Enduroist Slogan
Bizi Takip Edin Follow us on Facebook Follow us on Twitter Watch us on YouTube
Kayıt ol
Sayfa 1 Toplam 11 Sayfadan 12345 ... SonuncuSonuncu
1 den 10´e kadar. Toplam 102 Sayfa bulundu
  1. #1
    Enduroist Kadim Üye Şenol SEL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    Şenol SEL
    Üyelik tarihi
    07-01-2009
    Bulunduğu yer
    Güzelyalı - Mudanya - Bursa
    Mesajlar
    777
    Motosiklet
    Yamaha Ybr 125 ESD
    Marka
    Yamaha

    Exclamation "Sağlam omurgayla yıllarca motorda"

    "Sağlam omurgayla yıllarca motorda"


    Sevgili üyeler, motosikletin kullanımı nihayet Türkiye ' de de artmaya başladı.. Trafiğin altından kalkılamaz hale gelen kargaşasına rağmen otoparkı olan, olmayan , kullanabilen kullanamayan herkeste bir araba alma sevdasıdır gidiyor.Sonra da trafikte adım ilerlemeden stres topu şeklinde direksiyonda diş sıkan insanlar olarak tüm verimimizi, yaratıcılığımızı, enerjimizi, neşemizi,zamanımızı kaybediyoruz.Ama motosiklet kullanımının artışıyla bu kayıpları azaltırız. Tabi bilinçli kullanıcı olunabilirse..Günümüzde ihtiyac olduğu için, zaman kazandırdığı için, havalı olduğu için, özgür hissettirdiği için, moda olduğu için ve sayılabilecek bir yığın başka "için" li cümleler nedeniyle motosiklet alıyor herkes.. Ehliyetini alıyor, motorunu alıyor...Ama çok gözlemlediğm birşey, motor almaya gittiğinde motorun dışını beğenerek motor alıyor hala çoğu insan.. Peki.. yıllarca masa başı çalışmış bir insan,geçmişinde ve bugününde spor yapmayan bir insan, belinde, boynunda fıtık, sırtında sorun olan bir insan, bacakları ve bilekleri problemli bir insan nasıl hemen motosiklete binebiliyor acaba? Veya sorunları olmadığı halde hiçbir egzersiz yapıp omurgasını sağlamlaştırmadan nasıl binebiliyor?Sağlam başlasa bile binmeye, kısa sürede başta boyun fıtığı olmak üzere bel, sırt ,kasık ,iç bacak ve benzer çok sorunun hayatına nurtopu gibi doğacağı kesin.

    Motora binildiğinde en yavaş hızla dahi gitseniz kaportanız bedeniniz ve başınız... Baş... En ufak çarpışmada dahi ölümcül sonuçlar doğurabilecek bir organ.. Ne yapıyoruz? KASK takıyoruz...En hafif kaskı da taksanız, en yavaş hızla da gitseniz, rüzgarın kaska yapacağı basınçla, kaskın ağırlığı ve rüzgarın basıncı birleşerek boynunuza fazlasıyla yük bindirecektir.Hele günümüzde hemen herkesin boyun fıtığı varken.Motorun tipine göre hareket halindeyken kaskın ve rüzgarın boynunuza yapacağı zarar değişmekte ama kaybolmamakta. Choopeer da olsa, endro da olsa ,racing de olsa scooter da olsa bu aynı.Önünde cam muhafaza olan bir motor dahi kullanılsa kaskın sürekli ağırlığı ve duruş kalkışlardaki ivmelenme omurgada boynumuza bayagı etki ederek fıtık sebebi olabilecek, varolan fıtığı azdırabilecek veya daha kötü sonuçlar bile verebilecektir.

    Alltta bir link var. Bakın açın onu..
    Orada omurların üzerinde gezin... C omurları 7 tane.. boyuna aittir. T omurları sırta aittir... L omurları bele.. S ise kuyruksokumu..
    Motosiklette, hele enduro veya racing ise C omurlarına basınç çok fazladır. Bir de kaskı ekleyin..
    Linki açtığınızda sayfanın ortasındaki omurga da C omurlarına tek tek mouse ile gidin. Sağ tarafta bir beden var. sol tarafta da daha büyük bir resim. Sağdakinde her omura mouse ile dokunduğunuzda -tıklamaya gerek yok-ta nerelere kadar uzanan sinir ağına karşılık geldiğini görürsünüz.. Mesela C1 omuru tüm bedene aittir... Yani kask ile özellikle racingde ve endro da oturuşta kaskın baskı veya ağırlık yaptığı omur...

    http://images.chiromatrixbase.com/3d...hart/index.htm


    Aşağıya inin. L omurlarına.. Bakın l4- l5 omurlarına mouse ile geli, belden ayakucuna dek olan sinirlere etki ediyor...Yani bel zaten en sakatlanan bölge. Uzun zamandır bunun savunusu ile yazıyorum ya burada zaten... karın güçlendirin mutlaka diye. beli korse gibi tutan karın... eğer bel omuru rahatsızsa ayak ucuna dek uyuşur bölge bölge.. Yatarken bu basıç yatış şekline göre değişir.. yüzüstü yatırsanız daha da kötüdür. Karın altına yastıkla yatarsanız yüzükoyun yatışlarda iyi olacaktır.. Sırt üstü ve yan yatışlarda da , bacak arasına ve diz altına yükseklik koymalıdır.Ama bunlar çözüm değildir.

    Hem de soldaki resme de bakın. Her omurun üzerine geldiğinizde, o omura karşılık hangi iç organınızın etkilendiğini gösterecektir. Mesela c2 de baş bölgesi etkili.. Gözler burun.. Hani deriz ya "ah başım çoook ağrıyor" her seferinde ilaç... da nereye kadar. Asıl sorun ne peki*?İlaç ağrıyı giderir, gerçek sebebi örter.. gerçek sebep örtüldüğünde tedavi olunmaz, ve sorun gitgide artar gizli gizli... İşte burada Chiropractic devreye giriyor. Bu nedir demeyin... Of offf.. Aslında ne çok konu var... Ama kimse araştırmıyor... Ve ne kolay çözümler var.. Kimse bilmiyor ve öğrenmek istemiyor.. İlaçla sorunları bastırın, zevk alıyorsunuz diye, önlemleri almadan bilinçsiz davranın diyen birisi mi var herkesin kulağının dibinde minik bir şeytan gibi acaba...O şeytan aslında kapitalist düzenin ta kendisi.. Ticari dünya. Hastalansınlar tedavi olsunlar tüketsinler yenisini alsınlar vb vb...

    Bakın mastercare diye bir aleti onun için öneriyorum zaten. Bu aletin muhakkak surette, motor kullanan, bisikletci, uzun üsre direksiyonda oturan, masabaşı çalışan, darbeli spor yapan... Herkesin evinde olması lazım. Bu 15 derece eğimle sizi güvenli sarkıtır. daha yüksek açılar zarar verebileceğinden uzmanla çalışmak lazımdır. ama 15 derecelik baş aşağı eğim, omurların arasındaki basıncı rahatlatır. hele bir de basit bir kaç egzersizle gerçekten çok iyi sonuçlar alırsınız.Aşağıdaki linkten okuyun inceleyin derim..


    Aşağı doğru inelim.. Üst sırt omuzlar, göğüs...kollar, el bilekleri..Hakim olunması gereken yüzlerce kiloyu rüzgara, motor gücüne, çarpışmalara, duruşlar ve kalkışlara, viraj dönüşlerine vb. ne karşı idare etmek zorundasınız.. Saydığım bölgelerin gerçekten hakimiyetinizin yoğun olduğu bölgeler olması lazım.Ki gene yıllarca masa başı çalışmış ve boynu dahil, sırt ve omuz problemi yaşamayan kaç kişi vardır?Bel..karın...En hassas bölge...bel zaten en zayıf ve ihmal edilen bölge.. Durup dururken oturduğunuz koltuktan kalkarken dahi kilitlenip kalabileceğiniz sorunların merkezi olarak baş sırada yer alıyor. Karın kasları sağlam olmadıkca bel, bel sağlam olmadıkça karının sağlamlığı tek başına işe yaramıyor.Motorda bel , dururken de hareket halindeyken de incinebilecek bir bölge.Bellik takıyoruz.. Evet...Ama bellik kullanımı da yeterli çözüm değil. Çünkü bellik özellikle kaza anında omurgamızı koruması için önemli..
    Bacak içleri, dizler, bilekler, kasıklar..kimimiz dah ufak motorlara biniyoruz. Kimimiz davasa ağırlıkta motorlara bacaklarının arasında hakim olmak zorunda.Bu bölgeler yeterince sağlam mı?
    Bedende dengeyi sağlayan orta eksene yakın kasların güç ve stabilizasyonu, kontrollülüğüdür.
    Motosiklet bacak arasındayken bu bir bakıma daha kolaydır, dengeyi sağlayacak bir eksen varlığı bacaklar arasındadır...
    Scooterda bu boşluk olarak 2 bacak arasındadır, dolayısıyla denge gerektiren durum için omurgaya daha fazla yük binmesi sözkonusu olabilir özellikle dönüş ve sarsılmalarda.

    Bacaklar scooterda birbirine yakın ama aralık durur. Bacaklar aralık olduğu halde orta boy eksene yakın kasların güçlülüğü olmalıdır ki, bele binen denge yükü dağılabilsin.

    O nedenle size önerim iç bacak ve kasık ve orta lat karın kaslarının daha yoğunluklu çalışmasıdır, Ama tüm beden kaslarının düzenli çalışması da şarttır
    Motosiklete binen herkesin , daha ehliyet alma aşamasında spora başlaması ve özelikle sayığım bölgeler üzerinde hakimiyetini, kas tonusunu ve esnekliğini arttırması gerekir. Ve hatta medeni bir anlayışla sağlıklı olmanın önemini kavramış bir toplum olarak bu mecbur dahi tutulabilir..Motor satan firmalar bu konuda bilinçli kurslar veya özel dersler hediye edebilir.Ehliyet ve sürücü kursları gene bu eğitimleri uygulamalı ve dönemli kurslarla verebilir veya hediye edebilir.İnsanların motora binerken bu tip egzersizleri bilinçli olarak yapmaya devam etmesinin önemi sık sık anlatılmalı, özendirilmeli.. Ortopedist doktor arkadaşlarımın hastalarındaki artış oranı motosiklet kullanımının artışıyla örtüşür vaziyette.Ben bu işi yapıyorum.. Yani spor eğitmeniyim. Çevremde sık sık bu konuyu dillendiriyorum
    Herkese sağlıklı ve keyifli sürüşler diliyorum. saygılarımla...



    Egzersiz terapisti Serkan Yimsel 'nin yazısından alıntı alarak devam ediyorum....

    Soru 1. Karin bolgesine yonelik olarak yapilan egzersizler, bu bolgedeki yag oranini azaltmaya ya da belimizi inceltmeye yardimci olur mu?
    Vucudumuzun yag orani, basitce anlatmak gerekirse beslenme ile alinan kalori ile hareketlerimizle harcadigimiz kalorinin farki (fazla kalori) olarak kabul edilebilir. Bu fazla kalorilerin vucutta depo edildigi yerler, kadinlarda genellikle basenler ve kol arkalari iken, erkeklerde ise karin kismi olmaktadir. Vucut yaglarinin bu bolgeleri depo yeri olarak secmelerinin nedeni sanildiginin aksine o bolgelere yakin kas guruplarinin zayif olmasi degil, binlerce yillik evrimlesme surecinin genlerimizde olusturdugu niteliklerdir.

    O nedenle karin egzersizleri, ya da kalca egzersizleri yaparak bu bolgelerdeki yaglarin eriyecegini ya da bu bolgelerdeki yaglarin kasa donusecegini savunmak bilimsellikten uzaktir. Vucut yaginin azaltilmasi ancak metabolizmamizin hizinin arttirilmasi ile mumkun olabilir. Bu da vucudun buyuk kas guruplarinin kullanildigi ve kisilerin seviyesine gore ayarlanmis kuvvet egzersizleri ile saglanabilir. Bu egzersizler vucut kas oranini arttiracagindan, toplam yag yuzdesinin azalmasina katkida bulunacaktir. Depo bolgelerindeki yaglara gelince, buralari vucudumuzun birincil depolama merkezleri oldugundan, yaglarin burada eksilmeye baslamalari en son asamada gerceklesecektir.

    Insanlarimiz, uzun yillar boyunca kozmetik firmalarinin etkisi altinda kalarak, kremler, solusyonlar, ilaclar kullanilarak vucudun belli bolgelerindeki yaglarin eritilebilecegine inanmislardir. Sozlerim her ne kadar onlari dus kirikligina ugratacak olsa da, gercektir, bolgesel yag yakimi fizyolojik acidan imkansizdir. Sizlere bu konuda verebilecegim en gecerli tavsiye, daha saglikli bir beslenme (dogal yiyeceklerin paket ya da donmus yiyeceklere tercih edilmesi, sik araliklarla ve kucuk ogunlerle yeme aliskanligi edinme vs.) ve duzenli olarak hareket etmektir.

    Mağara adamlarini bir düşünün, bundan binlerce sene once belki oturacak bir sandalyeleri yoktu, ama arastirmalarla ortaya cikartilan fosil yapilarindan anlasildigi kadariyla, gunumuzdeki modern insanlardan cok daha gelismis bir iskelet ve kas sistemleri mevcuttu. Zannetmiyorum ki bunun nedeni guzellik kremleri ya da modern karin calistirma aletlerinde yaptiklari duzinelerce mekik cekmeler idi. Tersine tamamen dogal yiyecekler (toprağa yakin) ve vucudun butun kaslarini kullanan acimasiz bir yaşam mucadelesi bunu sağlamisti.

    Soru 2. Karin bolgesindeki kaslari izole olarak guclendirmeyi amaclayan mekik, caki vb. egzersizler, bel agrilarini azaltmaya ve/veya bel stabilizasyonunu arttirmaya yardimci olur mu?
    Bu sorunun cevabina gecmeden once, stabilizasyon kavramini biraz acmak ve fonksiyonel anatomiden bahsetmek istiyorum. Stabilizasyon, bir kuvvete ya da bir harekete direnme kabiliyeti anlamina gelir. Govdemizin stabilizasyonu, uc farkli sistemin birbirleriyle ortaklasa calismalari ile saglanir. Bu sistemler:
    a) Pasif Sistem: Kemikler ve kemikleri birbirine baglayan ligamentler.
    b) Aktif Sistem: Kaslarimiz ve kas fasyasi.
    c) Kontrol Sistem: Beyin ve merkezi sinir sistemi.

    Bu sistemlerden herhangi birinin zarar gormesi, stabilizasyonumuzu azaltacagi gibi, bel agrilarina da zemin hazirlayacaktir. Gunumuzde olusan bel agrilarinin buyuk bir cogunlugu, mekanik bel agrilaridir. Mekanik bel agrisi demekle, kontrol sisteminin (sinir sistemi ve uyarilari) disinda kalan sistemlerin zarar gordugu bel agrilarini kastediyorum. Kas guc ve esneklik dengesizlikleri, postur bozukluklari, sik tekrarlanan aktivitelerin yol actigi mikrotravmalar (agir bir sirt cantasini surekli tasimak), uzun suren hareketsiz yasam (ofis calisanlari) mekanik bel agrilarinin basta gelen sebepleridir.

    Kaslarimizi genel olarak iki bolume ayirabiliriz. Hareketi saglayan kaslar genellikle deri tabakasina yakin durumda bulunan kaslardir ve cogunlukla hizli kasilan kas hucrelerinden ibarettirler. Omurgamiza daha yakin durumda bulunan kaslar ise genellikle stabilizasyonda gorev alirlar ve yavas kasilan kas hucrelerinden meydana gelmislerdir. Aralarindaki gorev farkliligindan dolayi, merkezi sinir sistemi bu iki gurubu birbirinden farkli sinirler araciligi ile kontrol eder. Saglikli insanlarda stabilizasyon kaslari, bir hareket yapilirken hareket kaslarindan daha once kasilirlar ve hareket boyunca omurgayi bir arada tutarlar. Bu, hem hareketin daha etkili yapilmasini saglarken, hem de omurgaya zarar gelmesini onler.
    Hareket ve stabilizasyon kaslarinin nasil calistigina bir ornek vermek istiyorum. Diyelim ki kolunuzu herhangi bir amacla yana abduksuyon yaptirdiginizi varsayalim. Siz daha kolunuzu hareket ettirmeye baslamadan once beyin ve merkezi sinir sistemi, servikal omurgadan kuyruk sokumuna kadar olan butun omurganin stabilizatorlerini aktive etmistir bile. Boylelikle vucudun derin kisimlarinda bulunan kaslar omurgayi bir arada tutarlarken, bir hareket kasi olan deltoid kasimiz kolumuzu hareket ettirir ve kol hareketini bitirene kadar stabilizsyon kaslari aktif kalir.

    Ancak hareketi saglamaya yonelik kaslarin aralarindaki hassas esneklik dengesi, yukarida bahsettigim nedenlerden oturu bozulmus ise, merkezi sinir sisteminin kas kasilma uyarilarinin duzeni etkilenir. Once kasilmasi beklenen stabilizasyon kaslari daha gec kasilmaya baslarlar ve omurganin hareket esnasinda bir arada tutunmasi guclesir. Yukaridaki ornegi ele alirsak, deltoid kasi stabilizasyon kaslarindan once aktive edilir ve guclu deltoid kasi her kasilisinda omurgamiz dalgali denizde hareket eden bir gemi gibi sallanir. Bu da mekanik bel agrilarinin temel olusum mekanizmasidir.

    Sizin de bu bilgilerden anlayacaginiz gibi, bel agrisi ya da sakatligi aslinda cok oncelerden baslamis, birikim hasari sonucudur. Belini sakatlayan bircok insana sordugunuzda, cogu aslinda nasil basladigini bilmez. Bazilari ise ayakkabisini baglamak, arabanin bagajindan alisveris torbasini almak, sabah uyandiginda yuzunu yikamak amaciyla one egilmek gibi cok basit aktiviteler esnasinda bu agriyi ilk kez duyarlar. Buna neden aktivitenin kendisi degil, cok oncelerden baslamis kumulatif postural ve kas dengesilikleridir.

    Uzun bir on bilgiden sonra, sorumuzun cevabina geciyorum. Genelde bel agrilarina karsi tedbir almak ya da azaltilmasini saglamak icin, oncelikle hangi kaslari, sonrasinda ise ne sekilde calistirmamiz gerektigini bilmeliyiz. Yukarida kas cesitleri hakkinda verdigim aciklamalara bakarak sizin de gorebileceginiz gibi, hareket kaslarindan once stabilizasyon kaslarinin calistirilmasi, daha dogru olacaktir. Ancak mekik, ters mekik, caki vb. egzersizler aslinda hareket kaslarina yonelik egzersizlerdir cunku vucudumuz hareket etmektedir. Daha onceden de acikladigim gibi bu kaslarin kontrolu, stabilizasyon kaslarinin kontrolunden farkli oldugu icin bu kaslari guclendirirken, stabiliasyon kaslarinin calisiyor oldugunu garantileyemeyiz.
    Ayrica sozu gecen egzersizlerin bir cogu, sik tekrarlarla ve isotonik olarak (kasin uzunlugu degisen) yapilmaktadir. Halbuki stabilizasyon kaslari, yavas ve isometrik olarak (kas uzunlugu degismeyen) kasilirlar. Bu nedenle mekik ve benzeri karin hareketleri hem calisan kaslarin turu hem de calisma bicimi yonunden omurga stabilizasyonuna bir fayda saglamamaktadir.

    Bel sagligi acisindan faydali bir karin egzersiz programi yapabilmek icin; stabilizasyondan sorumlu kaslara agirlik vermeli, harekete dayanan egzersizlerden once statik egzersizler uygulanmali ve izole kas kuvvetinden once kaslar arasi koordinasyon kurulmalidir. Bu tur egzersizlere en guzel ornek, sirt ustu uzanarak karin bosluguna nefes almak ve nefesi verirken karni iceri cekip gobek deligini sirta dogru yaklasabildigi kadar yaklastirmaktir. Gobek iceri cekik durumda bese kadar sayip tekrar derin bir karin nefesi alarak egzersize devam edin. Bunu yaklasik 15-30 tekrar kadar gunde bir kac kez tekrarlayabilirsiniz

    Alıntı:kumkum
    Saygılarımla
    Şenol SEL
    Bursa
    0553 021 94 44
    O.M.M Gold Member


    Lütfen her zaman Full koruma ve KASK kullanın.

    Motosiklet kullanmak tehlikeli bir eylemdir.
    Eğer kullanacaksanız kendi iradeniz ve sorumluluğunuz altında kullanınız.
    Yaşlanarak değil yaşayarak tecrübe kazanılır, zaman insanları değil armutları olgunlaştırır..
    “Beyninin beş saniye önce olmadığı yere asla motorunu götürme”

  2. #2
    Banned
    Isim
    BT
    Üyelik tarihi
    26-05-2009
    Bulunduğu yer
    istanbul
    Mesajlar
    1,825
    Motosiklet
    Yamaha YBR 125
    Marka
    Bmw

    Standart

    abi inanilmaz guzel bir yazi olmus bu... motora binmeye basladigimdan beri fiziksel kondisyonumun daha iyi olmasi gerektigini farkettigim icin uzun bir aradan sonra tekrar spor' a basladim. esneme ve kas direncimi artirma calismalarimin, motordaki hakimiyetimin artmasina ve motordan indigimde daha az yorgun olmamida sagladigini farkettim.

    bu nedenle umarim motor binen tum arkadaslarim ayni zamanda bir miktar spor' da yaparak daha keyifli surusler yasayabilirler...

    bu arada yazi icerisinde gecen link degismis. yeni link icin tiklayiniz lutfen.

    herneyse paylasimin icin ellerine saglik.
    Konu BY tarafından (11-02-2010 Saat 10:14 ) değiştirilmiştir.

  3. #3
    Ordinaryus Enduroist ASIM DEMİR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    ASIM DEMİR
    Üyelik tarihi
    09-08-2009
    Bulunduğu yer
    İSTANBUL
    Mesajlar
    1,480
    Motosiklet
    BURGMAN 650 EXECUTİVE
    Marka
    Suzuki

    Standart

    şenol bey bu tür faydalı bilgileri bizlere sunduğun için cok teşekkür ederim bizleri en azından teşvik ediyorsunuz.doğru şeyleri bulmamıza yardımcı oluyorsunuz.

  4. #4
    Enduroist Kadim Üye muratersahins - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    Murat ERŞAHİN
    Üyelik tarihi
    21-08-2010
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    422
    Motosiklet
    KTM 640 ADV
    Marka
    Ktm

    Standart

    Payşaşım için teşkkürler.
    Murat ERŞAHİN
    ''06 KTM 640
    35 KTM 08

  5. #5
    Enduroist Kadim Üye atatekin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    ismail Atatekin
    Üyelik tarihi
    18-10-2010
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    595
    Motosiklet
    Piaggio x7
    Marka
    Diger

    Standart

    Güzel paylaşım için teşekürler.
    Bu akşamdan yapmaya başlıyorum egzersizleri.
    Ayrıca zaten spor yapıyorum. Bel egzersizi çok önemli
    ama hep yanlış biliyoruz bazı şeyleri.
    Salonlarda bel için çok ters hareketler veriliyor.
    İsmail Atatekin
    A rh +
    0532 257 81 01

    -----------------------

  6. #6
    Enduroist Kıdemli Üye Gökhan Ağırbaş - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    Gökhan Ağırbaş
    Üyelik tarihi
    18-11-2010
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    389
    Motosiklet
    f650 gs piyade
    Marka
    Bmw

    Standart

    Hocam, değerli bilgiler için teşekkür.
    Oldukça derli toplu ve öğretici bir sunum olmuş.
    Ancak, kasların çalışma sistemi, insan fizyolojisi ve egzersiz üzerine yetersizliğimden ötürü yazınızın çıktısını alıp bakmam gerekiyor.
    Geçtiğim yıl devam ettiğim spor salonundaki hocalarında yeterli olabiliceğini sanmıyorum.
    Keşke yüzyüze bir sunum dinleyebilme, mindere yatıp uygulamasını görebilme şansımız olabilseydi.

    Fotoğrafını usule uygun eklemiş yeni bir üye olarak, KEŞKE formatıyla bir dilekte bulunuyorum.

    Yazıda adı geçen egzersiz aracının bir örneğini araştırdım.
    Fiyatı pek hafif değil.
    http://www.spormerkezim.com/Saglik_Y...tml?Itemid=140

    zaten anlamadan ve disipline olmadan alınan alet, edevatın yeri bodrumdur, kömürlüktür.

    Motosikletin, sportif bir disiplin olarak algılanmasına yardımcı olacak yazınızdan dolayı ellerinize sağlık.
    Kafasına kuş s.çtığı zaman şans oyunu oynayanlar, ağzına s.çan liderin peşinden ayrılmaz"

  7. #7
    Enduroist Üye kamersoy - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    KAMER ÖZSOY
    Üyelik tarihi
    14-11-2010
    Bulunduğu yer
    İSTANBUL
    Mesajlar
    3
    Motosiklet
    f650
    Marka
    Bmw

    Standart

    Heryerde bulunmayan bir bilgi teşekkürler

  8. #8
    Ordinaryus Enduroist
    Isim
    Hidayet HANLI
    Üyelik tarihi
    04-10-2010
    Bulunduğu yer
    İSTANBUL- ÇATALCA
    Mesajlar
    1,700

    Standart

    Paylaşım için teşekkürler şenol bey

  9. #9
    Ordinaryus Enduroist özer hanlı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    özer hanlı
    Üyelik tarihi
    18-02-2010
    Bulunduğu yer
    Bayrampaşa/İstanbul
    Mesajlar
    1,685
    Motosiklet
    Ybr 125 esd
    Marka
    Yamaha

    Standart

    paylaşım için teşekkürler bilgi her zaman iyidir.
    Yuz'de israr etme, "Doksan da olur".
    Insan dediginde, "Noksan da olur"...
    Sakin buyuklenme, "Elde neler var".
    Bir ben varim deme, "Yoksan da olur".
    Hatasiz Dost Arayan, "Dosttan da olur

    ** MEVLANA **
    Takma kafana, At boşa


    Özer HANLI

  10. #10
    Enduroist Kadim Üye TAMER MERİÇ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    TAMER MERİÇ
    Üyelik tarihi
    09-02-2010
    Bulunduğu yer
    İSTANBUL
    Mesajlar
    800
    Motosiklet
    CBF 150
    Marka
    Honda

    Standart

    Paylaşım için teşekkürler.
    Dostlarınla zaman geçir, Haz aldığın zaman harcanmış değildir.
    Tamer Meriç
    Enduro olacak.
    0 RH (+)

 

 
Sayfa 1 Toplam 11 Sayfadan 12345 ... SonuncuSonuncu

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •