Yılın başından buyana yapalım diye planlamaya çalıştığımız kısa bir Karadeniz gezisi, şekillenmiş ve Batum Motosiklet Festivali tarihleriyle uyuşmaya başlamıştı. Ramazan Bayramı nedeniyle elimize geçen izin fırsatını da değerlendirerek (aslında iki tür izin var; işyerinden alacağımız izinler ve birde asıl izin türü Yengen Vizesi–hanımdan alçağımız izin) kısada sürse Karadeniz’e doğru yola koyulmaya hazırdık. Kısa diyorum; gördüm ki Karadeniz gez gez bitmez. Yakın tarihlerde yola çıkacak arkadaşlarla tarihlerimiz pek uyuşmasa da yolda buluşma sözüyle hazırlıklarımı tamamladım. Sürpriz olarak Mustafa Mimaroğlu kardeşim benimle birlikte geleceğini belirtti. Hadi o zaman yola çıkalım… Pek fazla fotoğraf çekmedim. Hala üşengeçliğimi atamadım.
21 Ağustos sabah Ceyhan Mıstık Ustada Mustafa ile buluşmak üzere yola çıktık. Rota basit ilk gün Kayseri üzerinden Çorum, Yozgat, Merzifon, Amasya ve sonrası Ordu…
Mıstık Ustadan sonra ilk durağımız Pozantı, kısa bir çorba molası… Tek foto Mustafa. Aslında sansürlük bir foto (göğsündeki renklerden ve yazanlardan dolayı)



Buradan sonrada belli aralıklarla verdiğimiz molalardan sonra köyünün ismini hatırlayamıyorum, Ünye’ ye varmadan İkizdere sapağından içeride yaklaşık 5 km. sonra sevgili dostum Sabri’ ye uğradım. Bırakmayarak gece ağırladılar beni. Gideceğim dediğimde “Burada adamı döverler, misafir bırakılır mı?” sözü üzerine geceyi köyde geçirdim. Fındık toplama zamanı! Toplanan fındıklar yere serilmiş, kurumayı bekliyorlar. Altta kalanları da kurutmak için ayak vuruyorlar…Sabri arkadaşımın kızı Çiğdem. Motorun üzerinden inmek te istemedi ama yola devam…







Ordu’ da akrabasında kalan Mustafa ile buluşacağız. Bu arada Samsun’ da buluşacağımız arkadaşlarımın teknik arızaya takılması ve işlerinin uzaması nedeniyle onlarla buluşamadık.
Karadeniz sahil yolunu kullanarak Trabzon’a vardık fakat ne trafik..Çok oyalandık biraz geç oldu Sümena’nın şifrelerini çözmek için. Ne yapalım? Ayder Yaylası…
Ayder Yaylasına Ardeşenden 38 km.lik harika bir yoldan ulaştık. Hotel ve pansiyonlarda yer aradık ama nafile, iki günün en yorucu işiydi. Pratik geliştirerek gözümüzün gördüğü hoteli telefonla aramaya başladık. Ama “Mustafa, bu memleketin kod numarası neydi? Hiçbir tabelada kod numarası yazmıyor?”. Çözüm Google amca 
Olmadı yer yok. Çadırlar açılacak…Kadirli’den arkadaşlarımızda bu gece buradalar, bizde yanlarında…