Bu aralar garip rüyalar görüyorum. Birisi de motosikletli. Tam detaylarıyla yazamayabilirim ama gördüklerim ve rüyadaki mesaj neydi acaba...

Pazar günü Erenköy'den Demirciköy Yolu Arıköy Sitesine gittim. Motorla oradan dönüşüm karanlıkta 33dk idi. Gidiş te en fazla bir saat olsun yavaş yavaş. Şimdi motorsuz üç saatte gidemedim. Rüyamda ise pazar sabahı;

İstanbul'dayız. Etrafta hiç yapı yok. Çöl gibi İstanbul, toprak tepeler... Kocaman İstanbul ama hepsi rüyamda küçük ve iki adım yürümeyle gidilebilir mesafede. Arada dere gibi boğaz var. Zekeriyaköy diyorum, nasıl gideceğim şimdi ben oraya. Her taraf çamur... Bir iki taksi geçiyor hayal meyal. Yanımda kardeşim var. (Eski bisikletçiyim) Bisikletle gidersin diyor. Ben de pek oralı olmuyorum. Boğaz diyorum ama bir otobüs boyu kadar aralık var iki yaka arasında. Rüya işte... Sonra kendimi toprak tepelerden birinde buluyorum; ikimiz de oturmuşuz. Aşağıya bakıyoruz. İki motor geliyor. Biri Honda Activa'ya benziyordu. Diğeri bordo cbf 150 idi. Zemin toz-toprak. Şu cümleyi çok iyi hatırlıyorum; rüyamda ben söyledim: Ya cbf 150 de yukarıdan güzel gözüküyormuş Motoru kullanan bir yatırdı bir yatırdı, sonra birden kayıverdi motorla birlikte. Biz yavaşca aşağıya indik. Motorun yanına gittik. Yere uzanmış sürücü bacağını tutuyor. Kasktan baktım genç bir kız. Yardım etmeye çalışıyorum ama nasıl yapacağım diye düşünüyorum. Yine aklımdan rüyada geçen "ilk yardım bilgilerini tekrar etmek" oldu. Sonra kaskı çıkardı, yaşlı bir teyze. Altın dişi vardı. Etrafta bir şey yokken bir iki araba belirdi. Çimenler çıkıverdi. Buraya da nereden sürüklendim dedi. Ben de olsun yolda kalsaydınız tehlikeli olurdu arkadan araçlar geliyor dedim. Neyse uyandım işte. Çok garip.