Enduroist Slogan
Bizi Takip Edin Follow us on Facebook Follow us on Twitter Watch us on YouTube
Kayıt ol
Sayfa 3 Toplam 9 Sayfadan SeçilenSeçilen 1234567 ... SonuncuSonuncu
21 den 30´e kadar. Toplam 89 Sayfa bulundu
  1. #21
    ch
    Guest

    Standart

    Kus yuvasi..... inanilmazdi.... persembe aksami olympos'a geldim.. sali sabah yola cikip, ankara'ya gidecek, anneannemde kalacagim.. ertesi gun de istanbul.. oyle cok fotograf oldu ki dondugumde burayi fotografa bogacagim sanirim..

  2. #22
    ch
    Guest

    Standart

    Ve İstanbul... Gece fotoğraflar, açıklamalar, herşey...

  3. #23
    ch
    Guest

    Standart

    Geçtiğimiz 3 yıldır her yaz tura çıkan biri olarak, 6 Şubat'ta dizimden sakatlandığımda "ulan yoksa bir daha uzun yol yapamaz mıyım motorla" diye çok düşünmüştüm.. Ne de olsa 6 hafta ameliyat öncesinde, 6 hafta da sonrasında olmak üzere toplam 3 ay evde karpuz gibi yattım..
    İnsan bu süre zarfında düşünecek çok şey buluyor.. Düşünecekleri bitince de evlendirme programları izlemeye başlıyor..))

    Neyse efendim, sakatlanmadan önce satışa çıkarttığım önceki motosikletim F650 o kadar vefalı çıktı ki; ben değnekleri atıp yürümeye başlayana kadar beni bırakmadı.. Sabırla garajda bekledi.. Ne zaman ben değnekleri attım, o zaman "artık gitme zamanı" dedi.. Güzelce bakımlarını yaptırdım, birkaç yüz kilometre hasret giderdim.. Sonra elimden uçtuuu, gitti..

    Bir anda sudan çıkmış balığa döndüm tabi.. Aklımda birkaç model vardı, hep o üçü arasında gidip geliyordum.. Ne güzel 2 yıldır sahibinden'e bakmıyordum bile, şimdi ise motosikletler arasında yine kaybolmuştum.. Hangisi hangisi diye düşünürken beni bu karambolden ancak Rahmi Barutçu kurtarır diye düşünüp, kendisine mesaj attım..

    "Abi; benim ebatlarım bu, yaptığım yollar ve yapacaklarım bu, kararsız kaldığım üç model de bu.. Bana bir yol gösterir misin..?" dedim.. Tabi Rahmi Abi kibar insan, benim gibi mesaj atmak yerine direkt telefonla aradı.. Mahcup oldum mu..? Evet oldum..

    "Bu olmaz, bu da olmaz.. Paran şu kadarın üstündeyse bu olur, altındaysa da şu olur" dedi genel olarak.. Tabi bu cevapların gerekçeleri ile birlikte yaklaşık yarım saat kadar telefonda görüştük.. Telefon görüşmemiz bittiğinde kafamdaki model belliydi.. Yaşasın, artık sahibinden'de çok kaybolmayacaktım, arama kriterlerim azaldığı için az kaybolacaktım..

    Derken Eşşek karşıma çıktı.. Gördüğüm anda "tamam sen benimsin" dedim.. Ertesi gün sah********** mesaj attım, geri dönüş yaptı.. Ustamın görmesini istediğimi söyledim, kabul etti.. Sonraki gün bir şekilde ustamın yanına gittik.. Bir şekilde diyorum çünkü önceden hiç motosikletsiz gitmemiştim.. Evden çıkarken iki dakika kadar "ben nasıl gideceğim oraya yahu" diye ebledikten sonra trenle ve sonrasında yürüyerek gidildiğini öğrendim, çıktım yola.. (Rim Moto / Maltepe)

    Necmi Usta'ya "benim F650'yi sattım.. Bir motosiklet beğendim, sahibiyle konuştum, biraz sonra burada olacak.. Bi bakar mısın ne durumda..?" dedim.. "Nereden bu motor..?" dediğinde motorun da Maltepe'de olduğunu, marka-modelini, rengini söyledim..

    Cevabı aynen şöyle oldu : "Heaa, o motorun en son bakımını ben yaptım.. Çok bakımlı şahane motor, şimdiden hayırlı olsun.. Ara gelmesin, noterde buluşun, hemen al motoru.."Bu cevap karşısında 5 saniye kadar ne diyeceğimi bilemeyip "E iyi de dur bi de ben göreyim ustam ehe ehe" demekle yetindim..


    -----
    Yazının şurasında "ne anlatıyorum lan ben" dedim kendi kendime, daha turdan bahsetmedim bile eyvah...
    -----


    Neyse efendime söyleyeyim, Eşşek'i bir de yakından gördüm... Tamam dedim ben alıyorum, kısa süre içinde noterde işlemleri hallettik... Eşşek benim oldu...Bundan sonra sıra bu yıl yapmayı düşündüğüm tur için gerekli hazırlıkları, planlamaları yapmaya geldi..

    Eşşek çok bakımlı, ciğeri çok sağlam bir şekilde bana geldi ama uzun yol için bazı eksikleri vardı..

    Hemen Mesut Korkmaz'dan 6'lı led far siparişi verdim..
    ABS ile ilgili küçük bir sorun vardı, aküyü değiştirdim sorun ortadan kalktı.. Aklınızda olsun, R1100 GS akü konusunda çok hassas bir motosiklet.. Her zaman full akü ister..
    Topcase'i zımparalatıp tekrar kendi renginde boyattım, topcase camının içine de stop lambasıyla birlikte yanacak şekilde kırmızı led döşettim..
    Standart ön cam yerine aynı kalıpta ama aşağı yukarı 5-6 cm daha uzun olan yeni touring cam taktırdım..
    Navigasyon cihazı aldım, aparatını gidona sabitledim..Cihazı güncelledim..
    Kaskımın vizörü artık epey eskimişti, onu değiştirdim..
    Orjinal R1100 GS sidecase aradım, bulamadım.. (yola eski softcase'ler ile çıktım.. iyiki de orjinal sidecase'i bulamamışım.. bir sonraki tur için başka marka sidecase alacağım hehe..)

    Daha hatırlamadığım birkaç eklemenin yanısıra, uzun yol için genel bakımını da Necmi Usta'ya yaptırdım (yağ filtresi ve yağ değişimi, diskler balatalar ve hidrolik kontrolü, amortisör kontrolü vb..)

    Ve planlamış olduğum tur için son günleri saymaya başladım...
    "Günler geçmiyor beaea" derken bir de baktım 11 Ağustos saat 05:00 oldu...

    Hafif bir kahvaltı yaptım, Eşşek'i yükledim..
    Yukarı çıktım, annemle ve Sipsi ile vedalaştım..
    Yola çıktım..

    Sıkılmayın; fotoğraflara bakın, açıklamaları okuyun..
    Benim eğlendiğim ve keyif aldığım kadar alamayacaksınız tabi.. Ama yine de yaşadıklarımı sizinle paylaşmak istedim...

  4. #24
    ch
    Guest

    Standart

    İşte tur programı..
    İlk gün İstanbul - Ankara - Kırıkkale - Yozgat / Akdağmadeni.. Sonra Sivas - Malatya - Adıyaman / Kahta..
    Sonra Gaziantep - Kahramanmaraş - Adana - Niğde..
    Sonra Karaman - Alanya - Antalya - Olympos..
    Sonra Burdur - Afyon - Ankara..
    Ve İstanbul...







    11 Ağustos 2012 saat 05:30 itibariyle depo fullendi, fotoğraf çekildi... 58050 km ile tura başladık...




    Anında kaşarlı simit ve kahveye yumuldum tabi..




    Mola mekanlarının demirbaşlarından "3 dakikada otomobil yıkayan emmiler", anında uyardı beni "gardaş buraya arabasını yıkatacaklar koyuyor, sen öteye park et" diye..




    Ankara'ya yaklaşık 50 km kala bir kez daha mola verdim.. Tam gözleme söyledim, Mesut Korkmaz'ın attığı sms'i okudum... Hemen telefonlaştık buluşma zamanını ve yeri organize ettik.. Tabi gözleme siparişi iptal edildi, kahve ile mola bitirildi..

    Konu ch tarafından (26-08-2012 Saat 05:57 ) değiştirilmiştir.

  5. #25
    ch
    Guest

    Standart

    Mesut Korkmaz'ın fotoğraf makinesinden Ankara Çevreyolu'nda buluşma anı..




    Mesut Korkmaz ile buluştuk.. Çayyolu'nda bir cafe/restorana geldik.. Of iyiki de geldik...




    "Abi dur ne yapıyorsun" demeye kalmadan Mesut Korkmaz hesabı ödedi bile.. Suratımdaki ibiş ifadeden de anlaşılıyor zaten..






    Yemekler yenip, uzun uzun sohbet ettikten sonra artık yola devam... Mesut Korkmaz beni Turan Güneş Bulvarına kadar bıraktı

    Konu ch tarafından (26-08-2012 Saat 05:59 ) değiştirilmiştir.

  6. #26
    ch
    Guest

    Standart

    Ve ilk sürpriz... Dayım ve kuzenimin yeni açmış oldukları galeriye habersiz ziyaret...




    Yemekler yendi, çaylar içiliyor...




    Kuzenleri kanatlarım altına alıp çektirdiğim bu fotoğraftan....




    Ve bu fotoğraftan sonra, Ankara'dan ayrılıp yola devam etmenin vakti geldi..


  7. #27
    ch
    Guest

    Standart

    Kırıkkale civarlarında kavun - karpuz satan yerlerden bolca var... Gördüğünüzde durun, mutlaka yiyin.. Bal kavun diye yazmışlar ya, cidden bal gibi kavundu...




    Adam kask şeklinde kavun bile satıyordu....






    Yozgat'a geldik, daha Akdağmadeni'ne 103 km var..




    Benzin alırken eşşeğin gagasını raf olarak kullandım.. Çok kullanışlı, tavsiye ederim...


  8. #28
    ch
    Guest

    Standart






    Tam iftar saatine denk geldiyseniz, tıpkı bu fotoğraftaki gibi 15 dakika boyunca bomboş yolda sigaranızı içebiliyor, ayıptır söylemesi çişinizi yapabiliyorsunuz..




    Ve Akdağmadeni.. Dede memleketi, anne memleketi... İlk gün için 780 km bence yeterli..


  9. #29
    ch
    Guest

    Standart

    Gece horul horul uyuduktan sonra kuzenimle überteknolojik (?!) otomobile atladık, küçük bir Akdağmadeni turu attık...




    Şato restoran.. Tepenin üstüne koymuşlar, bütün Akdağmadeni'ni görüyorsunuz... Ama tabi insanlar oruçlu olduğundan, sakata gelmek istemedik...






    Akdağmadeni Kilisesi... 1862'de yapılmış bir Rum kilisesi kendisi...












    Halk Eğitim Merkezi binası... 1850 yılında, Rum bir ailenin evi olarak yapılmış.. Ev demeye bin şahit, malikane be bu..!


  10. #30
    ch
    Guest

    Standart

    Yolculuk öncesi güzel bir kahvaltı ve kuzenle muhabbet..








    Yola devam... İstikamet Sivas Yavu Köyü, Merkez, Kangal, Malatya Hekimhan, Çelikhan, Adıyaman ve Kahta...




    Yavu Köyü, anneanne memleketi.. Dedem anneannemi buradan almış, Akdağmadeni'ne götürmüş.. Burada kimseyi tanımıyorum.. Annemi aradım, "tanıdıklara haber ver ben Yavu Köyü'ne geldim" dedim..




    Annem tanıdıklara haber verirken ben de bu güzel hayratı gördüm..





    Ve işte Yavu Köyü'nün bıçkın delikanlıları.. Biraz muhabbet sonrasında "yolcu yolunda gerek" dedim.. Hiçbirini simaen tanımıyordum ama hep isimlerini duyardım.. İyi ki tanıştık eheh..



    Uploaded with ImageShack.us

 

 
Sayfa 3 Toplam 9 Sayfadan SeçilenSeçilen 1234567 ... SonuncuSonuncu

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •