Diğer sürücüler ile sinir savaşı

[HakanVelioglu]

Bu sabah araba ile işe giderken araç içinde sinirlenince bu başlık geldi aklıma. Sinir diyince yanlış anlamayın el kol olayı değil. Ben kendi içinde sinirlenip öyle kalanlardanım. Sadece konu başlığında yapılan hareketi kendinize algılamayın diye bilirkişi bir abimizin cümlesi vardı ya. Burdan geldi aklıma bu yazıyı da yazmak.

Mevzu KORNA. Türkiye de eli kornalı şoför hatta adım gibi eminim bu forumda bile olna bunun doğal olduığunu sanan arkadaşlar vardır. Ben uyuz oluyorum KORNAya çünkü bilirkişi abimizin dediği gibi direk şahsıma çalınan bir şey bu. Bunu nasıl BANA yapılmamış sayayım ki

Konu şu. Yan yoldan gelen trafikte boşluk yakalayıp karşı şeritten ana yola katılacağım. Rahmetli babamın bir lafı vardı. Trafikte diğer araba sürücüsüne fren yaptırmayacaksın. Bundan kelli öyle atlayayım önüne o bassın frene ben geçeyim kafası gerekmedikçe yok bende. Böyle 15sn bekledikten sonra şeritlerde gereken boşluğu gördüm ve hazırım tam çıkacağım arkamdan daat. İşte bu kornayı duyuncaymış benim en çok sinirlendiğim an. Tepkimde genelde şu oluyor. Hızlı bir şekilde ben ve arkamdakinin güvenle çıkacağı boşluğu vererek çıkacağım yerine tam tersi ağır ağıııır hareket ediyorum. Kırmızı ışıkta da yeşili hissedip kornaya bastıklarında da aynı şekilde hızlı çıkacağıma dahaaaa da ağırdan alıyorum. Benim bu kornacılara uyguladığım bir nevi iş yavaşlatma eylemini herkes yapsa toplum bilinci olsa bak bakalım kalıyor mu onlardan.

Neyse sorum şu ki bu KORNA'yı nasıl KENDİMİZE yapılmış saymayalım.

NOT: O emniyette eli kornali giden motosikletli kardeşlerim. Yanlış yapıyorsunuz. Görünürlülük ve fark edilmek demek milleti rahatsız etmek demek değil. Arabasında trafikte çocuğu uyuyan araçlarda var. Sizlerin dit diti yüzünden uyuyamayan sıkışık trafikte ebeveynine felç geçirten. Çalmayın şu kornayı. Çünkü cidden çalmanız gerektiğinde de sallamıyor kimse o zaman!

[Ersan ÖZYURT]

Yok yok sizde değil sıkıntı. Az bile yazmışsınız sadece yola çıkmayi değil, trafik isiklarinda size yeşil yanarken gözünüzün içine bakarak yola atlamayi da dahil edebilirsiniz listeye

Konu gerçekten önemli. Hem bizim hem de karşımızdakinin hayatı için göz önünde bulundrulması gereken çok şey var.

Trafikte benim sıkıntım aslında diğer araç sürücülerinden çok yayalar ile. Araç sürücülerine zaten İstanbul trafiğinde alıştık. Bu yüzden motor üstünde iken hep her an arabalardaki delilerden biri bir şey yapabilir siye kullanıyorum. Yaptığında da basıp küfürü devam ediyorum en fazla En azından biliyorum ki o bana yol veremeyen delinin zaten sıkışık trafikte en fazla 3 dk sonra en az 20 araba önünde olabileceğim

Ama dediğim gibi asıl anlamadığım yayalar; Ya bilmiyorlarmı ki araba çarptığında nasıl sakat kalma yada ölme riskleri varsa aynı risk motor çarptığında da var. Motorluyken de, motorsuzken de dikkat ediyorum araba geldiğinde yola çıkmayan yada hızlıca koşup geçen yaylar söz konusu motor olduğunda korkusuzca sanki yolda hiç bir şey yokmuşçasına yola çıkıveriyor birde üzerine aheste aheste yol ilerliyor, yanından geçerken kornaya bastığınızda da birde arkadan el kol salıyorlar. Genelde bende film burada kopuyor malesef Bende mi bi tuhaflık var acaba

Burada çuvaldızı biraz kendimize batırmak istiyorum. Biz yapmasak da, yayaların alanlarında araç sürmeyi "olağan" hatta "hakkı" sayan, o kadar çok motosiklet sürücüsü var ki. Yaya geçidinden karşıya geçen, kaldırımdan süren hangisini sayayım. Eğitimi bir yana, eğitmen seviyesin ulaşmış arkadaşlarımla bile bunu çok tartıştım. Motosikletin esnekliğini bahane ederek, kırmızı ışıkta yayalar ile geçitten kaşıya geçip u dönüşü yapmanın, bunu yaparken de yayaların hem yolunu kesip hem de sesiyle tehdit eden bir motosikletin, doğru bir şey yapmadığını anlatamadım. Bu en dar anlamıyla trafik kanunu dahi aykırıdır. Diğer araçlardan saygı görmek istiyorsak biz de saygı göstereceğiz, bunun başkaca bir yolu yok.Bunu gören bir araç sürücüsü, siz kavşağa doğru ilerlerleyip dönmek için yavaşlarken arkanızdan sıkıştıracaktır. Çünkü bir önceki gibi "aradan kaçıvermenizi" bekler.

Tam bu noktada kendimi yayaların yerine koymak istiyorum. Kaldırımda güzel güzel yürürken, arkamdan gelen motosiklet kornası irkilmek, durakta beklerken kulakları sağır eden egzoz sesine maruz kalmak, yaya geçitlerinde beni kenara itekleyen motosikletlerden kaçmak zorunda olmak, ne yaparsam yapayım benim motosikletlere karşı sinirlenmeme yol açıyor. Eh, insan beyni bu hemen genelleme yapıyor. Bir sonraki motosikleti görünce sanki aynı kişiymiş gibi en ufak hareketine tepki verebiliyorum. Neticede zibidi motorcu işte. (Özellikle egzoz konusunda çok üzülüyorum. Üstelik bunun güvenliğe katkısı olduğunu dahi iddia ediyoruz. Hatta kendimize bile inandırdık bunu. Oysa insanları rahatsız ederek sürüş de yaşam da olmaz, olamaz, olmamalı. )

[Ahmet Şengün]

Diğer araçlardan saygı görmek istiyorsak biz de saygı göstereceğiz, bunun başkaca bir yolu yok.

Kesinlikle katılıyorum. Ama ülkemizin/toplumumuzun eğitim seviyesinde bunun karşılığını alabileceğimize hiç inanasım gelmiyor...