Enduroist Slogan
Bizi Takip Edin Follow us on Facebook Follow us on Twitter Watch us on YouTube
Kayıt ol
1 den 10´e kadar. Toplam 31 Sayfa bulundu

Hybrid View

  1. #1
    Enduroist Üye Erhan Tezcan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    Erhan Tezcan
    Üyelik tarihi
    09-05-2013
    Bulunduğu yer
    Çorlu
    Mesajlar
    159
    Motosiklet
    S1000XR
    Marka
    Bmw

    Standart

    Uzun zaman sonra devam edeyim bari

    Budapeşte'de iki güzel gün geçirdikten sonra Belgrad'a geçtik. Komünist dönemden kaynaklı olsa gerek fakir bir ülke ve bunu heryerde hissetmek mümkün. Türkçe kullanılan kelimeler fazlaca oda ilginç bir ayrıntı.



    Belgrad'ta uzun bir sokak var orda gezilebilir akşam canlı müzik eşliğinde alkollü bir eğlence yapılabilir. Adını unuttum şimdi ama hatırladığım kadarıyla başka bir alternatifte yoktu

    Belgrad'ta şöyle garip bir olay başımıza geldi. Aslında arada denk geliyoruz da burdaki üzücüydü nedense. Belgrad'ta son kalan camiiyi gezdikten sonra yakınlarda bir cafeye oturduk. Arkamızda Türkçe konuşan iki arkadaş bizim de Türk olduğumuzu anlayınca konuşmayı bıraktılar ve biz bir sürahi limonatayı bitirip sohbet ederken sessiz sessiz durdular. Lan insan cafede oturup sohbet eden vatandaşından utanır mı abi merhaba desenize. Demekki bizi at hırsızına benzetti oysa biz demir at sürücüsüyüz

    Ertesi gün Niş üzerinden Sofya'ya yola çıktık.

    Niş'e kadar sıkıntı yaşamadık güzel güzel yol aldık. Niş serüvenide yarın

    Niş'e kadar güzel güzel geldik. Niş'in çarşısında ızgara yapan dükkanlar var arkadaşlar tavsiye ederim ban şu eti et diyosun tavuk, dana domuz artık ne istersen ızgara yapıp ucuza lezzetli şekilde karnınızı doyurabiliyorsunuz.

    Niş'te bide Skull Tower dedikleri bir yapı var bizim gibi nerde bu diye kule aramayın. Kule başka bir yapının içinde kalmış.

    http://shesnotpedallingontheback.com...-Tower-Nis.jpg

    Kendi çektiğim resmi bulamadım.

    Cuzi bir fiyata yapıyı görebiliyorsunuz.

    Bize yapıyı gösteren arkadaş başladı anlatmaya işte Sırplarla Türkler savaştı. Sırplar savaşı kaybedince Türkler ölü Sırpların kafasından bu kuleyi ördü falan diye o sırada siz nerelesiniz dedi Türk'üz diyince birden susup içerideki diğer kişilerle ilgilenmeye başladı.

    Bu garip yapıdan sonra köy yolu gibi bir yoldan BUlgaristan'a doğru yola çıktıkki. Hava bir kapadı bir kapadı. Ardındanda yağmur başladı ama öyle böyle değil. BU arada karşıdan gelenlerde bana selektör yapıyo ama anlamadım. Polis falan var hız yapmamı diyolar diye düşünürken yol dağ yoluna döndü ve maceramız müthiş yağmurla birlikte başladı. Meğer adamlar bana gitme gitme diye selektör yapıyormuş. Dağ solumuzda sağımız dere yatağı. Soldan sürekli nehir şeklinde sular geliyor asfaltta toprak, çakıl ne ararsan var. Yağmur öyle şiddetlendiki kaskın içine sürekli su girmeye başladı. Neyse Erhan yavaş yavaş devam et diyorum kendi kendime ama sol bir sel gelip bizi aşağı atacak diyede yanıma Yusuf'u da aldım. Öyle böyle değil yani. Sonra da tüneller başlamasınmı? Işıklandırma yok. Zemin çamurlu karşıdan gelen tırlar yüzünden önümü göremiyorum, motor kıç atıp duruyor, içimden Allahım dağın başında bir tünelde tır altında kalıp mı ölücem diye düşünceler geçiyor. Yani ömrümün en sıkıntı yolculukalrından biriydi ve saatlerce bitmek bilmedi. Sonunda bizim gurbetçiler için açılmış dinlenme istasyonlarından birinde ÇAY yazısınıda okuyunca nasıl sevindim bilemezsiniz.
    Konu Erhan Tezcan tarafından (29-04-2016 Saat 16:26 ) değiştirilmiştir.

  2. Erhan Tezcan güzel mesajın için 2 üye sana teşekkür etti :

    Arif Oral Unal (20-04-2016),ERDAL ORAL (18-04-2016)

 

 

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •