Enduroist Slogan
Bizi Takip Edin Follow us on Facebook Follow us on Twitter Watch us on YouTube
Kayıt ol
1 den 7´e kadar. Toplam 7 Sayfa bulundu
  1. #1
    Enduroist Üye Haluk Çakır - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    Haluk Çakır
    Üyelik tarihi
    10-02-2016
    Bulunduğu yer
    Ankara
    Mesajlar
    143
    Motosiklet
    CRF250 Rally - Wave 110i
    Marka
    Honda

    Standart Otomatik vites türleri, avantajları - dezavantajları

    Arkadaşlar merhaba,

    Honda CRF 100L Africa Twin başlığında geçenlerde forumdaşlar DCT ile ilgili yazıyorlardı.

    Orada konuşulanlara bir miktar ışık tutabilmesi adına daha önce başka birkaç otomobil forumunda paylaşmış olduğum yazımı sizlerle de paylaşmayı uygun görüyorum.

    Keyifli okumalar.













    Arkadaşlar merhaba,

    Bildiğimiz gibi otomatik vitesli araçların popülaritesi her geçen gün artıyor ve de piyasaya çeşitli otomatik vites türleri girmiş durumda.

    Bu süreçte yoğun bir test sürüşü programından sonra, http://forum.donanimhab...mpage_1/f_/key_//tm.htm sizlerden gelen soru ve taleplerin de etkisiyle otomatik vitesli araçlarla ilgili bu konuyu açıyorum.


    İlk olarak bu yazılanlara kaynak olması amacıyla test etmiş olduğum veya daha önce kullandığım otomatik vitesli araçları yazayım:


    1. Tam otomatik (A/T) şanzımanlı araçlar.

    1.1 2000 Honda Accord 2.0 EX 4 A/T
    1.2 2004 Honda Accord 2.4 EX 5 A/T
    1.3 2010 Honda Accord 2.0 EX 5 A/T
    1.4 2005 Honda CR-V 2.0 EX 5 A/T
    1.5 2010 Honda CR-V 2.0 EX 5 A/T
    1.6 2005 Honda Civic 1.6 ES 4 A/T
    1.6 2010-2011 Honda Civic 1.6 Elegance 5 A/T
    1.7 2012 Honda Civic 5 A/T
    1.8 2010 Hyundai i30 1.6 Crdi 4 A/T
    1.9 2010-2011 Kia Ceed 1.6 Crdi Concept Hb ve SW 4 A/T
    1.10 2011 Mazda 1.6 MZR Auto 4 A/T
    1.11 2011 Opel Insignia 2.0 CDTI 130 hp Active Select 6 A/T
    1.12 2011 Mercedes Benz C180 (1.6) 5 A/T
    1.13 2012 BMW 1.16 8 A/T
    1.14 2012 Hyundai i30 1.6 crdi 6 A/T
    1.15.2012 Kia Ceed 1.6 crdi 6 A/T


    2. Sürekli değişken oranlı (CVT) şanzımanlı araçlar

    2.1 2004 - 2008 Honda Jazz ES - Elite - CVT (2004 modeli abimde, 2008 modeli de bende olan süper araç ama Ağustos sonunda sattım.)
    2.2 2011 Toyota Avensis 1.8 CVT
    2.3 2010 Nissan Altima 2.5 SE - CVT
    2.4 2011 Nissan Juke 1.6 CVT
    2.5 2012 Honda Jazz Fun CVT
    2.6 2012 Toyota Yaris 1.33 CVT




