Recai Topallar (11-04-2013)
Abilerim selamlar;
Geçen cumartesi makineyi teslim aldıktan sonra Çanakkale'ye kadar indim rahat rahat. Ancak ertesi sabah başlayan dönüş yolunda dönüşte Trakya üzerindeki 60-70 km/h'lik soğuk poyrazı soluma alarak sürekli 15° açıda yata yata ıslak ve kuru zeminde eve 10 saatte dönebildim. Sonunda da İstanbul'da rüzgarla birlikte toprak yağmurunu alarak pastanın eksik olan vişnesini de koyduk üzerine. Bütün bölgede aynı şiddette rüzgarın olması ilgi çekiciydi. Motosikletin dengesini anlatmaya gerek yok ama normalde tahminimce 2 ayda kazanacağım deneyimi 1 günde kazandım herhalde.
Bu makinenin sevdasına mıdır nedir, insan hava durumuna bakmaz mı diye diye aranıza dönebildiğim için şanslıyım sanırım. Sağlam dersler aldım başıma bir şey gelmeden.
Deneyimlerimden bazılarını özetlemek gerekirse;
Toplamda 750 km yol yaptım ve rodajda olmasına rağmen yakıt ortalaması 3,4 lt/100km çıktı, tekrar ölçtüm hesapladım tam depo gidilen yol vs yine aynı. 250 cc'lik 170 kg scooter motorumdan daha az yakıt harcayarak bir daha şaşırttı NC. Makinenin üzerinde direnç oluşturabilecek ne varsa side top case (orijinal Honda takımı) hepsi takılıydı. Gidişte Silivri'den geçerken kantara bindim ve toplam yük 330 kg'dı. Bu yük dönüşte büyük annemin tıktığı yiyeceklerden sonra biraz daha arttı tabii. Özetle yakıt cimrisi olduğunu kesinlikle kanıtladı. Hep okuyorduk bu sayfalarda bu konuyu ama görmeden yaşamadan emin olmayız ya işte.
Ön siperlikten bahsetmeye gerek yok, hepimizin bildiği gibi bütün rüzgarı alıyoruz önce kafamıza Honda tur camı ile. Tır, kamyon otobüs arkasında sağlı sollu rüzgar tokatlarına maruz kaldım çoğu kez. Hadi makine sallanır biraz, kask gidip gelir mi bu kadar? Sabırsızlıkla Eser Hocamın asansörünü bekliyorum
Ön takımdan garip bir ses geliyordu sürekli, yeni bir lastiği asfaltta çıkardığı ses gibi. Balata sürtüyor sandım ama orta sehpaya alıp çevirince boşta dönüyordu dönebildiği kadar. Ya da bu ses makinenin doğasında vardır belki bilemedim.
Şu ön çamurluğa takılan paçanın kesinlikle gerekli olduğuna kanaat getirdim. Çamurlu ıslak zeminde biraz yol yaptıktan sonra kuru havada yol alınca sıcaklıktan dolayı kanatçıklarındaki çamuru hemen kurutan radyatörün soğutma verimi oldukça düşüyor. Dış hava sıcaklığı 12-14°C civarında olmasına rağmen dönüş yolunda 3 kere fan açtı radyatör. durup biraz soğuttuktan sonra su sıkıp temizlemek zorunda kaldım. Soğumasını beklemek oldukça sıkıcı. Bir türlü gelemeyen paça bugün geldi, ilk fırsatta monte ediyorum.
Bu arada göstergede dış sıcaklık bilgisinin yer almaması sinir bozucu, orta sınıf scooter'da bile var bu bilgiler, ufak bir sensörden kısmak niye ise artık. Likit kristal ufak bir termometre yapıştırmak çözüm olabilir illaki bu bilgiyi istiyorsak.
Gösterge panelinin sağ tuşunun ne işe yaradığını çözemedim. Saati ayarlayamaya ve trip sayacını sıfırlamaya yarıyordur sanırım. Çözecem, El kitabını bir yerlerden bulabilirsem makinenin. Bayiden almayı unuttum. (zaten vermiyorlar mı yoksa bilemedim). İnternetten pdfini indireceğim artık.
Kuyruk alt tablası ve yan çantaların iç tarafı batık vaziyette. Top case in altı bira daha az kirlenmiş arka stop engelinden dolayı sanırım. Piyasadaki çamurluklar işe yarayacaktır ancak bana göre oldukça kısa görünüyorlar ve istenilen görevi yapmayacaklar gibi geliyor.
Onca suyu midesine indiren kilit yuvaları daha ilk günden sıkıştı ve daha önce bu sayfalarda okuduğum üzere bunun çözümü adını hatırlayamadığım bir yağı püskürtmekten geçiyor galiba. Minik bir tüpü bagajda bulundurmak gerekiyor her daim. Anahtarı ve yuvayı kırıyordum az daha "daha yeni motör bişiicik olmaz herhalde dememeliymişim".
Givi'nin Halogen sis farları gece sürüşte hiç bir halta yaramıyor. Belki montaj açısındandır bilemedim ama zayıf kalıyorlar. Tuşu açıp kapatmak eldivenlerle oldukça zor. Bir hayli aç kapadan sonra birazcık gevşer mi bilemem ama hızlı giderken açmaya çalıştıysam da cebelleşirken yoldan çıkacaktım az daha. Teker dönmeden aç, durmadan kapama yöntemi de rahatsız olan karşı sürücülerden küfür yememe sebep oldu sanırım. Makinenin kendi farları oldukça yeterli geldi. Benimki bile bile lades bu sayfalarda bunca far deneyimini okuduktan sonra.
"Kısaca" olarak tanımladığım yazıya geri dönüp baktım bayaa birikmişim ve durdum artık.
Onca değerli deneyimin yanına benimkileri de eklemekti amacım.
Yazı sıktıysa affola.
Keyifli ve güvenli sürüşler dilerim.
ERA
Arda Guldogan (11-04-2013),Can Ekin (11-04-2013),Engin Delipınar (11-04-2013),Ersan ÖZYURT (11-04-2013),Eser Kara (11-04-2013),Levent COŞKUN (11-04-2013),MustafaTemimhan (11-04-2013),Recai Topallar (11-04-2013),sinan karagöz (11-04-2013),UzayOrdu (11-04-2013),Yalım Erkmen (11-04-2013)
Erden hoşgeldin. O gün demiştin Çanakkale'ye gidicem diye. Hava güneşliydi ama ben de Ömerli tarafında takıldım çok sağlam rüzgar yedim. Çanakkale'nin soğunu düşünemiyorum, sağlam tecrübe olmuş.
34 JL 6211
Hoş bulduk hocam;
Çok sağlam rüzgar ve soğuk yedim her yerimden. Kask ve boyunluk yüksek korumalı olmalı böyle sürüşlerde. Pazartesi sabah kalktığımda ağzım burnum yamuktu, kısmi yüz felci geçirmişim ve Salı anca düzelebildim. Ağzımın sol tarafı sürekli açıktı, yarım gün hastane yatışı, serumlar iğneler vs. Bi ilaç verdiler, maymuna döndüm, uçan sineğe bile "niye uçuyo lan bu" diye gülüyordum bir ara.
O ilacı el altından nasıl edinirim diye düşünüyorum şimdi.
Utanıyorum kendimden.
kara cahil beni
Geçmiş olsun Erden,vallahi iyi cesaret.Kullanım klavuzu ön bagajın içinde en altta bir bölüm var,onu vidalarını aç,içinde kullanım kılavuzunu göreceksin.Ancak saati ayarlamayı kısaca yazayım: Kontağı aç,Sağ ve sol tuşa birlikte uzun bas sonrasında lcd ekranın kontrast ayarı vardır 1-2-3,onu sağ tuşa basarak geç,saate gelince sağ ile seç solla ayarla ve bitince kontağı kapa.Kontağı tekrar açınca saatin güncellenmiş olacak.
Birde unutmadan,o spreyin adı,Contact Cleaner türkçesi kontak temizleyici spreydir.WD 40'la karıştırılır ancak aynı değildir,WD 40 yağlıdır,bu sprey ise yağsız sanki çakmak gazı gibidir.
Ön far konusunda katılıyorum.Ön farı Osram Nightbreaker yada Philips Xtrem Vision ile de değiştirebilirsiniz.Az bişey daha olumlu olarak fark ediyor.
Konu CihanCöbek tarafından (11-04-2013 Saat 01:26 ) değiştirilmiştir.
Levent COŞKUN (11-04-2013)
Süpersin, insanın elinden gelmeyince gözü korkuyor bu işlerden, haftasonu yaparım kısmetse. Sağol Can.
Erden, bende dedimki Erden herhalde hızını alamadı El-Arabi'lerin şehrine kadar motorla gitti
Orada internet vs çekmediği içinde buraya motoruyla ilgili birşeyler yazamadı
Güzel bir yol tecrübesi edinmişsin bizim içinde oldukça faydalı oldu deneyimlerin.
Görüşmek üzere.
Selam Erden,
Ben motoru Ankaradan aldım. Aldığım gün tüm Türkiye'de aşırı sağanak yağış vardı. Ben arada bir durur diyordum ama tam 475 km yolu sağanak yağış altında yaptım. Yağmurluk fermuarın olduğu yerden su geçirdi. Yaklaşık 200 km yi ıslak geldim. İçimde termal içlik olmasına rağmen elim ayağım titriyordu. Goretex 300 km sonra yalan oluyor. İstanbul yolu bitmek tükenmek bilmedi. Özellikle hava karardıktan sonra yağmurda yolu görmek mümkün değil. Zaten gündüz sürüşlerinde bazen okadar şiddetlendi ki yolu geçtim, motorumu göremiyordum. Biraz bala geldim İstanbul'a hatta tırstım, Temden çıktım, e5'e geçtim. Onun dışında büyük hacimli araçlar sağlam tokatlıyor.