Dominatör'le Trabzon-Antakya Seyahati

[Sıtkı GÜVEN]

Geçenlerde sevgili dostum Bülent Yeşil'in, (Silver) Sahibinden Com'da bulduğu ve almak üzere anlaştığı, Honda Dominatör'ü getirmek üzere Trabzon'a uçtum.

Amacım, hem Bülent'e yardımcı olmak, hem de 1250 km.lik bir sürüş yapmaktı. Oldukça zevkli geçti.

İşte raporum..:

Sabah saatleri. Antakya Havaalanı'ndayım.



Hoş tesadüf. Sevgili Mesut ta aynı uçakla Trabzon'a gidiyor.



Güzel bir uçuşla Trabzon'dayım. Beni karşılayacak arkadaşları bekliyorum. Hemen kenardaki DR 350 dikkatimi çekiyor.



O kadar bakınmama rağmen sahibini göremiyorum. Çok güzel bir motosiklet..!





Ve arkadaşlar göründüler.





Kısa bir tanışmadan sonra kaynaşıyoruz. Ne de olsa motosiklet sevdalısıyız.



Motosikletini aldığımız arkadaşımız Erdal.



Özgür'ün Tenere'si de fena durmuyor hani.





Motosikletlere atlayıp Trabzon'u geçerek Vakfıkebir'e doğru yol alıyoruz.( Bu noktadan sonra Bülent'in Dominatör'ü benim kontrolümde. )
İşlemleri Vakfıkebir'de yapacağız. Arkadaşlarımız Tonya'lı. Tonya, motosikletlerle kesinlikle ziyaret edilmesi gereken güzellikte bir yer. (Vakfıkebir'den çıkılıyor.) Henüz gitmememe rağmen arkadaşların anlattıklarıyla ziyaret edilecek yerler listeme girdi.



Türkiye Turu'nu birlikte yaptığım arkadaşlarım Tuncel Oka Yunus Hoca ve İsmet Kaçar bu camiyi hatırlamışlardır. Hemen karşısında Akçaabat Köfteleri'ne yumulmuştuk.
(Duygulandım...Yol boyu nostalji yaşadım durdum. ne geziydi yahu... http://www.cbfturkiye.org/forum/view...hp?f=19&t=3635 )



Alışkanlık... Rahat durmuyor, arkadaşları ve yolculuğu görüntülüyorum.











Karadeniz mükemmel güzellikte.

[Sıtkı GÜVEN]

Vakfıkebir'deyiz.





Yemek yiyeceğiz. Telefonum fazla mesai yapmaya başladı. Rapor veriyorum sağa sola.







Nefis pidelerimiz de geldi.







Masada hatıra fotografı.



Arkadaşımız Tonya'dan, FJR 1300'üyle ve hasta haliyle yanımıza geliyor.



Özgür, yolda çektiği videoyu izliyor.



Lokantadan kalktık. Noter'e gidiyoruz. Vakfıkebir'den bir-iki görüntü.





İşlemler tamam. Sevgili arkadaşlarımızla vedalaşıyorum. Yolum uzun. Uğrayacağım yerler var.
Gitmeliyim...
Karadeniz insanının samimiyetini bilirdim ama bu kadar sıcaklık beklemiyordum doğrusu.
Arkadaşlarıma gösterdikleri yakınlık, ilgi ve alaka için, çok teşekkür ediyorum.



Yollar beni bekleeeerrr...



Bir yanım yeşil, bir yanım mavi. Karadeniz sahil yolu oldukça güzel. Zevkle yol alıyorum.







Geçtiğim bisürü tünellerden biri...

[Sıtkı GÜVEN]

Hedefim Giresun. Yaklaşık birbuçuk yıldır telefonlaştığım, lakin henüz yüzyüze tanışmadığım arkadaşım, sitemizin yeni üyelerinden Onur Öztürk'le görüşeceğim.













Ve Onur Öztürk CBF 1000'i ile karşımda. Giresun girişinde beni karşılıyor.







Giresun'da oturup biraz muhabbet edeceğiz.





Güzel bir mekan.











Sohbet esnasında güzergahımı belirliyorum.



Giresun'dan görüntüler.

[Sıtkı GÜVEN]

Onur'dan vedalaşıp ayrılıyorum. Şimdiki hedefim Ordu. Honda Bayii Şenol'u bulmaya çalışacağım.





Ordu'dayım. Maalesef Şenol'a ulaşamıyorum. Honda Bayii'liğini bırakmış.



Ordu'dan Görüntüler.





Tertibim Oka; Bu fotograf sana... (Sen Boztepe'liydin değil mi ? )



Tekrar yollardayım... Şimdiki hedefim Samsun. Başar Uncu'ya (Ares) sürpriz yapacağım.



Mükemmel manzaralar.





Samsun'dan önce yakıtımı tamamlıyorum.





Samsun'dayım. Başar'ı arıyorum, lakin Başar'ın görevi icabı Erzurum'da olduğunu öğreniyorum. Bana sürpriz oldu.
Ertesi gün dönecek. İsrar ediyor kalmam için, lakin kalmayıp, yola devam etmem gerektiğini düşünüyorum. Başar'dan telefonla yol tavsiyesi ve kalacak yer ayarlaması konusunda konuşuyoruz.
Amasya'ya gitmeyi düşünüyorum.



Samsun'dan çıktıktan sonra çay molası veriyorum. Sahilden ayrılıp içlere doğru teker çevirdikçe hava etkileyici şekilde soğumaya başladı. Bu çay iyi geldi.





Bu bu...Nedir bu ?



Bildiniz...Musluklu depoyu nasıl kullanmamız gerektiğini unutmuşuz. Samsun'dan önce istasyona musluğu yedek konumuna getirerek girmiştim. Ve öyle de unutmuşum. (Yaşlılık işte.)
Dağ başındaydım. Bir geçit tabelasını okuduktan hemen sonra benzin bitince motor stop etti. Elimi musluğa attığımda o soğukta aniden ter bastı. Musluk zaten yedekteydi. Zaten durmamış mmotosikletin debriyajını çekerek tepeden aşağı saldım. Ne giderse...
Şanslıydım, geçitten sonra uzun bir iniş vardı önümde. Yolun solunda Petrol Ofisi ışıklarını gördüğüm zaman motosiklet üzerinde oynayasım geldi.
Durup yürüyerek karşıya geçtim ve şişeyle benzin aldım. (Bölünmüş yol. Karşıya motosikletle geçemiyorum.) O benzin beni ilk istyasyona yetiştirdi.



Akabinde Amasya'ya vasil oldum.



Başar'ın rezervasyonunu yaptırdığı odama girip ertesi gün için kısa bir güzergah çalışmasından sonra ninnisiz bir uykuya daldım.



Ertesi sabah...Odamdan görüntüler.

[Sıtkı GÜVEN]

Gece yatmadan önce hafifçe başlayan kar yağışı devam etmemiş.









Otel Aydınlı. Amasya'da tavsiye edebileceğim bir otel. Oldukça temiz.
Oda+açık büfe kahvaltı 50 tl. Tlf :0358 212 43 22



Yollardayım. Şimdiki hedefim Tokat.
Sağ yanımda coşkun bir nehir bana eşlik ediyor.











Durup fotograf çekmek zaman kaybı. Makinayı boynuma asıyorum.







Yollar sakin ve güzel.

[Sıtkı GÜVEN]

Tokat'tayım...



Şehir içine henüz girmiştim ki...Sürpriiizzz...
Evet, zincir kelek yaptı. (Neyse ki merkezdeyim.)



Zinciri taktıktan sonra rastladığım bir motosiklet sürücüsüne tamir atölyesi soruyorum. Sağolsun beni servise kadar götürüyor. Fotografını bile çekemediğim arkadaşa teşekkür ediyorum.



Demirel Motor.
(Salcano Yetkili Servisi Ömer Demirel 0356 214 70 98)



Sevgili Ömer'le zincir sayesinde tanışmış oldum. Tokat'ta dernekleşmek üzere olan bir motosiklet gurubuna mensup.
Zincire güzel bir ayar verdikten sonra Ömer'e teşekkür edip yola devam ediyorum.
Tokat'tan görüntüler.











Tokat'tan çıkıyorum. Şimdi önümde Sıvas var.





Orta Anadolu'ya girdikçe coğrafya şekil değiştiriyor.









Bu arada bulutlar tehditkar tavrını sürdürüyor.



Virajlar sayesinde zevkli bir sürüş yapıyorum.



Soğuk mu ? Evet. Ama güzel.

[Sıtkı GÜVEN]

Yıldızeli ayrımına geldim. Önce kestirme olduğu için Sıvas'a uğramadan geçmeyi düşündüğüm güzergah. Lakin kısa süre önce bu yolu kullanan arkadaşım Bülent'in (Blk) söyledikleri geliyor aklıma. Yol yapım çalışmasından dolayı kullanılamaz haldeymiş.
Sıvas'a doğru dönüyorum.







Sıvas'tayım.



Yakıtımı tamamlayıp devam edeceğim.



Hemen gitmek üzere durduğum istasyonda arkadaşların yakınlığı ve hoşsohbet olmaları yarım saat durmama vesile oluyor. Çay ikram ediyorlar. (Sol baştakine dikkat..! Müteahhitmiş.)
Teşekkür edip ayrılıyorum.



Şehir içine girmediğim için Sıvas gibi tarih kokan bir şehirden görüntüler maalesef yok. Yukarıda linkini verdiğim Türkiye Turu'nda Sıvas'ı geniş biçimde görüntülemiştim. ( http://www.cbfturkiye.org/forum/view...hp?f=19&t=3635 )





Yolcu yolunda gerek...







Aşık Veysel'in memleketi Şarkışla'ya yaklaşıyorum.









Şarkışla'dan K.Maraş-Göksun istikametine dönüyorum. Yol çok bozuk. 10-15 dk.da bir araç görüyorum.



Bu güzergahta bozuk yolların yanında yüksek geçitler ve geniş bozkırlar var.

[Sıtkı GÜVEN]

Kayseri İl Sınırı



Manzaralar büyüleyici.











Eyooowww...Bir traktör...



















Su hayat...Dağlardan eriyen kar suyu.

[Sıtkı GÜVEN]

Dokuzdolambaç Geçidi.
Hakikaten dolam dolam geldim bu noktaya.













Göksun'dayım. Acıktığımı hissediyorum.



Ali Baba imdadıma yetişiyor.



Bol acılı mercimek çorbası. Daha güzeli düşünülemez.



Sonrası değişmez içeceğimiz...
İçip kaçmalı.



Yolda olmak çok güzel...





K.Maraş'a yaklaştıkça bitki örtüsü ve çavre de değişiyor. Bu yaylalar gerçekten görülmeye değer yerler. (Eminim ki dostum Hasan Çolakefe bu fotograflara bilgi verici yorumlar yapacaktır.)





Tekir Yaylası



Dominatör'ün deposu küçük. (15 lt.) Tek silindir 650 cc olunca, performanslı kullanımda yakıyor doğal olarak.



Göksun-K.Maraş arasındaki muhteşem virajlarla dolu yolda zevkle süzülüyorum aşağılara doğru. (Seyahatim esnasında en fazla zevk aldığım sürüştür.)

[Sıtkı GÜVEN]

Birkaç km.lik yol çalışması.









K.Maraş'tayım.





Şehre uzaktan bir bakış...



Güzelim Antakya'mı tabelalarda görmeye başladım. 200 km. yolum kaldı.









Yavaş yavaş günü bitiriyoruz.



Yaklaşma psikolojisine kapılmamaya gayret ediyoruz.









G.Antep'in İslahiye İlçesi'ndeyim. Telefonum şarj sorunsalından dolayı kapalı. Polis Murat Şan Hoca'yı arıyor gözlerim. (Şansıma diyorum. Ama denk gelemiyorum.) Bir sigara molası verip devam ediyorum.