Havsadaki toplanma yerimize yavuz önder ve ben beytullah 3 motor olarak geldiğimizde, Tekirdağ Lüleburgaz ve Kırklareli motorcular bizleri bekliyordu. Yanlış saymadıysam yaklaşık 32 motor vardı. Kısa bir tanışmadan hasret gidermeden sonra uzunköprüye doğru yola çıktık, araya bazı otomobillerin inatla girmesine rağmen konvoyumuz uzunköprüye kadar ahenkli bir sürüş gerçekleştirdi.
sevgili uzunköprülü motorsever kardeşlerimiz bizi dünyanın en uzun taş köprüsü olan (1238 m. 55 cm. , 174 kemerli) uzunköprü girişindeki benzin istasyonunda karşıladılar. Hep birlikte yola çıkılarak uzunköprü içinde tur atıldı. uzunköprü uzunköprü olalı böyle bir tarihi anı ilk defa yaşıyordu. Turun sorunsuz geçmesine sağlayan polislerimize ayrıca buradan teşekkürlerimizi sunuyoruz. Tur sonunda çöpköye doğru yaklaşık 5–6 km kadar gidildikten sonra piknik alanı olarak kullanılan çamlık alana geldik. Bizi davul zurna eşliğinde karşıladılar. Masalar hazırlanmış, mangallar yakılıyordu, köfteler ve tavuklar pişirildi ve servis edildi. O güzelim köftelerin ve tavukların tadı damağımızda kaldı. Bu geziye gelemeyenler sadece fotolarıyla yetinecekler. Burada motorlar incelendi, yeni yeni tanışmalar, kaynaşmalar oldu. Yeni yeni arkadaşlıkların temelleri atıldı. Bu arada “ Uzunköprü Avcılar ve Atıcılar İhtisas Kulübü Ördek Yetiştirme Alanını (= ÖRDEKLİ GÖL) kısa bir ziyaret ettim. Her güzel şeyin gibi bu güzel etkinliğin de sonu geldi ve Uzunköprülü sevgili kardeşlerimize misafirperverlikleri için teşekkür ederek, böyle etkinliklerin/organizasyonların tekrarlanması dileğiyle mutlu bir şekilde piknik alanından ayrıldık.

Tarih : 05 Nisan 2009 Pazar
Yer : Uzunköprü-Çöpköy yolu üzeri, Ördekli Göl Yanı, Çamlık - Piknik alanı
Düzenleyen : Uzunköprü Motorsiklet Seveneler Grubu
Finans : Subaşı Av Bayii: M. Fuat SUBAŞI
Carizma Motor : Ömer PEHLİVANOĞLU
Çetinkaya Motor : SAKASAK
Millenium 2000 Kuaförü : Salih KALABAK
e- organizasyon: Erkan DEVRİM
Katılımcılar : Uzunköprü, Tekirdağ, Kırklareli, Lüleburgaz, Edirne
Motor sayısı : 250 cc üzeri 51 + …….

Uzunköprünün Tarihçesi:
Uzunköprü'nün kuruluşu, 1427 yılında II. Murad Han emriyle Ergene Nehri üzerinde Mimar Muslihiddin tarafından bir köprü yapılmaya başlanmasına dayanır. Bunun öncesinde Uzunköprü'nün bu gün bulunduğu yerde ERGENE nehrinin bataklıkları ve ormanlık arazi bulunduğu bilinmektedir. Avrupa'ya sefer yapan Osmanlı ordusunun toplanma yeri olan Edirne'ye geçiş güzergâhı üzerinde bulunan bu arazide ordu geçişi için daha önceden yapılan köprülerin Ergene nehrindeki taşkınların sonucu yıkılması ile kalıcı bir köprü inşaasına karar verilmiştir. Ormanlık ve bataklık arazide haramilerin dolaşması bölgeyi güvensiz hale getirdiğinden dolayı köprünün korunması için bir kasaba kurulmasıda verilen kararlar arasındadır. Osmanlı'nın son dönemlerinde "Uzunköprü" adını alacak bu kasabanın o zamanlarda kayıtlarda Cisr-i Ergene kasabası olarak geçtiği görülmektedir.
Uzunköprü, Osmanlıların Rumeli'de kurdukları ilk yerleşim yeridir. Daha önce varolan bir kasaba değil, tamamen Türklerce oluşturulmuş bir şehirdir.
Uzunköprü'nün inşaası 4 yıl sürecek ve dünyanın en uzun taş köprüsü olarak tarihte yerini alacaktır. II. Murad tarafından köprü yakınına kurulan kasaba da Osmanlıların Avrupa kıtasında ilk kurdukları yerleşim merkezi (diğer yerleşim merkezleri tarihte önceden var olan yerlerdi ve fetihlerle ele geçirilmişlerdi) olarak tarihe geçecektir. Kuruluşu sırasında Cisr-i Ergene Kasabası'na II.Murad'ın emri ile Muradiye Camii ve bir de hamam yapılmıştır.
Uzunköprü, Osmanlı'nın son döneminde yaşanan savaşlar sırasında hem Yunan hem de Bulgar istilası altında kalmıştır. 1920–22 Yunan işgali sırasında ismi Makrifere olarak değiştirilmiştir. Uzunköprü'nün ilginç bir özelliği de, köprünün başında, Osmanlı ülkesinin ilk Hürriyet anıtının 1909 yılında dikilmiş olmasıdır.
Bugün Yunanistan sınırına 6 km uzaklıkta yer alan Uzunköprü ilçesi geçimini tarım ve tarımsal sanayi üzerinden sağlamaktadır. Ergene Ovası'nın bereketli topraklarında çeltik, ayçiçeği ve buğday başta olmak üzere tarımsal ürünler, diğer bölgelere nazaran yüksek verimlilikle üretilmektedir. Ancak son 20 yılda Trakya'da gelişen kontrolsüz sanayii ile birlikte çevre problemleri Ergene Nehri'ni kullanılamaz hale getirmiştir. Sanayii atıklardan dolayı hergün farklı renkte akan Ergene Nehri kokusu ve içerdiği kimyasallar nedeniyle tüm bölge halkını ve ekonomisini olumsuz yönde etkilemektedir...
Not: başvurulabilecek bazı kaynaklar:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Uzunk%C...%C3%BC,_Edirne
http://uzunkopru.bel.tr/yeni/ilceadi.asp


Bendeki bazı fotolar, umarım beğenirsiniz.

Toplanma yeri, Havsa - Uzunköprü çıkışı petrol istasyonu