İŞTE BİZİM İNSANIMIZ.
Edebiyat Fakültesinden diplomalarını yeni alan 7 Öğretmen arkadaş bir çay bahçesinde oturmuşlar, çay - kahve içiyorlar. Daha doğrusu veda saatinin gelmesini bekliyorlar.İçlerinden İstanbullu olan şöyle bir öneride bulunur; ' Arkadaşlar, artık yurdun çeşitli bölgelerinde göreve başlayacağız, birliktelik olması açısından, bakmak fiilini şimdiki zamana göre çekelim' der.
Diğer arkadaşları da buyur çek derler. İstanbullu başlar çekmeye.
- BAKIYORUM - BAKIYORUZ
- BAKIYORSUN - BAKIYORSUNUZ
- BAKIYOR - BAKIYORLAR, der.
Hemen Karadenizli atılır; 'UY UŞAĞUM, ÖYLE Mİ ÇEKULUR DA …'
- BAKAYRUM - BAKAYRUK
- BAKAYSUN - BAKAYSUNUZ
- BAKAY - BAKAYLAR, der.
Bu sefer Trakyalı devreye girer; ' A BE KIZANCIKLAR, A BE KAPÇIK AĞIZLILAR, YANLIŞ ÇEKERSİNİZ BE YA …'
- BAKEERİM - BAKEERİZ
- BAKEESİN - BAKEESİNİZ
- BAKEER - BAKEERLER, der
Derken Egeli devreye girer; ' DE KAPPECİKLE DEE, AKLİĞİZ VA, ……………… VA …'
- BAKIVERYOM - BAKIVERYOZ
- BAKIVERYON - BAKIVERYONUZ
- BAKIVERYO - BAKIVERYOLLA, der.
Arkasından Antepli atılır; ' YOK AĞAM YOK …'
- BAKİYİM - BAKİYİK
- BAKİYSİN - BAKİYSİNİZ
- BAKİY - BAKİYLER, der.
Bu sefer Erzurumlu atılır; ' GARDAAŞIM, GARDAAŞIM NE BİÇİM KONİŞİRSİĞİİZ, NE BİÇİM ÇEKİRSİĞİİZ …'
- BAKIRAM - BAKIRAK
- BAKIRSAN - BAKIRSANIZ
- BAKIR - BAKIRLAR, der.
Sonunda Antakyalı dayanamaz; ' DE HAYDİ BREE, BİN BELE VERE SİZE, BEZZAKA* YALAYA ÇEHRENİZİ, YAANIŞ ÇEKONUZ YAANIŞ YAANIŞ, BELE OLUCU… '
- BAKOM - BAKOK
- BAKON - BAKONUZ
- BAKO - BAKOLAR, der.
… Ve sonunda bir türlü birliktelik sağlanamaz.