Otoyol Hız Tespit Sistemi 1 Temmuz'dan itibaren...

[Nihat Tekdemir]

Çok güzek mantık. Elimizde nesneller ile %10 fazla olmalı demeliyiz ama var mı? Bilenler buyursun yurt dışında durum nedir? Motosiklet kültürü oturmuş İngiltere ve Amerikadaki hız sınırları nedir?

Son olarak duyulsun duyulmasın bir şey yapmalıyız. Bazen toplu başvurudan ziyade bireysel çokluk da işe yarayabiliyor. Şöyle ki BİMER'e tek tek mail atmak toplu mail atmakdan daha dikkat çekici olacaktır.

Pazarlık payı ve yurtdışı mantığının her ikisi de güzel bence Avrupa hakkında bilgisi olan varsa aydınlatabilir bizi. Her konuda Avrupa standartı vs. deniyor hükümet tarafından. Motosiklet hızlarının da AB standartlarına çıkarılması şeklinde bir talep stratejisi geliştirilebilir. Valla ben bu hafta sonu motorla Bodrum'dan geldim, sağ şerit ve ortadan gidilecek gibi değil. Kamyonlar, otobüsleri otomobiller vızır vızır. Hızın onlardan yavaş ise işin çok zor.

[mustafa gologlu]

İngilterede durum aşağıdaki gibiymiş. En azından otomobillerle eşit.
Almanyada bazı yollarda hız limiti yok ancak otoban polisi tehlike arz eden bir durum tespit ederse yazıyormuş cezayı. Bazı yollarda da sabit kameralı sistemlere geçilmeye başlanmış.
Amerikada da eyaletler arası farklılıklar gösterebiliyor.
Aslında motosikletle yaşanan kazalarda yaralanma veya ölüm riski daha fazla olduğu için öncelikli araç yapılması gibi bir argüman da kullanılabilir. Fakat bu daha çok şehir içi yollarda kullanılabilecek bir durum. Bunu hızla birleştirip hızın neden lazım olduğunu anlatabilmek lazım otoyollar için.
Zor iş zor

Type of vehicle Built-up areas mph (km/h) Single carriageways mph (km/h) Dual carriageways mph (km/h) Motorways mph (km/h)

Cars, motorcycles,
car-derived vans and dual-purpose vehicles 30 (48) 60 (96) 70 (112) 70 (112)

Cars, motorcycles,
car-derived vans and dual-purpose vehicles
when towing caravans or trailers 30 (48) 50 (80) 60 (96) 60 (96)

[Hakan Turalı]

Ben burada çuvaldızı biraz kendime batıracağım. Şahsen motor ile cok sürat yapmasam da araba ile otoyollarda yolun müsaitliğine göre genelde 150-200 km aralığında gidiyorum.(araba max 200 yapıyor, limitör olmasa daha da hızlı giderim muhtemelen).
Yurtdışına motosiklet ile çıktığım zamanlarda mesela Bulgaristan' da 60 sa 60, 70 se 70, 90 sa 90 km ile gidiyorum. Keza Avusturya da otoyolda hız sınırı 100 km. Geçen bir allahın kulu yok, bende harfiyen uyuyorum. Almanya' ya geçiyorsunuz. Bazı eyaletlerde sınır olmakla birlikte çoğu yerde yok. Dolayısıyla motorun dizginlerini serbest bırakıyorum. Velhasıl yurtdışına çıkınca kurallara harfiyen uyuyorum ve bundan da hiç gocunmuyorum ama Tr ye girdiğim anda fabrika ayarları. Çünkü buranın kendine göre bir kanunu var. Almanya da en sol seritten sürekli gitmek diye bir sey yok. Sollama yaptıgınız anda mumkun olan en kısa zamanda ya orta ya en sağ seride gecmeniz gerekiyor. Bizdeki gibi tarlada gider gibi gitmiyor kimse. Hızına uygun şeritte gidiyor. Otoyolda sağlama diye birsey yok. Siz eğer 120 km hız ile en sol seride sollamaya cıkmıssanız arkadan gelen isterse 500 le gelsin, ne bir sellektör ne bir korna. Kuzu kuzu frene basıp öndekinin sollayıp cekilmesini bekliyor. Eger arkadan gelip korna sellektör vs adamı sıkıştırırsanız tacize giriyor ve çok büyük cezası var. Polis o anda nereden görecek ki diye düşünmeyin. zaten boyle birseyi yapan yok ta eger yapan biri cıkarsa da sıkıştırdığı arabanın sürücüsünün beyan ve sikayeti yeterli oluyor. En kısa zamanda polis adresinize geliyor. Oyle aylar sonra postadan gelen 100-150 tl lik cezalar gibi değil. İddialı bir ceza yazılıyor. Psikolojik muayeneye gönderiliyorsunuz, deli falan mısınız diye. Velhasılı kelam bizim TR olarak bu seviyelere erişmemiz için birkaç asır geçmesi gerekiyor. Adamlarda korna çalma, sellektör yapma, arabadan dışarı hayvan gibi çöp atma vs vs gibi bizim burada hergün rastladığımız şeylerin hiçbiri yok. Cok uzaga gitmeyin, kıçıkırık yunan da bile, çingene dediğimiz romanya da bile TR den çok daha iyi durum. Ondan sonra istatistik açıklanıyor. Diğer ülkelere göre bizim kaza yapma, trafik kazasında ölme vs oranlarımız çok yukarılardaymış. Nasıl olmasın ki bu cahillikle. Hiçbir trafik denklemi, saygısı, görgüsü, bilgisi olmayan saçmasapan insanların arasında hayatta kalma mücadelesi veriyoruz. Adam emniyet kemerini koltugun arkasından dolaştırmayı marifet sayıyor. Tuğralı doblo sunda 3 yasında cocugunu almış ön koltukta kucağına gidiyor. Yahu hiç mi düşünmüyorsun, bir kaza olsa o çocuğun hali nice olur. Bu kadar mı düşüncesizsin be insan.
Neyse daha yazmayayım. Uzun lafın kısası ucu bize dokunacak olsa da, maalesef bu insanların anladığı tek yöntem ceza olduğu için belki ölümlü kazalar vs için biraz faydası olur.
(Not: yazdıklarım daha çok araç sürücüleri için. Motosikletler için zor bir durum olduğunu kabul ediyorum. Neyse belki alışırız zaman içinde)

[volkan keskin]

Okadar ki bunların tartışılması için bile erken bizde.
Kızıyorum ama durum bu.

[Güven Çifçi]

Ben burada çuvaldızı biraz kendime batıracağım. Şahsen motor ile cok sürat yapmasam da araba ile otoyollarda yolun müsaitliğine göre genelde 150-200 km aralığında gidiyorum.(araba max 200 yapıyor, limitör olmasa daha da hızlı giderim muhtemelen).
Yurtdışına motosiklet ile çıktığım zamanlarda mesela Bulgaristan' da 60 sa 60, 70 se 70, 90 sa 90 km ile gidiyorum. Keza Avusturya da otoyolda hız sınırı 100 km. Geçen bir allahın kulu yok, bende harfiyen uyuyorum. Almanya' ya geçiyorsunuz. Bazı eyaletlerde sınır olmakla birlikte çoğu yerde yok. Dolayısıyla motorun dizginlerini serbest bırakıyorum. Velhasıl yurtdışına çıkınca kurallara harfiyen uyuyorum ve bundan da hiç gocunmuyorum ama Tr ye girdiğim anda fabrika ayarları. Çünkü buranın kendine göre bir kanunu var. Almanya da en sol seritten sürekli gitmek diye bir sey yok. Sollama yaptıgınız anda mumkun olan en kısa zamanda ya orta ya en sağ seride gecmeniz gerekiyor. Bizdeki gibi tarlada gider gibi gitmiyor kimse. Hızına uygun şeritte gidiyor. Otoyolda sağlama diye birsey yok. Siz eğer 120 km hız ile en sol seride sollamaya cıkmıssanız arkadan gelen isterse 500 le gelsin, ne bir sellektör ne bir korna. Kuzu kuzu frene basıp öndekinin sollayıp cekilmesini bekliyor. Eger arkadan gelip korna sellektör vs adamı sıkıştırırsanız tacize giriyor ve çok büyük cezası var. Polis o anda nereden görecek ki diye düşünmeyin. zaten boyle birseyi yapan yok ta eger yapan biri cıkarsa da sıkıştırdığı arabanın sürücüsünün beyan ve sikayeti yeterli oluyor. En kısa zamanda polis adresinize geliyor. Oyle aylar sonra postadan gelen 100-150 tl lik cezalar gibi değil. İddialı bir ceza yazılıyor. Psikolojik muayeneye gönderiliyorsunuz, deli falan mısınız diye. Velhasılı kelam bizim TR olarak bu seviyelere erişmemiz için birkaç asır geçmesi gerekiyor. Adamlarda korna çalma, sellektör yapma, arabadan dışarı hayvan gibi çöp atma vs vs gibi bizim burada hergün rastladığımız şeylerin hiçbiri yok. Cok uzaga gitmeyin, kıçıkırık yunan da bile, çingene dediğimiz romanya da bile TR den çok daha iyi durum. Ondan sonra istatistik açıklanıyor. Diğer ülkelere göre bizim kaza yapma, trafik kazasında ölme vs oranlarımız çok yukarılardaymış. Nasıl olmasın ki bu cahillikle. Hiçbir trafik denklemi, saygısı, görgüsü, bilgisi olmayan saçmasapan insanların arasında hayatta kalma mücadelesi veriyoruz. Adam emniyet kemerini koltugun arkasından dolaştırmayı marifet sayıyor. Tuğralı doblo sunda 3 yasında cocugunu almış ön koltukta kucağına gidiyor. Yahu hiç mi düşünmüyorsun, bir kaza olsa o çocuğun hali nice olur. Bu kadar mı düşüncesizsin be insan.
Neyse daha yazmayayım. Uzun lafın kısası ucu bize dokunacak olsa da, maalesef bu insanların anladığı tek yöntem ceza olduğu için belki ölümlü kazalar vs için biraz faydası olur.
(Not: yazdıklarım daha çok araç sürücüleri için. Motosikletler için zor bir durum olduğunu kabul ediyorum. Neyse belki alışırız zaman içinde)

