Enduroist Slogan
Bizi Takip Edin Follow us on Facebook Follow us on Twitter Watch us on YouTube
Kayıt ol
Sayfa 2 Toplam 12 Sayfadan SeçilenSeçilen 123456 ... SonuncuSonuncu
11 den 20´e kadar. Toplam 120 Sayfa bulundu
  1. #11
    Ordinaryus Enduroist İbrahim DEĞERLİ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    İbrahim DEĞERLİ
    Üyelik tarihi
    17-04-2013
    Bulunduğu yer
    Sakarya
    Mesajlar
    1,351
    Motosiklet
    CRF1000L Afrika Twin
    Marka
    Honda

    Standart

    03.08.2017 (Altıncı Gün)
    Ushguli – Gori




    Gecenin soğuğuyla ve rüzgar sesi ile boğuştuktan sonra, oksijenden sabah erkenden kalkıp buz gibi su ile elimi yüzümü yıkadım. Hiçbir şeyi toplamadan çayımı demledim, akşamdan kalan haçapuri ile kahvaltımı yaptım. Motorumu yükledim. Yolculuğumu hep google haritalarda işaretlediğimden noktalar arası yollar nasıldır? Yol var mı? Kafamda deli sorular dönerken “ben geldiğim yoldan ger dönmem aga” dedim. Hemen haritaları açtım kafamdan bir rota yapıp noktaları kağıda yazdım. “Burdan buraya buradan buraya geçerim” diye kafamdan planımı yaptım, atladım motora yola başladım. Yolun başına geldiğimde yolu az çok tahmin ettim ama serde gençlik var, geri dönmek yakışmaz diyerek vira bismillah diyip devam ettim.


    Rakıma tikkat (daha yolun başı)

    Shkhara dağının gölgesi eşliğinde tatlı tatlı giderken yol da aynı acılıkta kötüleşmeye başladı. Önce stabilizeye, daha sonra bozuk yola, daha sonra da kayaların üstünden atlamaya başladım. Yolda benden başka deli olmadığından ilerisinin nasıl olduğunu bilmiyordum. Bir müddet gittikten sonra yürüyüş yapan bir ekiple karşılaşınca tamam dedim burada hayat var herhalde.



    Dedim ama çook yanılmışım. Bir müdt daha gittikten sonra yol artık patates tarlasına dönüştü, benden önce muhtemelen sel olduğundan yol diye bir şey kalmamış, “tamam enduroculuğuma pislik sürecem, geri dönüyorum ulen” desemde arazi şartı motoru geri çevirmeye yetmedi. Hele bir yere geldim akıllara ziyan. 3-4 km. boyunca iniş düşünün, zemin kayalık ve yol boyunca 20-30 cm. su yani yol bildiğimiz dere olmuş. Hayatımda yoldan korktuğum ender anlardan biriyle karşı karşıya kaldım. Geri de dönemediğimden girdim mecburen suyun içine. Ne kadar dua biliyorsam artık hatim ettim. Yolun yarında motor zeminden dolayı birkaç kez yan yattı. Her yerim ıslandı, motor zaten ağır yerden zar zor kaldırdım. “Ulen burada bana bir şey olsa beni bir hafta bulamazlar” diyerekten yavaştan yavaştan tırsıyorum. Neyse ki o dere gibi yol bitip en azından zemini görebildiğim yolu görünce beterin beteri vardır misali seviniyorum.
    Epey gittikten sonra yolda Polonya’dan gelen başka bir motor kafilesi görünce Hac’dan babam gelmiş gibi seviniyorum. Buraya kadar en ufak bir hareketlilik ve araç göremeyen ben adamları durdurup hemen muhabbete girişiyoruz.





    Bir çift ve iki erkekten oluşan bu gurupta benim geldiğim yoldan Ushguliye gidiyor. Onlara geldiğiniz yol nasıl diyer sorduğumda “gayet güzel” olduğunu söylüyorlar. Aynı soruyu bana sorunca kıs kıs gülüyorum. Gidinde ebenizin örekesini görün diyorum içimden. Tabii yolun kötü olduğunu anlatıyorum ama onlarda benim gibi “ne kadar kötü olabilir ki?” diyorlar ki yola devam ediyorlar. Onlarla vedalaştıktan sonra bir 10 km. kadar gidince Mele isminde bir köye geldim. Normal yaşam alanı görünce çok seviniyorum. Hemen birkaç foto çekiyorum



    Yolda giderken önümde mikser taşıyan bir TIR geldi. Yol dar olduğundan sollayamıyorumda, o da bana yol veremiyor. Arkasında tın tın giderken, araç yükleme basamaklarından biri ağaca takılınca paaat diye önüme düştü. Biraz hızlı olsam ya da tam arkasında gitsem şu anda bu yazıyı yazamıyor olurdum herhalde. Biraz şans, biraz da tecrübe sayesinde hiçbir sıkıntı olmadan yoluma devam ettim.



