Geçenlerde önünden geçerken gördüğüm Yusuf kardeşimize ait olduğu apaçık belli olan inşaattan bir daire kirabilirmiyim Yusuf abiiiiiiiiiii
Geçenlerde önünden geçerken gördüğüm Yusuf kardeşimize ait olduğu apaçık belli olan inşaattan bir daire kirabilirmiyim Yusuf abiiiiiiiiiii
Akif ORUN
R 1200 GS 2005 Sarı zeybek
GSM: 0532 3534036
A RH+
AKLINIZDA,KASKINIZDA BAŞINIZDA OLSUN
Fazla kömürlük varmı
Barış SEKİN 0 Rh(+) 0535 269 06 51
34 UCD 60
Yusuf abide kim bilir ne binalar, ne plazalar var daha....Yusuf yüce residence...
Yusuf abi neden söylemiyorsun şu aletten çalabildiğini
Barış SEKİN 0 Rh(+) 0535 269 06 51
34 UCD 60
vallahi yakışmış yahu
Huhauhua çok iyi yahu.
Akif abi çok iyi yakalamışsın vallahi
ahanda!!
yusuf abi ustunde benim de adim yazili olan (baypembik) bir bina yapar misin?
Vallahi nereden başlayacağımı şaşırdım. Önce dikkatinden dolayı Akif Abimizi tebrik ederek başlayayım. Adım Soyadım birlikte Metin Şentürk'ün bile görebileceği şekilde yazılmış bina tarafımdan yapılmamıştır, isim benzerliği olduğunu tahmin ediyorum. 25 yıllık inşaat hayatımın muhasebeden arta kalan zamanlarında fiilen şantiye şefliği yaptığım bir çok inşaat olmuştur. Şahsen İktisat Fakültesi mezunu olup formosyonumun Mimarlık olmadığını defalarca vurgulamışımdır. Buna rağmen bir çok kişi yaptığım işlerden dolayı beni Mimar veya İnşaat Mühendisi sansa bile anında müdahale ile doğrusunu söylerim. Maliyet bedeli sahiplerine ait olmak üzere, iş hanı, konut, lojman, kooperatif, tarihi eser hatta cami inşaatlarım da olmuştur. Fakat hiçbir şekilde halk arasında'' mütaaait ''olarak anılan safta olamadım biz bunun emanetçisi konumunda kaldık çok şükür tamamına yakını kat mülkiyet tapuları ve bahçe tanzimlerine kadar problemsiz emanet sahiplerine teslim edilmiştir. Bu yüzden o anılan müteaahitlerden olamadık, bunun tabii sonucu olarak da adımızı yaptığımız binalara yazdıramadık. Hoş o imkanlara sahip olsak da aldığımız ticari ahlak bunu gerektirmezdi. Yaptığım bir çok binanın bahçesine diktiğim fidanların yapılan binaların boyunu geçmesi tek tesellimiz ve karımız olmuştur. Bahsettiğim doğrultuda her zaman yardımcı olmaya çalışırım fakat resimdeki bina hakkında yardımcı olamayacağım üzgünüm, güzel bir espri idi teşekkürler Akif Abi.
Sıra sende Murat'çığım
Yusuf abin o kadar plazalar binalar sahibi olsa da yine senin bildiğin Yusuf Abi'den tek farkı çevresine daha faydalı bir abi olurdu. Ama yaşam biçimi değişmezdi yine enduroistti, motoruna biner sade suya bir vadandaş gibi gezi anılarını yazardı. Eski patronumun bir sözünü hatırlatmak isterim '' Biz aç gezer kuyruğu dik tutarız '' derdi. Demek ki kuyruğumuz dik görünüyormuş bu da güzel.
Sevgili Barış motor sitelerini didik didik ettiğin belli oluyor, araştırmacı enduroistlik yolunda emin adımlarla yürüyorsun tebrik ederim. Fotoğraf 2008 Ağustos ayında kardeş kulubümüz vespafunclup ile yaptığımız Doğu Karadeniz turu sırasında Uzungölde çekilmiş bir fotoğraftır. Her yıl yapılan uzak geziye bir isim verilir babalar gibi gezeriz. Grubun adı '' Babalar '' grubudur. Geçen yıl orta anadolu ve toroslara yapılan geziye maalesef motorum zamanında yetişmediği için katılamamıştım. Bu yıl da Balkanlar gezisi programa alınmış olup özellikle davet edildim zaman müsaade eder mi bilemiyorum, bu yıl farklı bir iş konumum olacak hızlı bir çalışma temposuna gireceğim şimdilik karar vermiş değilim. Fakat sağlam arkadaşlar ve iyi motorculardır birlikte yol yapmaktan keyif aldığım insanlardır. Herbirinin birer enduroları vardır uzun yol için, birer krosları vardır hafta sonları dağlarda zıplamak için, birer vespaları vardır nostaljik takılmak için. Herbiri sağolsunlar haddini bilen insanlardır resimde Sinop cezaevi bahçesinde çekilmiş topluca babalar resmini görmektesiniz. Arkamızda görünen dut ağacı da Türkiye'de yapılan son idam cezasının uygulandığı ağaç olup, asılan kişinin infazdan sonra suçsuzluğu ortaya çıkmıştır.
Bu da her endurocunun yaptığı gırtlak kavgasıdır. Yer Ordu Giresun arası Bektaş yaylası biz Ordu ve Giresun arasını hiç asfalta basmadan yayladan yaylaya geçtik.
Dikkat ederseniz üzerimde motor kıyafeti değil eşortman var. Görmek istediğimiz fotoğraflamak istediğimiz Soğanlı Yaylasını akşam karanlığnda sis ve yağmur altında Bayburt üzerinden girerek geçtiğimiz için hiç fotoğraf alamadık hayatımın en zorlu sürüşüydü, Karaçam üzerinden Uzungöl'e o şartlarda ancak23.00 sıralarında varabildiğimiz için sucuk gibi ıslanmıştık hemen üzerimizi değiştirmek zorunda kaldık ve sabahında da bu fotoğraflar çekildi.
İşte burası da çok duyduğumuz ama hava muhafalefetinden dolayı böyle net bir şekilde fotoğraflayamadığımız Soğanlı Geçidi Endurocu 53 nickli Rize'li Sevgili Sedat Arkadaşımın hoşgörüsüne sığınarak ondan alıntı yapıyorum.
Konu Yusuf YÜCE tarafından (08-05-2010 Saat 17:40 ) değiştirilmiştir.