Ben zaten böyle yapıyorum genelde bazen ileri gittiğimi fark ettiğimde çark ediyor normal mod'a dönüyorum..
Ben zaten böyle yapıyorum genelde bazen ileri gittiğimi fark ettiğimde çark ediyor normal mod'a dönüyorum..
melihulubilgen@hotmail.com
B RH +
0532 312 68 18
TAM KORUMA olmazsa olmaz.
Kavgada YUMRUK sayılmaz..
cemkucuk (16-02-2017),Ersan ÖZYURT (16-02-2017)
Ne kadar sakin kullanayım sinirlenmeyim diyorum yok arkadaş nasıl beceriyorlar insanı cileden cıkarıyorlar sonra birde bakmışsın canavara donuşmussun bu arac kullanırken ki modum motorda daha sakin olmaya dikkat ediyorum cunki iki teker uzerindesin adamın sana yapacagı en ufak harekette kendini yerde bulursun adamda basar gider sende yerde yattıgın ile kalırsın hepinize sakin yumuşak suruşler dilerim NE KADAR BECEREBİLİRSEK ARTIK
Ersan ÖZYURT (16-02-2017),Sabahattin KOÇAK (16-02-2017)
Doğu ve Güneydoğu Anadolu
Bölge Sorumlusu
İnsan olan hatasını anlıyor ve özür diliyor, veya göz göze gelince "pardon" gibisinden el kaldırma ile iletişim oluyor, diğer taraftan da; yapılan tartışmanın çıkış nedenine ve tarafların kastına bakıyorum. Önemsiz gördüğüm birşeyde zaten umrumda olmuyor, görmüyorum bile, sıvışıp gidiyorum. Ama adam seni alenen görüp, ön yargılı birşekilde hayvanca yaklaşıyorsa ona da gereğini elimden geldiğince nezaket çerçevesinde izah ediyorum. Baktım anlatılmak isteneni anlamayacak bir yapıda onu utandıracak bir cümle kurmaya çalışıyorum. Bazen anlayıp haklısın diyen oluyor. Ama bakıyorum laf söz anlamıyor durumuna göre rajonu kesiyorum. Bela ummadığın anda seni buluyor bazen ama şimdiye kadar sonu kötü biten bir bela bulmadı. Belkide o ince anı doğru savuşturdum. İnşallah da bulmaz. En büyük ve en önemli değiştirmem gereken huyum bence bu(karşıya hatasını kabul ettirmek) onu da eritirsem sanırım yukarıdaki anlatılanlara daha uygun bir hareket yapmış olacağım. Bazen trafikte ben de hata yapabiliyorum. Motosiklette şimdiye kadar bir defa oldu çok şükür, elimi kaldırdım özür diledim, eyvallah deyip geçtik.
Psikoloğun dediği gibi kafamızdaki kask karşıyla göz temasını kapattığı için iletişim esnasında mimiklerimiz ve yüzünüzün tavrı tam belli olmuyor, ben bazen motosikleti orta sehpaya alarak ve kaskı çıkartarak konuşuyorum. Yüz ifademden be demek istediğimi anlayabiliyor.
Benim bir tespitin de şu yönde belki kabuk edersiniz veya etmezsiniz; yaşanılan coğrafya ve gelişmişlik çok önemli, ben Adıyaman gölbaşındayım burada beni ismen tanırlar, esnafından kurum çalışanlarına kadar. Motosiklete karşı hassasiyetimi dahi iyi bilirler. İlçe küçük, gören zaten tanıdığı için nezaket gösteriyor, tanımayan da motosikletin endamından dolayı nezaket gösteriyor. Giyim kuşamın ve diksyonunda etkisi büyük. Hata yapana "beyfendi.." şeklinde cümleye girince, beklenmedik bir hitap cümlesi belkide hoşuna gidiyor bize bakış açısını değiştiriyor. Ama bir Adana'da olsan da beyfendi desen seni cikcik görüp "kardeş şeklin kime" gibi tavır yapar. Tarsuslu olduğum için Adana trafiğinde de çok kullandım. Ahmet abim daha iyi bilir.
Çok uzun oldu ama takıntılı olup hassasiyet gösterdiğim bir konudur. İyi ki açılmış bu konu. Sonuç olarak nezaketi son ana kadar bırakmadan tehlikeden uzak durmak, kendimize yediremediğimiz hareketlerde ya sabır çekip motosikleti yerine koymak. Keyif almak içim sürdüğümüzü hatırlayıp keyif alacak moral ve psikolojiyi yakalayana kadar sürmemek.
DÖNEN TEKER ZAFERİ MÜJDELER
DÖNEN TEKER ZAFERİ MÜJDELER
Ersan ÖZYURT (16-02-2017)
Şimdilik motoru hobi amaçlı gezmek için kullanıyorum,ulaşım amaçlı kullanan arkadaşlar gibi her gün işe gelip giderken özellikle İstanbul trafiğine onlar kadar maruz kalmıyorum ama bu gibi durumları her çıktığım da ben de sizler gibi yaşıyorum,takip mesafesini bırakmayıp arka tekere yanaşan mı dersiniz,yirmili yaşlar da ki sürücülerin altında ki marka model ne olursa olsun makas atanlar mı dersiniz,dikiz aynasından beni gördüğü halde üzerime kıran mı dersiniz,bölünmemiş gidiş geliş ,özellikle virajlı yollarda sollama yapmak için fırsat kollayıp dibime kadar gelmiş taciz eden araçlar mı dersiniz hepsi ve daha fazlası ile karşılaşıyorum.Arkadan yanaşanlara el ile yavaşlamasını işaret ediyorum,bir çoğu anlayıp mesafe koyuyor,arkadan taciz edenlere yolun ilk müsait olduğu yer de elimle de göstererek yol veriyorum ,fakat şeridim de üzerime kıran ve makas atanlarla sonradan yan yana geldiğim de bir el işareti ile ne yapıyorsun demekliğine getiriyorum ama bunu da yapmamam lazım biliyorum,karşında ki kişinin sarhoş mu haplı mı,belin de ki ni en küçük bir şey de çıkaracak ,kaybedecek hiçbir şeyi olmayan biri mi ,psikopat mı çıkacağı hiç belli olmaz ,gideceğimiz yere sağ salim gitmek ve sevenlerimizi düşünerek trafikte karşı taraftan beklemeden sakince davranmak en doğrusu,bunları hepimizi biliyoruz elbette fakat bu tür konu başlıklarla kendimize ve etrafımızda ki lere zaman zaman hatırlatmak iyi oluyor. Zaten Motosiklet Yol Sanatı kitabının daha birinci bölümü "Daha iyi bir sürücü olmak" başlığı da bu konuyu kapsar ,bu vesile ile tekrar göz gezdirdim şimdi, Ersan hocama teşekkürler.
Ali KORKMAZ (17-02-2017),Ersan ÖZYURT (19-02-2017)
Başlık için teşekürler Ersan Hocam. Her ne kadar konu insan ve onun davranışları olunca teori ve gerçeklik çok farklılık gösterse de, sonuç olarak kendimizi her an geliştirmemiz gerektiği çok açık en azından benim için. Başıma gelmiştir gereksiz bir reaksiyon sonrası karşımdakini kırdığımı anladığımda değer miydi buna diye kndimi düşünürken bulduğum ve keşki dediğim durumlar. Hocam güzel özetlemiş aslında hayatın her anı için geçerli olan davranış yöntemini ama konumuz ikiteker olunca sonuçları çok daha kırıcı ya da Allah korusun ölümcül olabiliyor ya daha bi dikkatli olmak gerekiyor. Sıklığı giderek azalmakla birlikte halen trafikte sinirli olduğum durumlara rastlıyorum. Her seferinde ne yapıyorum ben diye düşündüğüm için, artık kontağı çevirmeden önce özellikle de motor kullanacaksam her futumda suçlu ben olacağım, sürüşünü de davranışlarını da ona göre ayarla diye kendimi motive etmeye çalışıyorum. İlerleme var mı evet, teoriye tam uygunluk keşki insanın nefsine yenilgisi sıklık azalsa da devam ediyor en azından şahsımda...
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Ersan ÖZYURT (19-02-2017)
Toplum olarak hayat şartlarımız zorlaştıkça yaşam yaşam olmaktan uzaklaştıkça daha sinirli ve agresif bir toplum olduk malesef bunun da çaresi yok gibi sen ne çare ne önlem alırsan al bela bir şekilde gelip buluyor seni
Ersan ÖZYURT (19-02-2017)
Katılıyorum sana Ediz. Beni de tarif eden birkaç nokta var Halil Güngör'ün yazısında.
Nedense motosikletle tanıştığım ilk zamanlarımda daha bir sakindim trafikte; sıkıştırdı mı? ver yolu gitsin ne hali varsa görsün, önünden mi çekilmiyor sabret illa ki geçecek uygun bir an bulacaksından, nasıl sıkıştırıyor şerefsiz, versene yol geçelime doğru evrildim(???) Bunu; ben bu işi yapıyorum tehlikeli durumu mu oluştu da yapıyorum diye soruyorum zaman zaman kendime. Yapmayayım keyfi kaçıyor sürüşün diyorum hatta. Ne güzel günlerdi ilk günler...
