3 Mayıs 2009
Antalya
Bu pazar kalabalık bir ekip toplanamasak da boş durmayalım dedik.
İbrahim Taş, Arif Pamuk(Arselam), Özcan Eraslan(Tam1Deli) ve Nezih Öget(Harduro) her zamanki simitçide 09-10 arası buluştuk.
Bu gün hava çok sıcak. Denize gitsek olurmuş yani.
Şöyle sakin bir pazar gezisi yaparız diye düşünmüştüm ben ama ne mümkün...
Dere yataklarına dalıverdi bizim deliler, ben de peşlerinden...
Ne kadar akıllı olduğumu anlayın işte..!
"Dere yatağında kafamızı kıramadık, bir de şunu deneyelim" diyen Özcan..
Yok olmadı, kafa yine sağlam kaldı..
Dere yataklarından çıkıp, orman yollarında, yükseklere tırmanmaya başladık.
Bu sıcakta, yanıma aldığım elma suyu bir an için susuzluğumu giderse de daha sonra ağzımın içi çimento yemişim gibi oldu.
Ama şanslıyız. Yolumuzun üzerinde buz gibi pınarlara rastladık.
Suyun yerini hiç bir şey tutmuyor.
Normal bir insan bu yarığı görünce "Yol burada bitti." der geri döner değil mi?
O normal insanların yapacağı şey.
Biz ne yaptık, burayı aşmayı denedik.
Başarılı da olduk ama bunu diğer engeller izledi.
Her zaman böyle oluyor zaten..!