Ben de asla motosikletimi birinin garajına evine ve bahçesine bırakıp gidemem. Yanımda olacak, kimseye güvenip bırakıp gitmem. Bazen arkadaşın iş yerine geldiğimde üst montu çıkartıyorum, o sıra “hadi gidip bakalım benim arabayla” diyor. Ben motosikletimi dükkanında bırakmam ben sürerek gelirim diyorum. Dükkan kapalı içeri kıyarız dese de yok diyorum.
İlk göz ağrısı da başka tabi ki. Ben ilk eski mobiletler ile başladım, onun aşkı bambaşka, bir de tamirhanesinde çalışıp herşeyini kendim yaptığım için o da apayrı bir aşktı. Jantın tellerine 2 saatimi ayırırdım, sanki sevgilinin saçını tarayıp at kuyruğu örmek gibi.
Şükürler olsun ki 2 yıldır motorlarım yazın serinde abartı değil kışın kaloriferli odadaydı. Eee satınca yabana yağmurun karın altında kalmaya mahkum oldu malesef.