Kısa Balkanlar (29-31 Ekim 2015) Bir GS, bir Transalp, iki adam

[Özgür Özsoylar]

Bu başlığı hep imrenerek, biraz da kıskanarak okurdum. Bir gün ben de yazabilir miyim acaba diye hayal de kurardım. Sonunda bir boşluk yaratıp 29 Ekim tatilini de fırsat bilerek ilk motorla yurtdışı seyahatimi klasik balkanlar turu şeklinde planlayıp gerçekleştirebildim.

İki motor, iki arkadaş bir 1200 gs bir transalp olarak çeşitli rota çalışmalarından sonra, biraz da kervan yolda düzelir mantığıyla seyahatimizi planladık. En büyük korkumuz çok yağmurlu olmasıydı. Fakat tarih yaklaştıkça yağmur görünmemesi bizi rahatlattı.

Son rotamız şöyle oldu



28 Ekim akşamından hazırlıklarımız tamamladık. Soğuk olacağını tahmin ettiğimiz için içliklerimiz, termal çoraplarımız hazırlandı. Kişisel eşyalar çantaya konuldu. Heyecan dorukta sabah için yatıldı

29 Ekim sabahı buluşma:



19.000 km başlangıç



Transalp'in çantası yok. Benim üçlü çantanın birini arkadaşa tahsis ediyorum Onun sırt çantasını da kuyruğa güzelce sabitliyoruz



Hazırlıklar tamam. Yola çıkmaya hazırız


Yaklaşık 1,5 saat yol sonrası İpsala' ya varıyoruz. Kapıdan girip ehliyet almak için iniyoruz. İlk sürpriz: ehliyet için iki fotoğraf gerekiyormuş. O kadar okudum forumları hiç rastlamamışım demek ki. Hiç de aklıma gelmedi. Bende var ama arkadaşın yanında fotoğraf yokmuş. Hoop kapıdan İpsala'ya ger dönüyoruz. Tatil olduğu için her yer kapalı. Allahtan bir tane açık fotoğrafçı bulup vesikalığı alıyoruz ve aynı yolu geri dönüyoruz. Bu zaman kaybından sonra uluslararası ehliyeti çıkartıp kapıya yanaşıyoruz. Yeşil sigortayı daha önce kendi sigortacıma yaptırmıştım bu arada


Türkiye tarafından geçişte sıkıntı yaşamadan geçip Yunan tarafına geçiyoruz. Burada epey bir sıra var ama yandan en öne yanaşıp sıranın önüne kaynak yapıyoruz. Motorcuya saygı


Buradan da hızlıca geçiyoruz vee Yunanistan dayız. Hemen çıkışta İstanbul'dan bir motorcu grupla karşılaşıyoruz. (buradalarsa selamlar). Onlar da bizim gibi Selanik'e doğru gidiyorlar ama onlar Drama üzerinden, otoban dışından gitmeyi planlıyorlarmış. Biz zaman kısıtlılığı nedeniyle otobanı tercih ediyoruz.


İlk durağımız Kavala
Otoban sıkıcı, ama yol kalitesi mükemmel


Buradan dönüşte gece de geçtik. Yol yandan ışıklandırılmış. Gece görüntüsü mükemmel. Ve asıl olay otoban kenarına adamlar ışık paneli tarlası yapmışlar enerjiyi güneşten alıyorlar.

[Özgür Özsoylar]

Ve Kavala’ya yaklaşıyoruz


Kavala’nın meşhur kemeri ve diğer fotoğraflar




Kavala’da hızlıca birşeyler yeyip Selanik’ e doğru yola çıkıyoruz. Bu sefer otobanı tercih etmeyip daha çok bizim sahil kasabalarını andıran yerleşim yerlerinden geçerek sahilden ilerliyoruz.

[Özgür Özsoylar]

Ve Selanik…


Selanik’te daha önce forumdan aldığım tüyo ile bulduğumuz Park otele geliyoruz. Genel anlamda şehirde park sorunu var. Booking de özellikle otoparkı olan otel aradım ama bulamamıştım. Otele yakın park yeri var diyor. Ama 10-15 € gibi fiyatlardan bahsediyordu. Fakat Selanik’e gidince anladım ki bu otomobiller için geçerli bir olay. Şehirde her yer motor (en çok da transalp dikkatimi çekti) Dolayısıyla motorlar için bir park sorunu söz konusu değil. Park otelin önünde de küçücük bir yeşil alan var ve otelle arasındaki kaldırıma motorları park etmek mümkün. Resepsiyon görevlisi de kamera olduğunu tamamen güvenli olduğunu söyleyince içimiz rahat yerleştik otele. Orta halli, bir gece için bu fiyata kalınabilecek güzel bir otel. Tüyo için Alper beye teşekkürler.




Aristoteles Meydanı

[Özgür Özsoylar]

Uzo balık yapalım dedik, tüyo da almamışız demek ki aradık, taradık, sorduk falan bulamadık bir yer. Tam vazgeçmişken yukarıdaki resimlerde görülen karşıdaki yoldan ilerleyip ikinci veya üçüncü sola döndüğümüzde ince bir müzik duyduk. Yanaştık ve aradığımız yeri bulduk. Balık, mezeler, ahtopot: 10 numara 5 yıldız. Şiddetle tavsiye edilir. Beleş wi-fi de var. Garson güzel, cana yakın bir Yunan kızı. Daha ne olsun 


Türkçe menü bile var Ve Uzo tabi



Mekan bu bu arada: http://www.tripadvisor.com.tr/Restau...Macedonia.html

Akşam otelde Booking üzerinden Üsküp de kalacağımız otelin rezervasyonunu yapıp, ertesi gün Ohrid-Svety Naum ve sonra Üsküp rotasını yapmak üzere uykuya geçiyoruz. Geziye başlamadan önce beni en çok düşündüren rota bu ikinci günkü rotaydı. Uzun olduğunu düşünüyordum. Kaygılarımda haklı olduğumu tecrübe ettik maalesef

[Özgür Özsoylar]

Sabah erken kalkıp kahvaltımızı yapıyoruz ve Selanik-Makedonya, Manastır arası otobandan ilerliyoruz. Yol çok güzel (asfalt mükemmel zaten). Bir çok tünelden geçiyoruz.





Otobandan çıktıktan sonra küçük köyler, köy yollarından Yunanistan-Makedonya sınır kapısına ulaşıyoruz. Yunanistan’ın Makedonya’yı tanımamasından mıdır nedir sınıra giden yol bildiğin köy yolu. (Aslında bizim bildiğimiz köy yolu değil, asfaltta bir tane bile yama yok. İlginç) Doğru yolda olup olmadığımızdan şüpheye düşmedik değil.




Ve Yunanistan-Makedonya sınır kapısı

[Özgür Özsoylar]

İşlemler kısa sürüyor ve gezimizin ikinci ülkesi Makedonya’ya geçiyoruz

[ahmet korkmaz]

şu transalp'in siyah beyazı da pek güzel, jantlar falan, nefis

ben bu rotayı 1 haftada anca yaparım, zorlayıcı olmuştur mutlaka.

[Özgür Özsoylar]

2010 model, hala tıkır tıkır. Arkadaş çok memnun. Yeni Africa Twin için kanına giriyorum ama bakalım
Bu arada GS sahibi olarak teessüf ederim. Benim motorumun nesi var
Buraya kadar yol biz çok zorlamadı. Ama bundan sonra paylaşacağım 2. gün rotası çok fenaydı

[Ercan Çelen]

Guzel gezi devamını bekliyoruz.

[ahmet korkmaz]

2010 model, hala tıkır tıkır. Arkadaş çok memnun. Yeni Africa Twin için kanına giriyorum ama bakalım
Bu arada GS sahibi olarak teessüf ederim. Benim motorumun nesi var
Buraya kadar yol biz çok zorlamadı. Ama bundan sonra paylaşacağım 2. gün rotası çok fenaydı

benim hukukum var transalp'le, torpilli de ondan.

sizin makine de enfes ama torpili yok benden maalesef