hem solo hemde KARADENİZ

[Serhat Demirci]

Abicim ne gezmişsin ya. hem de tek başına. valla helal olsun. tek başına gezmenin yanında 1000 tane de fotoğraf çekmişsin. seni çekecek adamları da hep bulmuşsun. yine helal. ama bu kadar foto ile bu gezi olası süresinin iki katı sürede yapılabilmiştir diye düşünüyorum valla sabırlı adamsın gene helal...

teşekkürler abicim
süre çok kısaydı ama çokşey yaşadım o sürede,aslında anlatılacak daha çok detay var ama tabiki herpsini burdan paylaşmak imkansız
dılımın dondugunce derlerya,işte oyle anlatmaya paylaşmaya çalışıcam
bugun çok üzgunumkı ara vermek durumundayım,bazı problemlerden dolayı,ınsallah akşam toplantıdada konusuruz.

haa buarada unuttum sanma italya raporunu abicim,valla dört gözle beklıyorum fotoğrafların devamını haberın olaa

[HALİDUN KAYA]

maşallah adın gibi gezmişsin serhat illerini bir takıldım kaç saattir bakıyorum seyhatnamene daha dogrusu seyhatfotona giitiğin tarihlerde bende kaç aydır niyetlenmiştim bir yol arkadaşı olmadan olmaz diye geri durdum ama sen yanlız gitmeyi tercih etmişin kısmet ama güzel aynı rotayı planlamıştım seneye allah ömür veririse gideceğim biraz zamanı kısa tutmuşun ama az vede öz olmuş
senede en az bir kere böyle bir gezi insanın ufkunu açar seneye bize mihmardarlık yaparsın inşallah diyor tekrar tebrik ediyorum

[Serhat Demirci]

maşallah adın gibi gezmişsin serhat illerini bir takıldım kaç saattir bakıyorum seyhatnamene daha dogrusu seyhatfotona giitiğin tarihlerde bende kaç aydır niyetlenmiştim bir yol arkadaşı olmadan olmaz diye geri durdum ama sen yanlız gitmeyi tercih etmişin kısmet ama güzel aynı rotayı planlamıştım seneye allah ömür veririse gideceğim biraz zamanı kısa tutmuşun ama az vede öz olmuş
senede en az bir kere böyle bir gezi insanın ufkunu açar seneye bize mihmardarlık yaparsın inşallah diyor tekrar tebrik ediyorum

güzel yorumların için çok teşekkür ederim kaya (halidun,inşallah yanlış tahmıin etmemişimdir mf. den)abicim.
dediğin gibi abi zamanım azdı,bu kısa zamana çokşey sığdırmaya çalıştım ve başardığımı düşünüyorum.
raporuma ara vermek zorunda kaldığım için herkesten özür diliyorum ve devam ediyorum.

[Serhat Demirci]

çadırda bizden başka iki tane dünya tatlısı ihtiyar vardı,onlar anlattılar ben dinledim,hayat dersinden nasibimi almıştım yine;
akşam,hakiki angaralı ahmetin yaktığı kamp ateşinde ısındık,evet evet ısındık,karadeniz vede yaylalar hem soğuk hemde oldukça yağışlı yerlerdir,öyleki -5 dereceye dayanıklı uyku tulumum bile üşümeme engel olmadı
ahmet ve salih abide kamp komşumdu,şiveleri ise bildiğiniz angara (ankara)şivesi





ertesi sabah yine erkenden uyandım
bugun zorlu bi gün olucaktı,amacım kaçkar dağlarının eteklerindeki buzul gölleri
ahmet ve salih abiyle vedalaştık ve önce kavrun yaylasına gitmek için servis minibüsünü beklemeye başladım,öğrendiğime göre yayla yolları çok bozukmuş,bende daha fazla riske girmemek için minibüsü tercih ettim,çokta doğru karar verdiğimi o yollardan geçince anladım
o transit minübüsün o yollardan nasıl geçtiğine hala inanamıyorum





http://www.youtube.com/watch?v=jIsfkjXh4M8

ve kavrun yaylasındayım









bu garip çeşmeden buuzz gibi soğuk su içilmezmi







buzul göllerine ulaşmak için oldukça zorlu bir parkuru geçmek gerekiyo,3.500 rakıma tırmanıcaktım,zaman zaman çöken sislede görüş mesafesi oldukça daralıyordu,bu sebeplerden öncelikle rehber arayışına girdik ve makul bir fiyata (kişi başına 12.50 tl)bize rehberlik yapıcak olan suatı bulduk,orada tanıştığım kişilerle çok enteresan bir çekirdek gurup oluşturuk
ve tırmanışa başladık

[Serhat Demirci]

tırmanışa devam ederken böyle güzelliklere raslamak mümkün





seyehatim boyunca bana şaşkın ifadelerle,malum sorulara maruz bırakanlara inat
bob'u tanıtayım
bob fıransız,20 yaşında,tek başına Türkiyede,Türkçe bilmiyor ve 2 ay türkiyeyi gezicek
sanırım bu bilgiler onu anlatmaya yetiyor,yorum sizin





tırmanış tam gaz devam ediyor











hem genç oluşumuz hemde küçük bir gurubumuz olduğu için
okadar hızlıydıkkı,bızden önceki guruplarıda geride bırakıyorduk











molalarda doğal çeşmelerden buuzz gibi suyumuzu içip dinleniyorduk

[Serhat Demirci]

vee tam 3,5 saatlik tırmaniştan sonra buzul göllerine varıyoruz
buzul gölleriyle ilgili kısa bir bilgi vermek gerekirse,
Buzul gölü, buzul aşındırmasıyla oluşan sirk adı verilen çanaklarda oluşan göllerdir. Son buzul çağı sonlarında, yaklaşık 10,000 yıl önce eriyen buzullar sebebiyle oluşmaya başlayan coğrafi çöküntülerin eriyen mineraller, çökeltiler ve su ile dolması sonucu buzul gölü oluşmaktadır. Bu tür göller aynı zamanda çanak göl olarak da nitelendirilmektedir.Türkiye'de, sat, ağrı, erciyes, kaçkar ve bolkar dağları ile aladağlar üzerinde yer yer bu türden göller bulunmaktadır.











şuan kullandığım avatar



bu fotoğrafları çekerken,zaman zaman yoğun şekilde sis çöküyordu,sis'in kalkması 20,30 dakika sürüyordu,bazende beklenemicek kadar geç kalkıyordu sis
çekebildiğim kadarıyla büyük göl













en neti bu





bizim grup



gruptan gökmen abi eşi ve çocuğuyla katılmıştı bize,diğerleri ise serkan,bob ve rehberimiz suat
gökmen abi eskilerden ses sanatçısıymış,kaçkarın eteklerinde bize muzik ziyafeti çekti

http://www.youtube.com/watch?v=igFCEQsZ_Sc

[Serhat Demirci]

burda geçirdiğimiz güzel vakitlerden sonra kavrun yaylasına döndük,tırmanışa nazaran iniş çok daha kolaydı,kolaydı dediğime bakmayın 2 saat sürdü ve sürekli aşağıya bakmaktan boynumuzda tutulmalar ve ağrılar oluştu,nihayetinde kavrun yaylasındayız

yaylaya varana kadar yoğun sis hiç kalkmadı,öyleki saçlarımız bile sırıl sıklam olmuştu



kavrun yaylası













birmüddet dinlendikten sonra ayaklarımızı yaylanın buuz gibi sulara soktuk,tabiki sadece 5 saniyeliğine



yaylanın aydere inen sınırlı sayıda servisi var ve sadece araç dolunca hareket ediyor
bizden başkada kımse olmayınca servisin şöförü kesinlikle araç dolmadan hareket edemiceğini söylüyordu,napalım dıye düşünürken,yine şansımız yaver gitti ve aydere inen bir araç bulduk,sağolsunlar bizide aldılar.
guruptan ayrıldak sonra ben motorumu galera düzlüğünden alıp ayderde indim ve çadırımı kurabileceğim bir yer buldum ve hemen acıkan karnımı yine yöresel yemeklerle doyurdum.







ayder sofrasındayım,kara lahana çorbası ve dolmasını tattım,harikaydı yine







ayderden çok fazla sözetmek istemiyorum,elimden geldiğince yaylaya benzeyen yerlerini fotoğraflamaya çaliştım,fotoğraflara bakınca gayet güzel bi izlenim veriyor.
zaten nekadar olumsuz yönlerinden bahsetsemde,burayı sırf adı yüzünden görmek ıstıyeceksınızdır.
aynı benım gıbı









o akşamı ayderde dolanarak,intenet cafede vakit geçirerek zorla bitirdim
ertesi sabah yine erkenden uyanıp,kahvaltımı muhlamayla yapıp yola koyuluyorum
2 gündür yol katedemedim çook özlemişim
niyetim artvine,borçka karagöl ve macael vadisini gitmek ama önce sarpa sınır kapısına gidiyorum
hatıra fotoğrafı için

[Serhat Demirci]

ayderden çıkışta gözüme zilkale tabelası çarptı
sadece 13 km olduğunu görünce uğramadan geçmek istemedim



yollar kısmen bozuktu













kaleye geldim ama bu manzarayla karşılaştım



restorasyon çalışması vardı,neyseki ricamı kırmadılar zorda olsa girdim kaleye
birkaç fotoğraf çekebildim















kaleden manzaralar

[Serhat Demirci]

malesefki restorasyon nedeniyle,kaleyi farklı açılardan fotoğraflamak mümkün değildi
bende gördüklerimle yetinerek,sarp'a doğru yola koyuluyorum
ama ama ayder yolundan çıkarken gözüme yine bişey ilişiyo,nemi?
tabiki rafting
hemen yanaştım bir tesise,sabah erken saatleri olması nedeniyle yapılamıcağını yanıtını aldım
bıraz ısrarla 30 lira olan ücretı 50 liraya çıkarınca tabıkı kırmıyorlar benı



koruyucu ekıpmanları gıydıkten sonra ınıyoruz fırtına deresıne
parkur 3km ve acemıler ıcın baslangıc parkuru dıye tabır edılıyor
bakmayın acemı parkuru dendıgıne,anlatamam aldıgım keyfı















fırtına deresınde 3 farklı parkur mevcutmuş,sporcuların tecrubelerıne gore bu parkurlarda raftıng yapılabılıyormuş,benım parkurum en kolayıydı ama yaşattığı heyecan tartışılmazdı.
şimdi sarp'a sınıra gidiyorum,pasaportum olmadığı için batum'a gidemedim malesef



sınırda küçük bir moladan sonra,borçka karagölü gitmek için yola koyuldum







boçka yolundayım





zaman zaman sis yoğun şekilde çöküyordu









borçkaya sadece 10 km yolum kalmıştı ama hesapta olmayan bişey oldu
o ana kadar yüzlerce km yol katetmeme rağmen,her km'sınde heyecanla,keyifle yol almama rağmen,tarif edemiceğim bi soğukluk,ürperti,korku sardı içimi
içimdeki ses daha fazla gitme dön diyordu
anlam veremediğim bu duruma karşı koymadım ve hemen eve dönüş yoluna geçtim
döndüm dönmesine ama dönüş yolunda beni bekleyen zorluklardan haberdar değildim tabiki
açtım haritamı yol analizi yaptım
istanbula yaklaşık 1.400 km yolum vardı,bu uzun yolu kendi motorumla tabiki 1 gunde katetmek çok riskli olabilirdi,risklerden uzak durmak vede yollarda daha keyifli vakit geçirmek için,yolu ikiye bölmeye karar verdim,bu bölünme için en uygun yerin nevşehir,ürgüp olabileceği kanatine vardım,nevşehire kadar nerde durabılırım,kaç km ve saat sonrasında orda olurum gibi sorulardan,uzak durarak yola çıktım,kendimi yormadan,çokta düşünmeden hareket etmek istedim zira amaç yollarda olmaktı

borçkadan giresuna kadar sahil şeridini izledim,yollar gayet güzel olmasına rağmen,kimi zaman sağanak yağmurada yakalanıyordum,giresuna kadar yol fotoğrafı çekemedim malesef ama sonrasında geçtiğim yolları paylaşıcam

giresun şebinkarahisar,sivas,kayseri ve nevşehir istikametinden doğru yol alıyorum,alıyorum almasında yollar tabiri caizse accayip
virajlar önceleri keyifliydi
tabiki yoğun sis,yağmur,keskin virajlar eklenene kadar
anlatamam sıze o bitmeyen yollarda yaşadıklarımı
zorlu yollardan yüksek rakımlı güzel yollara varınca birkaçkare fotoğraf çekebildim nihayetinde

[Yusuf YÜCE]

Serhat imrenerek okudum, en güzel yaylaları gezmişsin. Anlatımın da çok güzel tebrikler.