vallahi ilhan abi benim işleri az çok biliyorsun ne cumartesi ne pazar ! tepemin tası atmaya başladı mesleği bırakacağım artık bu ne iştir yahu bir yere kıpırdayamıyorum ,
yoksa ben de gelirim , ama hani bu tarafa gaz açtığında gelmen hakkaten çok iyi olur ordan serdar ağabeyimin yanına geçeriz iyide olur hani haberleşme konusunda aynı fikirdeyim ;)
salyangoza hayranım, ardında parlak izler bırakır.
Tebrik ederim vallahi, insan imreniyor..
inişte çok yumuşak olmuş.. eğitim alıyorum falan deyince ben bi taklalar falan bekliyordum iniş esnasında hehe
umarım kendi uçuş aracını da yapıp sorunsuz uçurursun (:
Dikkatli olmak lazım!
http://www.medyabar.com/haber/54074/...e-cakildi.aspx
becerikli adamın hali başkadır irfan tebrik ederim şu ilk ayakların yerden kesildişği adaki duygularını biz yaz ,,sen cennette acemilik çekmiyeyim diye antıraman yapıyorsun demi..
GARAJ KURUCUSU GARAJ MOTOR BAKIM YERİDİR 5322124353
salyangoza hayranım, ardında parlak izler bırakır.
valla abi gökyüzüyle ilk tanıştığım an şu videoda nasıl anlatayım bilmiyorumki , hava çok soğuktu ama yere indiğimde çok fena terlemiştim salıncakta sallanırken ileri ve yukarı doğru ivmelemenin vermiş olduğu bir hissiyat var yer çekimi kuvvetine meydan okuduğunuz saniyeler ilk kalkışta öyle oluyor insan , ama biraz sonra alışıyorsunuz , önünüzde hiş alışık olmadığınız bir doğa daha doğrusu o açıdan görmediğiniz diyeyim çok karışık duygular ve bir o kadarda güzel ,
ama gel gelelim poponuz o koltuğa değdimmiydi sigara gibi bağımlılık yapıyor , uçmadan evvel ayda bir olsa bana yeter diyordum şimdi ekipmanım ve tecrübem olsa havayı güzel bulduğum her dakika uçarım o derece yani tiryaki oluyor insan
http://www.youtube.com/watch?v=X06fxPfmJys
salyangoza hayranım, ardında parlak izler bırakır.
Aman abi dikkat et kendine ama hayallerini de gercekleştir şu iki kelam uygyn gider diye dusunuyorum...
'Hayat aldığın nefeslerin toplamı değil nefesini kesen anların toplamıdır.' Dolayısıyla yaşamak lazım gercekten yaşamak ama...
Birde işin bu boyutu var tabi
Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yani ağır bastığından.
Nazım Hikmet
ne duygularımızın nede sorumluluklarımızın esiri olmadan yaşamak yani... Konuda uçma kaçma olunca yukseklik korkusu olan ben gibi bi adam tabi işi yaşamak veya yaşamamak olarak alır :-)