Bu gezimi Forumdan da tanıdığınız Ufuk Köse kardeşim ile geçtiğimiz C.tesi 05 Kasımda saat 15:00 civarı Ufuğun iş çıkışı Tem Ankara sapağında buluşmamızla başladı Yanımıza aldıklarımızı söyleyeyim Düzce tarafına heleki yaylalara kampa gidiyorsanız hazırlıklı olmalısınız..
İki adet çadırımız,el-kafa fenerleri,Uyku tulumları,Ateş için gerekli alet edevat…Kamp için gerekli baltamız henüz yoktu Yolda terkedilmiş bir evin altından işe yaramayan kuru bir kütüğü motosikletin arkasına binbir güçlükle bağlayıp yolumuza devam ediyorduk hava kararmıştı yollar balçık,çamur ve kimi zaman karla kaplıydı
Yola çıkmadan önce beni takip eden kedim ile vedalaşıyorum
Şimdi gelelim deyim yerindeyse hamallığını yaptığım bu kütüğe Binbir zahmetle taşdım gecenin karanlığında o karlı yollarda daralan virajlarda taşıdım kimi zaman dengemi da hi bozdu kimi zaman motordan indim tekrar tekrar düzelttim fakat buna değişdi doğrusu Yanımıza balta almadığımızdan bu kütüğün ilerde işimizi göreceğini düşünerek bu çileye katlandıysam da sonuçta cefanın sefasını bu sıcak ateşte sürmüştüm.