Printable View
Merhaba,
Başka bir yere mi yazsam diye düşündüm ama yni konu açmak daha iyi sanırım. Bu paylaşımı yapmakta sakınca varsa yöneticiler lütfen uyarsınlar. Paylaşmakta fayda var ve referansları verilmiş. Bu gün OMM mail grubunda bir arkadaşın gönderdiği bir link var. Aşağıya kopyalıyorum. Sayfada gerekli kaynaklar belirtilmiş. Uzun bir yazı ama kask konusunda çok faydalı diye düşünüyorum.
http://motosikletliyim.blogspot.com/...kadar-iyi.html
çok uzun ve güzel bilgilerle dolu bir makale olmuş paylaşım için teşekkürler
Çok güzel bir yazı saol Serdar. Yalnız bir de Sharp testi duyuyorum. Bu makalede hiç bahsedilmemiş
Sharp sonuçta bir test, ama burada bahsedilenler standartlar. Yani kask için sharp uygunluğu diye birşey yok. ama ECE uyumlu kaska gidip sharp testi yapabilirsiniz.Alıntı:
Bülent Berksan Nickli Üyeden Alıntı
Belki birileri hatırlar. vaktiyle bir yazı yazmıştım, vektörel olarak hesaplarsak, 100 kmile giderken düştüğümüzde kafamız yere 100km ile vurmaz diye. dikey düşüş hızımız ile 100km nin bileşkesine bakmak gerekir diye. sonuçta bu çalışmada da aynısını söylemişler. kişisel tecrübe olarak, 3 sene kadar önce yaptığım kazada yaklaşık 60km ile giderken virajda düştüm. hastaneye kaldırıldım, arkadaşlarım motorumu ve malzemelerimi topladılar. o kazada kafamda 150 liralık adventure tipi kask vardı. kaskta çizik bile olmadığını söyledi arkadaşlar. muhtemelen kafamı yere hiç vurmamıştım. ama pantolonum kesinlikle kullanılmaz hale geldi. ceketim ciddi hasar aldı, muhtelif delikler oluştu. eldivenimde birşey yoktu. botlarımda hafif vardı. sonuç olarak ECE sertifikalı bir kaskın, benim gibi extrem sürüş yapmayan kişiler için (sürücülerin herhalde %80'i) yeterli güvenlik seviyesini sağlıyor. gerisi konfora gidiyor. ama su çalışmaya göre, snell uyumluluğu aslında güvenlikten taviz veriyor. çünkü ektrem durumlar için üretiliyor. ancak o ekstrem durumlarda zaten başka ölümcül hasarlar oluşuyor.
velhasıl, kask işinin fazla abartıldığı, kaskla uğraşmaktan pek kimsenin diğer ekipmanlara yeterli önemi vermediğini düşünüyorum. bu güne kadar asfaltta 2-3 kere, toprakta hatırlamadığım kadar düştüm. beni hasardan en fazla koruyan ekipman hep botlarım oldu. sonra eldivenlerim, sonra pantolon-ceket. büyük kazayı bir yana bırakarak söylüyorum pantolon için.
bu sebeple aslında kanunen kask kullanmanın zorunlu olmasının hiçbir anlamının olmadığını düşünüyorum. sadece kafasında polissavar kask ile ama altında şort-tişört ve terlikle kullanan adam için ne önemi var ki..
yanlış anlaşılmasın, kask önemli değil demiyorum ama hep kask soruluyor. bot konuşan yada ceket konuşan yok. kevlar pantolon yada dış pantolon hiçkimse merak etmiyor mu?
Serdar,
ben 2006 dan beri motosiklet kullanıyorum. yazlık montu 2 sene sonra aldım. botu 2013 de aldım. korumalı pantolonu 2015 de aldım. kendi adıma senin dediğin gibi önemi ihtiyaç olduğunu gördükçe dikkate aldığımıza inanıyorum. Bilinçlenme bu yönde sanırım.
snell in yaptığı testler daha acımasız ve daha gerçekçidir.Alıntı:
Serdar Özmetin Nickli Üyeden Alıntı
Yazı uzun anca yarısına kadar okudum şimdilik sonra browserda açık bıraktım devamını okurum diye. Güzel yazı.
