Yurdum İnsanı Motosikleti Kabullenir mi ?

[Şenol SEL]

Trafikte motosiklet kullanıyorsanız, motosikletin beş halini yaşıyorsunuz demektir: Motosiklet-Motosiklete-Motosikleti-Motosiklette-Motosikletten...
Yalın olarak motosiklet yurdum insanına göre ne ifade eder? Motosiklet E kim biner? Motosiklet İ nasıl kabul ederler? Motosiklet TE nasıl bir mucize vardır? Motosiklet TEN nasıl korunuruz?

Kırmızı ışıkta durduğunuzda mutlaka yanınıza yanaşan bir araçtan, bir çift gözün sizi ve motosikletinizi süzdüğünü fark etmişsinizdir. Bu tür insanlar genel olarak böyle bir makinenin varlığını ilk defa ve canlı olarak yaşamaktadırlar. Sormadan geçemezler......Abi kaç yapıyor bu alet?...Abla kaç para bu makine?...
Bu durumda sizden daha çok motosiklet önemlidir.Motosikletin fiziki varlığı,ekonomik değeri,albenisi,teknik özellikleri merak konusudur.Bu merak giderilmezse, otomobil sürücüsü rahatsızlık hisseder.Kırmızı ışıkta gördüğü motosiklet sürücüsü ,soruyu soranın ön yargısı ve at gözlüğü çerçevesindedir.Eğer havalı bir cevap verirseniz o çerçevedeki yerinizi muhafaza edersiniz.Eğer makul bir cevap verirseniz yine o çerçeve sınırlarında ancak bir gülümseme ve hayranlık ifadesi ile karşılaşırsınız.
Yurdum insanına göre,nasıl motosiklet belli bir yargı dahilindeyse, motosiklete binen de öyledir.Sadece amerikan filmlerinin güdümünde yetişen bir birey eğer vizyon sahibi değilse, lügatına giren yabancı şeyleri ancak ve ancak filmlerden gördüğü kadarıyla algılar.Dolayısıyla; “motosiklete sadece SERSERİLER biner” inanışında olanlar sayısal olarak epeyce vardır.Ayrıca, kırmızı ışık sohbetlerinin kulaktan kulağa yansımasıyla motosikletin pahalı bir araç olduğunu beyninin bir köşesinde barındıran bir çok insan vardır.O halde motosiklet E birde ZENGİNLER biner. Sizin okumuş adam olmanız, belli bir makam –mevkii sahibi olmanız-motosikleti ikinci el olarak çok ekonomik fiyata aldığınız pek bilinmez....
Genel olarak motosikleti erkeklerin sürdüğü ve sayısal olarak ta böyle bir çoğunluğun olduğu göz önünde bulundurulursa, yurdum insanının gözü, motosiklet üzerindeki bayanı yadırgar...Normalde kural, zengin ve serseri bir asinin, saçları sarı ve rüzgarda da püfür püfür olması gereken bir kadını motosikletin arkasında gezdirmesidir.Parantez içinde saçların ve seksiliğin belli olması için arkada oturan kadın kask ta takmaz. O halde yurdum insanına göre motosiklete serseri-zengin ve erkek adam biner.Arkasında kasksız bir sarışın olmalıdır.Bu şekildeki bakış açısı ve ön yargı ne zaman yıkılır bilinmez ama bu işin bir de aması vardır......
Yurdum insanı motosiklet İ bir araç olarak kabul etmez.Ne trafik kanunda ne de sosyal hayatta böyle bir şey yoktur ki!..Aynadan bir motosikletin geldiğini gören dolmuş-taksi şoförü hiç aldırmadan yolcu almak için sağa-sola kırabilir.
Trafikteki serseri mayınlara göre motosiklet bir rakiptir.Altındaki Şahin, motosikleti görünce ferrari oluverir...ve sonrası aşikar....
Yolda giden bir otomobil sürücüsü kendisini, kendisinden 20km/s fazla hızla sollayan bir motosikleti çok hızlı ve çok tehlikeli görür.Motosikletteki mucize sesindedir.Bu ses öyle bir ses ki, trafikte yan yana bile gitseniz, kahve sohbetlerine “motosikleti çok hızlı sürüyorlar-araçların arasında nasıl da makas atıyorlar” diye yansır.Oysaki trafikte bir aracı sollamak için zaman zaman motosikleti hafifçe yatırmak motosikletin doğasında var.Fizik kuralları bunu emreder...
Yurdum insanı trafik kazalarında ölen binlerce otomobil sürücüsünü görmez.Trafik magandası yüzlerce otomobil sürücüsünü görmez.Çünkü bunlar kabullenilmiş ve sıradandır.Ancak bir motosiklet kazası, motosikleti nasıl da riskli-tehlikeli ve şeytan icadı yapar.....Bilirsiniz,köpeğin adamı ısırması haber sayılmaz...ama adamın köpeği ısırması farklıdır.Motosiklet kazaları da yurdum insanına göre böyle bir değer taşır.
Dolayısıyla motosiklet TEN korunmak gerekir.Motosiklet tehlikelidir.Kaporta insandır.Motosikleti araç olarak bile görmemek gerekir.Trafikte yerleri yoktur.İşte bunlarda yurdum insanının motosikletTEN korunma çamurlarıdır.Çamur atılır izi kalır...
Sonuç olarak bu çamuru temizlemek gibi bir kaygıdan ziyade, toplumda motosiklet konusundaki cahilliğin yenilmesi gerekir.Yüzde doksanı tahsilli bir sürücü popülasyonuna sahip ülkemiz motosikletçilerinin, bu çabayı harcaması,toplum yararına olacaktır.Yukarıda trajikomik teşbihlerle özetlemeye çalıştığım,toplumun motosikletçiye bakış açısı ister inanın ister inanmayın aşağı yukarı böyledir. Bu durum her motosiklet sürücüsünü olduğu gibi beni de üzmektedir.
Saygılarımla...
_________________
Oktay ÇELİK
Motosiklet Eğitmeni
Motosikletli Polis Timleri



Başka bir forumda okudum hoşuma gitti paylaşıma sundum..

[SEKO]

Paylaşım için teşekkürler.

[ziyaretci]

Çok güzel bir yazı. Ama aklıma şu sorular takıldı; Bu konu üzerinde kim veya hangi örgüt bir çalışma yapıyor ve bu çalışmalara ben kişisel olarak nasıl destek veya yardımcı olabilirim.

[Şenol SEL]

Çok güzel bir yazı. Ama aklıma şu sorular takıldı; Bu konu üzerinde kim veya hangi örgüt bir çalışma yapıyor ve bu çalışmalara ben kişisel olarak nasıl destek veya yardımcı olabilirim.

çalışması gerek olupta çalışmayan tek kurumu biliyorum.
TMF

[ziyaretci]

çalışması gerek olupta çalışmayan tek kurumu biliyorum.
TMF

Ben ciddi bir örgütten bahsediyordum...

[Şenol SEL]

Ben ciddi bir örgütten bahsediyordum...

TMF Türkiyede yasal ciddi bir örgüt olması gerekirken onlar voltranı oluşturmaya çalışıyorlar.Bizleri sesi olması gerekirken onlar Voltranı çocukluklarında yaşayamadıkları için şimdi meydanı da hazır boş bulmuş unu elemiş eleği asmışken oynuyorlar.

[ziyaretci]

TMF Türkiyede yasal ciddi bir örgüt olması gerekirken onlar voltranı oluşturmaya çalışıyorlar.Bizleri sesi olması gerekirken onlar Voltranı çocukluklarında yaşayamadıkları için şimdi meydanı da hazır boş bulmuş unu elemiş eleği asmışken oynuyorlar.

Şenol Abicim TMF yi veya bir başkasını benden çok daha iyi bilirsiniz. Ben şu an sadece 4 yıldır Türkiyedeyim ve Ocak ayından beri ilk defa bir motor kulübünün üyesiyim. Kusura bakmayın benim bakış açılarım bir az yabancı çünkü 15 sene kadar avrupanın çeşitli yerlerinde yaşadım. Yurdumuzda bir sürü sorun var ama biz insanlar olarak hiç bir şey yapmıyoruz. Biz motorcular özellikle herhangi bir klube üye olan mototrcular sorunların ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu sorunları çömesi gereken kurumlar var ama malesef bir şey yaptıkları yok. Evet bunuda çok iyi biliyoruz. Benim hayatım boyunca öğrendiğim bir şey var buda yapılması gereken bir şey varsa ve kimse bir şey yapmıyorsa ozaman benim yapmam gerekir. Onur Sual arkadaşımızın vefatinden sonra yapılan 01.02.2009 Zeytinburnu Kazlıçeşme meydanı mitnginden çok etkilenmiş bulunuyorum ve bunun devamını istiyorum. Bu mitingin devamını desteklemek istiyorum (sadece moral destek değil). Yalnız görünürde bu sadece formlarımızda yazılan güzel sözlerde kaldı gibi geldi bana. Bu nedenle ben bu topikte surduğum soruyu sordum. Şu an yaptığımız taş atmaktır. O örgüte bu kuruma taş atmakla hiç bir şey kazanamıyacağımıza inanıyorum. Bence yapılmayan görevleri kimseye saldırmadan biz kulüpler bir araya gelip o görevleri tamamlamak doğru olur. Gerisini tarihe bırakalım tarih her zaman insanları yargılar..

[Şenol SEL]

O kuruma özellikle laf ediyorum.O kurumun kulağına bunlar gitsin bir şeyler yapsın istiyorum.Bizler forumlarda yazıyoruz ve maalesef çoğumuz resmi değiliz.Bir şey yapamayız.Yapsak kimse bizi kaale almaz.Alır gibi görünür hehe der yine aynı şeyler devam eder.
bende elimden geldiği olarak ferdi olarak çok şeyler yapmak istiyorum yapmaya çalışıyorum ama bir yerden sonra tıkanıyorsun.Çünkü resmiyetimiz yok.Mesajında da bahsettiğin gibi.Sen dışarıda bu olayın çok ideal örneklerini görmüşsündür.Bu ülkede resmi değilsen hiç yoksun.Anlaşılmazsın anlamazlar.Maalesef canım Türkiye'mde işler resmi kanallar üzerinden yürür.
Bizler fan kulübüz.En basitinden Bursa Büyükşehir belediyesi Bursa ana arterlerden sorumludur.Şahsi çalışmalarım sonucu BŞB başkan danışmanına kadar ulaşabildim orda tıkandım.
Daha ileri gidemedim.Siz dilekçenizi verin biz gereğini yaparız dediler ve 2005 yılından bu yana bana ne geri döndüler nede bişi yapıldı.
Hala aynı kafada devam ediyorlar.Motosiklet şeytan aracı tehlikeli aracı kullanmaktan ne zevk alıyorsunuz yada siz önce motosikleti adam gibi kullanın ondan sonra bir şeyler isteyin modundalar.
Bursa Enduro ve yerel gündem 21 çalışma grubuyla ortaklaşa Bursa'da bir kaç çalışma yapıldı.Nilüfer belediyesi bu konuda bizleri zaman zaman destekleyici yardımları oldu.
Bizler Bursa Enduro olarak motosiklet kullanan vatandaşlara ücretsiz eğitim vermek istedik.Bir kişi müracaat etti.Yine yılmadık çalışmalarıma devam ediyoruz.Ama biz fan kulübüz.Resmi makamlarda karşımızda muhatap bulamıyoruz.Resmiyetimiz yok.
Bursa'da geçtiğimiz yıllarda yapılan yol kazıma çalışmalarının motosiklet sürücüleri için risk arz ettiğini yazılı sözlü olarak BŞB ye ilettim.Tınmadılar.bende T.C. Karayolları Genel Müdürllüğü Ankaraya bilgi edinme yasası çerçevesinde yazılar yazdım.
Bana gelen posta cevabında Bursa şehir içi giriş ve çıkışlarında bahse konu yerleri inceledik ve trafik sürüş güvenliğini tehlike arz eden bir sorun göremedik.
Diye posta ile yazı geldi.Sonra beni cep telimden aradılar.
Tam 2 saat cep telefonu görüşmesi yaptık.
Ankaradaki beyler söz konusu tırmıklarla ilgili çalışmayı Bursa Karayolları bölge müdürlüğüne havale etmişler.Bursa Bölge de çalışmaları Otomobille test etmişler.Soruna rastlamamışlar.Ama ben motosikletle sorun yaşanıyor dedim.Sizde yavaş gidin hızlı giderseniz kaza olur dediler.Ama bunlar avrupa yollarında pek sık rastlanmaz en kısa sürede asfalt çalışması yapılır vs vs anlattım.Adamlar gayet sakin.Sizde yollar asfaltlanana kadar binmeyin motora yada o yolları kullanmayın dediler.
Karayollarındaki bariyerlerle ilgili bir çok yere yazı yazdık.Hemde kızmadan sakin olarak.Bende yazmadık okumuş ağzı laf yapan hocalarımıza yazıdırdık mesajları.Kanunlardan örnekler verdik.Avrupadan örnekler verdik.Sonuç sıfır.Biri çıktı.Sanı prof tvlerde motosiklet tehlikeli araçtır dedi.Diğer yandan inşaatçılar odası İstanbul şb başkanı basına yazılı açıklamada bulundu.Motosikletler sol şeritten gidemez dedi.Bizim hakkımızı savunması gereken yerden bir karşı yazı yada çalışma gelmedi.Tek başına yada fan kulüp olarak bir yere kadar gidersin.Resmiyetin yoksa bir yerden sonra takılır kalırsın.Sonra geliriz burda forumlarda yazarız.

ben 1980 yılından beri sadece motosiklet kullanıyorum.Yıllık ortalamam 80 bin km.Meslek olarak motosikletli kurye olarakta çalıştım.Motosikletli kurye iken yaptığım kazalarda 2918 sayılı yasa gereği %100 haklı olduğum durumda bile 8/2 suçlu bulundum.Trafik ceza maddesi: tehlikeli araç kullanmak.

2004 yılında yalova milletvekili tarafından meclise bir önerge verildi.Trafik yasasının günümüz koşullarına göre yeniden düzenlenmesi hakkında.Çok sevindik.yazılar yazdık gerekli yerlere.Moted tarafından bu konu çok desteklendi.Bizler de gerek mail yoluyla gerekse imza kampanyalarıyla destekledik.ne oldu
Kanun teklifi rafa kalktı.

ben dahil yüzlerce motosikletçi arkadaşımız bu konuda çalışıyor ama ferdi olarak bir yere kadar gidebiliyorsunuz.
Sana Bursa'dan başka bir örnek vereyim.Bursa - İzmir yolunda ağlayan çınar girişinde bir araç kaza yaptı ve içindekiler yaralandı.Ve kısa bir süre sonra buraya araçlar için alt geçitle ağlayan çınara giriş yapıldı.O yolda onlarca köy var sadece oraya yapıldı.
neden sadece oraya yapıldı.
Çünkü kaza yapan bir milletvekili akrabası.
Bizi kim dinler.Resmi değiliz zevkimiz için motosiklet kullanıyoruz.
Sen dışarıda gördün.Motosikletler için trafik levhaları bile ayrı.Hız sınırı vb diğer trafike levhaları ayrıdr.
Bizde tüm araçlar için aynıdır.
Bu konuyuda Ankaraya ilettik.Hatta bu konuda Konya yolunda ceza yinen yabancı bir motosiklet sürücüsünün açıtığı davayı kazandığını söyledik.ne değişti.Hiç bir şey.Bizim burda yani Türkiyede hala aynı mantık var.Motosiklete zevk için binen adam zengindir zengin ama serseridir.
Bak geçen Zeki biraderim paylaştığı yazıyı burda paylaştım.
Biz canım Türkiye'mde resmi olmadığımız sürece bir şey yapamayız.yaparsın tıkanırsın isyan edersin vay anarşist derler alırlar içeri.
Ama resmi yerimiz var.Senle yazıştığımız bütün bunları bizim adımıza takip etmeye mecbur olan yer var.Bizim haklarımızı savunmaya mecbur olan yer var.Tabii ki laf ederim.Tabii ki taşta atarım.O zaman adını Türkiye Motosiklet Federasyonu yapmasaydı.Adı buysa görevini yapacak.Bizim hakkımızı her plartformda savunacak.Onlar napıyor yarış düzenliyor.Bak bakayım ne yapmışlar bugune kadar motosiklet kullanıcıları için.
İstanbulda Kuryeler derneği miting düzenlediler.Ekonomik nedenlerimden dolayı katılamadım.ama forunlarda bende bu bilgiyi çoğaltarak paylaştım.Orda bile görüldü ki miting alanı şehişr dışında kuş uçmaz bir yere verildi ve yürüyüşe izin verilmedi.Ama bu bir başlangıçtır.Çokda iyi olmuştur.
Orda ne yapıldı bu forumnlardan ayrı olarak.Moto kuryeler derneği ve Ahmet konuştu.kime: Motosiklet kullanıcılarına.ee biz zaten bunları biliyoruz.TV haberlerinde 5 dk lık bir haber oldu.Sonra herşey unutuldu.
nerede yetkili kurum
neden yok orda.O gün daha önemli işleri vardı.Motokross yarışları vardı.
İstanbul trafiğnde iki kişi bariyerler yüzünden kafası koparak hayatını kaybetmiş.ne gam.Motokross yarıişları vardı.

Motosikletin trafikte daha güvenli sürüş yapması için sen ben bizler bir şey yapamayız.İddia ediyorum cumhurbaşlanlıgı onunde üstümüze benzin dokup yaksakta kendimizi değişen bir şey olmaz.Çünkü işler bu şekilde yürümüyor.Ve bunu maalesef çok kişi anlayamıyor yada anlamakta ciddi zorlanıyor.

Biraz uzun oldu.Herkesten ÖZÜR DİLERİM.

[ziyaretci]

Abicim sizi çok iyi anladım böyle detayllı yazmanız benim için iyi oldu zararsız öfkeme öfke kattı. Lakin bunları duymam beni yıldırmaz. Ben resmiyetten önce yapılması gerekenleri düşündüm, yani halkımızda bir bilinç yaratmak. TMF ye çok haklı olarak kızmışsınız. Yanlız ben öyle bir fedarasyona kızmakla haytımın bir saniyesini bile harcamak niyetinde değilim. Onlarla muhattab olma niyetim bile yok. Hiçi bir resmi kurumla muhattab olma niyetimde yok. Ben bir TC vatandaşı olarak benim diğer TC vatandaşlarım ister motorcu ister diğer vasıta yada yayaları bilinç sahibi olmaları benim bir vatandaşlık görevimdir diye düşünüyorum. Yapacağım tek şey reklam olacaktır. Bir belgesel gibi öğretici reklam. Bunları nereye sergileyebileceğim artık gücümün nereye kadar yetişeceğine bağlı.

Bundan şu an netice alamıyacağım kesin ama çalışmalarımın boşa gideceğini hiç sanmıyorum çünkü bu yapacaklarım kar altına tohum ekmektir.

Elbet bir gün o karlar eriyecek yurdumda...

[HAKAN]

Barış kardeşim dediğin doğru karlar eriyecek biz görürmüyüz erimesini bilmem ama bir gün mutlak eriyecek o zaman motora binme zamanıdır zevk zamanıdır inşallah bir gün!