    3. Tek kavramalı yarı otomatik (robotize) şanzımanlı araçlar.

    3.1. 2010 Citroen C4 Grand Picasso - MCP
    3.2. 2011 Citroen (yeni) C4 - MCP
    3.3. 2011 Fiat Bravo 1.6 mj 120 dynamic - dualogic (benim Bravo )
    3.4. 2009 Fiat Linea 1.3 mj 90 emotion - dualogic
    3.5. 2010 Honda Jazz Fun - i-shift
    3.6. 2006 Opel Corsa 1.3 mj - easytronic
    3.7. 2011 Opel Astra 1.3 mj - easytronic
    3.8. 2011 Peugeot 308 1.6 hdi Auto6R
    3.9. 2011 Peugeot 508 1.6 hdi - Auto6R
    3.10. 2011 Peugeot 5008 1.6 hdi - Auto6R
    3.11. 2011 Peugeot 3008 hdi - Auto6R
    3.12. 2010 Toyota Auris 1.4 D4d Comfort extra - multimode
    3.13. 2010 Toyota Corolla 1.4 D4d Comfort extra - multimode
    3.14. 2011 Toyota Yaris 1.33 Terra Sporty - multimode
    3.15. 2012 Citroen DS5 1.6 e-hdi MCP


    4. Çift kavramalı yarı otomatik şanzımana sahip araçlar.

    4.1. 2011 Renault Fluence 1.5 110 bg privilege - EDC
    4.2. 2011 VW Golf 1.4 TSI - DSG 7
    4.3. 2011 VW Jetta 1.6 TDI - DSG 7
    4.4. 2010 VW Caravelle 2.5 (130) - DSG 6
    4.5. 2011 VW Caravelle 2.0 (140) - DSG 7
    4.6. 2011 Renault Megane 3 HB 1.5 110 bg privilege - EDC (şu anki aracım)
    4.7. 2011 Alfa Romeo Giulietta 1.4 turbo multiair - TCT


    Gelelim izlenim ve tecrübelerime.

    1. Tam otomatik şanzımanlar.

    Bildiğiniz gibi tam otomatik vitesler sorunsuzluklarıyla ünlüdürler (en azından tanıdığım bildiğim bir marka olan Honda'da durum bu).

    Diğer düz ve yarı otomatik vitesli araçlardan farklı bir baskı balata sistemleri (plakalar) vardır ve de bu plakalar şanzıman yağı içinde hizmet ettiklerinden aşınma minimum düzeyde olur.

    Şanzıman yağı değişimi (markalara göre değişse de 60.000-100.000 kilometrede bir yapılır) atlanmadığı sürece neredeyse hiç problem çıkartmazlar ve de motor ömrü kadar uzun hizmet eden örnekler görülmektedir.

    Şanzıman içinde mevcut plakalarda zaman içinde (kullanıma göre değişmekle birlikte 150-200 hatta 300 bin km'ler civarında) olabilecek aşınmalar bu plakaların yenileriyle değiştirilmesi sonucu masraflı sorun yaşanmasının önüne geçer.

    Bakımlarının (yağ değişimi ve bahsettiğim plaka değişimi) düzenli yapılmaması durumunda ise marka modele göre birkaç bin TL'lik masraf açabilirler.

    Gaza tepkileri fena değildir ve de yeni nesillerde direksiyon arkasındaki kulakçıklarla (vites sport moddayken) vitese müdahale etmenize izin verirler ki buna TİPTRONİK denir (TRİPTRONİK DEĞİL!!!). (örnek yeni Civic ve Accord).

    Bu viteslerin en büyük eksisi düz vitesli versiyonlara göre özellikle şehiriçinde 100 kilometrede 1.5-2 lt civarı fazla yakıt tüketmeleridir.

    Fazla yakıt tüketirken performanstan da çalarlar bir miktar.

    Yine fazla yakıt tükettikleri için egzos emisyon oranları da diğer vites türlerine göre daha yüksektir.

    Ama vites oranları genelde gayet uzun olduğundan uzun yol sürüşlerinde aynı aracın düz vitesli versiyonlarına göre çok daha az devir çevirir ve de fazla yakıt tüketimlerini dengeleyebilirler.

    Yeni nesil araçlardan BMW 1 serisinde kullanılan 8 ileri oranlı şanzımanı çok beğendim.

    Yüksek motor hacmi ve de tam otomatik vites kombinasyonu Amerika kıtasında yıllardır tercih edilen bir seçenektir.

    İyice sıkılaşan emisyon kuralları gereği yakında 2.0 ve üzeri hacimli benzinli ve tam otomatik şanzımanlı araçlar bile tarihin tozlu raflarında yerini alacak gibi görünüyor.

