Enduroist Slogan
Bizi Takip Edin Follow us on Facebook Follow us on Twitter Watch us on YouTube
Kayıt ol
11 den 13´e kadar. Toplam 13 Sayfa bulundu

Threaded View

  1. #1
    Enduroist Kadim Üye Aras Acer - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    Aras Acer
    Üyelik tarihi
    25-02-2013
    Bulunduğu yer
    İstanbul/ Kadıköy
    Mesajlar
    809
    Motosiklet
    CRF 250L
    Marka
    Honda

    Post İstanbul- Çanakkale- İzmir bumerangı 1455 KM... :-)

    İki Nisan günü özlediğim İzmir'e gitmek vede yeni motorumu uzun yol için test etmenin tam vakti geldiğini düşünerek hava durumuna bağlı kalarak 13 Nisana gününde F650'im ile tur atmaya karar verdik. Yaratılışımız gereği sürekli hareket halinde olmalıyız; hareket insanı canlı tutan sağlıklı bir eylemdir. Dipnot: Körfez yolu vapursuz 97 KM tutmaktadır. Toplamdan 97 Km çıkartılmıştır...



    Yol denildiğinde zihnimi canlandıran büyülü sözler Aruoba'nın sözleridir.

    Yola çıkan kişi nereye ulaşabileceğini,
    ancak yürüyüp, yolu aşıp, vararak bilebilir
    - yol, yürünmeden, bilinmez...

    Kendi yönünü bulamayan kişi için,
    `yol` yoktur- bir sürüklenmedir
    bütün `yürüme`si...

    Kendi yolunu bulamayan,
    bütün yolları boşuna yürür.

    Tüm Oruç Aruoba


    Zaman yaklaştığında içim kıpır kıpır kaynamaya başlamıştı. Saat 06:30 gibi Moda Rıhtımından Yoğurtçu parkına ve Eski Salıpazarının çevresini dolanarak yola çıktım. Gökyüzü sanki bu heyecanı görmüş olmalı ki erkenden tepeme güneşi dikmiş ve güneşin alt katında arada buharlı bulutları kovalayıp duruyordu. Güneş yerli yerinde ve orta sınıf bir ısı veriyordu.

    Neyse—varsin sen; ve ben, elbet
    bulacagim bir yol—varsa eger bir yol
    --ya da benim varsa, bir yol bulma
    yeteneğim—yetersem buna



    Oruç Aruoba

    Eskihisar arabalı Vapur

    Omm one more mile riders Turkey ekibi ve Mizahın kaynağı Erdil Yaşaroğlu






    Giderken dalgaların ardından baktım sana yıllardan sonra
    Hiçbirşey eskimemiş
    Herşey yepyeni
    Olabilir mi?

    Ne çok duygu yaşanıp geçmiş
    Denizde sürüklenen iki somun ekmek
    Yemyeşil bir sarmaşık, kökleri kopuk
    Ne çok yol, ne az varış

    Güneşin kuruttuğu, rüzgarın savurduğu
    Karın soğuttuğu, onca iççekiş
    Günlerin yavaş akışla oluşturduğu
    Ne az yer, ne çok geçiş

    Geçmedik belki, gitmedim belki ben
    Giderken dalgaların ardından baktım sana yıllardan sonra
    Hiçbirşey eskimemiş
    Herşey yepyeni
    Olabilir mi?

    Yalova, yolcuyu görmeden kolay kolay bırakmaz bağrına basar. Dost canlısı sıcacık insanları vardır. Arkadaşımın güzel annesi kendi elleriyle kahvaltı hazırlamış ki "enerjini almalısın o yolları o tepeleri metal atınla aşacaksın Çanakkale'ye gidiyorsun bana deyince Mamafih sanki savaşa gidiyorum gibi heyecan dolmaya başladı içime... Yalovada güzel anneceğimin kahvaltısından sonra arkamda su döküp beni uğurladı. Bu kadar sempatik bir gün yaşadığımı hatırlamıyorum. Anneciğim Çanakkaleden sadece geçeceğim savaşa gitmiyorum diye gülüyorum... Sözlerinden hep hatırladığımız Çanakalle içinde aynalı çarşı şarkısı dilime takıldı. Söylene söylene gidiyorum.

    Hararetim tavan yapmıştı. Karacabey/Bursa kararsızca köyün girişinde bir tur atmaya başladım ki sonra U dönüşüyle Canbolu köprüsü, Çapraz Çayın da temiz bir soluk almayı tercih ettim.

    Köprüden aşağı inişte bambaşka bir manzara hakimdir. Oturmak için yerler ve piknik yapılabilecek mekanlar tasarlanmış... Açıkçası ben bu güzelim doğa manzarası karşısında büyülenmiştim... Elbette gördüğümü sizler içinde kaydettim...

    Çapraz Deresi/ Karacabey/Bursa



    Köprünün aşağısında memleketimin güzel insanlarına rastladım. Kimi balık tutar kimi keyif yapar kimi arabasının çifte kapısını açar ama pencereden dereye bakarak birasını yudumlar. Tabi güzel memleketin ikramı boldur insanı gerçekten sıcak ve samimidir. Ben evin ahalisine merhabamı verdim. "abi İstanbuldan mı geliyorsun" diye sorunca elbette dedim. Bende doğma büyüme Fatihliyim fakat şimdi Karacabey'de v.s... Muhabbet uzadı. Abimizde motorcu çıktı. Küçük vede mavi bir scooterı var. "Şehir içi rahat oluyor güzel abim, Uzun yola çıkmak için senin motordan kullanmalı... Benim eşek fazla uzaklaşamaz... Bir klasik motor muhabbetidir sürüyor... Abimiz şarap ikram etti. Bir içtim bir tane daha bir tane daha üçüncüye aman abi ehliyet cezamız var ki ehliyetin limitini doldurmayalım diye Birde kaçak cigara nereden bulmuşsa dumanı pek bir lezzetliydi... nerden aldığını unuttum...

    Abimizin lakabı var ki, Reis Rambo Murat...



    Ve yolculuk devam ediyor. Yolda Rüzgâr tarlalarına rastlayordum. Manzara, yeşillik ve tarlaların baharı simgeleyen yada en çok baharın soluğunu almanız için sizi kendine çeken doğanın eşsiz güzelliği...

    Konu Aras Acer tarafından (15-04-2013 Saat 19:02 ) değiştirilmiştir.
    Seyahat sürecinin sonunda vardığınız tek yer kendi benliğinizdir...
    https://www.facebook.com/yolajandam

  2. Aras Acer güzel mesajın için 2 üye sana teşekkür etti :

    Abdullah TÜRK (15-04-2013),Armağan ÖZTÜRK (15-04-2013)

 

 

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •