Üçüncü Gün
Gece danalar gibi uyuyup, sabah güneş tepemize çıkıtığından güneşin sıcak yüzüyle uyanıyoruz. Ortam harika, hafif hafi esinti var, dalglar her sahile vurduğunda yeni bir güne uyanmanın güzelliğini bir daha yaşıyoruz. İlk işim hemen ateş yakıp, kahvaltılıkları hazırlıyoruz. Ben sucuklu yumurtaları hazırlarken Emre’de domatesleri ince ince kesiyor.
Bu kahvaltı hiçbir şeye değişilmez;
Kahvaltımızı bitirtdikten sonra, oranın ismini de aldığı Yason Kilisesi açılıyor. Hazır açılmışken girip bir bakalım diyoruz.
Bu kilise, 1868`de yörede yaşayan Rumlar ve Gürcüler tarafından yaptırılmış olup, mimarisi gayet özelliklidir. Yason burnu, esasen çok eski bir yerleşim yeridir. MS 3. yüzyılda Hıristiyanlar, Giresun`da İsa'nın doğumunu kutladıktan sonra buraya gelerek 'Işıklar Bayramına' katılırlarmış. Kilise 2004’te tadilat görüp 2008’de hizmete açılmış. Bu gün hala haftanın belirli günleri ibadete açıkmış. Buranın manzarasından dolayı her geldiğimde illa bir gelin ekibi foto çekmeye gelir..
Her Türk’ün yaptığı gibi içerisinde bir ezan patlatıyorum
Bu arada Emre denize girip güzelce çimiyor. Emre’nin çimmesi bittikten sonra pılı pırtıyı toplayıp yavaş yavaş yola çıkıyoruz. İlk durağımız Ordu – Boztepe. Ordu Merkez’e gelip, merkezden yaklaşık 10-15 km. tepeye doğru tırmanıyoruz. Tımandıkça manzara harika, her yerde fındık bahçeleri var. Güzel manzaradan sonra nihayet tepe çıkıyoruz. Hemen bir cafeye oturup, demlik çay eşliğinde manzaraya karşı demleniyoruz..;))
Çayımızı içip yine farklı açılardan manzarayı izliyoruz.