Yazı için teşekkürler Ersan Hocam, her zaman sürüşe başlamadan önce AYSELHanım kontrolünden sonra "keyifli bir sürüş olacak hiç kimseye kafayı takmayacağım" telkinini yapıp yapmadığım konusunu eklemeliyim kontrol listesine.
Keyifli sürüşler herkese...
LG-H815 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Konu Güven Çifçi tarafından (18-02-2017 Saat 03:32 ) değiştirilmiştir.
www.kadikoykizogrenciyurdu.com
Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim.
Olur ya; kalp durur, akıl unutur
Ben dostlarımı ruhumla severim.
O ne durur, ne unutur.
MEVLANA
Ersan ÖZYURT (18-03-2017)
Konu gerçekten önemli. Hem bizim hem de karşımızdakinin hayatı için göz önünde bulundrulması gereken çok şey var.
Trafikte benim sıkıntım aslında diğer araç sürücülerinden çok yayalar ile. Araç sürücülerine zaten İstanbul trafiğinde alıştık. Bu yüzden motor üstünde iken hep her an arabalardaki delilerden biri bir şey yapabilir siye kullanıyorum. Yaptığında da basıp küfürü devam ediyorum en fazla En azından biliyorum ki o bana yol veremeyen delinin zaten sıkışık trafikte en fazla 3 dk sonra en az 20 araba önünde olabileceğim
Ama dediğim gibi asıl anlamadığım yayalar; Ya bilmiyorlarmı ki araba çarptığında nasıl sakat kalma yada ölme riskleri varsa aynı risk motor çarptığında da var. Motorluyken de, motorsuzken de dikkat ediyorum araba geldiğinde yola çıkmayan yada hızlıca koşup geçen yaylar söz konusu motor olduğunda korkusuzca sanki yolda hiç bir şey yokmuşçasına yola çıkıveriyor birde üzerine aheste aheste yol ilerliyor, yanından geçerken kornaya bastığınızda da birde arkadan el kol salıyorlar. Genelde bende film burada kopuyor malesef Bende mi bi tuhaflık var acaba
Burada çuvaldızı biraz kendimize batırmak istiyorum. Biz yapmasak da, yayaların alanlarında araç sürmeyi "olağan" hatta "hakkı" sayan, o kadar çok motosiklet sürücüsü var ki. Yaya geçidinden karşıya geçen, kaldırımdan süren hangisini sayayım. Eğitimi bir yana, eğitmen seviyesin ulaşmış arkadaşlarımla bile bunu çok tartıştım. Motosikletin esnekliğini bahane ederek, kırmızı ışıkta yayalar ile geçitten kaşıya geçip u dönüşü yapmanın, bunu yaparken de yayaların hem yolunu kesip hem de sesiyle tehdit eden bir motosikletin, doğru bir şey yapmadığını anlatamadım. Bu en dar anlamıyla trafik kanunu dahi aykırıdır. Diğer araçlardan saygı görmek istiyorsak biz de saygı göstereceğiz, bunun başkaca bir yolu yok.Bunu gören bir araç sürücüsü, siz kavşağa doğru ilerlerleyip dönmek için yavaşlarken arkanızdan sıkıştıracaktır. Çünkü bir önceki gibi "aradan kaçıvermenizi" bekler.
Tam bu noktada kendimi yayaların yerine koymak istiyorum. Kaldırımda güzel güzel yürürken, arkamdan gelen motosiklet kornası irkilmek, durakta beklerken kulakları sağır eden egzoz sesine maruz kalmak, yaya geçitlerinde beni kenara itekleyen motosikletlerden kaçmak zorunda olmak, ne yaparsam yapayım benim motosikletlere karşı sinirlenmeme yol açıyor. Eh, insan beyni bu hemen genelleme yapıyor. Bir sonraki motosikleti görünce sanki aynı kişiymiş gibi en ufak hareketine tepki verebiliyorum. Neticede zibidi motorcu işte. (Özellikle egzoz konusunda çok üzülüyorum. Üstelik bunun güvenliğe katkısı olduğunu dahi iddia ediyoruz. Hatta kendimize bile inandırdık bunu. Oysa insanları rahatsız ederek sürüş de yaşam da olmaz, olamaz, olmamalı. )
Varmayı değil, sürmeyi seviyorum...
Honda VFR800XA
* RoSPA Advanced Riding Instructor
Membership 69332
* IBA MEMBER
Membership 60475
ahmet gül (19-03-2017)