Topiğe besleme olsun bir rüzgar anımı anlatmak isterim müsadenizle.

Çok eskiden bir kere babamla ( o zamanlar bizde 125cc Minsk motorsiklet vardı ve ben artçıyım ) Boğaz köpürüsünde Anadolu-Avrupa geçişini yapıyoruz. Hava acaip rüzgarlı ama ciddi rüzgar var. Köprüye biz çıktığımız gibi bir anda bir şerit sola atıldık motoru toplayana kadar. Dolayısı ile rüzgarda köprü geçişi için nasihatım, arkadaşlar köprü girişlerinde rüzgarlı havalarda çok dikkatli olun. Çünkü köprü girişi vadi içinde olduğundan gerçek rüzgar belli olmuyor ve en son koca köprü ayakları da rüzgarı kesiyor ve siz ayakları geçtiğiniz gibi rüzgarın gerçek gücü ortaya çıkıyor ve o anda tokatı yiyorsunuz. Yanınızda araba maraba olmadığına emin olun varsa hız kesin ve 1 şerit hareket payını kendinize ayırın. Asla yanınızda otobüs, tır benzeri araç tutmayın. Bu araçlar bu türden rüzgarlarda motordan daha beter şerit kaçırabiliyor.

Biz babamla rüzgarlı köprü geçişinde ilk rügar tokadından sonra artçı olarak ben tam rüzgar yönüne sağa yattım (ki abartmıyorum ciddi ciddi yattım çünkü hafif motor çok sert rüzgar başka türlü tutunamadık) ve geçişi güç bela yaptık. Buradan aklıma gelen 2. sonuç da rüzgarlı havada artçıya da iş düştüğü. Aslında motorda artçı ehliyeti diye bir şey lazım mı !! : )