığı bahse konu uyarı levhalarının 17.05.2013 günü yerleştirildiği, itiraza verilen cevap içeriğinden, daha önce de bu yollarla ilgili aynı limitlerin geçerli olduğu, bahse konu bölünmüş yolların uygulama yapılan yerlerin, yerleşim yeri yol kesimi olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır. Ancak bu kuralın daha önce uygulanmadığı ve uygulanmama neticesinde herkesçe bilinmesi mümkün olmayan yerleşim yeri yol kesimi gibi bir sınırlandırmadan habersiz kişilerce, tüm bölünmüş yollarda uygulanan hız limitlerinin bu yollarda da geçerli olduğunun kabul edildiği tartışmasızdır.

HUKUK DEVLETİNİN GEREĞİDİR
İdari makamlar hizmet sundukları insanları uyarma ve bilgilendirme görevini yerine getirmeden bu şekilde uygulama farklılıklarına gidemez. Hukuk devletinde idare yeni uygulamaya geçirdiği kurallarla ilgili vatandaşları bilgilendirmekle yükümlüdür. Hatta daha önce var olduğu ileri sürülen ancak idarenin bizzat kendisinin yanlış uyguladığı kurallarla ilgili de, bu yanlış uygulama sonucunda vatandaşının yaşam tarzında oluşturduğu alışılagelmişliklerin değiştirilmesinde de aynı yükümlülüğü vardır. Bu durum hukuk devleti olmanın bir gereğidir. İdari makamlar, kamu yararına olduğu kuşkusuz olan yerleşim yeri hız limiti belirleme ve buna dair denetim yapma yetkisini kullanmadan önce, gerek uyarı levhaları ile gerekse kitle iletişim araçları kullanarak bilgilendirme ve uyarma yükümlülüğünü yerine getirmelidir. Bu yükümlülük yerine getirilmeden yapılan işlemler hukuka aykırı olduğu için bahse konu hız kontrolünde başvuran hakkında yapılan işlemin iptali gerekir."
Kaynak: Hürriyet

Güzel bir haber ancak hakkının arkasına bu kadar düşen vatandaş asıl TEŞEKKÜRÜ hak ediyor. Herkes bunun için uğraşır mı bilemiyorum...

Levha sadece hız limit levhası sanırım, artık eskisi gibi radar kontrol levhasını kapsamıyor bu değil mi?

Alıntı:

---

Eser Kara Nickli Üyeden Alıntı

Levha sadece hız limit levhası sanırım, artık eskisi gibi radar kontrol levhasını kapsamıyor bu değil mi?

---

Kih kih....Ben de basligi okuyunca senin gibi heyecanlanmistim. Lakin olmadı. :) kapsamiyor göründüğü üzere. Ebelemeye devam edecekler. :D

Alıntı:

---

Eser Kara Nickli Üyeden Alıntı

Levha sadece hız limit levhası sanırım, artık eskisi gibi radar kontrol levhasını kapsamıyor bu değil mi?

---

"İdari makamlar hizmet sundukları insanları uyarma ve bilgilendirme görevini yerine getirmeden uygulama yapamaz" diyerek cezayı iptal etti. der.

Sanırım bu anlamda kapsaması gerekir....

Alıntı:

---

GürbüzOKATAN Nickli Üyeden Alıntı

"İdari makamlar hizmet sundukları insanları uyarma ve bilgilendirme görevini yerine getirmeden uygulama yapamaz" diyerek cezayı iptal etti. der.

Sanırım bu anlamda kapsaması gerekir....

---

İnşallah başkan, böyle okuyunca o anlam çıkıyor tabi ama uygularlar mı tereddütüm var.

Bugun, Emniyet Genel Mudurlugu aksini iddia eden bir aciklama yapmis twitterindan;

https://twitter.com/EmniyetGM

Tabelaya falan gerek yok dio adamlar.

aynen uyarı tabelası olmadan cezayı keseriz diyorlar.zaten anlamış degilim mahkeme yok der,devlet birimleri mahkemeyi takmam der.nasıl bir yargı-kanun -uygulayıcı düzeni gelde içinden çık.

Yorum hatası yapıyorsunuz Abiler. Standart kurallar dışında bir kısıtlama getirildi ise tabelaya ihtiyaç duyulur. Bu örnekte olduğu gibi, 110 km/s lik bölünmüş yol hız sınırını, 70 km/s ye çekerler ise tabela kullanmak zorundalar. Lakin 110 km/s sınırını kabul ederek, radar uygulaması yaparlar ise tabelaya ihtiyaçları yok. Bu zaten kanunla belirlenmiş hız sınırınıın ihlali olur.


Bu düzenlemeyi ilk getirdiklerinde, yani "radar tabelası olmadan uygulama yapılamaz" dediklerinde, çok şaşırmıştım. Açıklamaları da Avrupa Birliği insan hakları kurallarıydı. Aynı dönemde, mahkeme kararı olmadan araç arayamayacakları da kanunlaşmıştı. Şimdi radar işinden geri döndüler. Bence ortada hala bir karışıklık var. Ya ilk kısıtlama getirilirken yanlış yapıldı ya da şimdi bir alaturka düzene geri dönüş söz konusu.

Hukukcu arkadaşlarımız bu konuya eğilebilir mi acaba? İlk radar tabela zorunluluğu geldiğinde, ihlal edildiği düşünülen hak neydi? Şimdi ihlal edilmesinde neden bir sakınca görülmüyor?

Hoş, bana sorarsanız bu konuya tersten yaklaşıyoruz. Hiç hoşumuza gitmese de hız sınırlarına uymalıyız. Nasıl avrupa da uyuyorsak. Bir mücadele gösterecek isek, motosiklet hız sınırlarının, en azından büyük sınıflar için, araba seviyesne çıkartılması için mücadele etmeliyiz.

Yanlış anlamayın, ben de çok ceza yiyorum ve 90km/s ile motosiklet kullanmaktan nefret ediyorum ama artık etmemeliyiz.

Alıntı:

---

Ersan ÖZYURT Nickli Üyeden Alıntı

Yorum hatası yapıyorsunuz Abiler. Standart kurallar dışında bir kısıtlama getirildi ise tabelaya ihtiyaç duyulur. Bu örnekte olduğu gibi, 110 km/s lik bölünmüş yol hız sınırını, 70 km/s ye çekerler ise tabela kullanmak zorundalar. Lakin 110 km/s sınırını kabul ederek, radar uygulaması yaparlar ise tabelaya ihtiyaçları yok. Bu zaten kanunla belirlenmiş hız sınırınıın ihlali olur.


Bu düzenlemeyi ilk getirdiklerinde, yani "radar tabelası olmadan uygulama yapılamaz" dediklerinde, çok şaşırmıştım. Açıklamaları da Avrupa Birliği insan hakları kurallarıydı. Aynı dönemde, mahkeme kararı olmadan araç arayamayacakları da kanunlaşmıştı. Şimdi radar işinden geri döndüler. Bence ortada hala bir karışıklık var. Ya ilk kısıtlama getirilirken yanlış yapıldı ya da şimdi bir alaturka düzene geri dönüş söz konusu.

Hukukcu arkadaşlarımız bu konuya eğilebilir mi acaba? İlk radar tabela zorunluluğu geldiğinde, ihlal edildiği düşünülen hak neydi? Şimdi ihlal edilmesinde neden bir sakınca görülmüyor?

Hoş, bana sorarsanız bu konuya tersten yaklaşıyoruz. Hiç hoşumuza gitmese de hız sınırlarına uymalıyız. Nasıl avrupa da uyuyorsak. Bir mücadele gösterecek isek, motosiklet hız sınırlarının, en azından büyük sınıflar için, araba seviyesne çıkartılması için mücadele etmeliyiz.

Yanlış anlamayın, ben de çok ceza yiyorum ve 90km/s ile motosiklet kullanmaktan nefret ediyorum ama artık etmemeliyiz.

---

Ersan sorun bakış açısında. Burak yukarıda Emniyetin twitterda paylaştığı açıklamasını yazdıktan sonra, gittim ne yazmışlar diye okudum. Onlara da oradan tweet attım ama neye yarar? Hiç bir şeye. Biz motosiklette nereye bakarsak oraya gideriz, her işte aslında bu böyle. Emniyet diyor ki;
"Hürriyet gazetesinin “Levha Yoksa Ceza Da Yok” haberinde, radar uyarı levhası olmadan ceza yazılamayacağı şeklindeki ifade yanlıştır. Radar kontrolü için radar uyarı levhası bulundurulması zorunluluğu yoktur. Bu kontroller, yılda binlerce vatandaşımızı kaybettiğimiz trafik kazalarının önlenmesi içindir. Trafik kuralları gibi hassas bir konuda vatandaşımızın yanlış anlamasına yol açabilecek haberler daha dikkatli yapılmalıdır."

