Suriye, Lübnan,Ürdün

[Murat Erdinc]

2008 sezonunun son uzun soluklu gezisini Suriye Lübnan Ürdün düzergahında yapmaya karar verdik.Kısa bir rota calışması ve vize , triptik işlemlerinin bitirilmesi ile 22.Ekim Çarşamba saat 15.30 da Ben Murat Erdinç , Ali Bocan, Lütfü Uzsoylu,Hasan Doğru,Turhan Gürsel Bursa dan , Hulusi Taşezen İstanbul dan yola çıktık.

Bursadan yola cıkan grubumuz ilk molayı Eskişehir de verdi.
Sağ olsun Volkan kardeşimiz bizleri misafir etti




Eskişehirden cıktıktan sonra ilk hedefimiz gece Gölbaşında Ulaşan otelde konaklayarak ertesi günü direk olark Suriye ye giriş yapmaktı.Ama evdeki hesap çarsıya uymadı Ankara ya yaklasırken Temelli yakınlarında motorlardan biri benzin otomatiği arızasına maruz kalınca, çekici beklemek ve servise çekilme işlemi bitene kadar saat gece yarısı oldu. Gece otelimize gidip dinlendik sabah 10.00 gibi BMW servisine gittiğimizde motorun gerekli parçası değişmişti.Test sürüsü çay muhabet derken yola koyulana kadar saat 12.00 oldu. Tuz gölü kıyısında kısa bir mola vererek İskenderun da bizi misafir etmek için sabırsızlıkla bekleyen Metin Kardeşimizle buluşmak üzere yola devam ettik. İskenderuna vardığımızda Otelimiz hazırdı hemen üstümüzü değiştirerek Metin nin misafiri olarak Yelken Klubünde yemeğe gittik. Bizleri candan ve sevecen bir sekilde ağırlıyan Metin e bir kez daha buradanda teşekkür etmek isteriz.

1. günün rotası



2. günün rotası



İskenderun





3. günün rotası




amik ovasını tepeden seyrederek hatay ın içinden geçip asi nehirini izleyerek yayladağ sınır kapısına geldik

Suriye ye giriş







İlk durak Lazkiye





Öğlen yemeğimizi Lazkiyede yedik





Yemekten sonra tekrar yola koyulduk. Tartus şehri üzerinden geçip Hums yolu üzerinde ki tapınak şövalyelerinin le krak des chevaliers kalesine geldik gerçekten fotoğraflarda da göreceğiniz gibi harikaydı













hedefimiz lübnana giriş yapıp Beyrutta kalmak. Ama önce yolda tabela olmadığı için uzun arayışlardan sonra ulaştığımız Suriye sınır kapısından çıkmak 2 saatimizi aldı

sınırda bekleyiş



Beyrut sınır kapısındada işler hemen hemen aynı sekilde işliyor 6 motorun kaydı bakkal defterine elle yazılıyor bir çok görevli latin alfabesini okuyamıyor biz isimlerimizi sesli söylüyoruz onlar arapça yazıyor.sınırda sigorta yaptırmak zorundasın sigorta yapılan yer baska yerde trptik işlemi baska yerde adan sigorta yaparken saşi nonun bir rakamını yanlış yazıyor hadi git düzelt gel kendimizinde kontrol etme sansı yok rakamlarıda arapça
gezi boyuna 10 kez sınır giriş çıkışı yaptık Türk giriş cıkışı hariç 2 ser saat hesap etsen nerde ise 1 günümüz sınır kapılarında gecti hemde bahşişli olarak bahşişsizini düşünmek bile istemiyor insan

Gece geç vakit sınırı geçince Tripoli de quality inn otelin de kalmaya karar verdik 3500 yıllık tarihi geçmişi olan bir şehir. Şehir ülkedeki müslüman kimliğinin en çok hissedildiği yer Osmanlıdan kalma çok eser var.Bu günün ilginçliği sabah kahvaltısını türkiyede öğlen yemeğini suriyede akşam yemeğini ise lübnanda yapmamız oldu

[Murat Erdinc]

4.gün rotası





Sabah kahvaltıdan sonra kıyı seridini takip ederek Beyrut a hareket ettik







Beyruta gelmeden 20 km önce önce JEITTA GROTTOES denilen yer altı mağaralarına gitmek istedik bu yolda da tabela olmayınca motosikletli bir trafik polisi bizlere eskortluk yaptı ama ne yapmak iki elini bırakıp arabalara dur işaretleri yapmaktan tutunda ayağa kalkarak bizlere yol açması inanılmazdı giriş yerinde de ücret ödetmedi.






mağaranın girişine teleferikle çıkılıyor




mağaranın girişi







girişte fotoraf makinalarını emanete bıraktırdıklarından dolayı resim cekemedik

daha sonra yeraltı mağarasını ziyret ettik oradada yer altı nehiri üzerinda elektrik motorlu teknelerle gezdiriyorlar tabii gene resim ve film cekmek yasak


Sırada daha önce belirlediğimiz Beyrut'un gece eğlencesinin doruğa çıktığı yer. Junie yer alıyordu. Hemen her köşede, bar restoran, gece kulübü vardı, Junie'den Harrisa tepesine çıkan teleferik de buranın bir başka ilginç tadı. zenginlerin dağ evlerinin bulunduğu kıvrımlı fakat geniş bir yoldan bizde motosikletlerimizle tepeye çıktık









Daha sonra Beyrut ta otel bulmak üzere merkeze indik.



Beyrut güzeli



Savasın izleri hala duruyor



Otel işini ayarlayıp gece eğlencesini organize ederek birde bizi gezdirecek Muhammet isimli rehberi ayarladıktan sonra ( Muhammed daha sonra bize Şam a kadar eşlik eti Şam da kalacağımız villayı ayarladı bizi orada gezdirdi şam dan ayrılırken Ürdün sınırına giden yola kadar eşlik ederek oradan tekrar Lübnan a döndü) odamızda biraz dinlendik ve demlendik




Lübnan gecelerine dalmadan önce hotelin lobisinde

[Murat Erdinc]

gece servisimizle önce sehri gezdik



saat 23.00 te yemek yiyeceğimiz sadece Lübnanlıların gittiği autar zouk adlı restauranta gitmeden önce bizleri önce Beyrut hard rock cafeye götürdü



burada yapılan alışverişlerden sonra Hariri cami



Ömer Camii, Birleşmiş Milletler binası, Başbakanlık, Parlamento binası, tarihi Yunan ortodox ve katolik kiliselerini bir arada gördük Şehrin güneyi Müslüman kesimi, kuzey kesimi ise Hristiyan bölgesi. Ortada ise, Solider denilen özgürlük alanı var. Özellikle bir zamanlar Hristiyanlarla müslümanlar arasında en çok şiddetli çarpışmaların meydana geldiği alanda günümüzde solidere ya da Downtown olarak biliniyor.

Daha sonra saat 23.00 gibi restoranta gittik ve eğlenceye daldık













dasözümüzü Fas gezisindede olduğu gibi Bursa Enduro üyesi yaptık





5. gün Beyrut Şam



sabah otel önünde yola çıkmadan önce



Bekaa vadisine inmeden önce mola





daha sonra Zahlede ki ünlü şarab mağarası bulunan caves de Ksara'nın şatosuna gittik





Şato'da bulunan 2 kilometre uzunluğundaki mağaraları ve gezdik şarap ların tadına baktık,

[Murat Erdinc]

dışarı çıktığımızda bir gelin ve nedimesi motosikletlerin üzerindeydi tv çekimi yapan bu ekibe motosikletlerimiz konu mankeni olmuştu geline ve nedimeye birer tane bursa enduro stickeri yapıştırılmıştı bile.





gelini ve nedimesini tebrik ettik




ve hatıra resmi çektirdik





zahledeki dere kenarındaki resteaurantlar yağmurdan kapalı olduğu için yol üzerindeki unlu mamuller yapan kafeteryada birseyler atıştırdıktan sonra Lübnan Suriye gümrüğüne geldik








daha sonra rehberimiz Muhammedin bulduğu villaya yerleştik













6.gün


Bugün önce 60 km mesafedeki Malula ya hareket ediyoruz

Yolda birşeyler atıştırmak için mola



ve Malula

Burası epeyce yüksekte, kayalara sırtını dayamış bir kasaba. Burası Meryemana’nın Hz İsa’yı alarak Romalılardan kaçırdığı ve 12 yaşına kadar yaşadıkları yer. Halkı isanın da konuştuğu İlk Hristiyan dili olan Arami ce konuşuyor ve hala Hristiyan inancını sürdürüyorlar. Kayaların arasından çıkan kutsal suyu, kendilerini Hz. İsa’ya adamış Rahibelerin de kaldığı Saint Takla Manastırını fotoğrafladık.







daha sonra tekrar Şam a geri dönüyoruz önce yüksek bir tepeden panaromik Şam manzarası





Hicaz tren istasyonu

[Murat Erdinc]

daha sonra Emevi Camii

Şam Kalesi'nin yanında şehrin merkezinde yükselen Emevi Camii, İslâm dünyasının ayakta kalabilen en eski mabedlerinden biri olma özelliği taşır. 709-715 yılları arasında Halife I. Velid tarafından inşa edilen Emevi Camii mimari özellikleri, süslemelerindeki ihtişam ve sahip olduğu manevî değerleriyle bütün İslâm aleminde ayrı bir yere sahip.









Caminin en büyük özelliklerinden biri ise, Millattan önce I. yüzyıla ait bir Roma mabediyle onun harabeleri yanında bulunan Aziz Yohannes; Hz. Yahya Kilisesi'nin yerine inşa edilmiş olmasıdır. Bu nedenle cami Hristiyanlar için de önemlidir. peygamberimizin torunu, hz Ali nin oğlu hz Hüseyinin başının bulunduğu yer şu anda Şam'daki Emevi camiinin yanındaki özel bölümde korunuyor.



Camiinin tam karşısındaki 2. Abdülhamit döneminde yapılan Hamidiye Çarşısı sına girdik ipekleri, atlasları, kılıçları, tatlıları ve dondurmasıyla ünlü bu çarşıyı gezdikten sonra









SİTTİ ZEYNEP TÜRBESİ ne gittik burası Şiî, Caferî müslümanların kutsal mekanlarından bir yer. Peygamber Efendimizin torunu, Hz. Ali'nin kızı ve Hz. Hüseyin'in şehid edilirken yanında bulunan ve esir alınan Hz. Zeynep için yapılmış bir cami ve türbe




Caminin içi ve türbe, insanın gözünü kamaştıran cam kristallerle kaplanmıştı Som altınla kaplı kubbe, süslü revaklarla çevrili avlusu ve işlemeli minaresi yapıya ayrı bir görünüm kazandırmıştı. avluda göğüslerini yumruklayarak ilahiler söyleyen guruplar görülmeye değerdi.





daha sonra yolumuzun üzerindeki bir alışveriş merkezinde bir şeyler atıştırarak kaldığımız villa ya geri döndük

[Murat Erdinc]

7. gün Şam Amman

Suriye nin dara sınır kapısından aynı sıkıntılı uğraşlarla ürdüne girdik.




daha sonra önce İrbid üzerinden Umm Oays a gittik

İrbiden geçerken buraların Hicretin 15 yılında miladı 636 tarihinde Bizanslılarla İslam orduları arasında yapılan Yermük savaşının yapıldığı bölge olduğunu bilmek tarihte ki anılarımızı canlandırdı aynı zamanda 27.000 filistinli mülteci burada ki kamplarda kalıyor.




daha sonra Ajlun daki al Rabad kalesini ziyaret ettik












kaleden manzara




Akşam karanlığı bastırmıştı Gerasa’dada camiler, kiliseler iç içe. Ortadoğu’da, hatta dünyada en iyi korunmuş Roma kentlerinden biri. Hadrian Kapısı, hipodromu, sütunlu yolları, oval meydanı, çeşmeleri, tiyatro ve tapınakları ile Roma mimarisinin tüm özelliklerini sunuyor.

Şehrin hemen girişindeki hipodromda, günde iki defa Roma dönemi kıyafetlerini giymiş, silahlı askerler gösteri gerçekleştiriyorlarmış, Biz maalesef sonuna yetişebildik karanlıkta birkaç fotoğraf çekebildik.











gece geç vakit Amman a vardık ve burada bir arkadaşımızın Amman da iş yaptığı Azzem min yardımı ile bir otele yerleşip onun misafiri olark yemeğe çıktık



değişik Ürdün yemeklerini tattıktan sonra






nargile keyfi yaptık

[Murat Erdinc]

8. gün Amman Ölü deniz Akabe



ilk durak Mabada



St George kilisesi









gezdiğimiz kilisenin özelliği 6. yy’da (MS 570) yapılmış olan Bizans Mozayiğinde, merkezde kutsal şehir Kudüs olmak üzere, Ürdün’den, kuzeyde Filistin ve güneyde de Mısır’a kadar, yükselti ve şehirlerin belirtildiği orijinal bir harita bulunuyordu.







Mozaik bugün, Yunan Ortodoks Kilisesi olan St George Kilisesi’nin tabanında bulunuyor, burası 1896’da, orijinal Bizans Kilisesinin üstüne inşa edilmiş ve mozaik haritanın sadece bu kadarı korunarak günümüze gelebilmişTamamı 25x5m olan haritanın yapımında iki milyon parça minik taş kullanılmış.



Daha sonraki durağımız Nebo Dağı




(Mount Nebo) Nebo Dağı, Hz. Musa'nın vefat ettiği, kutsal Filistin ve Kudüs topraklarını seyrettiği yer.












Ayrıca burdaki bir Bizans kilisesinden çıkartılan mozaikler de oldukça ilginçti








Nebo dağından Ölü denize inen yol

[Murat Erdinc]

ölü deniz










daha sonra havuz keyfi









ölü denizden sonra vadi mucib
















güneşi ölü denizde batırdıktan sonra istikamet Akabe




yolda kısa bir mola benzin aldığımız yerdeki Ürdünlülerin ilgisi büyüktü bu arada yemekte yedik.









Yola devam ettik bir süre sonra kasklarımızda sağ taraftan gelen tıkırtıları duyunca durduk etrafa baktığımızda çölde olduğumuzu gördük çölden uçuşan kumlar kasklarımıza geliyormuş.







gece geç saatte Akabe ye girerken sağımızda 1 km uzaklıktaki İsrail'in Elyat şehri nin ışıklarıda bizlere eşlik ediyordu

şehir merkezinde sahilde temiz bir otele yerleştik

marketten içecek alışverişi



odada kısa fasıl

[Murat Erdinc]

9. gün Akabe

Sabah uyandığımızda odanın pencersinden karşımızda ki mısır ve İsrail toprakları nı seyrettik




önce tekne turu








sonra mercan kayalıklarını seyrettik




ve deniz keyfi




Denizden Akabe manzaraları










meşhur bayrak



Öğleden sonra desert high way yolundan wadi ram a (ay vadisi) doğru hareket ettik




60 km sonra çöle dönerken bir Toyota yanaştı kendisinin bizleri jeep iyle safari yaptıracağını söyledi




vadi Ram yolu







17 km sürecek olan yolda Salih adlı bedevi şöförümüzü izleyerek evinin bahçesine motosikletlerimizi park ettik hemen naneli çaylarımız geldi içtiğimiz gibi hepimiz jeep in arkasına atladık.

[Murat Erdinc]

pembe çöl kumu ve kayaların renk değişmeleri bizleri büyüledi hatıra kumu almak için çıktığımız kum tepesi gerçekten çok yüksekti bu köyde yaşayanlara Bedevi deniliyorsa da, esas kabile Huweidalar ve bunlar Hazret-i Muhammed soyundan geldiklerini iddia ediyorlar.zaten şöförümüz Salih de kum koymak için yanımızda götürdüğümüz şişeleri görünce arabaya almak istemedi boş olduklarını görünce sessiz kaldı burası Arabistan’lı Lawrence” filmine de sahne olmuş. 3 saate yakın safari yaptığımız wadi ram gezimizi akabeye geri dönerek tamamladık.

























vadi Ram dan kum numunesi aldık