    Nihayet asfaltı görünce, asfalt değil ben ağlıyorum. Hemen asfalta yapışıp öpüyorum. Sabah saat 8,30 gibi çıkıp 65 km.yi 13,30 da bitiriyorum. Yani dolu dolu tam beş saat, hayatımda unutamadığım ve unutmayacağım tam beş saat. Tek tesellim tenekeçelebi me bir şey olmaması idi. Bu motorun da bu huyunu çok seviyorum. Benim tenekeçelebi’m sağolsun beni daha yolda hiç bırakmadı. Her ne kadar O’na ihanet edip de satsam da hala onu unutamıyorum.



    ----------------------------------------
    Yok Öyle 3 Aşağı 5 Yukarı
    1 Aşağı 2,3,4,5,6 Yukarı

  2. #12
    Ordinaryus Enduroist İbrahim DEĞERLİ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    İbrahim DEĞERLİ
    Üyelik tarihi
    17-04-2013
    Bulunduğu yer
    Sakarya
    Mesajlar
    1,351
    Motosiklet
    CRF1000L Afrika Twin
    Marka
    Honda

    Standart

    Burda da Conan’ın kılıcı gibi bir kılıç görünce hemen şipşak fotosunu çekiyorum.



    Bir süre gittikten sonra karnım acıkıyor, haçapuri yemekten içim dışım peynir ve hamurdan birbirin girince çorba ya da sulu bir şeyler yemek içi araştırma yapıyorum. Ama Gürcistan’da her yer hamur işi ya da fast food. Biraz daha gittikten sonra ufukta tanıdık bir tabela “Türkiye’m Tır parkı” Allaaaahh diyerek hemen giriyorum. Sahibi Hatay’lı bir abimiz. Hemen “hoş geldin yeeenim” diyerek sofrayı donatıyor. Mercimek, Dolma, Yoğurt, Salata görünce iştahım açıldı.





    Hesap biraz geçirmasyon gibi geldi ama neyse dedim. Yemeğimi yiyip, vedalaştıktan sonra bir sonraki noktam olan Katskhi Dikitine gidiyorum. Burası Gürcistan’ın İmereti bölgesinde Ciatura kasabası yankında Katshi köyünde kireçtaşından yekpare doğal dikit. Yaklaşık olarak 40 metre yüksekliğinde. Katsi dikiti, Kvirila çayının sağ kolu olan Katshura vadisine hakim bir şekilde. Dikitin üzerinde küçük bir kilise var zaten.
    Yukarıya çıkamadım ama yıkarsı bu şekilde:





    ----ALINTIDIR----
    The Katskhi Dikit’i Gürcistan’ın batısında bir bölge olan Imereti’de bulunmaktadır. Bu dikit yaklaşık 40 metre(131.23 ft.) yüksekliğindedir ve Katskhura küçük nehir vadisinden görünmektedir. Katskhi oldukça önemli bir manzara olduğundan dolayı, insanların ona özel bir anlam yüklemesi şaşırtıcı değildir. Örneğin, Hristiyanlığın başlamasından önce, 2000 yılı öncesinde Katskhi Dikit’i paganlar tarafından kutsal bir yer olarak kullandığına inanılmaktadır. Tektaş, tanrının bereketliliğini temsil etmesi için düşünülmüştür ve bu nedenle birçok ayin orada yürütülmüştür.
    Hıristiyanlığın gelmesiyle, Katskhi Dikit’i yeni bir görev edinmiştir. Kireçtaşı Dikit’i artık bereketlilikle ilişkilendirilmeyecekti. Bunun yerine, bir insanın dünyayla bağlantısını kesmesi olarak görülmeye başlanmıştır. Dikit üzerindeki sofuların yaşama biçimi, 4. Veya 5. yüzyılda dikitin tepesinde yaşamaya karar veren kutsal adam Aziz Simeon Stilit’in figüründe bulunmaktadır. Aziz Simeon kendini toplumdan uzaklaştırmış ve kendini ibadete vermiştir.



    Birçok sistematik çalışma 1999 yılından sonra yürütülmüştür ve bir zamanlar dikitin üzerinde bulunan yapılara ışık tutmuştur. Kiliseden ayrı olarak keşfedilmiştir. Aynı zamanda Katskhi Dikit’inde şarap mahzeni de dahil olmak üzere keşişlerin yaşaması için yapılan birçok hücrede bulunmaktaydı. Bunlara ek olarak, 2007’de küçük bir kireçtaşı tabakası keşfedildi. Bu tabaka üzerinde 13. Yüzyıldaki paleografik’ (eski yazı dili) ait Gürcü alfabesiyle yazılmış bir yapıt bulunuyordu. Bu yazıt, üç keşişin hücresinin inşasıyla sorumu Giorgi adında bir adam tarafından ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca yazıt yerliler tarafından Katskhi Dikit’i için kullanılan diğer bir isim olan ‘’Hayat Sütunu’’na gönderme yapmaktadır. Geleneğe göre, sütun Gerçek Haç’ın bir sembolü olarak kutsal sayılmıştır.
    Günümüzde Katskhi Dikit’i tepesinde yaşayan yalnızca bir keşiş bulunmaktadır. 1993 yılında Maxime Qavtaradze adında Gürcü Ortodoks bir keşiş yemininden sonra Katskhi Dikit’ine taşınmıştır. İlk olarak eski bir dolap içerisinde uyumuş, Dikit’in tepesinde diğer maddelerden onu koruyacak hiçbir şey bulunmamaktaydı. Devamında harabe tapınak Hıristiyan destekçiler tarafından restore edilmiştir. Ayrıca keşiş için bir kulübe inşa edilmiştir.
    Maxime sıkıntılı bir geçmişe sahipti ve Katskhi Dikit’inde yaşamanın Tanrı’ya daha fazla yaklaşmasına ve geçmişinden sıyrılmasına yardım edeceğini hissetmiştir. Maxime zamanının çoğunu dikitin tepesinde geçirmektedir. Günlük erzakları vinç yardımıyla destekçiler tarafından ona ulaştırılmaktadır. Yinede, haftada iki kez demir bir merdiven yardımıyla dua etmek için dikitin altında bulunan manastıra iner. Manastırdayken ondan yardım istemeye gelen sıkıntılı adamlara öğütler vermektedir.
    ----ALINTIDIR----

    ----------------------------------------
    Yok Öyle 3 Aşağı 5 Yukarı
    1 Aşağı 2,3,4,5,6 Yukarı

  3. İbrahim DEĞERLİ, bu güzel yazın için sana Teşekkür Edildi.

    cemkucuk (21-02-2018)

  4. #13
    Ordinaryus Enduroist İbrahim DEĞERLİ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    İbrahim DEĞERLİ
    Üyelik tarihi
    17-04-2013
    Bulunduğu yer
    Sakarya
    Mesajlar
    1,351
    Motosiklet
    CRF1000L Afrika Twin
    Marka
    Honda

    Standart

    Burada biraz resim çekip bilgilendikten sonra, “çadırı buraya mı kursam acaba?” derken ortamı çok fazla tekin bulmadığımdan bu fikrimden vazgeçiyorum. Biraz da gece yol yapayım diyip saat 18:30 gibi yola devam ediyorum. Yol bu noktadan sonra güzelleşiyor, hatta Gori’ye gelmeden bir süre otobanda bile gittim. Gece saat 22,30 gibi Gori’ye geldim. Burda Booking’ten bir hostel buldum. Adı California Guest House , sahibi Madam Marika 55 li yaşlarda tonton bir teyzemiz. Benimle hemen ilgilenip, yatağımı gösterdi. Duşumu falan aldıktan sonra, Marika’nın ikram ettiği kahveyi içtim. Marika gece Rus bir aile gelecek sıkıntı olmaz dimi dedi. Bende sıkıntı yok aplaam dedim. Kafayı vurup yattım.





    to be continued.......
    ----------------------------------------
    Yok Öyle 3 Aşağı 5 Yukarı
    1 Aşağı 2,3,4,5,6 Yukarı

  5. İbrahim DEĞERLİ güzel mesajın için 2 üye sana teşekkür etti :

    cemkucuk (21-02-2018),Gürol Kıvırcık (21-02-2018)

  6. #14
    Enduroist Üye GİRAY ELGİN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    GİRAY ELGİN
    Üyelik tarihi
    07-12-2017
    Bulunduğu yer
    ANKARA
    Mesajlar
    33
    Motosiklet
    1150gs
    Marka
    Bmw

    Standart

    Helal valla imrendim darısı basımıza kalemine sağlık

  7. GİRAY ELGİN, bu güzel yazın için sana Teşekkür Edildi.

    İbrahim DEĞERLİ (21-02-2018)

  8. #15
    Moderatör Arif Oral Unal - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    Arif Oral Unal
    Üyelik tarihi
    05-10-2014
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    2,367
    Motosiklet
    R1250 GS
    Marka
    Bmw

    Standart

    Bravo İbrahim, eline sağlık çok güzel bir gezi raporu olmuş.

    Devamını bekliyoruz ...


    Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

  9. Arif Oral Unal, bu güzel yazın için sana Teşekkür Edildi.

    İbrahim DEĞERLİ (21-02-2018)

  10. #16
    Enduroist Kıdemli Üye Ediz Gürkan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    Ediz Gürkan
    Üyelik tarihi
    26-12-2014
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    1,884
    Motosiklet
    1200 GS
    Marka
    Bmw

    Standart

    Çok heyecanlı devamını bekliyoruz. Bu arada yemekteki kişnişi gördüm içim kalktı 😂. Orda bulunduğumuz 2-3 gün içinde kişniş olmayan bir yemek bulamamıştık 😄


    Tapatalk kullanarak iPad aracılığıyla gönderildi

  11. Ediz Gürkan, bu güzel yazın için sana Teşekkür Edildi.

    İbrahim DEĞERLİ (21-02-2018)

  12. #17
    Enduroist Üye rasitkoksal - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    raşit köksal
    Üyelik tarihi
    21-04-2013
    Bulunduğu yer
    istanbul
    Mesajlar
    17
    Motosiklet
    1200GS , pcx125
    Marka
    Honda

    Standart

    Çok güzel ve ilham verici bir seri oluyor.Devamını merakla bekliyoruz.

    Geceleri çadırda uyurken motorda kullandığım kulaklıkları kullanıyorum. Horlamalar,doğa sesleri,sabah kargadan önce kalkanların gürültüsü daha dayanılır oluyor bana.
    şimdilik mondial roadracer 150 mcx

  13. rasitkoksal, bu güzel yazın için sana Teşekkür Edildi.

    İbrahim DEĞERLİ (21-02-2018)

  14. #18
    Enduroist Kadim Üye Gürol Kıvırcık - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    Gürol Kıvırcık
    Üyelik tarihi
    15-01-2016
    Bulunduğu yer
    istanbul
    Mesajlar
    824
    Motosiklet
    Manuel AT
    Marka
    Honda

    Standart

    Sıkı macera kötü yollar ama benim aklımda hala Semaver.
    Ben karıncayı bile incitmem cümlesindeki ’’bile’’ karıncayı incitir.

  15. #19
    Ordinaryus Enduroist İbrahim DEĞERLİ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    İbrahim DEĞERLİ
    Üyelik tarihi
    17-04-2013
    Bulunduğu yer
    Sakarya
    Mesajlar
    1,351
    Motosiklet
    CRF1000L Afrika Twin
    Marka
    Honda

    Standart

    Alıntı Ediz Gürkan Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Çok heyecanlı devamını bekliyoruz. Bu arada yemekteki kişnişi gördüm içim kalktı ��. Orda bulunduğumuz 2-3 gün içinde kişniş olmayan bir yemek bulamamıştık ��


    Tapatalk kullanarak iPad aracılığıyla gönderildi
    Yemek konusu gerçekten sıkıntılı bir durum. Çok acıktığımdan içindekinin kişniş olduğunu şimdi farkettim

    Alıntı rasitkoksal Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Çok güzel ve ilham verici bir seri oluyor.Devamını merakla bekliyoruz.

    Geceleri çadırda uyurken motorda kullandığım kulaklıkları kullanıyorum. Horlamalar,doğa sesleri,sabah kargadan önce kalkanların gürültüsü daha dayanılır oluyor bana.
    Güzel fikir

    Alıntı Gürol Kıvırcık Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Sıkı macera kötü yollar ama benim aklımda hala Semaver.
    Abi semaver çok ağırdı, onu Giresun'dan otobüse verip geri yolladım. Onu da gitmeden önce Trabzon'dan gerçek bakırdan yapılma sipariş vermiştim.
    ----------------------------------------
    Yok Öyle 3 Aşağı 5 Yukarı
    1 Aşağı 2,3,4,5,6 Yukarı

  16. #20
    Ordinaryus Enduroist İbrahim DEĞERLİ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    İbrahim DEĞERLİ
    Üyelik tarihi
    17-04-2013
    Bulunduğu yer
    Sakarya
    Mesajlar
    1,351
    Motosiklet
    CRF1000L Afrika Twin
    Marka
    Honda

    Standart

    04.08.2017 (Yedinci Gün)
    Gori – Stepantsminda




    Gece 01 gibi Marika’nın dediği Ruslar geldi. 25 odalı bir oda olduğundan aynı odada kaldık. Geldiklerinden itibaren güya sessiz konuşuyorlar ama ekip kalabalık olduğundan çok fazla gürültü çıkıyor. Mecbur uyandım bir baktım ki etrafım Ruslarla sarılmış, kadınlar, erkekler, çocuklar hep beraber aynı odada kaldık. Sabah erken kalkıp Marika’nın taze kahvaltısı için alt kata indim. Duvarlar falan taş olduğundan şato gibi hissettim.







    Marika ile vedalaşıp yoluma devam ettim. Gori’yi çıkıp Natakhtari tarafına dönünce Kazbeg dağlarının başlangıç noktasına gelmiş oluyorsunuz. Yol boyunca harika manzaralar eşliğinde Ananuri’ye geldim. Ananuri’de baraj gölünün kıyısında bulunan Ananuri Kilisesinde bir mola verdim.



    …………Yazı Alıntıdır…….
    Ananuri'nin (Gürcistan) kalesi genellikle erken feodal dönem. Daryal Gorge'yu engelleyen bir savunma karakoluydu. Sahibi, Gürcü Ortaçağ döneminin güçlü bir feodal klanıydı - Aragvi Eristavs. Ulusal öneme sahip konularla uğraşan güçlü asiller vardı ve ülkenin yöneticilerini de etkilediler.



    Eristavs ikametgahı kullanıldığı gibi17. yüzyılda Dusheti köyü. Oradan, kuzeydeki ana yol, Vedzathevi adı verilen dar geçit yol boyunca ilerledi. Aragvi Nehri bu nehirle birleştiğinde doğal bir kapı gibi bir şey ortaya çıktı. Bu stratejik nokta kule inşası için bir alan haline geldi ve günümüzde Gürcistan'ın tamamı için ünlü olan kale, yani Ananuri.
    Belirli bir süre sonra, kralConstantine, Eristavs'ın mülklerine saldırdı. Bir başka yön de Türk saldırılarını tehdit etti. Revaz adı verilen Eristavstva'dan bir asilzade saldırıya karşı koyamadı ve Mtiuleti'ye çekilmek zorunda kaldı. Kral bu anı akıllıca kullandı ve kaleye saldırdı.



    Gelecekte kale birkaç kez değişti.el ele. 18. yüzyılın ortalarında Çar Teymuraz tarafından işgal edildi. 1744 yılında kendisine ve oğlu Irakli, İran tahtına mahkum edildi, Ananuri'de tutuklandı. Ve ondan sonra İran makamlarından bir temsilci verildi. Ardından kalenin sahibi Irakly, buradan askeri işlerin yönetimini gerçekleştirdi.
    Rus-Türk savaşları sırasında otuz yıl sonra kale Rusların elindeydi. Bu dönemde Ananuri'nin stratejik ağırlığı büyük oranda artmıştır.
    Krtsanis Savaşı'nın tamamlandığı 1795 yılında kale Irakly'in yaşlı kralının son barınağı oldu.
    19. yüzyılın başında Gürcistan Rusya'ya eklendiğinde Ananuri de önemli bir rol oynamıştır.



    İlk başta burası kalıcı olarak konuşlandırıldı.Rus birlikleri, ülkeleri birbirine bağlayan ana otoyol bölümünü korudu ve ilçede güvenilir bir destek noktası oldu. 1812, kaleyi ele geçirmeyi başaramayan dağcıların ayaklanması yılıydı. Başkandan takviye olarak çıkarılan birlikler direnişçileri acımasızca tedavi ettiler. Sonraki dönemde, Ananuri Kalesi bir süredir Rus birliklerinin eviydi. Projeyi geliştirmiş olan bu sitede askeri bir kasabanın inşasını kabul ettiler, ancak yürürlüğe girmedi. Rus askeri birlikleri Gürcistan'dan ayrıldığında, Ananuri boş kaldı. Bir zamanlar müthiş bir kale yavaş yavaş bir çeşit yıpranmaya dönüştü.
    Bu arada, bu bölgedeki ilk Rus turist, 1829'da buraya gelen büyük şair Alexander Sergeevich Pushkin olarak düşünülür.
    …………Yazı Alıntıdır…….
    ----------------------------------------
    Yok Öyle 3 Aşağı 5 Yukarı
    1 Aşağı 2,3,4,5,6 Yukarı

  17. İbrahim DEĞERLİ, bu güzel yazın için sana Teşekkür Edildi.

    cemkucuk (22-02-2018)

 

 
Sayfa 2 Toplam 12 Sayfadan SeçilenSeçilen 123456 ... SonuncuSonuncu

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •