Çok geçmiş olsun...
Ben de kendimce edindiğim birkaç tecrübemi yazmak isterim.Bel fıtığı uzun boylularda daha sık görülür çünkü bele daha fazla yük biner(195cm).Bel fıtığını çok genç yaşta tanıdım.Daha 19 yaşımdayken zorlama sonucu bel fıtığı oldum.Aydında yaşıyordum.Soruldu araştırıldı Ege üniversitesinde bir prof.a ameliyat olmaya karar verildi.Başka çarem kalmamıştı.2000 yılında ameliyat oldum.Acılarım dayanılmazdı.Ne düzgün oturabiliyor,ne de düzgün yürüyebiliyordum.tüm psikolojim ve yaşam enerjim tükenmişti.O günki koşullarda ameliyatın ardından tüm ağrım,sızım bitti.Ameliyat olduktan sonra 1 yıl sadece defter kalem taşıdım.Her gün sabah akşam bıkmadan usanmadan egzersiz yaptım.bel kaslarımı çok iyi duruma getirinceye kadar.1 yıl sonra üniversiteyi kazanınca gerçek anlamda sosyal yaşantıma devam etmeye başladım.Ciddi olarak basketbol oynamaya başladım haftada 3 gün antrenman,2 gün ağırlık antrenmanı.bu tempoya belim banamısın demedi.

Ta ki okulu bitirip iş hayatına başlayıncaya kadar.İş güç Hareketsiz yaşam,oturarak çalışma tam anlamıyla bel düşmanı.Yeniden belim zorlanmaya başladı.Birde askerde sabit(Dolmabahçedeki gibi) 2şer saat nöbet tutunca bel fıtığı başlangıcı kendini gösterdi.Bu sefer Egzersizle çözdüm.

5-6 yıldır ne zaman sporu uzun süre bıraksam çok geçmiyor ve ben burdayım diye hafif hafif sinyaller veriyor.

Benim Çıkardığım Sonuçlar;

1.Spor hiç bırakılmayacak.Yaşam tarzı haline getirilecek.Bel kasları kuvvetli kalacak ve iskelet sistemine çok yük binmemiş olacak.
2.Yaz-Kış Atlet,Fanila,Termal içlik vs giyilecek ve bel kuru tutulacak.Beni en çok etkileyen bu terleme ve terin üzerimde kuruması oluyor.
3.Doğru bir şekilde yük kaldırmak.Yere belden eğilmek değil de çömelerek,yükün ağırlığını bacaklara aktararak kaldırma olayını alışkanlık haline getirmek.

bunlara dikkat ettiğim sürece hiç problem yaşamıyorum.