Serdar abi sana kısmen katılıp kısmen de farklı düşünüyorum. Kanunen neden kask zorunlu hatta neden çin işi kasklara izin var? Neden geri kalan ekipmanlar konu dışı kalıyor? Bu noktada benim görüşüm, arabalardaki emniyet kemerinin 1992 yılına kadar bizde nasıl kanunen zorunlu değilse yine aynı şekilde olmasını istemem gibi. Evet emniyet kemerinin kanunen zorunlu olmasına karşıyım ben.
Ben doğal seleksiyona inanan biriyim. Emniyet kemeri kanunen zorlanması bana anlamsız geliyor. Kişinin kendini koruma ya da korumama seçimi yani kişinin kendi özgür iradesinde olması gereken bir konu. Takarsın yaşarsın takmazsın ölürsün bu senin seçimin. Ne devlet ne de ben buna karışamam. Ama ABS'nin mesela kanunen mecburi olmasını isterdim. Bu ne alaka demeyin. Emniyet kemeri sizi korur, ABS ise sadece sizi değil beni de korur. Evet benim küçük çocuğum yanlışlıkla yola çıktı o freni kim koyarsa koysun en mükemmel duruşu kanunen garanti etmeli. Bunun içinde kişinin kendine değil ama çevresine tehdit oluşturacak güvenlik tehditlerini bertaraf edecek kanuni zorunluluklar konmalı. Zaten trafik kanunu güvenli bir trafik yaratma amacı olduğunu beyan ediyor.
Kask da böyle işte. Motosikleti sürmek için gözlerimizin rüzgar ve sürüşte göze gelebilecek parçalardan korunması lazım. Bu noktada sadece gözü koruyacak ekipman da denebilirdi (ABD de bazı eyaletlerde böyle mesela) ama bizim devlet kolaya kaçmış kask demiş. Keşke kask olacak ama vizorlü ve sürüş süresince vizörü kapalı olmak zorundandır dese (ABD de olduğu gibi). Bu durum yine kişinin kendisini değil doğru sürüş görüş ile ne zaman frene basacağını yani sürücüyü değil benim canımı korumak için olması gereken bir kural. Ama pantolonu, botu, v.... kişinin tercihi bunlar. Giyer kendini koruru giyimez ölmekten beter olur.
Lütfen karıştırmayın. Ekipman önemsiz demedim ama kişinin özgür iradesinde ve tercihindedir. En keyifli sürüşlerim ne kaskım ne de ekipmanım yokken rüzgarı her yerimde hissetiğim sürüşlerde oldu. Ama burada hiçbir zaman kimseye ekipmansız sürün demedim etrafımdakilere de demem. İşin doğru yapılışı farklı bir konu. Ama ekipmansız sürdüm mü, ben sürdüm. Kendi kişisel tercih alanımda bu özgürlüğe sahip olmalıyım. Ta ki sizin kişisel alanınıza temasda bulunana kadar.
Hakan Bey,
Trafik, tek kişilik bir süreç değil çünkü hayat tek kişilik değil.Kendi güvenliğinizi sağlamayı reddetmeniz diğer insanların güvenliğini ve yaşam kalitesini
etkiler.Arka koltukta oturup emniyet kemeri takmayan biri kaza anında ön koltuktakilere zarar verir.
Kaza sonrası tedavi, bakım hizmetleri hepimizin vergileriyle yapılır ki bu vergilerin başka alanlara aktarılması mantıklıdır.
Kazayı bir doğal seçilim -ya da özöldürüm- yöntemi sayarsak ve başarısız bir girişim sonucu sakat kalırsak bize bakacak insanların hayatına da etkimiz kötü olacaktır.
Yani trafiğe çıktığımız an, "Ta ki sizin kişisel alanınıza temasda bulunana kadar." cümlesindeki kişisel alana temasımızın başladığı andır.
Anlamadım şu cümleyi "Kendi güvenliğinizi sağlamayı reddetmeniz diğer insanların güvenliğini ve yaşam kalitesini etkiler."
Örnek olarak arka koltukta oturan kişiyi söylemişsiniz. Bu durumda arka koltuğa kimse zorla veya ön koltuğa zorla oturtulmaz. Trafik kanunlarımızda arka koltukta kemer takmak zorunlu (mu) değil (mi) mesela ama bir ölümlü kazada arka koltukta oturan kemer takmıyorsa ve ölmüşse sürücüye ceza veriliyor. Çünkü devlet diyor ki o kişiyi kimse senin arabana zorla oturtmadı. Madem arabana oturttun bu durumda onun hareketlerinden ve başına gelenlerden sen meshulsün. Yani yolcunun emniyet kemeri konusu benim bahsettiğim durumla ilgili değil. Arabadaki yolcuların emniyet kemerini bırakın... arabanıza aldığınız her kişiden artçıdan sürücü sorumludur. Mesela taksilerde yolcu için emniyet kemeri zorunlu ama sürücü için zorunlu değil?? İşte bende bunu yazmaya çalışıyorum.
Bu fikrimi ilk burada yazmadım daha önceleri de arkadaş sohbetlerimde bu fikrimi beyan edip olgunlaştırıyorum. Bahsettiğiniz vergi konusunu oradan duyup harmanlamaya başlamıştım. Normalde sohbetlerde sorum şuydu. Neden devlet bu koruma kanunlarını koyar?. Orada devlet senin sağlık hizmetlerin minimize etmek istediği için sonucu çıkmıştır. Fakat günümüzde sosyla devlet olmadığı için kendi sağlık hizmetlerimiz için maaşlarımızdan kesilen rakamlar ortada. İşsiz kesim de var malum. Yine de ben burada ciddi bir mali yük çıkacağını ön göremiyorum. Daha çok doğal seleksiyonun önü açıldığı için ilk başta bir miktar artsa da uzun vadede daha karlı olacağını düşünüyorum.
"Kazayı bir doğal seçilim -ya da özöldürüm- yöntemi sayarsak ve başarısız bir girişim sonucu sakat kalırsak bize bakacak insanların hayatına da etkimiz kötü olacaktır." Ben bu cümleyi de anlamıyorum. Bundan devlete ne??? Bu da yine kişinin kendi seçimi işte. Eğer arkanızda biri var yazık onlara diyorsanız ona göre seçimler yaparsınız. Devlet sizin yerinize bu seçimi yapmaz böylece sizde sadece kendi seçimlerinizden ötürü devlet karşısında suçlu olmazsınız. Bakın tekrar ediyorum bu seçim devletin değil kişinin kendi tercihidir. Ben bu seçimimle sizin alanınıza temas etmiyorum. Kendi ailem, yakınım yani yine kendi alanımdakiler çerçevesinde etki ediyorum. Özetle yine kişisel tercihim oluyor.
Yanlış anlaşılmışım,açıklayayım: Sürücü ve öndeki yolcu kemer taksa bile arkadakiler kemer takmamışsa kaza anında arkadakilerin kütleleri öndekileri sakatlayabilir,öldürebilir.
Çünkü arkadakiler çarpma ya da savrulma anında kemerle sabitlenmedikleri için çarpma öncesi hızlarıyla hareket etmeye devam edeceklerdir.(Bkz.eylemsizlik prensibi)
Araç, kaza sebebiyle sıfır ya da sıfıra yakın bir hıza düştüğünde arkadaki sabitlenmemiş yolcular eski hızlarında devam ederek çoğunlukla ön koltuğa çarparlar.Öndekiler arkadan gelen tonlarca yükün kendilerine çarpmasıyla zarar görür.Örnek :
https://www.youtube.com/watch?v=bdW_3oQFO0c
Sakat kalmanız durumunda gerçekten "Kendi ailem, yakınım yani yine kendi alanımdakiler çerçevesinde etki ediyorum" cümleniz büyük oranda doğru.
Bu devleti ne kadar ilgilendirir o ayrı mesele ama onları çok ilgilendirir.Kimsenin sakat, felçli bir yakını olmasını isteyeceğinin sanmam.Öyle insanların bakımını üstlenmek
herkes için büyük külfettir.
Sırf kural olsun diye konmuş bizdeki kask kısıtlaması. eğer insanların gerçekten zarar görmemesi isteniyorsa, kask dışında başka şeyler de mecbur tutulmalı. yada ülkeye belirli standartların altında kask girişi ve üretimi yasaklanmalı. elinize aldığınızda esneyen ve gıcırdayan kasklar satılıyor 50 liraya. bunlar kanunen yeterli. şimdi bunun neresi kişinin kendine ve başkasına zarar vermemesi için? palavradan başka bişey değil. işte bayramdayız yine, saçma sapan radar cezaları kesilecek yine. 4 şeritli bölünmüş yollara 30km hız sınırı koyup, sonrada aşırı hız tehlikeli diye ceza kesmekten hiçbir farkı yok bizim samimiyetsiz kask mecburiyetimizin. ama benim için önemli olan bu değil. ben gerçekten güvenliğini önemseyen insanlar açısından söylüyorum. insanlar belirli bir bütçeyi tamamen kasklara ayırmamalı.
@Cemküçük : snell'in bu imajı üzerine gidiyor zaten test. sorun şu; snell çıtayı o kadar yükseltiyor ki, o seviyede kaza %10'un altında. kalan %90 da ise o kadar sert üretilmiş kask esneklik olmadığı için fazla G yemenize sebep oluyor. yani kask sert olunca içerideki G ancak 400 ile sınırlı snell'de. ama daha yumuşak olan mesela ECE de 250 falan. yani bakış açıları farklı. ben motorla hiç 170 üzerine çıkmadım ve muhtemelen 200 üzerine hiç çıkmayacağım. daha doğrusu o hızlarda gidebilen motorum hiç olmayacak. zaten enduro sürüyorum. keyifle sakin sakin gidiyorum. istatistiğe göre snell seviyesinde kaza %10, bu hesaba göre benim sürüşümde hadi %1 diyeyim. eğer snell sertifikalı kask alırsam, bu %99 kaza ihtimalinde, beynime %60 daha fazla G kuvveti uygulanacak demek. Yani daha iyidir diye snell sertifikalı kask aldım diye, belki kurtulacağım kazadan, ıspanak hükmünde çıkmak var. bu yüzden direk olarak snell daha iyidir demek doğru olmuyor.
Abi işte diyorum ki sadece kask isteniyor çünkü motosiklet sürerken gözlerinin rüzgardan veya börtü böcekten etkilenmemesi gerekiyor. Devlet aslında sadece buna bakıyor. Bence de doğru. Böylece sürerken başkalarını tehlikeye atmıyorsun. Hatta normalde kask değil ABD'de bazı eyaletlerde olduğu gibi gözü koruyacak gözlük ve benzeri ekipman yeterli deseler daha iyi olurdu. Kişinin kendini koruması da kişinin kendi uhdesinde olmalıdır. Kişi kendisini korumuyorsa bana da zararı yoksa kendi bilir bence. Doğal seleksiyon diyorum işte :)Alıntı:
Serdar Özmetin Nickli Üyeden Alıntı
Videoyu sevdim. Arka koltukta kemerk olayını ilk arabasına bindiğim bir arkadaşım söyledi. Tabii ki önce Türklüğümüz baskın gelip tiye aldık ama çok ciddiydi. Ya takarsın ya inersin.... Bu durumdan sonra konuyu irdelemeye başlamıştım. Videoyu görmemişim bence de mantıklı. Sanırım bende artık zorlayacağım. Çünkü bana tehlike yaratıyor artık.Alıntı:
livaneli Nickli Üyeden Alıntı
Bana emniyet kemeri zorunlu, tem’de beni sollayan halk otobüsünde insanlar ayakta gidiyor 😝😂
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Serdar Kask konısında sana katılmıyorum. İnsan ayakyada cildinden yaralanabilir ama kalıcı hasar yada ölüm riski kafadaki gibi degil. Elbette bot eldiven mont da cok onemli ama en onemlisi kask.
Ancak kask full face ve ortalama kalştede bir kask ise yeterli olacağını düşünüyorum. Asla yarım kask yada miğfer türükomük şeyler kullanılmamalı,
Çarpışma kazalarında sürücü öne doğru hamle yaptığından karşıda ki araç ile ilk temas çene ile oluyormuş...Alıntı:
Bülent Berksan Nickli Üyeden Alıntı
Bende ilk kazami yaptigimda botumum ucu asfalta surtmekten erimisti. Ve montun omuz korumasinda cizik olusmustu. Sonrasinda spor ayakkabi ile motora binenlere hep hayretle bakmisimdir...GT-I9500 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildiAlıntı:
Serdar Özmetin Nickli Üyeden Alıntı
Geçen hafta önde ki arabadan tertemiz asfaltta olmamıza rağmen kurşun gibi bir taş geldi ve tam vizörüme çarptı...Kask olmasaydı ben mefta :)
Yok, ben yarım vs kullanılsın demiyorum zaten. Mecburiyetin anlamı yok diyorum. Hakan haklı yani. sadece, ekstrem sürücü değilsen, orta seviye kasktan sonra, diğer ekipmanlar daha önem kazanır diyorum. Yani, kask konusu o kadar detaylanmış vaziyette ki, geri kalan ekipmanlar hiç konuşulmuyor. ben ona anlam veremiyorum.Alıntı:
Bülent Berksan Nickli Üyeden Alıntı
belki ben çok huyluyum, 4 sene önce aldığım uzun bilekli deri eldivenimi hala kullanıyorum. kısa bilekli yazlık eldiven giyenlere de şaşıyorum. tabi bu sefer de, ben giyinip motora oturmadan, birlikte sürdüğüm arkadaşlar sigara içmeye devam ediyorlar.
Şöyle soralım bir de;
Kask,
Balaklava, maske, Buff
Kulak tıkacı
Ceket,
Eldiven,
Korumalı pantolon,
Bellik, Sırtlık
Bot
bunlardan hiç yada sıklıkla kullanmam diyen var mı? ben sadece bel korumayı bazen kısa mesafede kullanmıyorum.
Kulak tıkacı, Bellik, Sırtlık (Montun içinde L3 var) kullanmıyorum. Abi sadece sordun diye yazdım istatistik olsun diye. Neden kullanmıyoruma girmeyelim. Lütfen ekipmanlarınızı tam giyin.
NOT: Abi yazmadığın bir boyun koruma kaldı.
Boyun koruma ben de kullanmıyorum. Soğuk havalarda taktığım ilave balaklava ile soğuktan koruyorum sadece.
Hakan yine isyanları oynuyorsun.. Aslında deri yelekli ve raybanlı bir harleyci olurmuş senden çamuru araziyi kampı bu kadar sevmesen : )))
Kazaların kişilere çıkan ağır faturası dışında topluma da maddi ve manevi ciddi zararı ve etkileri var. Toplumsal hayat evden lokantasına eğlencesinden trafiğine her alanda yasaklar yazılı sözlü kültürel bilinen kodlanmış kurallar ile vardır ve varolur. Huzur ve düzen ancak bu şekilde sağlanır. Toplumsal hayat kişilerin keyfine, güvenlik ve risk algılarına, keyiflerine bırakılamaz. Devletin bu konuda her türlü önlemi alması gerekir.
Açıkcası ben tam güvenlik almadan bindiğim hiç bir sürüşte keyif almıyorum. Kendi keyif ve eğlencemin sevdiklerimin arkadaşlarımın ailemin azabına acısına dönüşmesi fikri beni çok rahatsız ediyor. Son üç yıldır tüm seyahatlerimde boyunluk dahil yaz kış full koruma kullandım. Yetmedi yaptığım hız beni çok rahatsız ettiği ve kendimi kontrol edemediğim için 2 yıldır crf250 ile nefis terbiyesi yapıyorum :)) ... Motosiklet en yüce duygunun aracıdır !!! motorcular bu çağın şovalyeleridir !!! gibi duygusal gazlamalardan uzak durup :)) bunun bir ulaşım ve hayatımızdaki her şey kadar keyif alma aracı olduğunu farketmek hepimizin yararına ...
Ömer abi ben kalıpları ve kalıp fikirleri sevmem gördüm mü de hemen o bağnazlığı kırmak için isyanları oynarım. Sürekli şüphecilik modeli benimki.
Lütfen kendini ve kendinizi tartın güvenlik sürüş diye diye acaba kalıp yaratıyor musunuz! Kalıp mı yaratılmalı yoksa algı mı?
Dikkat çekmeye çalıştığım konu da güvenliğin bir kalıp yani kural dizgisi olmadığı tam tersi kişinin kendi riskleri ile birlikte vermesi gerken kişisel bir tercih olduğu. Ta ki kişinin tercihleri benim güvenliğimi tehlikeye atana kadar. Çünkü 3. şahsı senin de bahsettiğin toplum içerisinde tehlikeye atamasınız. Örneğin bomboş arazide trafiğe kapalı alanda tek teker yapabilir kişi ama etrafta en ufak bir canlı ya da başkasına ait mal varsa yapamazsın. Çünkü kontrolsüzce düştüğünde neye mal olacağın belli değil. Arabama bile çarpsan bana zarar.
"Kazaların kişilere çıkan ağır faturası dışında topluma da maddi ve manevi ciddi zararı ve etkileri var." Abi bu cümleni lütfen biraz açar mısın? Ne zaman bu cümleyi birine aç desem aynı senin de yazığın devam cümlelerin gibi aslında kendi kişisel alanını anlatıyor. Zaten kendi kişisel alanın için kaygın duyuyorsan ona göre hareket edersin ki sende öyle yaptığını yazıyorsun. Lütfen abi söyler misin benim montum ve korumam olmadan düşüp ölmemin ya da sakat kalmamın sana ne zararı var. Lütfen dürüst olalım. En çok arkamdan "biri vardı o kadar ekipman giyi dedik giymedi acılar içinde öldü" dersiniz ve 1 saat sonra da unutur rakınızı içersiniz. Hayat böyledir abi her koyun kendi bacağından asılır. Özetle benim tercihim sana temas etmediği durumda da kanunun işi yoktur. Kanun devreye girmez akıl-mantık-fikir devreye girer. Bundan ötesi de hür iradenin özgür karar verme alanı dışına girer. Kalıp düşünclere ters şu cümle o kadar da yanlış gelmiyor bana. Mont giymeden rüzgarı hissederek sürmek. Ya da Rosie Gabrielle adında bir Kanadalı kadın gezgin var. Ekipman giyemiyor. Anksiyetesi var ve dar vucudu saran ekipmanlar panik atağına sebep oluyor.
Bu arada ekipmansız sürüyorum diye hiç yazmadım ve ekipmanlarınızı tam giyiyin diye de özellikle yazıyorum. Sadece düşüncelerimizi kalıplardan çıkaralım diyorum. Yazıların içinde kanunlarda neden kask dışında koruma ekipmanları yok diye yazıldı aslında bütün yazdıklarım bunun nedenini anlatmak için :)
Güzel bir tartışma olmuş.Bende en önemli ekipmanlardan birinin komple sırtlık bellik olduğunu düşünüyorum.Sürünerek sert bir yere bel ve omurgamızı vurmak bizi direk yatalak yapabilir.Kask Bot Eldiven ve bellik benim için en önemlisi.Diğerlerini de giymek zorunlu tabiki.Kask konusunda belki güvenlik anlayışı ucuz veya yeterli sertifkaya sahip modellerde karşılanıyor, fakat konforda dolaylı yoldan güvenliği arttıran bir etken.