Sevgili arkadaşım Ahmet İlter'le Ağustos ayında yaptığımız Yunanistan gezisini onun ağzından paylaşmak istedim sizinle. Umarım beğenirsiniz...

Eveeettt Sevgili dostlar, Büyük heyecanla başladığımız ve toplamda 8 gün süren güzel maceramız dün gece yurda dönüşümüz ile sağ sağlim son buldu. Elbette bu gezinin bize göre mükemmel geçen her dakikasının yanı sıra diğer güzel tarafı siz sevdiğimiz dostlarla paylaşabilmek. Bu paylaşımların bana göre en önemli faydaları

1- Ölüyü diriltip gaza getirmek,
2- Zaten diri olup da plan program yapanlara tecrübe aktararak kötüyü eleyip iyiye yönlendirmek oluyor

Konuyu daha uzatmadan başlayalım raporumuzaaaaa...

Efendim aslında 26/08/07 sabaha karşı 04:00 sularında çıkmayı planladığımız yolculuğumuza yaklaşık 4 saat erken başladık ve 28/08/07 gece 24:00 de bir anda kaskı kafamızda tekeri yolda buluverdik. Dedik ki bu heyecanla 4 saat kim uyuyacak çıkalım anasını satiim...

Saat 11:00 suları Kaan Kardeşimizin her türlü donanıma sahip kapalı garajında son hazırlıklar yapılıyor.




Bu arada yola çıkış kilometrelerini de fotoğraflıyoruz ki dönüşte ne kadar yol yaptığımızı görelim diye.. Evet çıkış kilometrelerinde durum şöyle :



Bizleri uğurlamak üzere Kaan'ın ve benim en az 20 yıllık dostlarımız Hüseyin ve Cemhan yanımıza geliyorlar ve şamata gırgır, foroğraf çekimi derken zaman su gibi alıp geçiyor. Her ne kadar onlar gece çıkmamıza karşı gelseler ve eşlerimize söylemekle tehdit de etseler de dönüşte Uzo getireceğimizi söylüyor ve bu rüşvetle onları razı ediyoruz seytannn




Artık herşey hazır çantalar kapandı son kontroller yapıldı yola çıkabiliriz.


Son olarak tüm hazırlıklar boyunca çanta montajından reflektif yapıştırmalara kadar bize ciddi faydaları dokunan Kaan'ın yardımcısı Erdal'a da teşekkür ediyor ve marşa basıyoruz.


Bizlere gecenin o saatinde evinden kalkarak eşlik etmek üzere gelen FAZER TÜRKİYE ÜYELERİNDEN Serkan (SERDOGAN) kardeşimize de teşekkürü borç biliriz. Kendisi Kavacık'a kadar bizi motoru ile takip ederek arkamızdan yarım litre de Erikli suyunu döküvermiştir. İşte o an...

Bu asil davranış sonrası duygular sel oluyor ve hüzün basıyor hepimizi. Sarılıyoruz birbirimize


Yola çıkıyoruz ama kalbimizde kim ve kimler var acaba?????


Tabii ki FAZER TÜRKİYE


Orta sayılacak bir sürüşle gece 2:00 civarında Tekirdağ'a ulaşıyoruz. Heyecan hala dorukta. Sınırı gündüz gözü ile geçmek istediğimiz için mümkün olduğu kadar oyalanmak istiyoruz. Bu arada öyle bir köfte siparişi veriyoruz ki garson '' diğer arkadaşlar nerede? daha yoldalar herhalde'' diye soruyor ve biz de derin bir off çekerek öyle kerdeşim öle sen getir siparişleri diyoruz.



bu arada söylemem lazım gecenin o sattinde hatta 3:30 a kadar köfteci o kadar kalabalık ki sanki akşam 8:00. Hele bir ara bir düğün sonrası gelin damat beraberinde bir grup geliyor zannedersin düğün orda yapılacak. Süslü püslü makyajlı bir sürü genç ablamız ilgi çekmeyecek gibi değil. Utanıyor ve maalesef fotoğraf alamıyoruz. Ama hakikaten görülmeye değerdi. Elbette Kuzucuklarımızın da karnını doyuruyor ve Türkiye'den son benzinlerimizi alıyoruz. Ben biraz uyanıklık yapıp beni sınıra kadar idare edecek kadar dolduruyorum depoyu. Orada benzin ucuz ya aklım sıra 10 ytl kar ediyorum. Sonradan para harcama konusundaki hovardalığımızı düşününce bu tasarruf devede kulak kalacak :wink: duvarakafa


Tekirdağ'dan 3:30 gibi yola çıkarak Keşan'a kadar geliyoruz. Ancak hava hala karanlık ve güneşin doğmasına bir kaç saat var. Sınırı geçtikten sonra heryeri görmek istediğimiz için bir dinlenme tesisinde durup vakit geçirmeye karar veriyoruz. Ama durunca açıkçası içimiz geçiyor. Üstelik tesiste her yer kapalı. Çay bile yok. Ben biraz arka tarafa doğru dolanıp çimenler üzerinde armut şeklinde bir oturma alanı buluyor ve heyecanıma rağmen artık iyice gelen uykuma yenik düşüyorum. Tabii Kaan da ... Fakat o kadar sivri sinek var ki çıkardığım eldiven ve balaklavayı tekrar giyerek korunmaya çalışıyorum. Armuttan yatak da fena değil hani :P