    Elinizi çabuk tutup temiz bir Accord alıp kaliteli bir lpg taktırmanız menfaatinize olacaktır.


    2. Sürekli değişken oranlı - CVT şanzımanlı araçlar:

    Bu araçlar vites geçişlerinin neredeyse hiç hissedilmediği, hatta gaza az ve sabit bir oranda basıldığında devir göstergesinin yerinden bile oynamadan aracın hızlandığı, en pürüzsüz vites geçişlerine sahip araçlardır.

    Bazı marka ve modellerde çıkartmış olduğu sorunlar mevcuttur.


    Bu tip şanzımana sahip araçların listesi aşağıdaki linkte bulunabilir.

    http://en.wikipedia.org..._variable_transmissions


    Ülkemizde en popüler olanları Honda Jazz ve güncel kasa Toyota Yaris, Corolla, Auris, ve Avensis'dir.


    Ford zamanında ülkemizde de C-max ve Focus dizellerinde CVT seçeneği sunmuş ama yaşanan problemler nedeniyle bir süre sonra bu versiyonu getirmeyi bırakmıştır.

    Nissan Micra, Juke, Qashqai ve X-trail benzinli ve yenilerde dizel modellerde de CVT şanzıman mevcuttur.

    Ancak Nissan modellerinde de CVT şanzımanla ilgili sorunlar ve çok ciddi tamir bedelleri konuşulmaktadır.

    https://forum.donanimhaber.com/m_112887554/tm.htm

    https://forum.donanimhaber.com/m_97906299/tm.htm

    https://www.sikayetvar.com/nissan-sanziman-arizasi-9

    https://www.sikayetvar.com/nissan-20...-arizasi-verdi

    https://www.sikayetvar.com/nissan-qa...uclu-biz-olduk



    Hybrid araçlarda da sıklıkla tercih edilen bir şanzıman türüdür.

    Tork konvertörlü CVT ler de mevcuttur.

    Scooter türlerinde de sıklıkla kullanıldığı bilinmektedir.


    Alltaki linklerde CVT ile ilgili detaylı bilgi ve görselller mevcuttur.

    http://world.honda.com/...-technology/CVT/detail/

    http://www.mitsubishi-m.../environment/e/cvt.html

    http://www.honda.co.nz/...cvt/?stage=Live#Summary



    3. Tek kavramalı yarı otomatik şanzımanlar.

    Bu araçlar son yıllarda iyice popüler olmuşlar ve bir dönem bir sürü firmanın bu tip bir şanzımana sahip araçları olmuş olsa da bu popülerliklerini bir anda kaybedip tarihin tozlu raflarında yerini almak üzereler.

    Robotize şanzıman da denilen bu sistemlerde sistem (bir robot) bizim yerimize debriyaj pedalına basıyormuş gibi vites değişim tecrübesi yaşatırlar.

    En büyük avantajları yakıt tüketimini arttırmadıkları gibi daha erken vites büyütme eğilimleri sayesinde (ya da yüzünden) düz vitesten biraz daha bile az yakıt tüketebilirler.

    Bu da egzoz emisyon değerlerini de iyileştirmektedir ve bu sayede Londra gibi yüksek emisyon oranına sahip araçların şehir merkezine girişte ekstradan para ödemesi durumundan (congestion charge) muaf olurlar.

    Bir de düz vitesli araçlardaki gibi şanzıman baskı balata sistemine sahip olduklarından aracın gücünü yere aktarmada minimum kayba sebebiyet verirler.

    Belli bir kullanım ömrü sonunda bu baskı balataların değişimi de gayet hesaplı rakamlara yapılarak bizlere hizmet etmeye devam ederler.

    İstenirse vites kolundan ya da tüm modellerde olmasa da bazı marka ve modellerde direksiyon arkasındaki kulakçıklardan manuel vites gibi vites değiştirilebilir (tiptronik).

    Bu sisteme sahip bir araç almayı düşünürseniz direksiyondan tiptronik özellikli olanları tercih etmeye çalışınız zira bu size gerektiği durumlarda sisteme parmaklarınızın ucuyla-kolayca- müdahale edip sizin istediğiniz viteste seyretme kolaylığı sağlar.

    Daha önceden tam otomatik vitesli araç kullanmayanlar için alışma süreci çok kısadır.

    Ama tam otomatiğe alışanlar bu tarzı bir türlü benimseyemezler.

    Dezavantajları ise markalara göre değişiklik göstermekle birlikte vites geçişlerinin özellikle ilk 2 viteste sarsıntılı olmasıdır.

    Vites yükseltirken yaşadığımız sarsıntıya bir de şehir içinde düşük hızlarda vitesin kararsız kalıp sapıtması da eklenince 40 yıllık şoförleri bile trafikte acemi durumuna düşürüp diğer araç sürücülerinden hayır dua almaları da eklenmektedir.

    Satılık araç ilanlarındaki "ev almak için aracımı satıyorum" diyenlerin hatırı sayılır bir kısmının aracının yarı otomatik vitesli robotize şanzımana sahip olması olayın içyüzünü ve boyutlarını ele vermektedir.


    Bu vites türünün bir başka sıkıntısı da yukarıda avantaj olarak yansıttığım bir durum olan aynen düz vites gibi belirli sürelerde baskı balata değişimine ihtiyaç duymasıdır.

    Bu değişimden sonra (ya da bazen değişim olmadan düzenli aralıklarla) sadece yetkili servislerce ücreti mukabilinde yapılabilecek bir "kalibrasyon ayarı"'na ihtiyaç duyarlar. Gerçi piyasada yetkili servisten ayrılma bir sürü Usta da mevcuttur bu kalibrasyon ayarını uygun bir cihazla onlar da yapabilir tabii.

    Bu ayar yapılmazsa ilk kez doru bir ata binen acemi jokey misali daha da çılgın vites geçişleri ve de sıkışık trafikte aracınızdan dumanlar çıkması, sistemin kendini korumaya alması ve sizden "aracınızı sağa çekip çok ısınmış olan sistemin biraz soğumasını talep etmesi" gibi sonuçlar ortaya çıkabilir.

    Farklı markaların farklı isimler altında benzer mantıkta çalışan robotize şanzımanları vardır. Ancak bu sistemler hillholder - yokuş kalkış desteği türünden yardımcı sistemlerle sunulmazsa çok çabuk ayar kaçırabilir, baskı balata yer veya önceki paragrafta tasvir edilen durumları yaşamanıza sebep olabilir.

    Bu tür şanzımana sahip araç almayı planlayanların mutlak surette yokuş kalkış desteği (hillholder) olan marka - modelleri tercih etmelerinde ciddi fayda vardır.

    İlgilenenler için faydalı bir link:

    http://www.hakkimiziariyoruz.biz/videolar.asp




    4. Çift kavramalı yarı otomatik şanzımanlar.

    Son yılların pek revaçta olan sistemleri ülkemizde bir süredir DSG olarak VW ve yenilerde EDC olarak Renault tarafından sunulmaktadır.

    Volvo ve Ford modellerinde Powershift olarak da kullanılmaya başlandı.

    Alfa modellerinde de TCT ismiyle kullanılmaya başlandı.


    Bu şanzımanlar teknik olarak motosiklet şanzımanlarına benzerler.

    Motosikletlerde de vitesler birer birer büyütülüp küçültülür bilindiği üzere ve de öyle "hızım düştü direkt olarak 4'ten 2 ye alayım, arada da aragaz vereyim " deme lüksümüz yoktur.

    Çift kavramalarda kavramanın biri 1-3-5-7 gibi tek vitesler, diğeri de 2-4-6-8 gibi çift vitesler için görevlendirilmiştir.

    Biz vites kolunu D konumuna getirdiğimizde ilk kavrama vitesi 1 'e geçirirken ikinci kavrama 2. vitesi hazırda bekletir ve bu böyle devam eder.

    Hızımızın artıyor ya da yavaşlıyor olduğuna göre bir sonraki ya da bir önceki vites hazırda bekler ve de ona göre devreye girer.


