Enduroist Slogan
Bizi Takip Edin Follow us on Facebook Follow us on Twitter Watch us on YouTube
Kayıt ol
Sayfa 10 Toplam 10 Sayfadan SeçilenSeçilen ... 678910
91 den 96´e kadar. Toplam 96 Sayfa bulundu
  1. #91
    Enduroist Kadim Üye Eser Kara - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    Eser Kara
    Üyelik tarihi
    12-03-2013
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    903
    Motosiklet
    F800 GS
    Marka
    Bmw

    Standart

    Bu işi bir süredir profesyonel olarak yapan bir eğitmen olarak konuya kısaca değinmek isterim. Kendi akademimiz adına aramızda bulunan eğitmen arkadaşlarımızdan hiçbiri geçimlerini eğitmenlik üzerinden yapmak için bu işe başlamamıştır. Edindiğimiz bilgileri doğru ancak daha da önemlisi belirli bir kalite standardında aktarmak ve diğer kullanıcıların sürüşlerine değer katabilmek için keyifle yapmaktayız. Bizler için öğrencilerimizin gelişimini gözlemleyebilmek en büyük mutluluk ve kazancımızdır.
    Motosiklet Yol Sanatı, Police Foundation tarafından yazılan bir sistemi anlatmaktadır. Eğitimlerde en önemli unsur verilen bilgilerin doğruluğudur, konu motosiklet olunca bu daha da büyük bir öneme sahiptir. Rospa ve diğer kuruluşlar da bu sistemin belirli bir kalitede ve düzgün bir şekilde anlatılması adına eğitimler-denetimler yapmaktadır ve ilgili eğitmen/kuruluşları akredite etmektedir.

    Eğitimde sürdürülebilir kalite en önemli kriterdir, denetimsizlik zaman içerisinde kalite standardının düşmesine ve söz konusu standartların esnetilmesine sebep olabilir. Tüm eğitimlerimizde öğrencilerimize güvenlikten ödün vermemeyi anlatırken, denetimsizliğin getirebileceği belirtmiş olduğum risklerin neden alındığını ben şahsen cevaplamak istemem. Ne yazık ki tüm bu süreçler belirli bir maliyeti de içerisinde barındırmaktadır. Tabi tüm maliyeti yalnızca ilgili kurumlara yüklemek de haksızlık olur. Kullanmış olduğumuz motosikletlerin bakım, lastik, kasko, trafik, mtv, benzin, değer kaybı, ekipman gibi bir çok ekstra maliyeti bulunmaktadır. Yalnızca eğitimde yapılan km'ye göre bu maliyetleri hesapladığımızda bile hatırı sayılır bir meblağ ile karşılaşmak durumunda kalıyoruz. Arzu eden detay hesabı yapabilir. Akreditasyon, akademi, yukarıda belirtilen maliyetler ve ilgili gelir vergileri (stopaj) düştükten sonra geriye kalan meblağ ailelerden yapılan fedakarlığa kıyasla koca bir hiçtir.

    Tabi ki her birey istediği yerden eğitim almakta özgürdür.

  2. Eser Kara güzel mesajın için 10 üye sana teşekkür etti :

    Ali KORKMAZ (13-09-2017),alper ozbas (12-09-2017),Arif Oral Unal (13-09-2017),Berkay İnal (12-09-2017),Coşkun SARP (12-09-2017),Ediz Gürkan (13-09-2017),Erdi Şenkaya (17-09-2017),Ersan ÖZYURT (13-09-2017),Kerim Adnan DENİZ (29-09-2017),volkan keskin (03-12-2017)

  3. #92
    Eğitim Koordinatörü Ersan ÖZYURT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    Ersan ÖZYURT
    Üyelik tarihi
    31-10-2012
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    5,269
    Motosiklet
    SUPER TENERE 1200E
    Marka
    Yamaha

    Standart

    Merhabalar,

    Bu formun en sevdiğim yanı, bunun gibi karşılıklı yazışmalar ile fikirlerin, bilgilerin ve görüşlerin paylaşılması sırasında pek çok bilginin aktarılması. Toplumumuzun en çok ihtiyaç duyduğu bu karşılıklı görüşebilme, anlatabilme ve tartışabilme ortamı olsa gerek. Baksanıza, “tartışma” kelimesi bile hepimizi bir anda nasılda iğreti ediyor. 😊 Forum içindeki bu paylaşım ortamını yıllardır korumak için herkesin verdiği mücadeleye bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Gelelim konumuza.
    Müsaadenizle yazdıklarınızı bölümler halinde değerlendirmek istiyorum.

    “şu an için ülkemizde "tek otorite"; Türkiye Cumhuriyeti Devleti' dir.”açıklamanıza katılmak istemiyorum. Elbette devlet bir üst hatta çoğu zaman en üst otoritedir. Devlet otoritesine karşı çıkıldığı ve hatta devletin de bu isteklere göre yeni düzenleme yapılması dahi olasıdır ancak konumuz bu değil. Konumuz devletin henüz düzenleme yapmadığı alanlarda, sivil örgütlerin veya kuruluşların faaliyet içinde olması ve bu faaliyetlerin nitelikleri diye düşünüyorum. BU da otorite kavramının paylaşılması sonucunu doğurur.

    Elbette ki, bu faaliyetlerin olmazsa olmaz kuralı, yürürlükteki kanunlara uygun olmasıdır. Ülkemizde, ehliyet sahibi olunması şartları, hemen hemen tüm modern ülkelerde olduğu gibi devlet tarafından düzenlenmiştir. Eğitim verme hakkı, milli eğitim bakanlığının müfredatına bağlı kalmaya ve kesin denetime tabi olmaları şartıyla özel kuruluşlara bırakılmıştır. Ancak, her türlü devlet belgesinde olduğu gibi, nihai belge almak için, doğrudan devlet tarafından düzenlenen sınavlara girilmesi gereklidir. Devletin kabul ettiği nihai belge, haklı olarak ancak kendi verdiği belgelerdir. Adı üstünde resmi belge. 😊
    Burada iki ayrı başlığa ayırmak gerekecektir.

    • İhtiyaç duyulan ancak devletin düzenleme yapmadığı eğitim türlerinin, özel sektör, dernekler vb. kurumlar tarafından verilmesi,
    • Bu eğitimlerin kaynağı, denetimi veya denetim ihtiyacının olup olmaması

    Özel kurum eğitimleri:

    Tüm dünyada, özel kurumlar toplum sağlığı, toplumsal fayda, verimlilik gibi pek çok konuda çalışma, araştırma, yapmaktadır. Bu çalışmalarını aktarmak içinde eğitimler düzenlemektedir. Bunu satış eğitimi, verimlilik eğitimi, iş güvenliği eğitimi, ilk yardım eğitimi (yakın zamana kadar bu son ikisini de devlet vermemekteydi), kalite eğitimleri gibi çeşitlendirilebilir. Bizim başlığımıza çok yakın olduğu için kalite konusunu örnek almak isterim.
    Kalite kavramı, dolayısıyla eğitimleri ile ülkemiz 80 li yıllarda tanışmaya başlamıştır. Bugün gelinen noktada, en basit 9001 kalite belgesinden başlayarak, yüzlerce farklı alanda yetkinliklerini bu belgeler ile ispatlamaktadırlar. Uluslararası çalışmalarda gerek ürün gerek ise birlikte çalışma kriterlerinin kıyaslamak için pek çok firma hatta devletler bu sertifikasyonları gözetmektedir. Bugün bu sertifikasyon, tüm dünyada kalite çalışmaları için vazgeçilmez birer referans olmuştur. Artık ülkeler bile kuruluşların yetkinliklerini bu sertifikasyonlar ile belirlemektedir. Dünyaca kabul görmüş sertifikasyon kavramını, “bir başkasına para kaptırmak” çerçevesine indirmenin doğru olmadığı kanaatindeyim. Başka türlü standartların istediği yeterliliklerin sağlandığı ve sürdürüldüğü belgelenemez.

    Eğitimlerin kaynağı ve Denetim İhtiyacı :

    Ülkemizde taşıt kullanmayı öğrenmek, neredeyse tamamen “eşten dosttan, bilen birilerinden öğrenmekten” ibaret. Ehliyet kurslarının verdiği yetersiz bilgilerin üzerine, tecrübeli abilerimizden öğrendiklerimizi veya deneyimlerimizi ekleyerek sürücü olmaya çalışıyoruz. Bunun doğru bir yol olmadığına, eğitimin gerekliliğine inanmış herkes katılacaktır. Ülkemizde de motosiklet eğitimi ile adını hepimizin bildiği kurumların faaliyetleri ile tanıştık. İyi ki varlar ve iyi ki başlamışlar. Bugün pek çok kurum, dernek, şahıs bu eğitim çalışmalarını sürdürmektedir ve hepsinin de katılımcıları vardır. Her kurumun doğru eğitimi verdiği, gerçekten risklerden uzaklaştıracak bilgiler ile donattığına emin olmamız mümkün değil. Bunu sağlamak için bir standarttın olması gereklidir. Bugün, devletin dahi eğitim müfredatı için bağlantıda olduğu ve bütün dünyaca kabul görmüş RoSPA, hepimizin kabul ettiği “Roadcraft-Motosiklet Yol Sanatı”nı geliştiren ve kullanıcılar ile paylaşan bir kurumdur. (RoSPA elbette ki tek değildir. İngiltere’de benzer nitelikte kurumlarda vardır. İsteyen olursa ayrıntılı bilgi verebilirim.)

    Bizler, eğitimlerimizde bu sistem ve standartlara bağlı kalarak bilgiler aktarmaya çalışıyoruz. Hemen herkesin, bu sistem ile bilgi aktardığını tahmin ediyorum. Burada kritik noktaya geliniyor. Motosiklet Yol Sanatı’nı doğru bilgiler ile aktarıldığına nasıl emin olacağımız sorusu. Gerçekten istenilen bilgilerin eksiksiz ve üzerine şahsi tecrübeler katılmaksızın açıklanması, anlatılması ve öğretilmesi gerekir. Burada hata yapılması hayat kurtarma ile hayatı riske atma arasındaki incecik çizginin kopması riskini taşır.
    Üstelik konuya sadece “sertifika almak” açısından yaklaşmakta eksik olur. Motosiklet eğitmenlerinin hemen hepsinin profesyonel mesleği öğreticilik değildir. Kendilerinin de yetişkin eğitimi, nitelikleri, yöntemleri, riskleri gibi pek çok konuda eğitilmeleri gerekir. Eğitmen eğitimi için verilen paraların bir kısmı da bu eğitimleri içerir. Yetişkin eğitimi kolay görünen ama bunun aksine son derece dikkatli planlanması gereken bir eğitim türüdür. Eğitmen eğitimi süreci bu eğitimi de içermektedir.

    Herkesin kendi seçimin yapması ve istediği kurumdan eğitim alması elbette ki doğaldır. Hiç kimse bu konuda zorlama da bulunamaz. Ancak, eğitim adaylarına seçim yapmaları için kriterleri ve bu kriterlerin niteliklerini açıklamak gerekliliğini ise kimse yadsıyamaz.

    Farkındaysanız bu işin para karşılığı yapılıp yapılması konusunu daha önce açıklamışlar. Ben hiç girmiyorum.

    Hepimize iyi sürüşler.
    Varmayı değil, sürmeyi seviyorum...

    Honda VFR800XA
    * RoSPA Advanced Riding Instructor
    Membership 69332
    * IBA MEMBER
    Membership 60475

  4. Ersan ÖZYURT güzel mesajın için 6 üye sana teşekkür etti :

    Abdullah KAYAALP (18-09-2017),Ali KORKMAZ (20-09-2017),Arif Oral Unal (17-09-2017),Kerim Adnan DENİZ (17-09-2017),Serdar ZIMBA (18-09-2017),volkan keskin (03-12-2017)

  5. #93
    Enduroist Kadim Üye Kerim Adnan DENİZ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    Kerim Adnan Deniz
    Üyelik tarihi
    02-10-2009
    Bulunduğu yer
    Tuzla - İstanbul
    Mesajlar
    410
    Motosiklet
    2004 Multistrada 1000 DS
    Marka
    Ducati

    Standart

    Tebrikler ve teşekkürler sevgili Ersan ÖZYURT, çok güzel kaleme alınmış bir yazı.

    Bu vesile ile İ.T.Ü., O.D.T.Ü. ya da diğer her hangi bir üniversitenin rektörüne buradan bir sorum olacak;

    Mühendislik fakültelerinde okuttukları Termodinamiğin Temel Yasaları' nı, Statik ve Mukavemet Hesapları, Temel Makine Bilgisi, vb. öğretmek için kimden akredite oldular?!
    Yoksa hiç bir öğrencisinin mühendisliği kabul edilmemeli... Zira bütün bu (evrensel) bilgiler başkalarınca oluşturulmuş ve akredite olunmadan öğretilmiştir.
    Eh, bunun sonucunda da bu okullar hayati hatalarla bilgileri aktarmaktalar. Kazayla biri bu bilgilerden tehlikeli sonuçlara ulaşarak ölüme sebebiyet verebilirler.
    Ama ille de üstün/elit kişler olarak akredite olsalardı, bu sonuç asla düşünülemezdi.
    Özel kurslarda çalışan öğretmenler kimler? Çoğu devlet okullarında çalışan öğretmenler ile devletin kurumlarından öğretmen olarak yetiştirilmiş kişiler.
    Sanal ortamlarda tonlama yapılamadığı için yazışmalardan farklı anlamlar çıkarmak her zaman olasıdır. Keşke bu konular yüzyüze konuşulsa ve herkesin elindeki manuellerin (kılavuzların) farklılıkları da ortaya çıksa.
    Kimlerin hayat kurtarıp, kimlerin insanları (sanki suçlu kovalayan polismiş gibi) virajlara 15 km. daha hızla girmeye zorlayıp, ölümler sonucu "kalan sağlar bizimdir" beyanları olduğunu da bilebilsek.
    Konu çok eski ve kolay çözülebilecek bir konu değil. İsteyen istediğini tercih edebilir.
    Yazımda bahse konu olan şey yöntem değil, yöntemin ille de bir yerden akredite olup olmamasına duyulan ihtiyaç.
    Yoksa bu konuda ticari faaliyet gösteren ve teveccüh ettiğin gibi "üstat" payesini benden ziyade çok daha fazla hak eden birçok değerli arkadaşım var.
    Hepsine de sonsuz saygım var. Yaklaşık 50 yıllık alaylı ve eğitimli bir sürücü olarak bir çoğundan öğrendiğim çok değerli bilgiler var.
    Bu da onlara saygı duymama yeterli sebep. Ama bunlar, akreditasyon zorunluluğu getirmiyor. Umarım ve dilerim kısa sürede o da gerçekleşir.
    Ve hepimizin karın ağrısı geçer.

    Açık ve net!
    Bu öğreti, evrensel bir bilgidir ve öğretmeyi öğrenmiş herkes, her hangi bir akreditasyona ihtiyaç olmadan öğretebilir.
    Zaten eğitim "alınan" bir şey olması hasebiyle sonuçlarındaki "faydayı" görmek yeterlidir. Fayda sağlıyorsa da o kişi/kurum yaşamaya devam eder.

    Saygı, selam ve sevgiler.

    NOT: Kitabın orijinal adı yanlış hatırlamıyorsam "Motorcycle Road Craft - The Police Rider's Manual" olmalı... Adı üstünde, ebay, amazon vb. sitelerde serbestçe satılan bir kılavuz...
    Konu Kerim Adnan DENİZ tarafından (17-09-2017 Saat 23:16 ) değiştirilmiştir.
    İyi sürücü olmak için, önce iyi insan olmalısın.
    If you want to be a Good Rider, you must be the Good Human first!



    Safety second !

  6. Kerim Adnan DENİZ, bu güzel yazın için sana Teşekkür Edildi.

    SERKAN ERTAN (19-09-2017)

  7. #94
    Enduroist Kadim Üye Eser Kara - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    Eser Kara
    Üyelik tarihi
    12-03-2013
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    903
    Motosiklet
    F800 GS
    Marka
    Bmw

    Standart

    Alıntı Kerim Adnan DENİZ Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Tebrikler ve teşekkürler sevgili Ersan ÖZYURT, çok güzel kaleme alınmış bir yazı.

    Bu vesile ile İ.T.Ü., O.D.T.Ü. ya da diğer her hangi bir üniversitenin rektörüne buradan bir sorum olacak;

    Mühendislik fakültelerinde okuttukları Termodinamiğin Temel Yasaları' nı, Statik ve Mukavemet Hesapları, Temel Makine Bilgisi, vb. öğretmek için kimden akredite oldular?!
    Yoksa hiç bir öğrencisinin mühendisliği kabul edilmemeli... Zira bütün bu (evrensel) bilgiler başkalarınca oluşturulmuş ve akredite olunmadan öğretilmiştir.
    Eh, bunun sonucunda da bu okullar hayati hatalarla bilgileri aktarmaktalar. Kazayla biri bu bilgilerden tehlikeli sonuçlara ulaşarak ölüme sebebiyet verebilirler.
    Ama ille de üstün/elit kişler olarak akredite olsalardı, bu sonuç asla düşünülemezdi.
    Özel kurslarda çalışan öğretmenler kimler? Çoğu devlet okullarında çalışan öğretmenler ile devletin kurumlarından öğretmen olarak yetiştirilmiş kişiler.
    Sanal ortamlarda tonlama yapılamadığı için yazışmalardan farklı anlamlar çıkarmak her zaman olasıdır. Keşke bu konular yüzyüze konuşulsa ve herkesin elindeki manuellerin (kılavuzların) farklılıkları da ortaya çıksa.
    Kimlerin hayat kurtarıp, kimlerin insanları (sanki suçlu kovalayan polismiş gibi) virajlara 15 km. daha hızla girmeye zorlayıp, ölümler sonucu "kalan sağlar bizimdir" beyanları olduğunu da bilebilsek.
    Konu çok eski ve kolay çözülebilecek bir konu değil. İsteyen istediğini tercih edebilir.
    Yazımda bahse konu olan şey yöntem değil, yöntemin ille de bir yerden akredite olup olmamasına duyulan ihtiyaç.
    Yoksa bu konuda ticari faaliyet gösteren ve teveccüh ettiğin gibi "üstat" payesini benden ziyade çok daha fazla hak eden birçok değerli arkadaşım var.
    Hepsine de sonsuz saygım var. Yaklaşık 50 yıllık alaylı ve eğitimli bir sürücü olarak bir çoğundan öğrendiğim çok değerli bilgiler var.
    Bu da onlara saygı duymama yeterli sebep. Ama bunlar, akreditasyon zorunluluğu getirmiyor. Umarım ve dilerim kısa sürede o da gerçekleşir.
    Ve hepimizin karın ağrısı geçer.

    Açık ve net!
    Bu öğreti, evrensel bir bilgidir ve öğretmeyi öğrenmiş herkes, her hangi bir akreditasyona ihtiyaç olmadan öğretebilir.
    Zaten eğitim "alınan" bir şey olması hasebiyle sonuçlarındaki "faydayı" görmek yeterlidir. Fayda sağlıyorsa da o kişi/kurum yaşamaya devam eder.

    Saygı, selam ve sevgiler.

    NOT: Kitabın orijinal adı yanlış hatırlamıyorsam "Motorcycle Road Craft - The Police Rider's Manual" olmalı... Adı üstünde, ebay, amazon vb. sitelerde serbestçe satılan bir kılavuz...
    Üniversite akreditasyonları için şu linke göz atabilirsiniz. http://www.egitimcaddesi.com/univers...itasyon-nedir/

    Siz akredite olmadan öğretilebileceğini düşünüyorsunuz, bizler de akreditasyonla öğretmenin daha sağlıklı olacağını düşünüyoruz. Daha önceki yazımda da belirtmiş olduğum, öğretinin esnetilmesi meselesini siz çok güzel örneklendirmişsiniz. Suçlu kovalayan polismiş gibi eğitim vermek hata, bu ve benzeri hatalara düşmemek için bizler akreditasyondan yanayız. Olur da zaman içerisinde bizdeki çizgi de yanlışa doğru kaymaya meyil ederse, denetlemeyle hata yapmamız engellenir diye düşünüyoruz.

  8. Eser Kara güzel mesajın için 4 üye sana teşekkür etti :

    Ali KORKMAZ (20-09-2017),Ersan ÖZYURT (18-09-2017),Kerim Adnan DENİZ (29-09-2017),Zafer Çepni (25-10-2017)

  9. #95
    Eğitim Koordinatörü Ersan ÖZYURT - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    Ersan ÖZYURT
    Üyelik tarihi
    31-10-2012
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    5,269
    Motosiklet
    SUPER TENERE 1200E
    Marka
    Yamaha

    Standart

    Alıntı Kerim Adnan DENİZ Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Tebrikler ve teşekkürler sevgili Ersan ÖZYURT, çok güzel kaleme alınmış bir yazı.

    Bu vesile ile İ.T.Ü., O.D.T.Ü. ya da diğer her hangi bir üniversitenin rektörüne buradan bir sorum olacak;

    Mühendislik fakültelerinde okuttukları Termodinamiğin Temel Yasaları' nı, Statik ve Mukavemet Hesapları, Temel Makine Bilgisi, vb. öğretmek için kimden akredite oldular?!
    Yoksa hiç bir öğrencisinin mühendisliği kabul edilmemeli... Zira bütün bu (evrensel) bilgiler başkalarınca oluşturulmuş ve akredite olunmadan öğretilmiştir.
    Eh, bunun sonucunda da bu okullar hayati hatalarla bilgileri aktarmaktalar. Kazayla biri bu bilgilerden tehlikeli sonuçlara ulaşarak ölüme sebebiyet verebilirler.
    Ama ille de üstün/elit kişler olarak akredite olsalardı, bu sonuç asla düşünülemezdi.
    Özel kurslarda çalışan öğretmenler kimler? Çoğu devlet okullarında çalışan öğretmenler ile devletin kurumlarından öğretmen olarak yetiştirilmiş kişiler.
    Sanal ortamlarda tonlama yapılamadığı için yazışmalardan farklı anlamlar çıkarmak her zaman olasıdır. Keşke bu konular yüzyüze konuşulsa ve herkesin elindeki manuellerin (kılavuzların) farklılıkları da ortaya çıksa.
    Kimlerin hayat kurtarıp, kimlerin insanları (sanki suçlu kovalayan polismiş gibi) virajlara 15 km. daha hızla girmeye zorlayıp, ölümler sonucu "kalan sağlar bizimdir" beyanları olduğunu da bilebilsek.
    Konu çok eski ve kolay çözülebilecek bir konu değil. İsteyen istediğini tercih edebilir.
    Yazımda bahse konu olan şey yöntem değil, yöntemin ille de bir yerden akredite olup olmamasına duyulan ihtiyaç.
    Yoksa bu konuda ticari faaliyet gösteren ve teveccüh ettiğin gibi "üstat" payesini benden ziyade çok daha fazla hak eden birçok değerli arkadaşım var.
    Hepsine de sonsuz saygım var. Yaklaşık 50 yıllık alaylı ve eğitimli bir sürücü olarak bir çoğundan öğrendiğim çok değerli bilgiler var.
    Bu da onlara saygı duymama yeterli sebep. Ama bunlar, akreditasyon zorunluluğu getirmiyor. Umarım ve dilerim kısa sürede o da gerçekleşir.
    Ve hepimizin karın ağrısı geçer.

    Açık ve net!
    Bu öğreti, evrensel bir bilgidir ve öğretmeyi öğrenmiş herkes, her hangi bir akreditasyona ihtiyaç olmadan öğretebilir.
    Zaten eğitim "alınan" bir şey olması hasebiyle sonuçlarındaki "faydayı" görmek yeterlidir. Fayda sağlıyorsa da o kişi/kurum yaşamaya devam eder.

    Saygı, selam ve sevgiler.

    NOT: Kitabın orijinal adı yanlış hatırlamıyorsam "Motorcycle Road Craft - The Police Rider's Manual" olmalı... Adı üstünde, ebay, amazon vb. sitelerde serbestçe satılan bir kılavuz...
    Üstat,

    Bunca yıllık motosiklet tecrübesi dahi, başlı başına bu hitabı kullanmak ile ne kadar doğru yaptığımı gösteriyor. Umarım daha uzun yıllar ve birlikte motosiklet sürmek kısmet olur.

    Üniversitelerin akreditasyon ve denetlenmesi ihtiyacı fikrinize Eser Hocam bir link ile cevap vermiş. Oldukça ayrıntılı bir açıklama.

    Ben asıl yazının içeriğinde yer alan "viraja 15 km daha hızlı" ifadesi ilgimi çekti. Bunun konumuz olan akreditasyon ile bir ilgisi olmadığını düşünüyorum. Lakin, neyi kastettiğinizi iyi anlıyorum. Bu konu bilebaşlı baına akreditasyona inanmayı ve bağlı kalmayı gerektirir. Maalesef ülkemizde eskiden beri süre gelen, "çizgiye yanaşma, virajı olabildiğince hızlı dönme" gibi yaklaşımlar, sanki RoSPA'nın istekleri ve hatta gerekleri olarak anlatıldı. Oysa bununla hiç bir alakası yok. Bu bile başlı başına bir akreditasyon kurallarına aykırı davranış ve maalesef. RoSPA'nın bu konuda açık uyarısı olmasına rağmen sergilenmeye de devam ediyor. Kesinlikle uygun olmadığı düşüncenize katılıyorum. Sistem üzerindki bu yanlış algıyı yenmek için hep birlikte özen göstermeliyiz.

    Saygı ve akreditasyon arasında kurduğunuz ilişkiyi anlayamadım. Akreditasyonun olup olmaması bir saygı unsuru değil tabi ki? Herhangi biri ile ilgili saygı düşüncemizi akreditasyonun etkileyeceğini sanmıyorum. Karın ağrımınızın ise ne olduğunu anlamadım. Değerli Abilerimiz de akreditasyon yolunda ilerliyor ise ne mutlu bizlere.

    Son olarak, elbette ki bilgilerinizi, herhangi bir yasal düzenleme olmadığı sürece paylaşabiliriz. Bu başlığın amacı, konu hakkında bilgisi olmayanlara tavsiyede bulunmak ve seçimlerine yardımcı olmaktı. Dolayısıyla, fayda görecekleri kurumları tavsiye ederken bizim düşüncelerimiz, akreditasyonun bir seçim kriteri olduğudur.

    Hepimize keyifli sürüşler dilerim.
    Varmayı değil, sürmeyi seviyorum...

    Honda VFR800XA
    * RoSPA Advanced Riding Instructor
    Membership 69332
    * IBA MEMBER
    Membership 60475

  10. Ersan ÖZYURT güzel mesajın için 4 üye sana teşekkür etti :

    Ali KORKMAZ (20-09-2017),cemkucuk (02-10-2017),Kerim Adnan DENİZ (29-09-2017),Sadık SÖNMEZ (09-10-2017)

  11. #96
    Enduroist Kadim Üye Kerim Adnan DENİZ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    Kerim Adnan Deniz
    Üyelik tarihi
    02-10-2009
    Bulunduğu yer
    Tuzla - İstanbul
    Mesajlar
    410
    Motosiklet
    2004 Multistrada 1000 DS
    Marka
    Ducati

    Standart

    Sevgili Ersan ÖZYURT,

    Teveccühün için tekrar teşekkür ederim. "Üstat"lık bana çok uzak. Ben hâlâ öğrenmeyi sürdüren sıradan bir insanım.

    Sizin de çok iyi bildiğiniz gibi her şeyin nelere dair ve nelere karşı olduğunu çok iyi biliyoruz.

    Şu an için Akredite olmanın da bir şey çözmediğini ve bu yüzden bir çok akredite kurumdan "sürüşünü akredite ettirmiş" "eğitmen" ve sürücünün
    Şile-Ağva yolunda yasal hız sınırlarına uymadıklarını da, bu yüzden ölümlerin olduğunu da bildiğimiz gibi.

    Virajda 15 km. daha fazla hızın ise akreditasyon verenlerin bazılarını temsil ettiğini (sizin de bu kişileri bildiğinizi) bildiğimiz bazı "önderlerin"
    açıkça beyan ettikleri ifadelerinden bildiğimiz gibi.

    Öncelikle otodenetimi sağlamadan 180 sayfalık bir kitap ile 10 - 12 istasyondan oluşan bir öğretiyi dünyanın en zor işi statüsüne sokmakla sorun çözülemiyor.

    "- Aman ha! Yanlış bir şey söylerseniz şu olur, bu olur. Siz iyisi mi bu işi bilene bırakın." sözleri ile bir kaç ders kitabı özeti ve bir kaç kılavuz (manuel) için
    içeriye ve/veya dışarıya ödenmiş yüklü miktardaki bedelin bir şekilde çıkması gerekiyor elbette. Buna kesinlikle saygım var.

    Akredite olanlara da hiç bir söz söylenemez. Harcanmış, para, emek ve en önemlisi "zaman" var. Ayrıca sıkıntı akreditasyonda değil,
    akredite olduğu halde gereği gibi çalışmasını sürdürmeyen ve yeterince denetlen(e)meyen kurumlarda.

    Tekraren söylüyorum ve bu asla sistematik öğretisine aykırı değildir. "TEORİ PRATİKTEN DOĞAR VE TEKRAR ONA IŞIK TUTAR."
    Sistem öğretisinin temeli de esasen budur.

    Pratik için de asla bir akreditasyona ihtiyaç yoktur.

    Değerli "Ağabeylerimiz", ülkemizdeki yasal otoritenin denetim ve gözetiminde akreditasyon çalışması başlatmış durumda.
    Tamamlandığı zaman akreditasyonuna uymak zorunluluğu oluşacak zaten. Çünkü yasal otorite devreye girerek bu akreditasyonu verecek.
    (O vakit bazı "akredite" kişi ve kurumlar için "denklik" verilecektir elbette) (Bu konudaki misyonumuzun bir bölümünü tamamladığımızı düşünüyorum.
    Sırada motosiklet ehliyet sınavlarının içeriği yer almaktadır.)

    O vakit bir çoğumuzun "- Onun var, bunun yok, o iyi, bu tuu kaka" şeklindeki "karın ağrısı" da dinecek elbette (umarım anlaşılmasına yardımcı olmuştur) .

    Ama o zamana kadar akreditasyonun zorunluluğundan değil, keyfiyetinden söz etmek mümkün.

    Tabii bu gelişmeleri bizlerden daha çok akreditasyon sahibi olarak sizler takip ediyorsunuzdur.

    Dikkat ettiyseniz aynı sonuca ulaşıyoruz.

    AKREDİTASYON şu an için müeyyidesi (yaptırımı) olan bir ZORUNLULUK DEĞİL, İHTİYARİ (keyfi, isteğe bağlı) BİR SEÇİM KRİTERİDİR. İsteyen elbette bedelini ödeyerek seçebilir.

    Saygı ile akreditasyon arasında ben her hangi bir ilişki kurmadım, ima da etmedim. Sanal ortamlardaki yazışmalarda yanlış anlaşılmalar olabilir.

    Bu arada Üniversitelerin akreditasyonu konusuna gelince;

    Bu bilgi için Eser KARA' ya gerçekten çok teşekkürler. Bu arada dünyada ve ülkemizde akreditasyon ilk olarak ne zaman uygulanmaya başlamış?! Bureau Veritas, Det Norske Veritas, ABS, DIN, TSE vb. kurumlar ilk olarak ne zaman akreditasyon ve standartlar oluşturmaya başlamışlar? Bunu gerçekten merak ettiğim için sordum. Ben 1828' lerde kalmışım. Ondan öncekileri kast ettiğimi farz edelim.

    Netice de bizler ne kadar yazıp çizsek de okuyanlar kendi değerlendirmeleri ışığında hareket edeceklerdir.

    Dediğin gibi "- Bu başlığın amacı, konu hakkında bilgisi olmayanlara tavsiyede bulunmak ve seçimlerine yardımcı olmak."

    Umarım ve dilerim olmuştur.

    Saygı, selam ve sevgilerimle,

    NOT-1: Yaşım gereği 2. tekil şahısla hitap ettim. Bir kırgınlık yaratmak istemem. Özrümü kabul et lütfen.

    NOT-2: Bu arada; "profesyonel olarak eğitmenlik yapmak" ile geçimini bu işten sağlamamak arasındaki ilişkiyi de anlamaya çalışıyorum.
    Konu Kerim Adnan DENİZ tarafından (01-10-2017 Saat 13:05 ) değiştirilmiştir.
    İyi sürücü olmak için, önce iyi insan olmalısın.
    If you want to be a Good Rider, you must be the Good Human first!



    Safety second !

  12. Kerim Adnan DENİZ güzel mesajın için 2 üye sana teşekkür etti :

    cemkucuk (02-10-2017),Sadık SÖNMEZ (09-10-2017)

 

 
Sayfa 10 Toplam 10 Sayfadan SeçilenSeçilen ... 678910

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •