Engin Balaban ın başka bir siredeki yazısından Nickli Üyeden Alıntı
Bir de 3. tip sürücü vardır. İşte bu sürücünün yolda giderken ne yaptığını anlamazsınız. Her türlü engelden veya güvenliği bozucu şeylerden öyle bir uzaklaşır ki, örneğin onun girmediği çukura siz girersiniz. Çünkü O sürücünün kaçış manevrasını fark etmemişsinizdir. Çünkü O sürücü iyi bir zamanlama ile mükemmel bir plan yapmıştır ve her hangi bir tehlikeli olayın içine girmeden çok daha öncesinden gerekli hareketi/tepkiyi uygulamaya başlamıştır. Aynı zamanda bu planı uygulamadan önce de her yönüyle değerlendirmesini yapmıştır. Yani hayalet gibidir...
Yolda görünmez olan bir sürücünün sizin önünüzde gittiği bir anda belki şunu söylediğiniz olmuştur... bu ne zaman yolun sağına geçti ve durduk yere neden geçti? Aslında belki O, soldan yola çıkmak için gelen bir aracı çok önceden görmüştür ve planını öyle bir zamanlama ile uygulamaya başlamıştır ki, işte onun sağa geçişinin neden olduğunu bilemezsiniz ve göremezsiniz. Aracın sürücüsü onu görmeden çok daha önce O, aracı görmüştür. Veya öyle bir tepki zamanlaması ayarlamıştır ki yavaşladığını anca kendinizi onun motoruna iyice yaklaştığınızda fark edersiniz.
Görünmez olan/olmaya çalışan bu tip bir sürücü bilgiye çok daha aç bir şekilde yolda gider. Etrafındaki herşeyi fark etmeye çalışır. Görünen ve görünmeyenler ile ilgili sürekli kafasında planlar kurar. Yolu okumaya çalışır. Bu sürücünün herşeyi de hassastır: Konumlanması, yaptığı hız değişiklikleri ve buna bağlı olarak vites değişimleri ve seçimi son derece doğru, yumuşak ve anlaşılmazdır. Çok iyi bir ivme duygusuna sahiptir. Gaz kolunu öyle bir kullanır ki, yavaşlamasını ve hızlanmasını hissedemezsiniz. Ne zaman sollamaya çıktığını bile anlamazsınız.
Gaz kullanımı ile ilgili hep kullandığım bir cümle: Gazı sert fren yapacak kadar gereğinden fazla açmaktan da, gazı tekrar açacak kadar erken yavaşlamaktan da kaçının. Baktığınızda her yerde olduğu gibi burada da iyi bir planlamaya ihtiyaç var.