    Gerçi bu tip şanzımanlar (ve hatta robotize şanzımanlar da) ani frenlerde bazen son düşülen hıza uygun bir vitesi seçip ona göre birkaç vites birden düşürebilmektedirler.

    Teknik olarak ve de kağıt üzerinde çok iyi olan bu sistemler tek kavramalı yarı otomatik şanzımanların ve de tam otomatik şanzımanların tüm avantajlarını düz vites kullanan profesyonel bir sürücüden bile daha hızlı vites geçişleriyle birleştirir.

    Kulağa çok hoş gelen bu durum ise daha bebeklik çağını yaşamakta olan bu sistemlerin olumsuz yönleriyle bizi kendimize getirir.

    Çift kavramalı yarı otomatik vites teknolojisi tüm yeni teknolojilerde olduğu gibi pahalı bir teknolojidir ve de ilk alım sırasında marka modele göre düz vitesli araçlara göre fazladan ciddi para ödenmesini gerektirir.

    Bu sistemlerin bizler aracı aldıktan sonra da elleri cebimizden çıkmaz ne yazık ki!!!

    Bu sistemlerde, daha doğrusu bu sistemleri standart seri üretim otomobillere ilk ve çok sayıda uygulayan VW firması için konuşmak gerekirse, araçlar çok kısa sürelerde baskı balata değişimine ihtiyaç duymaktadırlar. Bu işlem işe yarıyor görünse de mekatronik denilen aksam da çabuk arızalanabilmekte ve de değişimi için yetkili servislerde ciddi para talep edilmektedir.

    Eğer mekatronik değişimi de işe yaramazsa daha da ciddi paralar ödenip komple şanzıman değişimine gidilmek durumundadır.

    ... taa ki tekrar arıza çıkıp da aynı süreç yaşanıncaya kadar.

    DSG sistemlerinin ilk nesilleri "yağlı" tabir edilendendi ve de sorunsuzluk ve masraf çıkartma, servise bağlı kalma açısından daha başarılı olduğu iddia edilegeldi hep. Daha yüksek güç ve tork değerlerine sahip araçlarda bu sistemlerin tercih edilmiş olduğunu okuduk forumlarda. (Bu tabirleri kullanıyorum çünkü tam otomatik ve yarı otomatik şanzımanlı aracım oldu ama çift kavramaya sahip bir aracım olmadı. Yazdıklarım tamamen netteki paylaşımlar ve kendi araştırmalarıma dayanmaktadır demiştim ama bu kısmı da güncelleyeyim zira daha sonra 2 yıl ve 50 bin km boyunca çift kavramalı Megane 3 EDC kullandım ve de araçla ya da şanzımanla ilgili teknik olarak bir sıkıntım olmadı. (Güncel: Megane EDC aracım bazen yokuş aşağı dur kalklarda sapıtıyor. Güncel: 45 bin km'lerde Megane 3 aracımın şanzımanı kitlendi. Detaylar linkteki konuda, altlarda: http://forum.donanimhab...2082616/mpage_23/tm.htm )

    Daha sonra bu sistemleri standart otomobillerde ilk kullanan VW grubu "kuru" tabir edilen yeni nesil, daha az maliyetli (içinde daha az yağ barındıran) DSG sistemlerini kullanmaya başladı.

    Sesli çalışma, arnavut kaldırımlı yoldan geçerken langırtı, "metalin metale sürtme sesi" türü sesler bu yeni nesillerle anılmaya başlandı.


    Tek kavramalı yarı otomatik şanzımanlardaki sıkıntıların benzerleri bu sistemlerde de çıkmıştır maalesef ve de iletişim çağında paylaşım çılgınlığının etkisiyle bu gibi sıkıntıların gizli kalması düşünülemez elbet.

    İlgilenenler için forumdan birkaç konu:

    http://resim.donanimhaber.com/m_70431060/tm.htm

    http://resim.donanimhab...1628299/mpage_1//tm.htm

    http://forum.donanimhaber.com/m_66034126/tm.htm

    http://forum.donanimhaber.com/m_42996646/tm.htm

    http://forum.donanimhaber.com/m_58045908/tm.htm


    Bunlar da google'a DSG problems yazınca çıkan linklerden bazıları ki hatta google'a DSG yazınca problems kısmı otomatik olarak çıkıyor ):

    http://forums.whirlpool.net.au/archive/2000144

    http://www.autoevolutio...ed-in-europe-46766.html

    http://www.vwgolf.net.a...hudder-and-other-issues


    Youtube sitesine de DSG problems yazarsanız bir sürü link çıkıyor karşınıza.



    SINIFLANDIRMA DIŞI: TİPTRONİK VİTES:

    Tiptronik ifadesi normal şartlar altında Porsche firmasına ait olan bir vites türünün adı olsa da başka bir kullanımıyla genellikle direksiyon arkasındaki kollar vasıtasıyla, bazen de vites kolunu ileri ya da geri itekleyerek vites geçişi sağlanabilen vites türü anlamına da gelmekte zira İngilizcede tip kelimesi uç, parmak ucu anlamına da gelmekte.


    Bu açıdan vites değişimine manuel olarak müdahale edilebilen neredeyse tüm şanzıman türleri tiptronik olabilir.

    Tam otomatikler. (Honda Accord ve Civic gibi).

    CVT'ler. (Honda Jazz, yeni Toyota Yaris gibi).

    Yarı otomatik – robotize şanzımanlar. (Fiat Bravo dualogic, Citroen MCP, Peugeot Auto6R, Toyota Multimode gibi).

    Yarı otomatik çift kavramalar. (VW Dsg, Renault EDC, Ford-Volvo Powershift, Alfa TCT gibi.)

    Kullanmakta olduğunuz aracın gitmekte olduğunuz yol ve trafik koşullarına göre ideal vitesi seçmesine bizzat müdahale ederek yardımcı olmanız hem sizin ve araçtakilerin daha konforlu seyahat etmesine, hem de bu sistemlerin gereksiz şekilde yıpranmasının önüne geçmenize destek olacaktır.



    SONUÇ: Henüz bebeklik döneminde olan çift kavramalı yarı otomatiklerin geleceği kesinlikle parlak. (5 yıl sonra güncelleme: gelecek o kadar da parlak değil.

    Ama bu sistemlerin pahalı tamir ya da yenileme bedelleri yüzünden araçların garanti süreleri içinde kullanılıp elden çıkartılması ilk akla gelen çözüm gibi görünüyor. Gerçi bu da aracın sonraki sahiplerinin yaşayacağı muhtemel sıkıntılarda (her ne kadar siz olayda artık taraf olmasanız da) kulaklarınızın çınlamasına sebebiyet verebilecektir.

    Maalesef ki bu seçenek çok tercih edilmekte.

    Bizde VW 2 yıl olan resmi garantiyi ücreti mukabilinde 4 yıla çıkartıyor.

    Renaultta ise bu süre 3 yıl.


    Amerika kıtasında pek talep görmeyen dizel araçlarıyla tutunmaya çalışan VW DSG için 10 yıl garanti veriyor.

    Linkte bununla ilgili açmış olduğum konu mevcut:

    http://forum.donanimhab...mpage_1/f_/key_//tm.htm


    Şahsi görüşümdür, ne zaman ki bizler de aynı muameleye tabii oluruz o zaman gider uzun süre kullanım amaçlı DSG'li bir araç alırım.

    Ya da garanti süresi bitmeden elden çıkartacaksam da DSG'li bir araç alırım. (Maalesef durum bu)

    Bu konuyu açtıktan bir süre sonra hiç aklımda yokken ve o günkü şartlar öyle gerektirdiğinden satın aldığım EDC'li Megane aracımı da garanti süresi bitmeden satarım herhalde.

    Ekleme: Aracımı 2 yıl ve 52 bin km kullandıktan sonra sattım.

    Ya da 3. bir alternatif var:

    Ne zaman Honda ya da BMW gibi uzun yıllardan beri motosiklet üretimi konusunda söz sahibi olmuş firmaların otomobiller için üretecekleri çift kavramalı şanzımanlar piyasaya çıkar, o zaman onları da değerlendiririm.

    Yukarıda bahsettiğim gibi çift kavramalı (ve tek kavramalı robotize) şanzımanlar (viteslerin birer birer büyütülüp küçültülmesi anlamında) temelde motosiklet şanzımanı mantığında olduklarından bu iki firmanın bu alanda daha başarılı olacağını düşünüyorum.


    Honda 3 yıl kadar önce DCT adını verdiği (Dual Clutch Transmission) çift kavramalı şanzımanı üretti ve de bugün ülkemizde de satılmakta olan VFR 1200 model motosiklette kullanmakta. (Şimdilerde NC 750 ve Africa Twin modellerinde de kullanmaya başladı.)

    Bu şanzımanın otomobil versiyonunun piyasaya çıkması birkaç yıl içinde olacaktır diye düşünüyorum.


    Japon firmalarından tecrübe ettiğimiz "sorunsuzluk" ifadesinin hakkını da vermek istediklerinden bu sürecin bu kadar uzun sürdüğünü düşünüyorum.


    BMW de yanılmıyorsam bu sistemi üst modellerinde kullanmaya başladı.



    Umarım otomatik vitesli araç almayı düşünen arkadaşlarıma bir fikir verebilmişimdir.


    Eksik kalan noktalar şüphesiz vardır.

    Konuyla ilgili ve bilgi sahibi değerli forumdaşlarımın katkısıyla daha da geliştirilebilir.


    Keyifli okumalar.



    Ekleme: Bu arada konuya daha da subjektiflik katmak amacıyla forumdaşlarımın bana sorduğu hangi tip şanzımanı tavsiye edeceğimle ilgili yorumumu da ekleyeyim.

    Ama buraya yazdıklarım benim şartlarımdır.

    Bu yazdıklarımın sizin şartlarınıza uymaması durumunda lütfen beni anmayınız!



    Çift kavramayı şartlı kabul ediyorum. Garanti süresince binilmeli ve de daha garanti dolmadan satılmalı.

    Tam otomatik Honda’yı, Ustama gösterdikten sonra gözüm kapalı alırım. Tabii biraz da özel servis avantajım var.

    (Diğer markalar için de kaliteli özel servis tecrübesi olanlar var ise onlar da paylaşsalar süper olur.)


    CVT'yi aldım zaten.

    EDC'yi de hiç aklımda yokken aldım.


    Tek kavrama yarı otomatik aracı evde tek araç olacaksa almam zira eşim kullanamıyor.


    Benim kullanımım için ise teoride alırım zira motor gücünü tekerleklere aktarmadaki kayıp çok az.

    Citroen yeni C4 hiç fena gelmedi bana.

    Honda Jazz i-shift de öyle.

    Bu yazıyı ilk yazdığım 2011 yılından sonra 2008 Yaris multimode kullandım 2 yıl kadar ve hiçbir sorun yaşamadım.

    Ancak şunu hatırlatayım: Megane EDC aracım rampa inişlerde ısrarla vites büyütmediği için aracımı rampa inişlerde ve şehiriçi dur kalk trafikte neredeyse hep tiptronik modda kullanıyordum. Yani vitesleri ben kendim değiştiriyordum.

    Aynı şeyi yarı otomatik robotize şanzımanlı Yaris aracımda da yaptım.

    Bu açıdan “madem vitesleri ben kendim manuel olarak değiştireceğim, çift kavrama için fazladan para vermeye gerek yok.” diye düşünüyorum.

    Siz de bu şekilde düşünürseniz, vakit varken gidip robotize şanzımanlı bir araç alın zira bu teknoloji piyasadan kalkmak üzere.

    Hem alırken daha az fark çıkıyor, hem kullanırken cidden ekonomik, hem de açabileceği masraf ve arızalar basit ve diğer şanzıman türlerine göre çok daha hesaplı oluyor.
    Konu Haluk Çakır tarafından (07-10-2016 Saat 00:05 ) değiştirilmiştir. Sebep: link güncelleme

  2. Haluk Çakır güzel mesajın için 6 üye sana teşekkür etti :

    ahmet f senel (07-10-2016),cemkucuk (07-03-2016),Enver kutlu (07-03-2016),ERDIM ELITEZ (06-03-2016),ErkanDEVRİM (07-03-2016),Sabahattin KOÇAK (06-03-2016)

  3. #2
    Enduroist Kadim Üye Ercan Çelen - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    Ercan Çelen
    Üyelik tarihi
    26-04-2015
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    622
    Motosiklet
    F 800 GS
    Marka
    Bmw

    Standart

    Cok guzel ve faydalı bir yazi. Tesekkurker

  4. #3
    Eğitim Koordinatörü Berkay İnal - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    Berkay İnal
    Üyelik tarihi
    14-09-2013
    Bulunduğu yer
    İstanbul/Anadolu yakası
    Mesajlar
    824
    Motosiklet
    F700 GS '16
    Marka
    Bmw

    Standart

    Haluk Bey, donanım haberdeki "Haluk 23" siz misiniz?

  5. #4
    Enduroist Üye Haluk Çakır - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    Haluk Çakır
    Üyelik tarihi
    10-02-2016
    Bulunduğu yer
    Ankara
    Mesajlar
    143
    Motosiklet
    CRF250 Rally - Wave 110i
    Marka
    Honda

    Standart

    Evet.

    Yazışmışlığımız olmuş muydu?

  6. #5
    Eğitim Koordinatörü Berkay İnal - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    Berkay İnal
    Üyelik tarihi
    14-09-2013
    Bulunduğu yer
    İstanbul/Anadolu yakası
    Mesajlar
    824
    Motosiklet
    F700 GS '16
    Marka
    Bmw

    Standart

    Alıntı Haluk Çakır Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Evet.

    Yazışmışlığımız olmuş muydu?
    Yok ben aktif değildim orada. 3-4 yıl önce Honda Jazz'ım vardı ve otomobil forumunu takip ediyordum. Oradan hatırlıyorum sizi. Bir süre sonra bıraktım. Biraz fazla miktarda fanatik olan bir forum olduğunu düşünüyorum. Ancak siz oldukça seviyeli ve hoşgörülü cevaplar yazıyordunuz onlara yanlış hatırlamıyorsam. Hoş geldiniz diyeyim bu arada

  7. #6
    Enduroist Üye Haluk Çakır - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    Haluk Çakır
    Üyelik tarihi
    10-02-2016
    Bulunduğu yer
    Ankara
    Mesajlar
    143
    Motosiklet
    CRF250 Rally - Wave 110i
    Marka
    Honda

    Standart

    Ben de çileden çıkmak üzereydim. Neyseki ben de paylaşımlarımı azalta azalta bıraktım (galiba ). Paylaşımların içerik ve kalitesinden çok üye sayısının fazlalılığının ve haliyle paylaşım sayısının önemli olduğu bir sistem mevcut(muş meğer) orada. Tabii asıl gerekçe hayatımda yaklaşık 4 yıldır motosiklet olması ve gittikçe birbirine benzeyen otomobillerin eskisi kadar keyif vermemesiymiş galiba. Birisi bedeni diğeri ekstradan ruhu da taşıyormuş gerçekten. Trafik sıkışıklığı ve park yeri kelimelerinin lügattan çıkması da ayrı bir keyif.

    Tekrardan hoş buldum.

    Selamlar.

  8. Haluk Çakır, bu güzel yazın için sana Teşekkür Edildi.

    omercem (08-03-2016)

  9. #7
    Eğitim Koordinatörü Berkay İnal - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    Berkay İnal
    Üyelik tarihi
    14-09-2013
    Bulunduğu yer
    İstanbul/Anadolu yakası
    Mesajlar
    824
    Motosiklet
    F700 GS '16
    Marka
    Bmw

    Standart

    Sizinle aynı aşamalardan geçmişiz ve geçiyoruz. Ben de artık otomobillerden keyif almıyorum eskisi kadar.
    Burasının çok farklı olduğunu gözlemlemişsinizdir. Burada da aktif olmanız dileğimle...

 

 

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •