Enduroist Slogan
Bizi Takip Edin Follow us on Facebook Follow us on Twitter Watch us on YouTube
Kayıt ol
1 den 9´e kadar. Toplam 9 Sayfa bulundu
  1. #1
    Ordinaryus Enduroist Yusuf YÜCE - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    Yusuf YÜCE
    Üyelik tarihi
    01-07-2009
    Bulunduğu yer
    Bakırköy / İSTANBUL
    Mesajlar
    3,657
    Motosiklet
    Norge 1200
    Marka
    Guzzi

    Standart Bir enduroistin hafta sonu


    Bahar İstanbul'da laleler ile yüzünü gösterir. Laleden önce hercai menekşeler gülen yüzünü gösterse de aslında onlar bir kış bitkisidir.

    Sakin güneşli bir Cumartesi günü yani dün Gürbüz'ü aradım niyetim yakın kaçış noktalarını İstanbul dşındaki üyelerimize tanıtmaktı amacım fakat Gürbüz fuara gideceğini söyleyince tek başıma dolaşmaya karar verdim. Aslında dolaşırken yolumun üzerinde muhtemel bitmesi gereken işlerimi de halletmekti niyetim. İlk durak Osmaniye Köyüm kıraathanesi burası eski bir İstanbul kahvehanesi burada heryaştan gençleri bulmanız mümkün sabahın llk saatlerinde sigara yasağını delmemek için kahvenin önünde kurulan sohbet ortamı günün ilerleyen saatlerinde at yarışı hakkındaki fikir alışverişine dönecektir. Günün bu saatlerinde genellikle sabah antrenmanını bitiren hipodrom dünyasının emekçileri burada toplanırlar.

    Sabah keyfini yaptıktan sonra yolumuz İstanbul'un tarihi içinde önemli bir yeri olan Pier Loti Kahvesini de gezelim. Eyüp ile Gaziosmanpaşa arasında mezarlıkların içinde fakat Haliç manzarasına hakim tepelerde olup sık sık ziyaret edilen yerlerden biridir. Yerli yabancı pek çok turistin ilgisini çeker. Hafta sonu ve havanın güneşli olması sebebiyle yabancıdan çok yerli turistlerin işgali altındaydı bugün Pier Loti kahvesi

    Osmanlı stili dekorasyon tarzına vakıf olması eski ve tarihi özelliği nedeniyle ilgi çekmiştir bu kahvehane veya bize o şekilde yansıtılmaya çalışılmıştır. İşin içine ticari amaç girince bir çok olması gereken özelliklerden taviz vermek durumunda kalmıştır bizim müteşebbislerimiz.


    Eyüp Camii'nin etrafında konuşlanmış oyuncakçılar burada da arzı endam etmişler. Bir semtin olmazsa olmazlarını meraklı müşterilere sunmak için bekliyorlar. Çocukken buraya her gelişimde bana bir oyuncak alınması adetten olduğu için orada satılan oyuncakların işlevleri hakkında kendi kendimi çok sorgulamama rağmen halen de cevabını bulmuş değilim. Küçücük kırmızı renkli bir testi üzerine beceriksiz bir yazı puntosu ile Eyüp hatırası yazılmış, içine su koyup ibriğinden üfledikçe çıkan düdük sesi, çift taraflı 10x10 ebadında deri gerilmiş bir davula uzun bir çubuk takmışlar ve davulun her iki yanından iple zar gibi bağlanmış tokmak niyetine bir sedefli pul parçası avucunuz içinde ileri geri hareketle davula vuran pullar elde edilen tek düze davul sesi. Birde renkli graphon kağıtlarıyla bir dairenin mekezinine bağlanmış çubuk üzerinde haraket eden rüzgar gülü. Ne çocukların hayal dünyasına hitap eder ne de yaratıcı gücüne, günümüzle kıyaslarsak şimdiki çocuklar mı şanslı yoksa bizler mi pek karar vermiş değilim. Ben o yıllarda kendi oyucağımı kendim yapmakta pek mahirdim, herhalde o günlerde yapılan bu vasıfsız oyuncaklar beni pek tatmin etmiyorlar olacak ki kendi uçağımı kendim yapmaya daha o yaşlarda heves etmiştim.

    Zamanım elverdiğince İstanbul'un yüksek tepeleri üzerine yaptığım bu kısa geziye neler ekleyebileceğimi düşünürken bu arada kendi işlerimi de takip ettiğim için yolumu Arnavutkököy'e çevirmeden önce Ulus tepesinden bir iki tane de Boğaz manzarası da ekliyeyim istedim. Ulus parkı halka açık bir park olmasına rağmen orada işletilen çay bahçeleri muhtemelen belediye ile ikili ilişkileri çok iyi olan insanların harcı olmalı ki size bu gibi yerlerde işletme imkanını versinler. Belediye sahil kenarlarında bir çok çay bahçesini bu yüzden kapatıp büyük bir savaş verse de galiba bileşik kapların malikleri değişmiş olmalı.


    Ulus'tan aşağı meşhur portakal yokuşundan indiğinizde Boğaz köprüsü tarafı yani Batıya giderseniz kendinizi Ortaköyde bulursunuz. Akmerkezden aşağı Beyazgül caddesinden indiğinizde kendinizi Arnavutköy'de bulursunuz. Arnavutköy çok eski bir istanbul semti olup eski zamanlarda burada 5.000 rum yaşarmış meşhur Ayi Taxhiyarki kilisesi de buradadır. Şimdi ise toplamı 100 bile çıkmayan bu semtten rumlar 6, 7 eylül hadiseleri zamanında göçe zorlanmış neredeyse bir çok arsa el değiştirmiştir. Size yeni sahiplerinin bu bölgede yaptığı ucube evleri göstermek istemiyorum şimdilik olmasa da ileride mutlaka aradaki farkın mukayesesi için fotoğrafları koyacağım. Hazır byraya kadar gelmişken mahalli lezzetlerdein de tadına bakalım. Arnavutköy köftecisi Şaban işinin ehli çok lezzetli köfteleri ile benim favorimdir.


    Katolik protestan ve ortodokslar kendi dini bayramları paskalya hakkında karar vermek için nihayet bu yıl müşterek bir tarih belirlemişler. 5 Nisan için ortaklaşa bir paskalya kutluyorlar bu ortodokslarda 40 gün sürecek bir bayramdır. Anlamı ise Hz. İsa'nın göklere yükseldiği gündür. Ortodokslar'ın selamlaşma şekillerinde sabahtan öğle saatlerine kadar söyledikleri '' Kalimera '' öğleden akşam saatlerine kadar söyledikleri '' Kalispera '' artık yerini bu kutsal günlerde söylenen ''Hristo sanesti '' ye bırakır. Anlamı İsa uçtu gördün mü demekmiş. Bunun karşılığıada selamı alan ise '' Alesti sanesti '' evet gördüm diyerek selamı alır. Bizde islamiyeteki selamünaleyküm/aleykümselam gibi. Ve işte Paskalyanın işareti boyalı yumurtalar hazırlanmış sahiplerini bekliyor. Her renkten boyalı yumurtalar.

    Paskalya Nisan ayında olduğu için Leylak Rumlarda paskalya çiçeği olarak anılır, Paskalya ziyaretlerine leylak götürülür.

    Bu da sevgili dert ortağım her bayram benim bayramımı kutlamayı ihmal etmeyen sevgili komşum, yeri geldiğinde masa arkadaşım, o meşhur rum mezelerinin üstadı, gözü tok fakir ama gönlü zengin kadın çok seviyorum onu Kalyopi Lipari. Rum asıllı Türk vadandaşımız o eve gelin gelmiş eşi o evde doğmuş muhtemelen 100 yıllık Arnavutköylü fakat ecdat yadigarı kendi evinde Vakıfların kiracısı olarak oturuyor. Cumhuriyet sonrası tapu sistemi faaliyete geçip müracaat edenlere tapuları verilirken kalyopinin eşi '' Vre Kalyopi biz Rum'uz bize burayı verirler mi ?'' diyerek müracaat etmemiş ve süreyi
    geçirdikten sonra Vakıfların mülkiyetine geçen gecekonduda maalesef kiracı olarak oturmaktadır tek başına, eşi öleli 10 yılı aşkın bir zaman geçti.

    Arnavutköy hakkında çok yazılacak hikayeler var ben sadece dokundum, hani bir dokun bin ah şit derler ya onun için fazla karıştırmıyorum, İstanbul lezzetlerini ve tarihi turistik yerlerini tanıtmaya devam edeceğim şimdilik malzeme kalmadığı için yine İstanbul'u kurtaran lale fotoğrafı ile son vereyim ama dokunmadan da geçemeyeceğim. Lalelerin maliyeti üzerine eleştiri alan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir TOPBAŞ demiş ki '' Laller için 3 milyon TL bütçe ayırdık zaten bu bizim toplamda % 2 lik bir rakamımızı teşkil ediyor. Çok önemli bir miktar değil.
    Oysa Lale sadece 1 ay ömrü olan bir çiçek, Mart başında başlar, Nisan sonunda biter hepsi hepsi bir ay bilermedin 40 günlük ömrü vardır.10 Mayıs denince izleyenler takip etsin lale soğanları sökülecek çöpe atılacak bir yıl sonra tekrar yandaş şirketlerden ücreti mukabili satın alınacak. Çöpe atmayıp saklamayı tercih eden belediye 3 milyon TL önümüzdeki yıl kar edecek ama sakalımız yok ki sözümüz dinlensin. İlla ki o para yandaş şirketlere ödenecek. Meraklıları için söylüyorum eğer Lale soğanını Nisan sonunda söküp buzdolabının sebzeliğinde kış şartları ortamında Ağustos ayına kadar saklarsanız, şaşırtma yöntemi dediğimiz bu yöntemle kış geldi zannedip kış uykusuna yatan soğanlar yazın son sıcak günlerinde tekrar ekildiğinde yaz geldi zannedip tekrar çiçek açmaya başlar. Bu size sadece Nisan ayında çiçek veren bir bitki olduğunu zanneden dostlarınızı da şaşırtmaya yetecek kadar küçük bir ipucudur.

    Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere;
    Efendim Osmaniye köyüm kıraathanesinde çay için 50 kuruş,
    Pier loti kahvehanesinde 1.80 kuruş
    Ulus parkında 4.50 kuruş ödersiniz
    İçtiğinizin hepsi aynı çaydır sadece mevki farkı ödersiniz
    Arnavutköy köftecisinde ise o leziz menüye sadece 10.-TL. ödersiniz.
    Bu arada Orhan VELİ'nin o meşhur şiirini de yazmadan geçemeyeceğim;
    BEDAVA

    Bedava yaşıyoruz, bedava;
    Hava bedava, bulut bedava;
    Dere tepe bedava;
    Yağmur çamur bedava;
    Otomobillerin dışı,
    Sinemaların kapısı,
    Camekânlar bedava;
    Peynir ekmek değil ama
    Acı su bedava;
    Kelle fiyatına hürriyet,
    Esirlik bedava;
    Bedava yaşıyoruz, bedava.

    Orhan Veli


    Bunları yazmak için hazırlık yaparken gezimin sonlarına doğru eski bir arkadaşımın kardeşinin 47 yaşında Akciğer kanseri sebebiyle vefat ettiğini haber aldım. Ne yazık ki üzülerek söylüyorum ıskalanmış bir hayattır. Evlenene kadar aile baskısı aile otoritesinin biçtiği mutsuz bir evlilikten doğan sevgi yoksunu 17 yaşında bir hayat ve yaşanmadan geçen bir 47 yıl ben şahidim. Ya rabbi ne mutlu vediğin nimetlere öyle veya böyle geçmişten alacaklı gününüzün kalmaması dileklerimle hayatı ıskalamayın. Kalın sağlıcakla
    Konu Yusuf YÜCE tarafından (12-04-2010 Saat 15:56 ) değiştirilmiştir.

  2. #2
    Enduroist Kadim Üye MEHMET ERCAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    mehmet ercan
    Üyelik tarihi
    24-01-2009
    Bulunduğu yer
    bozyazı/mersin
    Mesajlar
    758
    Motosiklet
    yamaha 1200 süper tenere
    Marka
    Yamaha

    Standart

    yusuf kardeşim güzel mekanları resimlemişsin ellerine sağlık.
    istanbulu özledim valla,belki birgün gelirimde bu güzellikleri gezdirirsin bana....
    Konu MEHMET ERCAN tarafından (12-04-2010 Saat 20:28 ) değiştirilmiştir.
    Zamanınız kısıtlı, bu yüzden başkalarının hayatını yaşayarak onu harcamayın. Başkalarının düşüncelerinin sonuçlarıyla yaşama dogmasına takılıp kalmayın. Başka insanların fikirlerinin gürültüsünün kendi kalbinizin sesini duymanızı engellemesine izin vermeyin. Ve en önemlisi kalbinizin ve sezgilerinizin yolundan gidecek cesarete sahip olun. Kalbiniz ve sezgileriniz ne yapmak istediğinizi bilirler. Bunun dışındaki herşey ikinci planda.

    Steve Jobs

  3. #3
    Ordinaryus Enduroist Yusuf YÜCE - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    Yusuf YÜCE
    Üyelik tarihi
    01-07-2009
    Bulunduğu yer
    Bakırköy / İSTANBUL
    Mesajlar
    3,657
    Motosiklet
    Norge 1200
    Marka
    Guzzi

    Standart

    Mehmet kardeşim ne zaman istersen sen ve ailemize gelen her arkadaşımın böyle bir hakkı olduğunu bilmesini isterim ben sadece gelmek zor olur düşüncesiyle haraket edenlere kendi yorumumla bir İstanbul kaçamağı gönderdim.
    Konu Yusuf YÜCE tarafından (12-04-2010 Saat 15:57 ) değiştirilmiştir.

  4. #4
    Enduroist Kadim Üye Kerim Adnan DENİZ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    Kerim Adnan Deniz
    Üyelik tarihi
    02-10-2009
    Bulunduğu yer
    Tuzla - İstanbul
    Mesajlar
    410
    Motosiklet
    2004 Multistrada 1000 DS
    Marka
    Ducati

    Standart

    Sevgili Dostum,

    Ben yazmayı pek sevmem. Resimlemeyi de, resimlenmeyi de... Buna sebep olanlara... Neyse...

    Seninle tanıştığımız için ne kadar mutlu olduğumu tarif edemem. Sen iyi ve nitelikli bir insansın.

    İnşallah uzun ve dostça bir birlikteliğimiz olur...

    Sana da uzuuuun, sağlıklı ve mutlu bir yaşam dilerim kiiii.... Yazılarını okuyan bir çok insan da benim gibi seni tanımak suretiyle insanları tekrar sevsin ve güven duymaya başlasın...

  5. #5
    Ordinaryus Enduroist Yusuf YÜCE - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    Yusuf YÜCE
    Üyelik tarihi
    01-07-2009
    Bulunduğu yer
    Bakırköy / İSTANBUL
    Mesajlar
    3,657
    Motosiklet
    Norge 1200
    Marka
    Guzzi

    Standart

    Nice uzun birlikteliklere sağol Adnan kardeş

  6. #6
    Kurucu Enduroist GürbüzOKATAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    gürbüz okatan
    Üyelik tarihi
    03-01-2009
    Bulunduğu yer
    istanbul
    Mesajlar
    7,070
    Motosiklet
    R 1200 GS ADeVe
    Marka
    Bmw

    Standart

    İştirak edemedim çünki abimle fuara gittim.
    Ama neler kaçırmışım yahu..
    o532 2965453
    "Mutluluğu Yanınızda Götürmezseniz
    Gittiğiniz Yerde Boşa Aramayın " G.O

  7. #7
    Enduroist Kadim Üye TAMER MERİÇ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    TAMER MERİÇ
    Üyelik tarihi
    09-02-2010
    Bulunduğu yer
    İSTANBUL
    Mesajlar
    800
    Motosiklet
    CBF 150
    Marka
    Honda

    Standart

    Yaşadığımız, bildiğimiz ve gördüğümüzü sandığımız yerleri öyle güzel anlatmışsınki sana çok teşekkürler.
    Sağlıklı ve keyifli bir yaşam dilerim.
    Dostlarınla zaman geçir, Haz aldığın zaman harcanmış değildir.
    Tamer Meriç
    Enduro olacak.
    0 RH (+)

  8. #8
    Enduroist Kadim Üye AlperAcun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    Alper Acun
    Üyelik tarihi
    23-03-2010
    Bulunduğu yer
    Esenkent, İstanbul
    Mesajlar
    515
    Motosiklet
    2002 R1150GS
    Marka
    Bmw

    Standart

    etrafında yaşananların farkında olup değerini bilen insanlara şahsında selam olsun Yusuf abi.

  9. #9
    Ordinaryus Enduroist Yusuf YÜCE - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    Yusuf YÜCE
    Üyelik tarihi
    01-07-2009
    Bulunduğu yer
    Bakırköy / İSTANBUL
    Mesajlar
    3,657
    Motosiklet
    Norge 1200
    Marka
    Guzzi

    Standart

    Alıntı ENDURO59 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    Yaşadığımız, bildiğimiz ve gördüğümüzü sandığımız yerleri öyle güzel anlatmışsınki sana çok teşekkürler.
    Sağlıklı ve keyifli bir yaşam dilerim.
    Alıntı Riplatr Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
    etrafında yaşananların farkında olup değerini bilen insanlara şahsında selam olsun Yusuf abi.
    Uzun yıllar önce bir yabancının Türkiye hakkındaki gözlemlerini okurken bir ifade dikkatimi çekmişti. '' Maşaallah '' ve '' Bismillah'' Türk otomotiv devlerinden bir şirket olarak algılanabilir demişti yazar. O günden sonra gözlemci yeteneğimi daha farklı olarak kullanmaya başladım hepsi bu kadar.

 

 

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •