Varmayı değil, sürmeyi seviyorum...
Honda VFR800XA
* RoSPA Advanced Riding Instructor
Membership 69332
* IBA MEMBER
Membership 60475
Sanırım olaya başka bir yerden bakmak lazım. Gelişecek olaylar ne olursa olsun onların hızı değişmeyecek. Değişecek olan tek şey hızımızla ters orantılı olan reaksiyon süremiz(sanrın burada tekip mesafesinin önemini de vurgulamalıyız). Ne kadar hızlı olmalıyım sorusuna verilebilecek doğru cevap aniden karşıma çıkabilecek tehlikeye tepki verebilecek ve hata yapma olasılığımı en aza indirecek kadar zamanı kendime tanıyabileceğim hızdır. Her ne kadar tehlikenin ne olacağı bire bir bilinemese de gireceğin virajın içerisinde şerit ihlali yapmış olabilecek bir aracı olası görmek, görmediğin yerlere güvenmemek gibi ufak önlemler sanırım hız sınırı konusunda az çok karar vermeye yardımcı olacaktır. Tabi bunlar benim şahsi kanaatim, sürücüye göre, motora göre, yola göre rakamlar değişkenlik gösterecektir.
(0554) 989 10 20
E ee ben de bu guzel sohbete katilmak icin sirami brkliyordum, herkes birakti.
Sistemin ilk sarti BILGI ise, hizimi bilgi belirler. Sistemde HIZ konusu tartisilirken, ( ARA Ya da diger forumlarda) burada bahsi gecen hizin motosikletin hizi degil ancak algilamadaki hiz oldugu da kabul goren bir gorus olarak ortaya cikmaktadir.
Zaten diger dostlarimin da yazdigi tum, hava kosullari, yolun durumu, motosikletin durumu, trafigin durumu ya da gordugun durabilecegin kadar gitmek gibi unsurlar da BILGI cercevesine girdigi icin, demek ki hizimizi, bilgileri degerlendirdigimiz hiz tayin eder.
Degisen her durum icin sistemde en basa donulur! Bunun sebebi de yeni alinan bilginin yorumlanmasi ve bunun gerektirdigi suruse gecmek icin degil midir? Hani bir viraja giriyoruz, ve konumlanma hiz, vites hepsi yerli yerinde diyelim. Ancak virajin icinde birden konumlandigimiz yerden ayrilmamizi gerektiren bir durumla karsilasinca, bu yeni bilgiye gore konumlanmamizi, hizimizi ve vitesimizi ayarlamiyor muyuz.
O zaman, surekli yoldan gelecek bilgileri tariyor olmamiz ve bunlari hangi sure icinde degerlendirdigimiz, hizimizi belirler, diyebilir miyiz?
Konu Hakki Orun tarafından (08-02-2013 Saat 14:01 ) değiştirilmiştir.
The Member of RoSPA RoADAR
www.orunbrothers.webs.com
R 1200 GS ADV TripleBlack
CRF 250 L Kirmizi Beyaz
vijjj konu nerelere gelmis yau, ukelalik yapmak istemem ama motorlar icin her zaman ongorulemeyen tehlikeler yada ongormediginiz noktadan cikacak bir hayvan yada insan vs olabilir hatta motorumuzdan kaynakli riskler bile olabilir... acikcasi ben kendi adima surekli bu paranoya ile motoru kullanmaktan keyif alamam bazen isleri belli oranda oluruna birakmak lazim diye dusunuyorum bu oluruna birakma kismininda kapa gozleri git 150 ile olarak algilanmasini istemem...
isin literaturunden cikipda keyif kismina gelirsek bence en ideal surat keyif aldigin surattir...
150 ile giderken ben 100 metrede dururum baskasi ayni motorla 70 metrede durur bi baskasi 150 metrede yada gordugune gelicek olursak istanbul bodrum arasindaki duzlugu herkes bilir km'lerce dumduz yol eee limitsiz gorus ibreyi dibemi dayiyalim yada hangimiz ibreyi dibe dayiyor o yolda yol bombos olsa bile....
kullanici once kendini bilecek sonrasinda motorunu bilecek vede keyif aldigi suratte gidecek kanimca...
Volkan YILMAZ 0 Rh+
532 2840943
ride to hell
Şef,
Düşüncelerin tamamı ile doğru. Her hız konusu açıldığın da, bu tartışmanın yaşanması neredeyse gelenek halini aldı diyebiliriz.
Lakin bunun önüne geçebilmek için yukarıdaki sayfalarda bahsettiğim bir hususa tekrar dikkat çekmek istiyorum.
Burada amaç olabildiğince hızlı gitmek değildir. Amaç güvenli olan hızın üst limitini belirlemektir. Yoksa bahsedildiği gibi hız kesinlikle sürücünün kararıdır. Daha hızlı gitmek yönünde karar verebilecek tek yetkili sürücüdür. Üst limiti bildikten sonra, limitlerin içinde kalmanın hiç bir sakıncası yoktur. Hatta kalınmalıdır. Tam limitte gitmenin sadece yarış şartlarında faydası vardır.
Paranoya içinde motosiklet sürme konusuna gelirsek. Bu paranoyanın maalesef gerekli olduğunu düşünüyorum. Bu tıpkı bir bilgisayar oyunu gibi. Çevremizde bizi yok etmek isteyen düzinelerce uzaylı var. Hepsinden korunarak ilerlemenin bir yolunu bulmak lazım. Bilgi toplama aşaması bu uzaylı düşmanları belirlemekten ibaret. Bilgiyi toplamalı, sıralamalı, önceliklendirmeli ve buna bağlı olarak bir plan dahilinde motosiklet kullanılmalıdır. Elbetteki, meteor düşme olasılığı da bu risklerin ve buna bağlı planlamanın bir parçası olabilir. Biraz da espiri ile sorulan "En güvenli motosiklet hangisidir?" sorusunun cevabının, garajdaki motosiklet olması, istenirse bu abartı sınırının ne kadar genişletilebileceğini gösterir. Tabi ki amaç bu değildir.
Olağanüstü haller dışında kalan, çevreden alınabilecek tüm bilgi alınmalı ve sürüş planına yansıtılmalıdır. Bu planlama sonuç olarak güvenli hızı da verecektir. Motosiklet sürmek, sürekli bu bilgi toplama ve planlama süreci içinde süregelmesi gereken bir eylemdir. Hepimiz bunu ister istemez yapıyoruz. Yağmur yağınca yavaşlıyoruz, toprak yolda keskin hareketlerden uzaklaşıyoruz. Amaç, bu tedbirleri sistematik, analitik bir biçime sokmak ve her durum için alınan risklerin farkında olunmasını sağlamaktır.
Şu anda bulunduğun yerden kalkıp, gözlerini kapatarak 10 adım atmanı rica ediyorum. Hislerine güvenerek yürümeye çalışmanın ne derece zor hatta imkansız olduğuna hak vereceksin. Bebekliğimizden beri yaptığımızbu eylemi bile, gözlerimiz sunacağı bilgi olmadan yapamadığımız veya en azından sağlıklı bir şekilde yapamadığımız apaçık ortadadır. Bu şekilde koşmayı aklımızdan bile geçirmeyelim (Şu anda etrafa doğru uzattığın ellerin de bilgi toplamaya çalışıyor değil mi? ) O halde yürümekten çok daha az hakim olduğumuz ve riskleri çok daha yüksek olan motosiklet sürme eylemini sadece hislerimize, hayatın akışına bırakamayız, bırakmamalıyız.
Tüm eğitimlerin birincil amacı çevreden bu bilgiyi toplayabilmenin yollarını anlatmaktır. Buna motosikletimizde kaynaklanabilecek riskler de dahildir.
Çevreden topladığımız bilgi hızımızın ne olabileceğini belirler. O limitlere çıkıp çıkmak bize kalmış ama her sürücünün kendi öz değerlendirmesi ile o andaki üst hız limitini sağlıklı şekilde belirleyebilmesi gerekir.
Yavaş kalmak her zaman en güzeli değildir. Önemli olan hızı, hızlanmayı, yavaş kalmayı, toplanılan bilgi çerçevesin de doğru kullanmaktır. (Hızı doğru kullanmak bir başka tartışmanın konusu olacaktır)
Not : Hakkı Abime, paylaşımından dolayı bir kez daha teşekkür etmek isterim.
Konu Ersan ÖZYURT tarafından (08-02-2013 Saat 22:08 ) değiştirilmiştir.
Varmayı değil, sürmeyi seviyorum...
Honda VFR800XA
* RoSPA Advanced Riding Instructor
Membership 69332
* IBA MEMBER
Membership 60475
110 KM hızı aşmam. Aşamam... (WR 125 R)
Eee. 110 km her zaman güvenli mi peki? Maksmum hızımızı bilmek güzel tabi. Yoksa hızımızı maksimum hızımıza göre mi belirliyorsunuz? Şehir dışında, bölünmüş up uzun bir yolda, yaz günü 110 km hızlı olmayabilir. Ancak ilerideki köyden geçerken 70 km bile fazla olabilir. Aynı soru, hızınızı neye göre belirlersiniz.
Varmayı değil, sürmeyi seviyorum...
Honda VFR800XA
* RoSPA Advanced Riding Instructor
Membership 69332
* IBA MEMBER
Membership 60475
Maxsimum hızım 110 km. Genel itibariyle D100'de yol açık ise Hava durumuna yolun durumuna ve görüşüme bağlı olarak çıktığım veya çıkabildiğim maxsimum hızdır. Trafik durumunda seyir yönünün sağındaki emniyet şeridinde yine görüş, hava ve yol durumuna göre maxsimum 60 km. Virajlarde genelde itibariyle bilmediğim bir yol ise trafik işaretlerindeki hız göstergesine uyarım. Şehir içi ana caddelerde trafik akışından temkinli bir şekilde 5-10 km daha hızlı gidiyorum. Gece motor kullanmam gündüz bile zor dikkat edilen motora gece hiç dikkat edilmez düşüncesinden.
Konu Ersan ÖZYURT tarafından (17-03-2013 Saat 13:10 ) değiştirilmiştir.
Varmayı değil, sürmeyi seviyorum...
Honda VFR800XA
* RoSPA Advanced Riding Instructor
Membership 69332
* IBA MEMBER
Membership 60475