Enduroist Slogan
Bizi Takip Edin Follow us on Facebook Follow us on Twitter Watch us on YouTube
Kayıt ol
Sayfa 1 Toplam 4 Sayfadan 1234 SonuncuSonuncu
1 den 10´e kadar. Toplam 35 Sayfa bulundu
  1. #1
    Enduroist Üye estemo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    özcan şimşek
    Üyelik tarihi
    09-03-2009
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    37
    Motosiklet
    HONDA Paneuropean st 1300 ABS
    Marka
    Honda

    Arrow Yunanistan 3 motor 3 Aile...

    Arkadaşlar, biz Haziran ayında 3 motor Yunanistana gittik.Gürbüz arkadaşımın isteği doğrultusunda ve bir enduroist üyesi olarak burada siz arkadaşlarımla paylaşıyorum.

    Buradan 2 motor yola çıktık diğer arkadaşımızın işleri dolayısıyle pazartesi günü bize selanikte katıldı ve sonrasını 3 motor 3 aile beraberdik.

    Bu gezinin raporlama görevi köksal arkadaşıma aitti onun anlatımıyla size aktarıyorum ve sonrasında resimler.

    Katılımcılar
    1-Özcan&Deniz
    2-Köksal&Arzu
    3-Ömer&Canan

    Buyrun;


    Yazan:Köksal Atik

    GEZİ: YUNANİSTAN: 1.GÜN: GİDİŞ: KOMOTİNİ + XANTHİ + KAVALA

    Biz veÖzcan abiler: 2 Motor çıkış
    Rodop bizimle Tekirdağ kahvaltıya geldi

    06:10 Teker döner (Mecidiyeköy)
    07:10 Teker döner (Kumburgaz) 65. Km.
    08:00 Tekirdağ’da kahvaltı 145. Km.
    09:30 Teker döner (Tekirdağ)
    11:00 Hudut 265. Km.
    12:00 Yunanistan’a giriş
    12:15 Benzin al: 4.6 lt/100 km.
    12:30 Otoban giriş
    13:30 Komotini (Gümülcine) 355. Km.
    14:30 Teker döner (Komotini)
    15:30 Xanthi (İskeçe): Tepede restaurant 425. Km.
    17:30 Teker döner (Xanthi)
    18:30 Kavala: Philoxenia Hotel: 485. Km.


    Hudut geçişi normalde 30 dk.’da bitirilebilir, ilk geçiş olduğu için
    ağırdan aldık. İlk once bizim polis sadece pasaportları kontrol edip,
    yurtdışı çıkış basıyor. 2.Adım’da araç çıkışı ile ilgili belgeler kontrol
    ediliyor. Yunan tarafında ise pasaport ve araç belgeleri tek noktada
    kontrol edildikten sonra Gümrükçü de 2.defa kontrol ediyor.
    Gümrükçe dönüşte verilmek üzere bir kağıt veriyor, kaybedilmemeli.
    Son kez Yunanistan’a geçişte pasaportları bir kişi daha kontrol ediyor.

    Yunanistan’a girer girmez sağdaki tali yoldan girildiğinde benzinlik var.
    Sonrası zaten komple otoban.
    Genelde Kavala’ya kadar otoban düz ve sıkıcı. Ancak Kavala’ya 10 km. kala
    Dağlar arası geçişlerde güzel manzara eşliğinde nefis virajlı yollar var.

    Komotini (Gümülcine) küçük bir Ege kasabası görünümünde. Çok albenisi
    Yok. Girer girmez meydandaki parkta oturup kahve türevlerinden alıyoruz.
    Kahve hafif yanık kokulu ve güzel. Servis güzel. Servis yapan Yunan gayet
    Iyi Türkçe biliyor ki bizim için süpriz değil çünkü Osmanlı hakimiyeti 1920’lere
    Kadar sürmüş bir kent burası. Merkezi motorla turlayıp çıkarken zaten Osmanlı
    Etkisini tarihi binalardan ve 1-2 camiden görebilliyorsunuz. Camiler genelde
    Gayet bakımlı.

    Xanthi (İskeçe) Komonti (Gümülcine)’ye göre daha büyük. Bir dağ yamacına kurulmuş.
    Bir Şükufe’ye uyup, East yerine West’ten girince yolu en az 20 km. uzatıyoruz. Merkezden
    motorla Old City’ye transit geçiyoruz. Burada öyle aman aman bir Old City yok.
    Bizim Eminönü arkası gibi iç içe girmiş esnaf görüntüsü ve dar yollar var. Nehrin karşısına
    Dağın yamacına doğru geçişten sonra motor üstünde orada yaşayan bir Türkle karşılaşıp
    Restaurant soruyoruz. Beni takip et deyip, sadece motorun geçebileceği yollardan dağa
    Doğru çıkış başlıyor. 500 m. kadar evler arasında taş örülü yollar üzerinden oldukça güzel
    Bir çıkışla tüm şehre hakim bir noktadaki restaurant’a varıyoruz. Restaurant’a girer girmez
    Yoğun yağmur yağışı başlıyor ve biz çıkana kadar aralıklarla devam ediyor. Yağmur
    Sadece dağa yağıyor, karşımızdaki şehrin büyük bölümü güneşli. Bu tezat bize zaten güzel
    Manzarada çok hoş foto arkaplanı veriyor. Yemeği içeride komple cam ardında şehri
    Ve yağmuru seyrederek yiyoruz. Dağ komple orman olduğu için yağan yağmurla beraber çam
    Kokusunu içimiz çekiyoruz. Yemekte ısmarladığımız hemen hemen her yemek gayet güzel.
    Ben özellikle “variety of hot starters” ve şefin önerdiği şişesi 21.00 Euro olan şarabı tavsiye
    ederim. Şarap Selanik bölgesinin kırmızı dry şarabı. Çok güzel aroması var ve salata ile kırmızı
    et yanı çok iyi gidiyor. 2 şişe şarap içmemize ve salat ya da starter almamıza rağmen hesap sadece 109 euro geliyor. (Tatlı yemedik). Üstüne espressolarımızı içip, Kavala’ya doğru bugünün son yolculuğuna başlıyoruz.

    Yaklaşık 50 km. sonra dağ geçişleri ile biten bir yolculukla güzel bir koyda olan Kavala görülüyor. Otelimiz Kavala’ya inişindeki bir tepedeki Philoxenia Hotel. Biraz bakımsız ama
    Balkon ve oda Kavala manzaralı. Yataklar taş gibi. TV mini buzdalabı var. Wireless sadece lobide ve hızlı. Otele yerleşip hemen motorlarla Kavala’ya iniyoruz. Kavala koyu 3 parçada düşünülebilir. İlki motorları koyduğumuz merkez ve popular bölüm. Burada kıyı araçlara
    Kapalı ve restaurant-bar-café ve hediyelik eşyacılarla dolu. Tam bizim Ege kasabası. (çekirdek-
    Mısır satıcılar vb. benzerlikler) Şirin ve güzel bir kasaba. İkinci bölüm denizi önününüze aldığınızda solda kale altında kalan bölüm. Burası araçlara açık dükkan ve café ağırlıklı liman bölümü. ^. Bölümde merkezin sağında bizim otelin tam altına gelen kısım. Buraya gitmedik ama pek rağbet gören bir bölüm değil ve biraz uzak.
    Merkez kıyıda biraz dolandıktan sonra deniz kenarında bir yere oturup, birer bira içip, günün
    Yorgunluğunu atıyoruz. Herkes ayakta uyumaya başladığı için 11:00 gibi otelimize dönüyoruz.
    --------------------------------------------------------------------------------

    GEZİ: YUNANİSTAN: 2.GÜN: SELANİK
    10:30 Teker döner
    13:30 Hotel Golden Star 665. Km.
    14:30 Deniz sefası
    16:00 Öğle Yemeği (Perea)
    19:00 Selanik Merkez
    23:00 Otel’e dönüş 710. Km.

    Güzel bir sabah kahvaltısı (Philoxenia Hotel) sonrası yola koyuluyoruz. Hemen hemen hiç
    Benzin kalmadığı için ilk benzin okunu takip ediyoruz ancak benzinci otoban üstünde değil,
    Kıyıdaki başka bir kasabada çıkıyor. Benzin almak bize yaklaşık 30 dakikaya maloluyor.
    Yol boyunca arasıra yağmur atıştırsa da genelde güzel bir havada ve otobanda gidiyoruz. Solumuzda 2 adet göl görüyoruz. Otobanın bu bölümü hafif iniş çıkışlı ve virajlı, daha keyifli.
    Otelimiz Khakidi yolu üzerinde Perea bölgesinde. Selanik merkeze gelmeden Khakidi okundan sola dönüp, Makendonya Havaalanı oklarını izledikten sonra havaalanına girmeden son ışıklarda sola Perea ayrımı ile gidiliyor. Duble yol ve 3 şerit, çok rahat. Otel Selanik merkeze 20 km. ve merkezdeki yoğun ışık nedeni ile 30-45 dak. arasında değişiyor.

    Otel denize sıfır, odalarımız denize bakan tarafta 3.katta, Balkon ve oda Selanik ve deniz manzaralı. Odalar yeterli büyüklükte ve 3 yıldız bir otele uygun.
    Odalara yerleşir yerleşmez hemen öndeki denize giriyoruz. Deniz ince kum ama bulanık ve kirli. Bir hemen çıkıyoruz ama Özcan abiler tabii ki devam ediyor.
    Denizden hemen sonra otelden sonraki kıyıdaki ilk restaurant’ta balık yiyoruz. Kalamarı super ama diğer balıklar vasat.
    Yemek sonrası Selanik’e gidiyoruz. Selanik’e çok uzun bir cadde ile giriliyor. Bu cadde başından neredeyse sonuna kadar sağlı sollu motor dükkanları ile dolu. Hemen hemen her marka mevcut.
    Çok kolay biçimde Beyaz Kale’yi bulup, hemen d********** motorları çekiyoruz. Motorlara kırmızı ışık geçişi hariç burada herşey serbest. Hatta kask takan az. Bizim kadar donanımlı motorlar yok.
    Beyaz Kale’den Aristoteles Meydanı’na kadar Kordon boyunca yürüyoruz. Kıyı café ve bar kaynıyor ve Pazar gecesi olmasına rağmen çok canlı. Gayet güzel bir gece hayatı olduğu belli oluyor.
    Aristoteles Meydanı gayet güzel bir meydan. Çevresinde oteller café ve barlar var. Bu café-barların çok rahat minderli koltukları var. Biz de hemen bir tanesini seçip oturuyoruz. Hemen su getiriyorlar. (Burada böyle bir adet var, oturduğunuz gibi su getiriyorlar ve ücretsiz) Sıcak içecekleri belli saatten sonra bu café servis etmiyormuş biz de kalkıyoruz. Uykumuz olduğu için erken kalkıyoruz. Ancak dönüşte merkez caddeyi kaçırınca, kıyıdan gitmek durumunda kalıyoruz. Kıyıdan merkez yola çıkma denemeleri nedeniy ile hemen hemen tüm Selanik koyunu dolaşıyoruz. Bu kıyılarda da çok şık eğlence yerleri var. Daha Bağdat caddesi vari. Dönüş yolculuğumuz kaybolmalar nedeni ile 1,5 saat sürüyor yaklaşık 
    Otele döner dönmez yatıyoruz.


    NOT:
    Yolculuğumuzun 3 saat sürmesinin nedeni yaklaşık 30 dak. benzin için, 30 dakikada GPS’teki haritanın güncel olmaması nedeniyle oteli aradığımız içindir. Yoksa en fazla 2 saatte otele ulaşabilirdik.
    --------------------------------------------------------------------------------

    GEZİ: YUNANİSTAN: 3.GÜN: SELANİK
    Sabah kahvaltısından sonra Selanik merkeze iniyoruz Özcan abilerle. Motorları Aritoteles Meydanı’na bırakıp (Yunan polisleri motorların yaptığı herşeye göz yumuyor, park, yaya yol geçişleri, arada karşı şeride geçiş vb.) Özcan abilerden ayrılıyoruz; onlar alışveriş olayına giriyorlar. Alışveriş bölgesi zaten bu meydanın etrafındaki ara sokaklar…
    Tırtılla guide’ımızda yeralan tarihi mekanları dolaşmaya başlıyoruz. Selanik’te maalesef Osmanlı ya da Bizans’tan kalma fazla bir tarihi yapı yok. Bu nedenle 3 saatlik olarak planladığımız turumuzu Beyaz Kale hariç tamamlayabiliyoruz.

    Gördüğümüz yerler:

    Bei Hamamı (Osmanlı Hamamı): İçindeki bölümlerde visual sanat gösterimleri var.
    Agios Dimitrios (Yunanistan’ın en büyük kilisesi): Bize pek büyük gelmedi ?!? Roma’daki en küçük kadar ancak 
    Agia Sofia (Bizdeki gibi Tanrı’nın Yüce İrfa’nına (Sofia) adanmıştır!): Cami-kilise arası gidip gelmiş: Kapalı olduğu için içini göremedik maalesef.
    Rotonda (Roma İmparatoru Gelerius’un mozolesi olduğu sanılıyor): Kapalı, giremedik.
    Galerius Kemeri (Galerius’un Perslere karşı zaferin anısına yapılmıştır): Pek bişiy kalmamış…

    *** Agia Sofia meydanı’ndaki (Plateia Agias Sofias) bir cafede Türk kahvesi istiyoruz, Grek kahvesi diye düzeltip, biraz da bozulup, bildiğimiz sunumuyla Türk kahvesi getiriyorlar. Çakma Türk kahvesi rezalet. Cezvede bol sulu Nescafe kıvamında…

    *** Mekanların guide’da deklere edilen açık saatleri genelde tutmuyor. Yunanlar da bizim gibi kafalarına göre takılıyorlar.

    Görülebilecek Müzeler:
    Arkeoloji Müzesi
    Bizans Kültür Müzesi
    Makedonya Mücadele Müzesi
    Halk Yaşamı ve Etnografya Müzesi

    Saat 16:00 civarı Ömerler Otel’e varıyorlar. Biz de Otel’e dönüp, onları karşılıyoruz. Özcan abilerle onlar denize giriyorlar, biz de biraz dinleniyoruz bu arada. Ardından akşam güneş batışından once kıyıdaki bir restaurant’ta denize sıfır ve kum üstünde akşam yemeğimizi ve içkimizi alıyoruz. Ortam gerçekten çok güzel ancak bir önceki günkü restaurant kadar balıklar, özellikle de kalamar güzel değil. Uzo deniyoruz ama rakının yanında zayıf kalıyor, beğenmiyoruz. House wine olarak beyaz da güzel değil, kırmızı daha iyi. (Yunanistan’da genelde house wine çok sulu şarap gibi, hoş değil, İtalya’dan çok farklı; ancak Selanik bölgesinin şişelenmiş şarapları iyi)
    --------------------------------------------------------------------------------
    Özcan şimşek

    A rh (-)

    Honda St 1300 paneuropean ABS


  2. #2
    Enduroist Üye estemo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    özcan şimşek
    Üyelik tarihi
    09-03-2009
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    37
    Motosiklet
    HONDA Paneuropean st 1300 ABS
    Marka
    Honda

    Standart

    --------------------------------------------------------------------------------

    GEZİ: YUNANİSTAN: 4.GÜN: SELANİK
    Selanik’teki son günümüz.
    Ömer bizi direkt Atatürk Evi’ne götürüp, kendisi dönüş otelimizi Anatolia Otel’e çevirmek için otele gidiyor. Atatürk evi Türkiye Konsolosluğu içerisinde. Hemen konsolosluk önündeki kaldırımlara motorları yerleştirip, giriş ana kapısında pasaportlarımızı verip, Konsolosluk bahçesine giriyoruz. Bahçede biri Konsolosluk binası, diğeri de Atatürk Evi olmak üzere 2 adet yapı ve küçük ve güzel bir avlu var. Atatürk Evi aynı gazette ve TV’de gördüğümüz, okuldaki kitaplardaki gibi. Cumbalar yan sokağa bakıyor. Ev 3 katlı. Eskisine uygun olarak, genelde orjinal eşyalar ya da replikalar kullanılarak restore edilmiş. Barış dönemine geçilince bir Rum’a ait olan bu evi Selanik Belediyesi parasını ödeyerek satın alıp, Türkiye’ye hediye etmiş. Biz de buraya konsololuğu kurup, evi restore ederek ziyarete açmışız.
    Atatürk Evi’nden sonra merkezde Özcan abilerin bir gün once yemek yedikleri bir restaurant’ta öğle yemeği yiyoruz. Zeytinyağlıları, özellikle de sarması gayet güzel. Ardından Özcan abilerle biz motor dükkanlarına giderken Ömerler de merkezi dolaşmaya devam ediyorlar. Tırtıla Schubert S1 XS beden çok güzel ve orjinal renkte 370 Euro’ya kask ve 2 adet polyster balaklava alıyoruz.
    Akşam yemeği için mezecileri ile ünlü tarihi binalardan oluşan eski Yunan mahallelerine benzeyen Ladadika bölgesine geçip, önceden internet’ten iyi yorumlarını okuduğum Foul Tou Meze (Full of Meze) restaurant’ında meydanda meze-içki yapıyoruz. Garson inatla Ouzo’nun Yeni Rakı’ya çok benzediğini söyleyince sipariş veriyoruz ama rezalet bir içki geliyor Masaya Rakı’dan başka herşeye benzeyen… Ancak en az 10 çeşit meze siparişi veriyoruz ve çok beğenmediğimiz bir meze neredeyse çıkmıyor. Fiyatları ve ortamı da güzel olan bu mekanı tavsiye ediyoruz.
    Yemekten sonra çok geç olmayan bir saatte otelimize dönüyoruz zira yarın yolumuz uzun: Atina…
    --------------------------------------------------------------------------------

    GEZİ: YUNANİSTAN: 5.GÜN: METERORA-ATİNA

    ROTA: METERORA-ATİNA

    09:30 Teker Döner

    Özcan – Ömer üst otobandan (E-90), biz ise E-75 üzerinden gidiyoruz. Onlar yaklaşık 220 km. yol katederek (bunun 60-70 km.’si çok virajlı) saat 13:00 civarı Kalambaka (Meteora)’ya varıyorlar. Biz ise Tempe Vadisi-Larisa-Trikala üzeirnden yaklaşık 290 km.’de varıyoruz. Maalesef biz merkezi farklı bir nokta zannettiğimiz için Özcan abilerle buluşamıyoruz. Onlar bizden erken kalkıp, 1 manastırı dolaşık yaklaşık 16:00 civarı yola koyuluyorlar.
    Metero’a çok eski zamanlarda kayaların üstlerine yapılmış manastırlardan oluşuyor.
    Meteora ismi de zaten manastırların inşa edildiği yüksek kayalardan geliyor. Orjinalinde 15 adet olan manastırdan bugün 6 adedi yaşamaya devam ediyor. Monklar bu manastırlarda hem yaşayıp, hem eğitim görüp, hem de ibadetlerini yapıyorlar çok uzun süredir. Meditasyon için çok ideal bölge burası. Kesinlikle 1 gece kalınıp, sindire sindire dolaşılmayı, 600-700 m.deki bu manastırların bahçelerind oturup, manzarayı seyretmeyi ve mutlak sessizlikte kitap okumayı hakediyor.
    Biz ise ancak 3. Manastırda içeri girmeyi başarabiliyoruz zira diğerleri kapalı. Ancak heme karayolundan hem de manastırların merdivenlerine tırmanarak tepelerden Tırtıl super fotolar yakalıyor.

    Monastery of the Transfiguration (The Great Meteora):
    Bölgedeki en büyük kayada (613m.) yer alan en büyük manastır. Son yarım saatinde içeri girebiliyoruz. Nefis manzarası var. Yukarıda monkların yaşadıkları bölüm haricindeki diğer alanları dolaşabiliyorsunuz. Çok güzel kediler de var. Tırtıl bunlkarın güzel fotolarını çekiyor.

    18:15’de yola çıkıyoruz. Rotamız Trikala-Karditsa-Lamia-Atina: Yaklaşık 370 km.
    Domokos’a kadar yol neredeyse dümdüz ve çok güzel. Ancak Domokos’tan sonra virajlı dağ yolu Lamia’ya kadar devam ediyor ve biz yağmurluksuz ve yüksek rakımda saat 20:00 civarı bukıvrımlı yolda 16 derecede yağmura yakalanıyoruz. İmdadımıza yol kenarında yeralan çok orjinal ve hoş bir restaurant çıkıyor: ZooFarm… Bahçesinde geyikler ve devekuşları falan var. Menüsünde geyik eti de var. Şansımıza otopark üstü kapalı ve çok az ıslandık. Hemen motoru altına çekip, hafif bişiyler sipariş ettikten sonra içimize 2-3 T-shirt daha giyoyoruz. Bu noktadan sonra iniş başlıyor ve hava kademeli olarak ısınıyor. Yağmur arada bir çiselese de fazla üşümeden Lamia’ya ulaşıyoruz ve sıcaklık deniz kenarında 25-26 dereceye çıkıyor. Atina’ya kadar benzin molaları hariç mola vermiyoruz ve saat 23:00 civarı otelimize varıp, duşun ardından hemen yatıyoruz.

    Otel: Royal Olympic Hotel


    --------------------------------------------------------------------------------

    GEZİ: YUNANİSTAN: 6.GÜN: ATİNA

    http://www.athensguide.com

    Otel 5 yıldızlı, odamız balkonlu ve havuza bakıyor. Odalarımız biraz küçük ama yeterli. Genel olarak gecesi 110 Euro olan bir otel için çok iyi…
    Otelimiz hemen Zeus Tapınağı’nın karşısında ve Acropolis’in eteklerinde. Bu nedenle tarihi ve kültürel bölgelere yürüme mesafesinde. Zaten vahşi Atina trafiğini görünce trafikte araç kullanmak istemiyoruz.

    Otelimizdeki nefis bir kahvaltının ardından Acropolis’e doğru yürüyüşe geçiyoruz. Acropolis tepesi otelimize 10 dak. yürüyüş mesafesinde. Bir anda önümüze şehri dolaştıran vagonlu bir araç kesaiyor ve ona atlayıp şehir içerisinde yaklaşık 1 saatlik bir tura çıkıyoruz. Belli başlı noktalardan, ara sokaklardan geçen aracımız son durak olarak Acropolis tepesinde indiriyor bizleri. Oradan az bir yürüyüşle tepedeki meşhur Parthenon tapınağına ulaşıp bol bol foto çekip, Atina’yı seyrediyoruz. (Araç: 6 Euro / 6 set tarihi mekan dolaşımı: 12 Euro)
    Yaklaşık 1 saat kadar burada takıldıktan sonra, biz gruptan ayrılıp (onlar alışverişe gidiyorlar), Ancient ve Roman Forum bölgesine doğru yürüyüşe geçiyoruz. Arada bir kafede dinlenip, sıcağın etkisini hafifletmek için bişiyler içiyoruz. İlk geçtiğimiz yer hemen Ancient Forum üzerindeki bitpazarı mahallesi… Sadece içinden geçip, Ancient Forum’a giriş yapıyoruz.
    Ancient Forum, demokrasinin ilk defa dile getirilip, uygulamaya geçirildiği yer. Burası tapınak, sunak, ticaret alanları, konsey binası ve sonradan eklenen müze ve kilisesi ise o zamanların yaşam alanı. Din-Ticaret-Siyaset üçlemesinin başarılı bir şekilde işletildiği eski bir döneme ait yaşam yeri. Tabii elimizdeki çizimde yeralan binaların bir çoğu maalesef yerinde yok, kalıntıları mevcut. Ancak, sağ tepede 1500 yıllık tapınaktan tüm Ancient Forum’u incelediğinizde binaların konumlamasını çok net anlıyorsunuz. Ancient Forum gezimizi müzeyi gezerek sonlandırıyoruz. Müzede o zamanlar yaşayan insanların yaptıkları araç gereçler sergilenmiş.
    Hemen Roman Forum’a geçiyoruz (Augustus ve Sezar sponsor). Acak bu bölüm tamamlanamış gibi fazla bir bina yok ve küçük bir alan. Ünlü Rüzgar ve Saat Kulesi ve Fethiye Camii de bu alan içerisinde yaralıyor.
    Dar ve ara sokaklarda dolaşa dolaşa Hadrien Kütüphanesi’nin bulunduğu Monastiraki meydanına geliyoruz. Maalesef açık olması gereken kütüphane kapalı. Biz de hemen bizim Kapalıçarşımızı andıran Adrianou sokağından geçip bir U yaparak tekrar meydana dönüyoruz. Bu bölümde motor servis ve parçaları yapan dükkanlar da var. Her türlü hediyelik eşya ve kıyafet bu sokak ve ara sokaklarda mevcut. Ardından turistlerin çok rağbet ettiği ve daha çok restaurantlarında ucuz yemek yiyebildikleri ama curcuma olan Pandrosou sokağında yavaş yavaş ilerleyip Mitropolis kilisesinin olduğu meydana geldik. Yol üstünde ballı Yunan baklavası alıp denedik ama beğenmedik. Bu noktada esas hedefimiz olan Mikro Mitropolis kapalı maalesef. Biz de hemen karşısındaki cafede basit bişiyler yiyip dinleniyoruz.
    Ara sokaklardan dolaşa dolaşa otelimize geri dönüş yolunda Family Restaurant’ın hemen yanındaki kiliseyi görüyoruz. Burası Yunanların evlendikleri meşhur kiliselerden bir tanesi.
    Otelden döner dönmez havuza girip serinliyoruz. Odaya döndüğümüzde uyuyakalıp saat 22:00 civarı Özcan abilerle bir restaurant buluşup hafif bişiyler yiyip güzel bir kazıklanıyoruz zira canlı müzik var. Kalamarı ve kırmızı şarabı güzel. Saat 24:00 gibi hep beraber otele dönüp terasa çıkıyoruz. Tostique le şampayalarımızı yudumlarken nefis Zeus ve Acropolis manzarasını seyrediyoruz. Ardından tırtılla disko amaçlı Gazi bölgesine gidiyoruz taksi ile (10 Euro). Burası bar ve diskolarla dolu bir yer. Gayet de güzel. Birkaç yere girip çıkıyoruz, fena insan da yok haftaiçi olmasına rağmen ama saat 02:00 civarı mekanlar kapanmaya başlıyor. Haftasonu bu bölge tavsiye edilir. Saat 03:00 civarı yatıyoruz.
    --------------------------------------------------------------------------------

    GEZİ: YUNANİSTAN: 7.GÜN: ATİNA

    Biraz akşamdan da kalma olduğumuz için kahvaltımızı da biraz geç yapıp, bugünkü programımızı kısa tutuyoruz. İlk once hemen karşımızdaki Zeus Tanınağı’na ve ardından Yeni Acropolis Müzesi’ni geziyoruz. Müze çok yeni açıldı ve gayet güzel.
    Biraz dinlendikten sonra Özcan abilerle Otel’den çıkıp Atina ara sokaklarında dolaşıp, akşam yemeğini Family Restaruant’ta aldık. Meze ağırlıklı menü gayet güzel ve ekonomikti. Son gecemizi Otel terasında kahve içerek ve manzara seyrederek geçirdik. Çok geç olmayan bir saatte yatıp, yarınki yolculuğa hazırlandık.
    --------------------------------------------------------------------------------
    Özcan şimşek

    A rh (-)

    Honda St 1300 paneuropean ABS


  3. #3
    Enduroist Üye estemo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    özcan şimşek
    Üyelik tarihi
    09-03-2009
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    37
    Motosiklet
    HONDA Paneuropean st 1300 ABS
    Marka
    Honda

    Standart

    --------------------------------------------------------------------------------

    GEZİ: YUNANİSTAN: 8.GÜN: SELANİK

    Saat 10:00 civarı hep beraber Selanik’e doğru yola çıktık. Tempe Vadisi’nde yemek molası verdik. Saat 18:00 civarı Anatolia Otel’ine geldik. Otel gayet güzel ama wireless problem var. Otel Laidadika bölgesine 5 dak. yüreme mesafesinde. Yerleştikten sonra hemen önceden gittiğimiz Foul Tou Meze restaruant’a geçip hafif bişiyler yedikten sonra otele dönüyoruz.
    --------------------------------------------------------------------------------

    GEZİ: YUNANİSTAN: 9.GÜN: DÖNÜŞ

    Bugün Ömer Ohrid’ye biz ise eve dönüyoruz. Biz Özcan abilerden 1 saat kadar once çıkıp, Drama şehri ve Nestos Vadisi üzerinden Xanthi’ye geçiyoruz. Özcan abiler ise ana yoldan gidiyorlar. Dönüşte bu nedenle ayrı ayrı gidiyoruz. Nestos Vadisi’nde Stavroupoli köy meydanında içeçek molası veriyoruz. Özellikle bu noktadan Xanthi’ye kadar olan manzaralı yol gayet güzel. Komotini’yi geçtikten sonra dolu ve yağmura yakalandık. Donumuza kadar ıslandıktan sonra otoban kenarı korkunç bir WC arkasında kurularımızı giyip yağmurun geçmesini bekledik. Alexandroupoli’ye kadar belimize sardığımız havlularla gittik. Kıyıda bir restaurant bulup, burada bişiyler atıştırıp, tekrar kıyafetlerimizi değiştirip, ıslaklarımızı da güneşte kuruttuk. Alamancılar yüzünden sınır geçişimiz 1 saat civarı sürdü. Saat 21:00 civarı kayınpederlerde mola veriyoruz. Yolculuğumuzun en zor ve yoğun bölümü bu noktadan sonrası idi çünkü yol çok kalabalıktı.
    Saat 23:00 civarı eve vardık
    Özcan şimşek

    A rh (-)

    Honda St 1300 paneuropean ABS


  4. #4
    Enduroist Üye estemo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    özcan şimşek
    Üyelik tarihi
    09-03-2009
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    37
    Motosiklet
    HONDA Paneuropean st 1300 ABS
    Marka
    Honda

    Standart







    gümülcine










    iskece



















    Kavala











    Özcan şimşek

    A rh (-)

    Honda St 1300 paneuropean ABS


  5. #5
    Enduroist Üye estemo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    özcan şimşek
    Üyelik tarihi
    09-03-2009
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    37
    Motosiklet
    HONDA Paneuropean st 1300 ABS
    Marka
    Honda

    Standart





    Selanik











    ATAM'ızı Ziyaret...








    Özcan şimşek

    A rh (-)

    Honda St 1300 paneuropean ABS


  6. #6
    Enduroist Üye estemo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    özcan şimşek
    Üyelik tarihi
    09-03-2009
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    37
    Motosiklet
    HONDA Paneuropean st 1300 ABS
    Marka
    Honda

    Standart

    Zübeyde hanımın oda sı...













    VEEEEEE Benim tüylerim diken diken oldu ve çok duygulandım siz ne hissedersiniz bilmiyorum ama bana kutsal geldi.
    Allah'ın yarattığı özel bir insanın doğduğu oda.
















    Özcan şimşek

    A rh (-)

    Honda St 1300 paneuropean ABS


  7. #7
    Enduroist Üye estemo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    özcan şimşek
    Üyelik tarihi
    09-03-2009
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    37
    Motosiklet
    HONDA Paneuropean st 1300 ABS
    Marka
    Honda

    Standart



    Meteora








































    Özcan şimşek

    A rh (-)

    Honda St 1300 paneuropean ABS


  8. #8
    Enduroist Üye estemo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    özcan şimşek
    Üyelik tarihi
    09-03-2009
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    37
    Motosiklet
    HONDA Paneuropean st 1300 ABS
    Marka
    Honda

    Standart



















    Özcan şimşek

    A rh (-)

    Honda St 1300 paneuropean ABS


  9. #9
    Enduroist Üye estemo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    özcan şimşek
    Üyelik tarihi
    09-03-2009
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    37
    Motosiklet
    HONDA Paneuropean st 1300 ABS
    Marka
    Honda

    Standart
















    Özcan şimşek

    A rh (-)

    Honda St 1300 paneuropean ABS


  10. #10
    Enduroist Üye estemo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Isim
    özcan şimşek
    Üyelik tarihi
    09-03-2009
    Bulunduğu yer
    İstanbul
    Mesajlar
    37
    Motosiklet
    HONDA Paneuropean st 1300 ABS
    Marka
    Honda

    Standart












    Özcan şimşek

    A rh (-)

    Honda St 1300 paneuropean ABS


 

 
Sayfa 1 Toplam 4 Sayfadan 1234 SonuncuSonuncu

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •