Nasıl Durma konumuna geçilir ve Duruş pozisyonu

[ahmet gül]

Yeni güvenlik konumuz trafikte durmaya hazırlık ve duruş pozisyonu. Öncelikle biraz açalım; durmadan kastımız trafik içerisinde hareketsiz kaldığımız durumdur; örneğin bir kırmızı ışık önünde durmak gibi.

Yol sanatı kitabında anlatıldığı gibi yol tutuş ve görüşün iyi olduğu (kuru asfalt gibi) durumlarda yavaşlama ve durmak için her iki frenimizi birden kullanıyoruz. Yavaşlarken vitesimizi, duruma göre istersek blok halinde ya da hıza uygun şekilde sıralı vites değiştirme şekliyle seçiyoruz. Frenlemenin son aşamasına gelirken ön süspansiyonlarımızın bizi geri iterek düşmemize sebep olmaması için durmaya yakın çok yavaş bir şekilde ön freni bırakıyoruz. Düşük hızlarda arka fren motosikletin stabil kalmasına da yardımcı olduğu için duruşumuzu arka fren ile tamamlayarak, sol ayak yerde sağ ayak arka fren üzerinde durma konumuna geçiyoruz.

Yol Sanatı kitabında hareketsiz bir şekilde motosiklet üstünde nasıl durulacağı ile ilgili açık bir bilgi olmamakla(?) birlikte Yol eğitimleri öncesinde yapılan kontrol/kapalı alan uygulamalarında standart duruş pozisyonu olarak yukarda da bahsettiğim gibi sol ayak yerde, sağ ayak arka frene basar ya da üstünde durur, debriyaj çekili, ön fren serbest şeklinde anlatılır (roadcraftlarda da bu şekilde davranılması istenir). Bu standart konum düz ve yukarı eğimli yollarda kalkış avantajı sağladığı gibi, gaz kolunu tutan sağ elin ihtiyacımız olduğunda kullanılabilmesi için boşta kalmasını sağlar. Bu duruş hem motosiklet üzerinde maksimum hakimiyet kurmanızı sağlar hem de güvenliğe hizmet eder. Ön freni hafifçe sıkarak iki ayak/sağ ayak yerde daha rahat ettiğini söyleyenler olabilir ancak arkadan araç çarpmalarında ön frenin sıkılması motosikletin dikey ekseni etrafında dönmesine sebebiyet vereceği için motosikletin sürücüyü üstünden atmasına (kazanın şiddetinin artmasına) sebep olabiliyor.

Bu duruşun tabiki istisnaları var; sol ayağınızı koyacağınız tarafın çukur olması, güvenli bir pozisyona ulaşılınca uzun süreli beklemeler için vitesin boşa alınarak en az bir ayağın yerde olduğu durumlar gibi. Burada yeni öğrendiğim bir konuya değinmek istiyorum. Hendon Polis okulunda duruş pozisyonu için “Hendon shuffle” diye bir teknik öğretiliyormuş. (“muş” diyorum çünkü benim için hala kanıksanmış bir bilgi değil) Teknik polisler tarafından kullanılıyor ve duruşta vites değişimine olanak sağlıyor. Şöyle ki duruş sağ ayak yerde yapılıyor, sol ayak viteste (boşa ya da birinci vitese atılıyor) ya da duruş sol ayak yerde yapılıyor, sonra sağ ayak aşağı, sol ayak yukarı vitese, boşa al/bire at bekle. Bu konu uzun süre tartışılmış, eski bir teknik olduğu için bir çoğu tarafından rafa kaldırılmış. Ne var ki ezberi reddeden kimi Sistem takipçileri, trafikte uzun süreli bekleyeceğiniz durumlarda mesela arkanıza bir araç yanaştı (arka güvenli), bu teknik ile vitesi boşa alabileceğinizi belirtiyor. Bir de yolun kamber açısının sol ayağı yere koymaya müsade etmediği ya da sol tarafta çukur, çakıl, çamur gibi tehlikelerin olduğu durumlarda da bu tekniğin kullanılabileceğini söyleyenler var. Bana göre bu teknik ile sistemin öğrettiği arasındaki farkın kaynağı sistemde vitesin duruştan hemen önce uygun şekilde seçilmesindendir(?). Ayrıca sistem kullanıcıları duracakları yerde tutuş olmasını da amaçladıkları için her zaman sol ayağı kullanıyor olmalılar diye düşünüyorum.

Şimdi her zaman olduğu gibi konuyu açanın uydurduklarını çürütüyoruz bunun yanında bizler neler yapıyoruz, nasıl duruyoruz katılımcı demokrasi şeklinde paylaşımlar yapmanızı bekliyoruz.










---------------
İkincil konu: Durma Konumu
Kutsal(?) kitabımızdan konuya bakarsak ilk cümlesi bir sonraki hareketini düşün olmaktadır. Bunun sebebi de trafikte her hangi bir şekilde durduğumuzda arkadan/yandan gelecek tehlikelere her daim açık olmamızdandır. Her zaman durduğumuzda bir sonraki hareketimizi düşünmeli ve güvenli boşluğu hedef almalıyız. Bir kaç senaryo ile daha da pekiştirelim:

Dur işaretinde durmak: Dur işaretleri tali yollardan anayollara çıkışlarda durup yolun kontrol edilmesi gereken noktaları belirtir. Bir çok dur işareti görüşün net olduğu hakim konumdan daha erken bir yere dikildiği için gelen trafiği görebilmek için dur işaretinin biraz ilerisinde durulabilir. Yavaşlamaya başlamadan hemen önce ayna kontrolümüzü yapmayı unutmuyoruz. Eğer düz bir arazi yapısında görüşümüz yolun her iki tarafında da net ise tam kontrolü sağlayarak durma pozisyonuna gelmeden yola devam edebiliyoruz.

Kırmızı ışıkta durmak: Trafik ışıklarında durmak motosikletler için her daim tehlike barındırır. Yavaşlamaya başlarken arka kontrolümüzün kesin olduğundan emin olmalıyız. En önde ya da araç sırasında duruşa geçmeden hemen önce bir sonraki hareketimizi planlamalı ve boşluğu hedef almalıyız. Önümüzdeki engel (araç, ışık, polis, yaya geçidi vb)ile her zaman belli bir miktar pay bırakmak arkadan gelen şahincilerin güvenli bir şekilde durabilmesi için gerektiği taktirde daha ileri pozisyonlanmamız için zaman kazandıracaktır.

Viraj içerisinde, tepe noktasında durmak: Virajlar ve tepe noktaları görüşün kısıtlı olduğu, bizler için tehlikeli fiziksel yapılardır. Eğer viraj çıkışında ya da tepe noktası ardında bir tehlike/engel var ise görünmek ve görmek için viraj içerisinde/tepe noktasında durmayı göz önünde bulundurmalıyız.

[ozgurcakici]

Valla ben aynı senin yazıda anlattığın gibi duruyorum. Sol ayak yerde, sağ ayak frende. Ancak, uzun süreli yanan ışıklarda, genelde bir balta olarak boşu hemen bulamadığım için, ben vitesi boşa atana kadar da ışık yandığı için, artık vazgeçtim, hiç boşa alıp beklemiyorum.



Duruş pozisyonu ise, evet, arkamı 3-4 sn de bir kontrol ederek duruyorum, genelde arabaların burunlarından öne çıkıp, kırmızı ışık çizgisini ön tekerimle geçiyorum, yayalara engel olmayacak mesafede kalıyorum.


Not: Eskiden, acemilikten, durmak için arka frene bastığım da, motor hafiften sağa çekerdi Bir taktik öğrendim, onu yapınca artık şak diye duruyorum, arka frenle.
Şöyle ki: tam durmak üzereyken motorun gidonunu hafifçe sağa kırıyorum, o zaman motor sola yıkılıyor. Sol ayağımı çok rahat yere koyuyorum. Tam olarak durduğumda kafayı düzeltiyorum. Olmadı kalkarken zaten hemen topluyorsun. Bu taktikle, benim gibi acemiler çok rahat arka fren ile durabiliyor ;)

[Bora Karayel]

Ahmet Gayet güzel sormuş ve yanıtlamışsın bence

Ben duruşla ilgili bir anımı anlatayım... Acemilik zamanlarında herşeyi düşünerek yapıyoruz ya ben otomatiğe bağlamışım duracağım yeri kestiyorum arkamı kolluyorum frenimi yapıyorum vitesimi düşürüyorum ve duruyorum tam durma anında sol ayağımı açıp yere koyuyorum timinglerim artık oturmuş herşey gayet akıcı gelişiyor artık düşünmemeye başlamışım oldum yani

İlk artçılı sürüşümde ki efsanedir Benim hanım hala Nasıl arkama biniyor anlamıyorum Neyse aynen duruşumu uyguluyorum fakat motor ağır olunca fren mesafesinin biraz uzadığı gerçeğini unutuyorum motor durunca değil durmaya yakın ayağımı yere koyuyorum ve müthiş son hatunla beraber yan yatıyoruz :P

Daha doğrusu benimki çakal açıyo bacağını olduğu yerde motorun bacakları arasına yığılmasını seyrediyor bende ninja edasıyla bir parande hop ayaktayım

İlk artçılı sürüşümün efsane olma sebebi de şudur Hiç motora binmemiş birini yaz sıcağında Edirneye Ciğer yemeğe götürüyorum sabah çıkıp akşam geliyoruz yaklaşık 500km

Yolda başımıza gelenler

yola çıkar çıkmaz arka topcase fırladı gitti başka arabanın altına girdi
Arka yollardan giderken kaybolduk köy yollarında debelendik
Edirneye gittik dönüşte biraz turlayalım derken Festival alanında düğün konvoyuna yakalandık yavaş gidiş aksiyon silahlar yanlıyanlar
Dönüştede kırmızı ışıkta yuvarlandık eve geldik ben bir daha binmez arkama diyordum ama Maşallah benden deli çıktı gık demiyor

[Ercan Çelen]

Sorudan cok egitici bir yazi olmus. Bende duruken sol ayak yere sag ayak frende durmaya ozen gosteriyorum ama bazen unutuyorum tam olarak kemiklesmemis. Ayagimin saglam yere basmasi konusunu maalesef sadece motordan inerken dikkat ediyorum. Arkami genelde kontrol ederim surekli giderken ve durunca. Benim ilave olarak sag elimde frende olur gazi o sekilde veriyorum alismisim galiba ama bu taklaya gelme olayini okuduktan sonra on freni birakmaya calisacagim. Bu kadar uzun egitici bir yazi yazmak icinde vakit harcadigin icin tesekkurler.

[Sadık SÖNMEZ]

Açıklama ve detaylar gayet güzel on numara.

Ben giden motor durandan daha güvenlidir minvali üzerine mümkünse hareket halinde olmayı tercih etmeye çalışırım şartlar el verdiğince. Kırmızı ışığın yandığını görerek gaz vermeye devam edip ışığın dibine gelince fren yapmak yerine yol müsait ise yavaş sürüşte çalışmak adına durmamaya çalışarak ışığa yanaşırım.

Durmak eylemine gelince. Her zaman olduğu gibi durmak konusunda da anlık veriler bizim için önemli olduğundan, yolun durumuna göre karar verip kendimi en güvenli hissettiğim yerde dururum. Bu kriterler, yolun zemini, ilerisi ve geri, arka kontrolü ve görünürlükte olarak belirtilebilir. Her zaman olduğu gibi sıralama değişebilir.


"KAZASIZ SÜRÜŞLER"

[Tamer GEVECİ]

Yazdıklarınıza ilaveten kırmızı ışıklarda trafik müsaitse kendimce oyun oynuyorum durmak yerine minimum hızda motoru dengede tutmaya çalışarak durmam gereken noktaya kadar ulaşmaya çalışıyorum eğer zamanı ayarlayabilirsem yeşil yandığında hiç ayağımı yere basmadan yola devam .

[alperiynem]

Bu sorulara sanırım artçılı halde durmayı da eklemek gerek...
Ben çoğunluğun yaptığı gibi kırmızı ışığa geldiğimde sol ayak yerde, sağ ayak frende, el debriyajda ve sıkılı , vites 1 de bekliyorum.. Arkadan gelen sürprizlerden korunmak için de aradan en öne ulaşıyorum.aradan geçemiyorsam eğer önümdeki aracın kaput çizgisinde kalıp arkadan yaklaşan aracı takip ediyorum.
Artçılı sürdüğümde ise ışığa yaklaşırken 1. vitese alıyorum, ön fren ve debriyajı sıkıp iki ayağımı yere değdirmeye çalışıyorum...Boyum müsade ettiğince tabi..Tek ayakda denge sağlamak kolay olmayabiliyor.

[HakanVelioglu]

Yazdıklarınıza ilaveten kırmızı ışıklarda trafik müsaitse kendimce oyun oynuyorum durmak yerine minimum hızda motoru dengede tutmaya çalışarak durmam gereken noktaya kadar ulaşmaya çalışıyorum eğer zamanı ayarlayabilirsem yeşil yandığında hiç ayağımı yere basmadan yola devam .

Aynen bunu yapıyorum. Şartlar izin verdiği son sınıra kadar durmamanın yollarını arıyorum. Yavaşlıyorum en düşük hızda motoru kontrol ediyorum (bolca arka fren ile yarı debriyaj + gaz + arka fren değil). Yanlış bilmiyorsam bazı eğitmenlerin kendi aralarında bir yarışması bu. Atıyorum Maslak - Sirkeci hattını hiç ayak yere koymadan gitme yarışı yapıyorlar. Amaç hem önce varmak hem de hiç durmamak. Amaçları hızlı olmak değil trafiği mükemmel şekilde çözümleyerek diğer arabaların hareketlerinin hepsini ön görmek ve buna göre kendi konumunu önceden planlayıp uygulamak. Bu yönde kendimce çalışmalarım var.

Diğer taraftan kronik bir hastalığım var. Refleks olarak durunca boşa alıyorum. Alınmalı mı alınmamalı mı? Buyrun tartışalım.
1. Boşa alınmalı çünkü arkadan gelen darbelerde debriyaj refleks olarak bırakılırsa sıkıntı olabilir. Boşa alınmalı çünkü dalgınlıkla debriyaj bırakılırsa motor altından kaçabilir.
2. Boşa alınmamalı çünkü tehlike anında kaçmak gerekirse vitese almakla zaman harcamak yerine ver gazı kaç yapılır.
Sonuç olarak her iki durumu kafamda tartıyorum.

[Oktay Oksak]

Bende sol ayak yerde sağ ayak frende debriyaj sıkılı duruyorum, ön frenide kullandıysam bırakıyorum. Mümkünse en öndeki arabalardan birinin önüne geçip duruyorum. Öne geçemiyorsam önümdeki arabanın ayna hizasında durmaya çalışıyorum. Bütün bunlardan önce arkadaşların dediği gibi önceden gaz keserek durmamaya çalışıyorum.

[Berkay İnal]

Belki yurtdışında durmamaya çalışmak mantıklı ama burada çok sıkıştırıyorlar. Bizim kompresyonumuz yüksek olduğu için gaz kesince fren yapmış gibi oluyoruz araçlar için. O yüzden ben ancak arkam boşsa böyle yapıyorum. Yoksa her zaman trafiğe uyuyorum. Gaz kesmeden gidip frenle duruyorum. Mümkünse en öne geçiyorum. Sol ayak yerde, sağ ayak frende oluyor. Hemen hemen hiç boşa almıyorum. Sürekli arkamı kontrol ediyorum.