Pazar sabahı 5.30 da kalkılır mı?
İnsan neden, bazen kendine karşı bu kadar acımasız oluyor.
Bu ne tür bir güdü?
Yat uyu yaa...

Sürüne sürüne kalktım yataktan

İte kaka Işıl'ı da uyandırdım... Hızla hazırlandık ve atladık motorumuza...Hazırlandık derken; hiçbi'şey almadan çıkmışız evden....
Neyse saat 07.10'da buluşma noktamızdaydık.

Azıcık geç kaldık ama neyse; geldik ya

Hiç vakit kaybetmeden Çatalca'ya doğru yola koyulduk....

Çatalca'da Dinç'in de katılımıyla ekip tamam oldu...
(Katılamayan bazı çürük domatesler vardı...Onlar kendilerini bilir... Bursa Festivalinde hesap ödettirilerek affedileceklerdir)

Neyse süper bir sabah, kleyifler iyi... Düştük yollara...
Uykum vaaaaaaar

Neyse bir saat sonra yol kenarında küçük bir yerde durup bişeyler yiyoruz...Üstüne de çay... Yola devam...

Manzara her kilometrede daha bir yeşilleniyor... Bahar her yerde... Mayıs olmuş dağ tepe...
Kıvrıla kıvrıla Istranca Ormanları'nda ilerliyoruz...
Yol güzel, orman güzel, dağ güzel, hava mis, makul bir hızda ilerliyoruz...

Yol hala güzel, orman daha bi güzel, hava çok daha temiz... ama biz hala gelemedik.... Ne yolmuş beaaa

Arada bir fotoğraf için durup yola devam ediyoruz...
Artçılar da süper valla... Kimse de tık yok... Bin! bin... İn! in... İkilettirmiyorlar...
Bi' ara Işıl masaj yapıyorum ayağına böbreklerime sağlı sollu iyi çalıştı ama... neyse...

Ormanın içinde toprak yolda, toz duman içinde gidiyoruz. Toz duman içinde çünkü Apo gene gazlıyor ve bizi boğuyor...
Neyse bi süre sonra nefes almadan ve görmeden de gidilebileceğini öğreniyoruz ve bir Jedi misali... gözlerimiz kapalı elimizde mavi ışın kılıçlarıyla Dart Weder'ın kötü kalpli... Gene hikayeyi karıştırdım galiba

Neyse biz gene Pazar gününe dönelim son bi' mola ve Dupnisa'ya varıyoruz...
Varıyoruz derken ben giriyorum arkadakiler yok... Yolda Beytullah Hoca karşılıyor... Merhabalaşıp kaskaları ceketleri çıkarıp diğerlerini bekliyoruz.
Ama gelen giden yok...

Neyse meraklanıp atlıyorum motora... Yukarı doğru tekrar tırmanırken sağda bizimkiler oturmuş bekliyorlar...

Hayırdır?
Dinç'in lastik patladı...Apo da onu halletmeye gitti...

Tam mağaraya doğru yola çıkacaz, Apo ile Dinç de geliyorlar...Motoru bi'yere bırakmışlar ve yerel motorculardan birisinin telefon numarasını almışlar...Biraz soluklandıktan sonra halledeceklermiş...