TransToros 2009 : 01-09 Ağustos 2009
Niyetimiz Niğde'den-Antalya'ya Torosları mümkün olabildiği kadar yükseklerden motorlarımız ile geçmek (yaklaşık 1.000 km). Benzin ikmalleri dışında asfalta inmemek.
Bunun için daha önce off-road çalışmaları yapmış İstanbul'dan 6, Adana'dan 2, Antalya'dan 1 kişi olmak üzere 9 kişilik bir ekibiz. Sonradan katılan Hollanda'lı misafirimiz ile 10 kişi olduk.
Rotamız yaklaşık şöyle birşey;
İçeceklerinizi alıp, koltuklarınıza yaslanın, maceramız başlıyor...
1.gün : 01.08.2009
Motoru dükkanda kapalı ortamda bırakma şansım olduğundan bir gün önce akşam yüklemiştim. Yükleme işlemi bittiğinde oluşan bagaj boyutu beni ürküttü.
Sert arazi şartlarında gideceğimiz rotaya göre bu yük çok fazlaydı. Neyi almayabilirim diye düşündüysemde bilemedim. Hem kampçılıkta acemiydim hem gidilecek rotanın durumunu bilmiyordum. Eskilerden dinlediklerimizden fazla etkilenmiş olduğumu, çok fazla gereksiz eşya aldığımı daha sonra anlayacaktım.
Yolculuk boyunca yağmur ihtimaline karşı ekstra tedbir olsun diye bütün çantalarımı çöp poşetine geçirdim. Görüntü çok kötü oldu farkındayım
Motorun yüklü hali ;
Bütün gece bu yükü nasıl azaltırım diye düşündüm, rüyamda bile
Yol arkadaşlarımdan Mehmet'i arayarak durumu ve endişelerimi aktardım. O da benzer haldeymiş ama yan çantaları olduğundan yükü çok fazla havaleli olmamış. İstersen benim çadırda beraber kalırız dediğinde "oh be bir eşyam azalacak" diye sevinip yattım.
Ertesi gün hareket etmeden önce bagajları tekrar düzenlemem gerekeceğinden erken kalkıp tüm bagajı boşalttım, çadırı ayırdım, tekrar yükledim.
Eh işte azbuçuk küçüldü yüküm. (pek birşey değişmedi mi ne?)
Sabah 09:00 da TEM Opet'te buluşmak üzere çıkıyorum.
Eşim beni yolcu ederken son bir kare alıyor;
Buluşma yerimize bizi yolcu etmeye gelen Mert, Hulusi ve Haldun abiyi görünce keyfimiz arttı.
Cem son akşam Navigasyonundaki taslak rotayı kaybedince gece uyumamış, rotayı tekrar hazırlamaya çalışmış. Dolayısı ile sabah 45 dk. geç geldi. Durumu öğrenince anlayışla karşıladık, boşver yol bizi götürür dedik.
İstanbul grubu hareket etmeden önce ;
Soldan sağa : Cem Yıldız, Ufuk Çelebi, Murat Tunalıoğlu, Aydın Atagül (ben), Mehmet Yurdakul, Selim Özruh.
Bu akşam varmayı planladığımız yer Aksaray Ihlara vadisi. Adana ve Antalya ekibi ile orada buluşacak, ertesi gün (Pazar) hep beraber dağlara tırmanmaya başlayacağız.
Selim'in yarım asırlık motoru emniyet açısından max.120 km/sa gidebildiğinden çok hızlı gitmeyeceğiz, zaten yolumuz da çok uzun değil, akşama rahat rahat varırız.
Selim'in motoruna yarım asırlık dedik ama uçak kokpit'i gibi baksanıza;
Benzin molaları sırasında kendimizi de doyuruyoruz.
Yemeğin öyle güzel göründüğüne bakmayın, buz gibiydi.