Malesef Teksasta Teksaslı gibi olmayınca hayatta kalmak zor, haliyle sizin de dediğiniz gibi yazılı olmayan kurallara!?? uymak durumunda kalıyoruz.
Olumlu bir söz etmek adına şunu da söyleyeyim; çocukları okula bırakacağım bir sabah evden çıktım ve 3.köprü bağlantı yolunun yarattığı trafik sıkışıklığı nedeniyle her zaman yaptığım gibi yolu uzatmak pahasına Şile otobanına inip Çekmeköy Belediye Binasının oradan girerek arka yoldan okula dolanacağım. Normalde o yol sabahları boş iken o gün daha yolun başlarında bir sıkışıklık ve yol sadece bir gidiş bir geliş, okula geç kalma riskimize rağmen karşı şeride girip kimseyi geçmedim; çünkü farkettim ki kimse bunu yapmıyor. Vay be dedim ülkem için demek ki hala umut var. 😄 Ne zaman olur bilmem ama birgün medeni bir ülke olacağız, inanıyorum.

LG-H815 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[cemkucuk]

Malesef Teksasta Teksaslı gibi olmayınca hayatta kalmak zor, haliyle sizin de dediğiniz gibi yazılı olmayan kurallara!?? uymak durumunda kalıyoruz.
Olumlu bir söz etmek adına şunu da söyleyeyim; çocukları okula bırakacağım bir sabah evden çıktım ve 3.köprü bağlantı yolunun yarattığı trafik sıkışıklığı nedeniyle her zaman yaptığım gibi yolu uzatmak pahasına Şile otobanına inip Çekmeköy Belediye Binasının oradan girerek arka yoldan okula dolanacağım. Normalde o yol sabahları boş iken o gün daha yolun başlarında bir sıkışıklık ve yol sadece bir gidiş bir geliş, okula geç kalma riskimize rağmen karşı şeride girip kimseyi geçmedim; çünkü farkettim ki kimse bunu yapmıyor. Vay be dedim ülkem için demek ki hala umut var. �� Ne zaman olur bilmem ama birgün medeni bir ülke olacağız, inanıyorum.

LG-H815 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

henüz o canavarı uyandıramamış birileri geçmemiştir. yoksa her yol mübah

[Güven Çifçi]

Yok yahu canavar olsa uyanırdı, en az 10dk karşı şeritten tek tük araç geçiyor olmasına rağmen o şekilde tek sıra gittik. Harika bir histi, medeni insanlarla bir arada olmak... 😄😇
Bizim insanımızda hakkı olan yerde hakkını aramama, haksız olduğu yerde kendinde hak görme problemi var. Döner kavşaklarda geçiş hakkı kavşağa ilk girenin olduğu halde bizde daha hızlı yaklaşan gözü kara sürücünün...

LG-H815 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[Abdullah KAYAALP]

Yok yahu canavar olsa uyanırdı, en az 10dk karşı şeritten tek tük araç geçiyor olmasına rağmen o şekilde tek sıra gittik. Harika bir histi, medeni insanlarla bir arada olmak... 😄😇
Bizim insanımızda hakkı olan yerde hakkını aramama, haksız olduğu yerde kendinde hak görme problemi var. Döner kavşaklarda geçiş hakkı kavşağa ilk girenin olduğu halde bizde daha hızlı yaklaşan gözü kara sürücünün...

LG-H815 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Son paragrafinizin altina imzami atarim...


GT-I9500 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[cemkucuk]

Yok yahu canavar olsa uyanırdı, en az 10dk karşı şeritten tek tük araç geçiyor olmasına rağmen o şekilde tek sıra gittik. Harika bir histi, medeni insanlarla bir arada olmak... ����
Bizim insanımızda hakkı olan yerde hakkını aramama, haksız olduğu yerde kendinde hak görme problemi var. Döner kavşaklarda geçiş hakkı kavşağa ilk girenin olduğu halde bizde daha hızlı yaklaşan gözü kara sürücünün...

LG-H815 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

kavşak demişken kavşağa diziliş şekli ilden ile değişiklik gösteriyor
kuralda ilk giren araç en sağa yanaşmalı (buna ankarada rastladım)
istanbulda ilk giren araç en kısa sürede dönüp kaçtım ben bye bye diyebilmesi için en sola

[omercem]

Kırık Cam kuralı diye bir kural var sosyolojide.... kuralsızlık; toplumsal ve öz saygının kaybedilmesine neden olur ve kuralsızlığı doğurur. Medeni bir şekilde şeridinizde beklerken yanınızdan 10 tane taksi doblo bmw emniyet şeridine girerse "eeee başlarım böyle işe deyip" sizde dahil olursunuz zincire... medeni bir şekilde beyefendi ters yönden geliyorsunuz dediğiniz kişi "nooollmuşş tersse birader" dediğinde sizinde şartelleriniz atar...

Ülkemizde durum bu daha da kötüye gidiyor. Milyonlarca insanın olduğu şehirleri sadece ahlak/terbiye/kent/medeniyet sözleri ile yönetemezsiniz. Bunlar bir kasaba için ve insanların kendilerinin şahsen bilindiğini her davranışlarının sosyal bir karşılığı olacağını düşündükleri küçük topluluklar için yeterli olabilir. Şehirler ancak ağır cezai yaptırımlar ile medenileşir. Bu da bir süre sonra kalıcı kültür haline gelir. 150-200 arası giderken 5.000 TL ceza ödeyeceğinizi/ bir işadamı iseniz para cezasının sizin için yeterli olmayacağını düşünen bir hakimin bir kaç aylık kamu hizmeti ya da kısa süreli hapis cezası vereceğini filan bilseniz sizde 120 km yi geçmezsiniz. Çöp atmazsınız/ kırmızıda geçmezsiniz/ dairenizde gürültü yapmazsınız vs.

Ama trafik kavgasında bıçaklanan müvekkil için Savcının "ciddi bir şey yok avukat bey anladığım kadarı deyip" (ölmediği ve sakat kalmadığı için için şükredin dercesine) adam saldığı bir ülkede yaşadığımızdan ne desek boş.

Merak edenler için kırık cam teorisi ;

NEW YORK’U BÖYLE DÜZELTTİ

Bu teori, 1982 yılında James Q. Wilson ve George L. Kelling adlı sosyal bilimciler tarafından bir makale, ardından da kitap haline getirildi.
Ve yüzbinlerce kere de test edilip onaylandı.
New York’u yeniden yapılandıran meşhur Belediye Başkanı Rudy Giuliani, 80’li yılların sonunda ‘Kırık Cam teorisyenleri’yle birlikte çalıştı.
Harlem’in Harlem olduğu, suçun New York’ta kol gezdiği yıllarda Giuliani, ‘sıfır tolerans’ adlı projesiyle hiçbir problemi yaşatmamak için ant içti. Sokağı kirletenlerden duvarlara yazı yazanlara en küçük aykırılığa bile müsade etmedi, cezalandırdı. Bu tavır eleştirilse de suç oranı o kadar büyük bir başarıyla düştü ki, bir süre sonra temiz New York’tan herkes memnundu.
Giuliani, bu başarıyı “Bir bina düşünün, ilk camı kırılıp öyle terk edildikten sonra diğer camların da kırılması muhtemeldir. O ilk camı kıranı cezalandırmak, kırık kalmasına izin vermemek, en iyi yöntemdir” şeklinde açıklıyordu.
Bu teoriden geliştirilen yöntemler ara ara eleştirilere neden olsa da sonraki yıllarda pek çok belediye tarafından kullanıldı.