Mide yanmasına doğal şifalar
Mide yanmasına doğal şifalar
Kaynak: timeturk /
Mide yanması 20 ile 50 yaş arasında pekçok kişide görülen çok yaygın bir hastalıktır.
Mide yanması yemekten önce, yemek esnasında veya yemekten iki üç saat sonra hissedilir. Besinler, sindirim fonksiyonunun bir gereği olarak midede ilk değişikliklere uğrayarak bağırsaklara gönderilmek amacıyla hazırlanıyor. Mide bu fonksiyonunu yaparken iç yüzeyini kaplayan zarın alt kısmındaki salgı hücrelerini, besinlerin olması gereken değişimini sağlamak için uyarıyor. Bu esnada meydana gelen bir dengesizlik, çok fazla asit ortamına ve midenin kendini koruyamamasına neden olarak yanma hissine sebep oluyor.
Yemek Süresini Uzatın
Yemek yemeye daha çok vakit ayırın. Ayaküstü değil de sofrada oturarak acele etmeden yiyin. Acele yemek mide çalışmasına zarar veriyor. Kendinize daha fazla zaman ayırıp yemek yemeyi bir zorunluluk değil de bir keyif anına dönüştürün.
Ağzınıza küçük lokmalar almak midenin sindirim için gerekli salgıları daha kolay üretmesine yardımcı olur. Lokmaları uzun uzun çiğneyin. Bu, midenizde şişkinlik ve ağırlık hissetmemenizi sağlar.
Tam Doymadan Sofradan Kalkın
Sofradan tıkabasa doymadan kalkın. Mide boş bir torba olduğu için yemek yerken çiğnediğimiz besinler buraya ulaştıkça mide sürekli genişler. Eğer kemerinizi çok sıkmışsanız yanma hissi duymanız çok doğal. İçi dolu bir plastik torbayı düşünün. Tam ortasından bir ipi kemer gibi sıkıca bağlayın. Torba sağa ya da sola çekecek ya da aşağıya doğru sarkacaktır. Mide de aynı böyle… Bu nedenle ölçülü miktarda yemek yiyin.
Uyku Yemek Arası En Az 3 Saat Olmalı
Akşam öğününden hemen sonra damak kaçamakları yapmayın. Aksi takdirde mide gece boyunca çalışıp yorulur. Akşam yemeği ile uyku arası en az üç saat olmalı. Yani yemek yedikten en az 3 saat sonra yatın. Gece yatarken sağ yana dönerek yatmayın. Besinin mideye girişi sağ taraftan gerçekleştiği için yedikleriniz yeterince hazmedilemeyip mide borusunda yanma hissi oluşabilir.
Yemek yedikten sonra yere eğilmeniz gerekiyorsa dizlerinizi bükerek eğilin. Aksi takdirde mide işlevini gerektiği gibi yapamaz.
Yiyecek ve içeceklerin çok sıcak ya da soğuk olması mide sıvısına zarar verebilir. Bu nedenle yiyecek ve içeceklerin ılık olmasına özen gösterin.
Sigaradan uzak durun.
Yemekten sonra uzanmayın. Unutmayın, mide sıvısı yatay pozisyonu sevmez ve yanma hissi mide borusu yoluyla ağzınıza kadar gelebilir.
Bunlardan Uzak Durun
Hazmı kolay olmayan kızartmaları ve yağlı yiyecekleri sofranızdan uzaklaştırın. Ağır yağlı, fazla kremalı ya da soslu besinleri yemeyin. Çikolata, içerdiği yüksek dozdaki yağ ve kafein nedeniyle hassas mideye zarar vererek yanma hissine yol açıyor. Sütlü çikolata, daha az yağ içeren bitter çikolataya oranla daha tehlikeli olduğundan çikolata sevenler genelde sütsüz olanını tercih etmeli. Kafeinli içecekler mide için çok zararlı. Kahve, çay ve kola gibi içecekler hassas mideyi yorar. Eğer mide yanmasından şikayet ediyorsanız ve kahve içmeden yapamıyorsanız kafeinsiz kahveyi tercih edin. Gazozlu içecekleri ve asitli meyve sularını az için. Et suyu ile hazırlanmış çorbalardan uzak durun. Diğer çorbaları ise çok sıcak içmeyin. Ilınmasını bekleyin. Alkol midedeki yanma hissini artırır, alkolden uzak durun. Çiğ soğan ve çiğ meyve de mide asidini artıran etkenlerdendir.
alıntı
Kötü alışkanlıklar vücudumuzu nasıl etkiler
Alışkanlıklar, hayatımızın her döneminde var. Ancak bunlar tiryakiliğe dönüşürse tehlikeli hale geliyor.
Her insan hayatta başarılı ve mutlu olmak ister. Bunun gerçekleşmesi için insanın kendisini başarısız ve
mutsuz yapan alışkanlıklarından uzak durması gerekiyor.
Kötü alışkanlıkları bırakmanın en kolay yolu, yerlerine iyi alışkanlıklar edinmekle mümkün. Örneğin, sigarayı
bırakırken bunun yerine sıcak içecekler içebilir, meyve, kuruyemiş yiyebilir ya da sakız çiğneyebilirsiniz.
Forbes dergisinde yayınlanan haberde, sağlımızı bozan kötü alışkanlıkların vücudumuz üzerindeki etkilerine
göz atarak, neden bunlardan uzak durmamız gerektiğini daha iyi anlayabiliriz.
*Sigara içmek:*
Ülkemizde yaklaşık 20 milyon kişi sigara içiyor. Artık sigaraya başlama yaşının 10'un altına düştüğü günümüzde,
sigara yasağı hem havamızın korunması, hem de çocukların zehirlenmesinin önüne geçilmesi açısından faydalı
olacak. En zararlı alışkanlıklardan biri olan sigara, koroner kalp hastalığına ve kanserin çeşitli türlerine sebep
oluyor. Sigara, bir kişinin felç geçirme riskini neredeyse ikiye katlıyor ve kronik obstrüktif akciğer hastalığından
(KOAH) kaynaklanan ölüm riskini artırıyor.
*Az uyumak:*
İnsanlar yeterli uykunun yararlarına önem vermiyor. Uykusunu alamayanlar, tüm gün stresli olur. Kan basıncı
uykudayken düşüyor ve insanlar sık sık kendilerini bu iyileşme etkisinden mahrum ediyor. Araştırmacılar, uykunun
vücudu nasıl etkilediği konusunda daha fazla bilgi edinirken, yetişkinlere geceleri en az 7-8 saat uyumalarını öneriyorlar.
*Aşıları unutmak:*
Hepatit B, difteri, kabakulak, grip gibi 20'den fazla hastalık aşıyla önlenebiliyor. Aşılarla rutin bağışıklık sağlamak,
sağlığınızı korumanın en masrafsız yollarından biri. Aşılar sadece bebeklere uygulanmıyor. Çocuklar, ergenlik
dönemindeki gençler, yetişkinler ve yaşlılar için uygulanan aşılar hakkında bilgi almak için sağlık ocaklarına başvurmalısınız.
*Yüksek riskli davranışlar:*
Kasksız bisiklete ya da motosiklete binmek gibi riskli tercihler, güvenli olmayan davranışlar listesinde en üstte yer
alıyor. Önlenebilir kazalar, uzun süreli ve bazen de kalıcı hasarlara ve bozukluklara sebep olabiliyor. Ancak, bu önlemlere
dikkat ederek sağlığınızı koruyabilirsiniz.
*Fazla stres:*
Günlük yaşam koşuşturması içinde stres kaçınılmazdır. Karşılaştığınız zor durumlarda negatif duygular gösterek,
sağlıksız bir kısırdöngüye girersiniz. Stresin fiziksel ve ruhsal belirtileri arasında baş ağrısı, yorgunluk, mide bulantısı,
artan hassasiyet, kas gerginliği, asabiyet, sinir, ilgi ya da motivasyon eksikliği, mide bozukluğu ve dişlerini sıkma yer alıyor.
*Dengesiz beslenme:*
Sağlıklı bir beslenmenin meyve, sebze ve tam tahıllardan oluşması gerektiğini birçok kişi biliyor, ancak insanların
birçoğu tabaklarını karbonhidratlarla ve çok fazla yemekle dolduruyor. Sağlıklı bir beslenme, kan şekerini ve
kardiyovasküler hastalık riskini azaltmaya yardım ediyor ve kilo alımını azaltarak obeziteyi önlüyor.
*Çok fazla televizyon izleme:*
Türkiye'de bir yetişkin günde 5 saatini, çocuklar ise 3 saatini televizyon karşısında geçiriyor. Hafta sonları ve
tatillerde bu rakamlar daha da artıyor. Aşırı televizyon izlemek ve internet kullanmak, insanların neden egzersiz
yapmadıklarını açıklıyor. Ayrıca televizyon izlerken yenilen atıştırmalıklar, beslenme düzenini bozuyor ve şişmanlığa
sebep oluyor.
*İlaçlara çok fazla güvenme:*
Reçeteli ilaçlar önemli ve gereklidir, ancak diyet, beslenme ve diğer yaşam tarzı değişikliklerinin aynı etkiyi
göstermesine rağmen bazı hastalar haplara bağlanıyor. Yüksek kolesterol ve tip 2 şeker hastalığı tıbbî tedavi
gerektirir, ancak diyet ve egzersiz de hastalığın tedavisinde etkilidir.
*Yeterince spor yapmamak:*
Düzenli spor yapmanın sağlığınız üzerinde çok fazla yararı var. İstatistiklere göre, yeterince egzersiz yapılmıyor ve
obezite oranı 2006 ile 2008 yılları arasında artış gösterdi. Bu nedenle, uzmanlar en az haftanın 5 günü yarım saat
hafiften başlayarak, yavaş yavaş tempoyu hızlandırarak egzersiz yapılmasını öneriyor.
alıntı