Sen gerçekten binlerce vatandaşının hayatını kaybettiği trafik kazalarını önlemek istiyorsan gidip vatandaşına tuzak kurmazsın. Zihniyet yani bakış yönü tuzağa düşürmekse, vatandaşında tuzağa düşer ve senin radarının olduğu yada olmadığı yerlerde kaza yapar ölür. ART ne öğretti bize, tehlikeleri daha yaşamadan önüne geçmeyi, bakmayı, görmeyi. Türk şoförleri bu tehlikeyi ön göremiyorsa, bu tehlikeyi onlara göstermelisin. Göstermelisin ki ona göre konumunu ve hızını ayarlasın. Trafik polislerinin en önemli görevi kazaları önlemektir. Avrupa'da özellikle Almanya'da ve İngiltere'de bu iş şöyle yapılıyor. Devlet en çok kaza yapılan noktaları belirliyor (bunlara black spot diyorlar) ve o noktalara radarları yerleştiriyor. Bu noktalara gelmeden önce vatandaşını bilgilendiriyor hem de öyle az buz bir bilgilendirme değil, ışıklı levhalarla falan. İspanya'da hele otobanın üstüne, komple kaplayacak kadar ışıklı levha koyuyorlar. Bunu gören vatandaş aaa radar var, hızımı düşüreyim diyor ve güvenli bir şekilde konum, hız ayarlayıp ceza yemeden ve sağlıklı bir şekilde kara noktadan geçiyor. Eğer Emniyet yukarıda belirttiği gibi vatandaşının can güvenliğini korumak konusunda samimiyse, bunu yapar. Gidip hinlik yapıp vatandaşını hele de hiç kaza olmayacak, en anlamsız yerlerde tuzağa düşürmez. Zihniyet farklı, Avrupa'lı samimi biz çakal..

Bunlara ek olarak hükümet de gerçekten bu konuda samimiyse, öncelikle trafik ceza gelirlerini bütçeden çıkartır. Düşünebiliyor musunuz hükümet, emniyet'e trafik ceza gelir hedefi koyuyor! Trafik cezası gelirlerini bütçeden kaldırdıktan sonra, bu gelirleri kara noktaların önlenmesi ve gerekli bilgilendirmenin vatandaşa yapılması konusuna ayırır. Bunları yaptın diyelim hükümetin görevi bitti mi? Bitmedi.. Adam gibi yol yapacaksın, o yol nizami, düzgün ve vatandaşını anlamsız tehlikelere atmayan bir yol olacak. Ancak ondan sonra bu konuda samimi olduklarına inanırım, şu an hiç ama hiç samimi değiller.

Alıntı:

---

Eser Kara Nickli Üyeden Alıntı

Ersan sorun bakış açısında. Burak yukarıda Emniyetin twitterda paylaştığı açıklamasını yazdıktan sonra, gittim ne yazmışlar diye okudum. Onlara da oradan tweet attım ama neye yarar? Hiç bir şeye. Biz motosiklette nereye bakarsak oraya gideriz, her işte aslında bu böyle. Emniyet diyor ki;
"Hürriyet gazetesinin “Levha Yoksa Ceza Da Yok” haberinde, radar uyarı levhası olmadan ceza yazılamayacağı şeklindeki ifade yanlıştır. Radar kontrolü için radar uyarı levhası bulundurulması zorunluluğu yoktur. Bu kontroller, yılda binlerce vatandaşımızı kaybettiğimiz trafik kazalarının önlenmesi içindir. Trafik kuralları gibi hassas bir konuda vatandaşımızın yanlış anlamasına yol açabilecek haberler daha dikkatli yapılmalıdır."

Sen gerçekten binlerce vatandaşının hayatını kaybettiği trafik kazalarını önlemek istiyorsan gidip vatandaşına tuzak kurmazsın. Zihniyet yani bakış yönü tuzağa düşürmekse, vatandaşında tuzağa düşer ve senin radarının olduğu yada olmadığı yerlerde kaza yapar ölür. ART ne öğretti bize, tehlikeleri daha yaşamadan önüne geçmeyi, bakmayı, görmeyi. Türk şoförleri bu tehlikeyi ön göremiyorsa, bu tehlikeyi onlara göstermelisin. Göstermelisin ki ona göre konumunu ve hızını ayarlasın. Trafik polislerinin en önemli görevi kazaları önlemektir. Avrupa'da özellikle Almanya'da ve İngiltere'de bu iş şöyle yapılıyor. Devlet en çok kaza yapılan noktaları belirliyor (bunlara black spot diyorlar) ve o noktalara radarları yerleştiriyor. Bu noktalara gelmeden önce vatandaşını bilgilendiriyor hem de öyle az buz bir bilgilendirme değil, ışıklı levhalarla falan. İspanya'da hele otobanın üstüne, komple kaplayacak kadar ışıklı levha koyuyorlar. Bunu gören vatandaş aaa radar var, hızımı düşüreyim diyor ve güvenli bir şekilde konum, hız ayarlayıp ceza yemeden ve sağlıklı bir şekilde kara noktadan geçiyor. Eğer Emniyet yukarıda belirttiği gibi vatandaşının can güvenliğini korumak konusunda samimiyse, bunu yapar. Gidip hinlik yapıp vatandaşını hele de hiç kaza olmayacak, en anlamsız yerlerde tuzağa düşürmez. Zihniyet farklı, Avrupa'lı samimi biz çakal..

Bunlara ek olarak hükümet de gerçekten bu konuda samimiyse, öncelikle trafik ceza gelirlerini bütçeden çıkartır. Düşünebiliyor musunuz hükümet, emniyet'e trafik ceza gelir hedefi koyuyor! Trafik cezası gelirlerini bütçeden kaldırdıktan sonra, bu gelirleri kara noktaların önlenmesi ve gerekli bilgilendirmenin vatandaşa yapılması konusuna ayırır. Bunları yaptın diyelim hükümetin görevi bitti mi? Bitmedi.. Adam gibi yol yapacaksın, o yol nizami, düzgün ve vatandaşını anlamsız tehlikelere atmayan bir yol olacak. Ancak ondan sonra bu konuda samimi olduklarına inanırım, şu an hiç ama hiç samimi değiller.

---

Katılmamak elde değil. Yine de hız sınırı bizleri korumak içindir. Uymazsak cezalandırılmamıza kızmamak lazım.

http://i1095.photobucket.com/albums/...ps35d63556.jpg
http://i1095.photobucket.com/albums/...ps42f710c7.jpg

bende sabiha gökçen havalimanında yolcumu beklerken 5 dakika içinde 243 tl ceza yedim Karayolları trafik kanununun 47/1-a ve 61/1-b maddelerinden hemen ANADOLU ADLİYESİne nöbetçi sulh ceza mahkemesine dilekçe ile başvurdum ve dilekçem kabul edilerek cezalar iptal edildi. ilk defa adalet benden yana oldu :)

bide işi güçü bırakıp mahkemelerede dolaşmak lazım.

eser'in yazısına katılmamak mümkün değil ersan abi, sanada katılıyorum hız limitlerine kesinlikle uymak gerekir.
limitler ilk etapta bizleri korumak amaçlı demek isterdim burda fakat bir motosikletin limitini bir tır veya otobüs ile aynı tutmanın koruma amacını sorgularım.

örneğin bölünmüş yollarda tır ile motosiklet hız farkı 5 kmh (motosiklet 90; tır 85)
85 kmh ile seyir eden bir tırı 5 kmh fark ile sollamamız takriben 10 saniye sürer ve 250 metre katetmiş oluruz.

bir tırın veya otobüsün arkasında seyir etmenin nasıl birşey olduğunu ancak yaşayan bilir.. masa başında kişi bilemez.

eser'in radar uyarma konusunda avusturya veya almanyada da türkiye ye benzer bir durum söz konusu olduğunu eklemem gerek. oldukca kontrolcu bir durum - yani radar olduğuna dair burda da olduğu gibi tabela mevcut. bu tabelalar gelen anlamda ve örneğin 100m sonra radar kontrolü var gibi bir doğrudan uyarma amacı taşımıyor. öyle ki seyyar radarların yanı sıra sabit radarlar mecut fakat içleri yani hız kontrolünü yapan mekanızmalar bazen radar kutusunda bulunmuyor ve sürekli yer değiştiriyorlar. radar kutusunun içinde hız kontorlü yapan teşkilat var mı yokdu dışardan belli olmuyor (ancak iyice yaklaştığında gerek lens ve flaş yerine bir siyah beyaz foto olduğunu anlaya bilirsin).

http://static2.kleinezeitung.at/syst...ar_apa_726.jpg

zamanını mahkeme koridorlarında gecirmek isteyenlere duyruur